Hldlniava V l h o n I n, I,1 V a hjhvi 3a I o I l n V 31 V h fi 11 fi



Yüklə 8,43 Mb.
səhifə170/980
tarix09.01.2022
ölçüsü8,43 Mb.
#92016
1   ...   166   167   168   169   170   171   172   173   ...   980
NURBÂNU VALİDE SULTAN CAMti

bak. ATİK VALİDE KÜLLİYESİ



NURBÂNU VALİDE SULTAN ÇEŞMESİ

bak. ATİK VALİDE KÜLLİYESİ



NUREDDİN CERRAHÎ

(4 Mayıs 1678, İstanbul - l Ekim 1121, istanbul) Halvetîliğin İstanbul'daki en ö-nemli kollarından Cerrahîliği kuran mutasavvıf.

Şeyh Seyyid Muhammed Nureddin Cerrahî 1678/1809'un mevlit kandilinde (12 Rebiyülevvel Pazartesi) Cerrah Mehmed Paşa Camii'nin karşısındaki Yağcızade Ko-nağı'nda dünyaya geldi. Babası Abdullah Ağa (ö. 1724), annesi Şerife Emine Teslime Hatun'dur. Kurucusu olduğu Cerrahîlik İstanbul merkezli bir tasavvuf ekolü olduğu gibi kendisi de, İstanbul'da gömülü tarikat pirleri içinde, Osmanlı döneminde "nefs-i İstanbul" olarak adlandırılan tarihi yarımadada doğmuş olan tek kişidir. "Cerrahî" lakabı doğum yeri olan Cerrahpaşa semtinden gelmektedir.

İlk tahsilini Cerrahpaşa Sıbyan Mekte-bi'nde tamamlayan, daha sonra parlak bir medrese eğitimi gören, dönemin ünlü Divan şairlerinden Nabî'den(-0 edebiyat dersleri alan Nureddin Cerrahî 1108/1696-97'de Mısır kadılığına tayin edildi. Denizyolu ile Mısır'a hareket etmek üzere iken, hava muhalefetinden yararlanarak Üsküdar'da Toygartepesi'nde ikamet eden ve devlet ricalinden olan dayısı Hacı Hüseyin Efendi'yi ziyarete gitti. Dayısının teşviki ile konağının karşısında bulunan Sela-mî Ali Efendi Tekkesi'nin postnişini, Halvetîliğin "Orta Kol" denen Ahmedî kolunun Ramazanî şubesine mensup Şeyh Ali Alâeddin Köstendilî (ö. 1730) ile tanıştı. Tanışmayı müteakip şeyh efendinin manevi nüfuzu altına girerek derviş olmaya ve kendisine intisap etmeye karar verdiğinden kadılık mesleğinden, ayrıca sahip olduğu servetten vazgeçti. 7 yıl boyunca Cer-rahpaşa'daki konaktan, şeyhinin tekkesine devam eden Nureddin Cerrahînin bu dervişlik döneminde Cerrah Mehmed Paşa Camii'nin sağ tarafında birçok kere halvete girdiği bilinmektedir.

1703'te kendisine hilafet ve icazet veren şeyhi, yanına diğer iki kıymetli dervişini, sonradan Nureddin Cerrahî'nin halifeleri olan Şeyh Süleyman Veliyüddin (ö. 1745) ve Şeyh Mehmed Hüsameddin Türabî'yi (ö. 1754) katarak Karagümrük'teki Canfeda Hatun Camii'ne gitmelerini, bu caminin müezzini olan İsmail Efendi'nin kendileri için bir halvethane hazırlamış olduğunu bildirdi. Adı geçen caminin harimindeki halvethanede riyazata devam eden Nureddin Cerrahî kısa bir zaman sonra, Tahtaba-şı Bekir Efendi'nin komşu parseldeki konağını veresesinden satın almış, konağın yerine, muhiplerinden olan dönemin hükümdarı III. Ahmed (hd 1703-1730) Cerra-hîliğin âsitanesi ve pir makamı olan tekkeyi (bak. Nureddin Cerrahî Tekkesi) inşa ettirmiştir.

Vefatına kadar 18 yıl boyunca tekkesinde ikamet eden Nureddin Cerrahî, kendisinden sonra da İstanbul'un en verimli tasavvuf merkezlerinden birisi olmayı sürdüren bu tekkede irşat faaliyetlerini yürütmüştür. 1133/1721 yılının Kurban Bayra-mı'nın arife günü (9 Zilhicce) vuku bulan vefatında naaşının gasli ve kefenlenmesi gibi son görevler mürşidi Şeyh Ali Alâeddin Köstendilî tarafından ifa edilmiş, cenazesi şeyh cenazelerine mahsus zikirli, sala-lı, devranlı muhteşem bir surette Fatih Camii'ne götürülmüş, İstanbul'da ileri gelen

Mahmud Öncü'nün "Ya Hazret-i Sultan Muhammed Nureddin el-Cerrahî el-Halvetî 1383" (1963) istifi. M. Baha Tanman arşivi

tarikat mensuplarından, ulemadan ve devlet ricalinden birçok kişinin bulunduğu muazzam bir kalabalığın kıldığı cenaze namazını müteakip, cenaze alayının tekkeye dönüşü sırasında töreni, istanbul'daki en kıdemli Halveti âsitanesi olan Sünbül Efendi Tekkesi'nin(->) 11. postnişini Şeyh Seyyid Mehmed Nureddin Efendi (Koca Nureddin Efendi) (ö. 1747) idare etmiş, naaşı, "Cennet anaların ayakları altındadır" hadisinden kaynaklanan vasiyetine uygun olarak, tekkesinde annesinin ayakucundaki kabrine defnedilmiştir. Kendisinden sonra tekkesinde postnişin olanların vefatlarında da cenaze namazlarının Fatih Camii'nde kılınması ve törene Sünbül Efendi Tekkesi şeyhlerinin başkanlık etmesi bir gelenek halinde, tekkelerin kapatılmasına (1925) kadar sürdürülmüştür.

Pir Nureddin Cerrahî, tarikatta esas olan "seyr-i sülûka" (manevi terbiye sistemi) ilişkin son önemli içtihatları gerçekleştirdiği için "hatemü'l-müctehidîn" olarak adlandırılmıştır. Tasavvufi içerikli şiirlerinden ("nutuklarından") başka "Mürşid-i Dervi-şân" adında basılmamış bir risalesi, ayrıca tertip etmiş olduğu Vird-i Kebir ve Vird-i Sagîr başlıklı iki evradı vardır. İstanbul'un tasavvufi hayatında ve manevi kimliğinde derin iz bırakan büyük velilerden olan Nureddin Cerrahî'nin hayatı, menkıbeleri, şahsiyeti ve eserleri hakkında Nureddin Cerrahî Tekkesi'nin son postnişini Şeyh ibrahim Fahreddin Efendi'nin (Erenden) (ö. 1966) Envâr-ı Hazret-i Pîr Nureddin Cerrahî adlı yazma eserinde ayrıntılı bilgi bulunmaktadır.



Bibi. Haririzade, Tıbyân, vr 212a-2l6b; Vicdanî, Tomar-Halvetiyye, 96-98; Şeyh ibrahim Fahreddin (Erenden) Efendi, Envâr-ı Hazret-i Pîr Nureddin Cerrahî, yazma, 2-7, 116-127; Vassaf, Sefine, V, 37-54; Osmanlı Müellifleri, I, 167-168; Okan, istanbul Evliyaları, 226-233; Pakalın, Tarih Deyimleri, I, 283; J. S. Triming-ham, The Sufi Orders in islam, Oxford, 1971,

s. 76; N. Araz, Anadolu Evliyaları, ist., 1972, (2. bas.), s. 432-436; S. Eraydın, Tasavvuf ve Tarikatler, s. 247-249; Ş. Yola, Schejch Nureddin Mehmed Cerrahî und sein Orden, Berlin, 1982, s. 25-65; R. Serin, islâm Tasavvufunda Halvetîlik ve Halvetîler, İst., 1984, s. 136-138; Ş. Yola, "Cerrahiye", DlA, VII, 416-420. Ö. TUĞRUL İNANÇER-M. BAHA TANMAN




Yüklə 8,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   166   167   168   169   170   171   172   173   ...   980




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin