1.5.4. Sosyalist Hukuk Sistemi Sosyalizme göre hukuk, iktisadi koşullara ve Marksist-Leninst öğretide yer alan iktisadi
düzene dayanır. Toplumun değiştirilerek yeni bir toplumsal düzene geçmeyi hedefler. Bu
sisteme özgünlüğünü sınıfsız bir toplum, sosyal adalet, kaynakların adil dağılımı, dayanışma,
bireyciliğe karşı mücadele, kişisel çıkarlardan çok toplumsal çıkarları savunmak verir. Marksist
kuramda, sosyalizm, bir geçiş dönemidir. Bu dönemde proletarya (işçi) diktatörlüğü tüm
toplum üzerinde devletin arabuluculuğunu takibiyle gerçekleşir. 1917 yılında Rusya’da
gerçekleşen Bolşevik (Ekim) Devriminden sonra önce Sovyetler Birliğinde daha sonra Doğu
Bloku (Varşova Paktı)’na dâhil olan ve olmayan ülkelerde uygulanmaya başlanmıştır. Bu
hukuk sisteminde, genel olarak, kişilerin mülkiyet hakkı tanınmamıştır. Bunun bir soncu olarak
bu sistemde özel hukuktan ziyade, kamu hukuku gelişmiştir. Bu da birey çıkarının değil de
kamu çıkarının önde tutulmasının bir sonucudur. Sosyalist sistemde hukuk, geçici bir
kurumdur, sınıflı toplumun bir ürünüdür. Komünist aşamaya geçildiğinde hukuka gerek
kalmayacaktır (Atay 2017: 168).
Doğu Blokunun dağılmasından sonra bu hukuk sistemi başta Rusya olmak üzere diğer
Doğu Bloku ülkelerinde uygulanmaz olmuştur. Günümüzde bu hukuk sisteminin, Çin, Kuzey
Kore, Küba gibi sosyalist yönetimlere sahip kimi ülkelerde farklı biçimlerde uygulandığı
görülmektedir (Bilge 2007: 71).