Hücre zarının en önemli görevi hücreyi dış ortamdan ayırmak ve hücreye madde giriş ve çıkışını kontrol etmektir.
Hücre zarının en önemli görevi hücreyi dış ortamdan ayırmak ve hücreye madde giriş ve çıkışını kontrol etmektir.
Böylece maddelerin, özellikle hücre içine kolayca girişine izin verilmemektedir.
Hücre zarından madde geçişi iki yolla gerçekleşir. Bunlar:
Pasif taşınma sistemi: Moleküllerin kinetik enerjilerine bağlı taşıma sistemi
Aktif taşıma: Hücresel enerjiye bağlı taşıma sistemi
Hücre zarından maddelerin geçişi sırasında enerjiye ihtiyaç duyulmayan taşıma tipidir.
Hücre zarından maddelerin geçişi sırasında enerjiye ihtiyaç duyulmayan taşıma tipidir.
Üç farklı şekli vardır:
Difüzyon
Ozmoz
Kolaylaştırılmış difüzyon
Moleküller veya atomlar konsantrasyonlar ının yüksek olduğu taraftan düşük olduğu tarafa doğru sahip oldukları kinetik enerji ile difüzyona (yayılma) uğrarlar.
Moleküller veya atomlar konsantrasyonlar ının yüksek olduğu taraftan düşük olduğu tarafa doğru sahip oldukları kinetik enerji ile difüzyona (yayılma) uğrarlar.
Geçiş, lipit tabakalarındaki moleküller arası boşluklarda gerçekleşebileceği gibi proteinler sayesinde de olabilir.
Bir maddenin zardan difüzyonunu etkileyen en önemli faktörlerden birisi o maddenin lipitteki eriyebilirliğidir.
Oksijen, karbondioksit, azot ve alkolün lipitte eriyebilirliliği yüksek olduğundan zardan kolaylıkla geçebilirler.
Ayrıca sıcaklık ve konsantrasyon farkı da difüzyon hızını önemli ölçüde etkiler. Difüzyon her iki taraftaki konsantrasyon eşitleninceye kadar devam eder
Pasif taşımadaki kurallar doğrultusunda hücre zarından su moleküllerinin geçişine ozmoz adı verilmektedir.
Pasif taşımadaki kurallar doğrultusunda hücre zarından su moleküllerinin geçişine ozmoz adı verilmektedir.
Başka bir ifade ile bir zardan suyun difüzyonu olarak da tanımlanabilir.
Su hücrede devamlı olarak her iki yöne difüze olur. Yani hem hücreye girer, hem de çıkar.
Ozmoz olayına suda çözünmüş olan maddelerin çok önemli etkisi vardır.
Suda çözünmüş olan madde konsantrasyonunun artması, su konsantrasyonunun azalmasına neden olmaktadır.
Çözünmüş madde miktarının, su moleküllerinin difüzyon yönünü belirlemesi nedeni ile, çözeltilerin ozmotik aktivitelerini tanımlayabilmek için özel terimler kullanılmaktadır.
Çözünmüş madde miktarının, su moleküllerinin difüzyon yönünü belirlemesi nedeni ile, çözeltilerin ozmotik aktivitelerini tanımlayabilmek için özel terimler kullanılmaktadır.
Bunlar:
İzotonik
Hipertonik
Hipotonik
Hipertonik yüksek derişim anlamı taşımaktadır. Ağırlıklı olarak biyolojide hücrelerin madde alış-verişini açıklamakta kulllanılır. Örneğin; hipertonik bir ortama konulan hücre su kaybeder. Çünkü ortam kendisinden daha yoğundur. Ozmoz kuralları gereği hücre su kaybederken, dış ortam su alır. Bu işlem hücre ile dış ortamın yoğunluğu eşitleninceye kadar sürer. İşlem sonunda hücre plazmoliz durumuna geçmiş olur.
Hipertonik yüksek derişim anlamı taşımaktadır. Ağırlıklı olarak biyolojide hücrelerin madde alış-verişini açıklamakta kulllanılır. Örneğin; hipertonik bir ortama konulan hücre su kaybeder. Çünkü ortam kendisinden daha yoğundur. Ozmoz kuralları gereği hücre su kaybederken, dış ortam su alır. Bu işlem hücre ile dış ortamın yoğunluğu eşitleninceye kadar sürer. İşlem sonunda hücre plazmoliz durumuna geçmiş olur.
Hipotonik: Madde yoğunluğu hücre içi sıvı yoğunluğundan daha az olan çözeltilere denir. Saf su ozmotik çözeltiye örnektir.
Hipotonik ortam; hücre sitoplazmasına göre, içinde çözünmüş madde miktarı az, su derişimi çok olan ortamlara denir.
Bir hücre kendisinden daha az yoğun bir ortama konursa bulunduğu ortamdaki sıvıyı içine alarak şişer. Bu olaya deplazmoliz denir.
Bitki hücrelerinde deplazmoliz devam ederse hücre şişer ve turgor durumuna geçer.
Hayvan hücrelerinde deplazmoliz devam ederse hücre patlar.Buna hemoliz denir.
İzotonik: Hücre'nin içi ve dışı arasında eşit bir çözünmüş madde konsantrasyonu oluştuğunda izotonik bir selüler alan ortaya çıkmış olur.Su moleküllleri ozmoz ile içeri ve dışarı eşit oranda geçerek hücre boyutlarının aynı kalmasını sağlar. Hücreden içeri veya dışarı çözünmüş madde geçişi olmaz. Bitki hücreleri de izotonik bir ortamdır ancak gevşek bir yapısı vardır ve zamanla solarlar. Bitkiler bu özelliklerinden dolayı hipotonik ortamlarda yaşayabilirler.Hipotonik ortam bitkiye su girişini sağlar.Bu şekilde aktif transport ile bitki hücresi içine dışardan maddeler geçmiş olur.
Bu tip difüzyonda da maddeler zardan konsantrasyon farkı doğrultusunda taşınırlar. Ancak basit difüzyondan farkı, maddelerin zarı geçebilmelerinde bir taşıyıcı molekülün aracılık etmesidir.
Bu tip difüzyonda da maddeler zardan konsantrasyon farkı doğrultusunda taşınırlar. Ancak basit difüzyondan farkı, maddelerin zarı geçebilmelerinde bir taşıyıcı molekülün aracılık etmesidir.
Bu taşıyıcı molekül hücre zarı içerisinde bulunan özel taşıyıcı proteinlerdir.
Taşınacak madde konsantrasyonu ne kadar yüksek olursa olsun taşınmayı, taşıyıcı protein miktarı ayarlar.
Glikoz ve aminoasitlerin çoğu bu yolla taşınır.
Konsantrasyon farkı olmaksızın maddelerin enerji kullanılarak özel taşıyıcı proteinlerle hücre içine veya dışına taşınmasıdır.
Konsantrasyon farkı olmaksızın maddelerin enerji kullanılarak özel taşıyıcı proteinlerle hücre içine veya dışına taşınmasıdır.
Canlılık için oldukça önemli bir olaydır. Zira bir çok maddenin hücre içi konsantrasyonu yüksek olmasına rağmen hücre dışından hücre içine alınması (K+) veya hücre dışı konsantrasyonu yüksek olmasına rağmen düşük konsantrasyondaki hücre içinden dışına çıkarılması (Na+) zorunludur.
Hücre membranlarından sodyum, potasyum, kalsiyum, demir, hidrojen, klor, iyot, ürat iyonları, çeşitli şekerler, amino asitler ve hayati öneme sahip bir çok madde bu yolla taşınır.
Sitozol: Berrak sıvı kısım
Sitozol: Berrak sıvı kısım
Protein
Glikoz
Elektrolitler
Partiküller:
Nötral yağlar
Glikojen granülleri
Protein sentezler
Nükleustaki DNA’dan elde edilen genetik bilgiler haberci RNA (mRNA) ile ribozoma taşınır ve burada amino asitlerden protein sentezlenir
Granüllü ER’a tutunmuş ribozomlarda sentezlenen proteinler ER’a, oradan da golgi aygıtına iletilir
Serbest ribozomlardan salgılananlar ise sitoplazmaya bırakılır
Hücredeki miktarı, farklı hücreler arasında ve aynı hücrede farklı zamanlarda değişiklik gösterir
Hücredeki miktarı, farklı hücreler arasında ve aynı hücrede farklı zamanlarda değişiklik gösterir
Fonksiyonları
Fonksiyonları
Granüllü ER
Hücreden serbest bırakılacak veya hücrenin diğer organellerine gönderilecek olan proteinleri paketler
Bir çok protein ve membranın sentezi
Potein ve membranlar taşıyıcı veziküllerle taşınır
Granülsüz ER
Proteinlerin kimyasal modifikasyonu
Lipid sentezi/kolesterol sentezi/steroid sentezi
Karbonhidrat metabolizması/glikojen hidrolizi
Kalsiyum depolanması ve salgılanması
Zehirlerin etkisizleştirilmesi/detoksifikasyon
Doku
Doku
Birbirine yakın fonksiyonlara sahip olan hücrelerin bir araya gelerek oluşturdukları hücre grupları ve tabakalarıdır
Başlıca doku tipleri şunlardır:
Koruyucu örtülerdir.
Koruyucu örtülerdir.
Tüm vücut boşluklarını örter ve hormon salgılayan bezlerin ana dokusunu oluştururlar.
Deri yüzeyi, ağız ve burun boşluğu, damar iç yüzeyi gibi vücut boşluklarını epitel doku örtüsü örter.
Farklı tipteki epitel hücrelerinin oluşturduğu epitel dokular farklı vücut bölümlerinde daha yoğun olarak bulunur.
Farklı tipteki epitel hücrelerinin oluşturduğu epitel dokular farklı vücut bölümlerinde daha yoğun olarak bulunur.
Fonksiyonları
Fonksiyonları
Koruma
Duyu algılama
Salgılama
Boşaltım
Emilim (absorbsiyon)
Filtreleme
İyon transferi
Silia (clia)
Silia (clia)
Epitel doku uzantıları
~ 5-10 m x 0.2 m
Dalgalı hareket etme kapasitesi
Solunum sisteminde yüzeydeki mukusun taşınması
Hücreler arasında geniş boşluklar bulunur
Hücreler arasında geniş boşluklar bulunur
Bu boşluklar arasında bol miktarda hücreler arası madde bulunur
Başlıca bağ dokusu tipleri
Hakiki bağ doku
Gevşek bağ doku
Adipoz (yağ) bağ doku
Kollajen bağ doku
Elastik bağ doku
Retiküler bağ doku
Kıkırdak (Kartilaj)
Fibröz kıkırdak
Hiyalin kıkırdak
Elastik kıkırdak
Kemik doku
Vasküler (kan)
Çoğunlukla diğer doku ve organları çevreler, boşlukları doldurur, destekler, vücut bölümlerini birleştirir
Çoğunlukla diğer doku ve organları çevreler, boşlukları doldurur, destekler, vücut bölümlerini birleştirir
İskelet sistemini oluşturur
Besin maddelerini depolar
Besin maddelerini taşır (kan)
Kan damarları ve sinirleri çevreler
Enfeksiyonlara karşı korur
Hasara uğramış dokuları onarır
Lokalizasyonu:
Lokalizasyonu:
Derinin hemen altında
Kaslar arasında
Epitel dokuların altında
İç organların çevresinde
Mükoz membranların yapısında
Kan damarları ve sinirlerin çevresinde
Fonksiyonları:
Bulunduğu dokulara kuvvet, elastikiyet ve destek sağlar
% 90 yağ hücreleri
% 90 yağ hücreleri
Yüksek metabolik aktivite gösterirler
Yağları absorbe eder ve lipidleri serbest bırakır
Lokalizasyonu
Derinin hemen altında
Böbrekler etrafında
Kalp yüzeyinde
Eklem çevresinde
Göz arkasında
Uzun kemiklerin kemik iliğinde
Lif demetleri şeklinde bir yapısı vardır
Lif demetleri şeklinde bir yapısı vardır
Lokalizasyonu
Tendonlar
Apenoroz
Bağlar
Seroz membranlar
Fasya
Fonksiyonları
Farklı yapılar arasında kuvvetli bağlantı sağlar
Elastik, sarı bağ dokusu hücrelerinden oluşur
Elastik, sarı bağ dokusu hücrelerinden oluşur
Lokalizasyonu
Akciğer dokusu
Larenks kıkırdağı
Arter duvarları
Trakea
Bronşlar
Fonksiyonları
Bulunduğu organlara ve yapılara esneklik sağlar
Lifler etrafına yapışmış düz hücrelerden oluşmuştur
Lifler etrafına yapışmış düz hücrelerden oluşmuştur
Lokalizasyonu
Kemik iliği
Dalak
Karaciğer
Lenf nodları
Kan damarlarının etrafında
Fonksiyonları
Yapısal çatı oluşturur
Düz kasların birbirine tutunmasını sağlar
Katı zemin maddesi
Katı zemin maddesi
Yapısal destek
Ağırlık taşıma fonksiyonu
Şok emilimi
Kan damarı ve sinir donanımı yok (yüzeyel kıkırdak dışında)
Lokalizasyonu
Trakea, burun, kulak, kaburga uçları, eklemler
Kıkırdak tipleri
Kıkırdak tipleri
Hiyalin
Uzun kemik uçları, kaburga uçları, burun, larenks, trakea, bronşların yapısında bulunur
Eklemlerde hareket olanığını artırır
Eklemlere destek sağlar
Şok emilimi sağlar
Elastik
Epiglottis, larenks, dış kulak, işitme yolları
Destek sağlar, yapının şeklini korumasını sağlar
Fibrokartilaj
Simfisis pubis, intervertebral diskler, diz menüsküsü