ÖLÜM ÂDETLERİ
İstanbul halkı arasında eskiden hastalığın uzaması ölümün ilk habercisi sayılırdı. Ancak, ölüme yaklaşıldığı anlaşılsa bile ölüm gerçekleşmeden hastanın iyileşmesi beklenir, "Allahtan ümit kesilmez", "Çıkmayan canda ümit vardır" atasözleriyle iyileşme beklentisi dile getirilirdi.
Bir kimsenin ölüm anında çok zahmet çekmesi günahkârlığına, zahmetsiz ölmesi ise cennetlik olduğuna yorumlanırdı. Uzun süren bir hastalıktan sonra gelen ölüm, hasta ile birlikte yakınlarım da azap içinde bıraktığından dolayı üzücü kabul edilir; bu yüzden herkesçe "Az ağrı, asan ölüm" sözüyle özetlenen kısa süren bir rahatsızlığın ardından gelen ölüm arzu edilirdi, "Üç gün yatak dördüncü gün toprak" atasözüyle de ifade edilen bu türlü ölümlerde "Böyle ölüm dostlar basma" denilirdi.
Yaşlı kişiler arasında kefenlerini alanlara, cenaze için harcanacak para biriktirenlere, gömüleceği mezar yerini alıp, mezar taşını hazırlatanlara bile rastlanırdı. Ölüm öncesi bu tür hazırlık yapılmasının
ÖMER
194
195
Dostları ilə paylaş: |