YEDİNCİ BÖLÜM
HZ. ALİ (A.S)’IN SÖZLERİNDEN:
1- NEHC-ÜL BELA’GADAN
2- GÜRER-ÜL HİKEMDEN
3- MANZUM SÖZLERDEN
1- NEHC-ÜL BELAĞA’DAN
1- Tevhid: Allah (c.c)’ı vehim ve düşünceye getirmemenden ibarettir. (Yani, Allah vehim ve hayali surette cisim olmaktan münezzehtir) ve Adil onu itham etmemekten ibarettir. (Yani, O’nu layık olmayan amelden uzak bilmelisin).
2- Elbette her bir nimette Allah’a ait bir hak vardır (karşılığında şükür ister). Öyle ise herkim o hakkı (şükrü) yerine getirse, Allah o nimeti ona fazlalaştırır ve kim nankörlük ederse, Allah nimetini oradan esirger.
3- Düşmana galip geldiğin zaman, zafer nimetine şükür olarak onu affet.
4- Çaresiz ve rulme uğramış birinin imdadına yetişmek ve onu durumdan kurtarmak, büyük günahların keffaresi olarak hesaplanır.
5- Ey Ademoğlu! Rabbin’in birbiri ardınca sana ihsan ettiği nimeti ve byana karşılık şükür yerine emirlerine masiyet, günah ve laubalilik ile cevap veriyorsan, öyle ise onun gelecek olan azap ve cezalandırmasından korkmalısın.
Zira, nimetlerin peşpeşe gelmesi, günahın daha çok olduğuna, dolayısıyla azap ve işkencenin de aynı oranda büyüklüğüne işarettir.
6- Ömrün geçmesi ve yaşın ilerlemesiyle dünyadan yüz çevirip, ölüme yaklaştığın ve ölümün de geldiği anda bu görüşme çok çabuk gerçekleşecektir.
7- Zühdün en iyisi, o’nu halkın nazarından gizlemektir.
8- En şerefli ve güçlü servet, istek ve arzuları terketmektir.
9- Ahmak adamla dostluktan uzak dur. Çünkü o sana faydalı olmak isterken (aklının azlığı nedeniyle), zarar verir. Cimri adamın dostluğundan da uzak dur. Zira ondan birşey isteyecek olsan, kendini senden daha biçare gösterecek; kötü yolun adamıyla (facirle) dostluktan çekin ki, seni bir hiç uğruna satar; yalancı ile dostluktan uzak dur ki, o aynı serap gibidir ki uzağı yakın, yakını uzak göstererek seni aldatır.
10- Akıl sahibinin dili gönlünün ardındadır ve ahmağın gönlü dilinin ardın dadır. (Yani, akıl sahibi önce düşünür, sonra gerekli olanı söyler, ama ahmak önce konuşur, sonra onun fikrine düşünür).
11) Allah yanında, senin günah ve kötü amellerinden pişmanlık duyarak, üzüntülü kederli olman, seni ucb ve kendini beğenmişliğe itecek olan iyi amellerinden daha üstündür.
12- İşlerde başarılı olmak, ihtiyat ve geleceğe yönelik tedbir olmakla mümkündür. İhtiyatla iş yapmak, fikir ve düşünce gücünden kaynaklanır. Görüş ve fikir sahibi olmak ise sır saklamakla elde edilir.
13- Kerim bir kimsenin açlığı zamanında ye leim (başkalarını incitmeyi adet edinen cimri, aşağılık insan)’ in doyduğu zaman heybet ve hamlesinden korkun.
14- Her kim düşmanını tuzağa düşürmek ve galip gelmek için daha güçlü ise, affetmesi ve bağışlaması daha iyi olur.
15- Akıl gibi servet, cahillik gibi fakirlik, edep gibi miras ve meşveret gibi destek ve yardımcı yoktur.
16- Dünya halkı uykuda seyreden bir kervan ehline benzer (ve ömürleri tükenip onların yaşamına son verildiği zaman uyanacaklar ama bu uyanışın onlara bir yararı olmayacaktır).
17- Namuslu olmak, fakirin, şükretmek de zenginin ziynetidir.
18- İnsanın aklı kamileşttiği zaman sözü azalır. (Çok konuşmak aklın zaafını gösterir).
19- İnsanın her çektiği nefes, ölüme doğru atılan bir adımdır.
20- Kim Allah ile arasında olanı ıslah etse, Allahda onunla halkın arasını ıslah eder. Ahiret işlerini ıslah edenin, dünya işlerini Allah ıslah eder. Bir kimseye kendi nefsinden bir nasihat edici olsa, Allah tarafından ona bir muhafız tayin edilir.
21- Dünyanın hali yılana benzer, dışı yumuşak, içi öldürücü zehirdir. cahil ve aldanmış kişi ona gider, bilgin ve akıllı ondan uzak durur.
22- İki amel arasındaki ihtilaf ve uzaklık ne kadar da çoktur. Biri bir ameldir ki lezzeti gitmiş, zararı kalmış (eehvani lezzet gibi) ve diğer (ibadet) de zahmeti gitmiş, ücreti baki kalmıştır.
23- Yaratıcının azameti, senin gözünde mahlukatı küçük gösterir.
24- Allah tarafından bir melek hergün şöyle nida eder: “Ölmek üzere çocuklar edinin, yokluğa doğru gitmesi için toplayın ve harap olmak üzere binalar yapın.”
25- Bir kimse dostunu üç şeyde himaye etmezse onun dostu değildir. 1- Şiddet ve zorluk anında, 2- O olmadığı yerde, 3- Ölümünden sonra.
26- Birkimseye dört şey verilse, dört şeyden mahrum kalmaz: 1- Kendisine dua etmek muvaffakiyeti verilse, onun kabul olmasından mahrum kalmaz. 2- Tevbe yolunun gösterildiği kimse, onun kabulünden nasipsiz kalmaz. 3- İstiğfar eden bağışlanmaktan ümidini kesmez. 4- Kendisine şükretmek nasib olan, nimetin fazlalığından mahrum kalmaz.
27- Sadaka vermek yoluyla (Allah’ın rahmet ve kerem katından) rızkınızı kazanınız. Bir kimse verdiğinin karşılığını bulduğuna yakin edince, bahşiş etmekte eli açık olur.
28- Sabır ve dayanıklılık musibet miktarında verilir. Bir kimse zorluk zamanında takatsizlik göstererek, elini dizine vurursa mükafatı zayi olur.
29- Kişi dilinin altında gizlidir. (Sohbet etmeyinceye kadar aybı veya marifeti belli olmaz).
30- Kendi değerini bilmeyen kişi helak olmuştur.
31- Sabırlı ve tahammüllü adam, zaman uzun olsa bile zaferi elden vermez.
32- Bir kimse bir grubun işlerinden razı olursa, o işe bizzat katılmış hükmündedir ve herkim batıl bir işe katılsa, iki günahı vardır biri amelinin günahı, diğeri o işe olan rızayetidir.
33- Ey millet, konuştuğunuzu işiten, kalbinizde gizlediğinizi bilen Allah’tan korkunuz ve ölmeden önce ahiret azığınızı hazırlayın ki, eğer ondan kaçsanız sizi bulur, dursanız sizi alır, eğer unutsanız size hatırlatır.
34- Kim kendini iftira ve töhmet edilecek duruma getirse, onun hakkında kötü düşünenleri kınamaya hakkı yoktur.
35- Kim kendi görüşü doğrultusunda gitse helak olmuştur. başkala rıyla meşveret eden, onların aklına ortaklık etmiştir.
36- Günahı terketmek, tevbe etmekten daha kolaydır.
37- Her kaba birşeyler konuldukça hacmi küçülür Ama akıl ve zihin kabı hariç ki; ne kadar ilim doldursan, hacmi o kadar genişler.
38- Ölmeden kendini hesaba çeken yarardadır ve ondan gaflet eden, zarar etmiştir. Allah’tan korkan (çekinen), emin olur, nasihat alan görüş sahibi olur, görüş sahibi anlar ve anlayan alim olur.
39- Zamanın değişmesiyle, kişilerin cevheri belli olur.
40- Allah kullarına zulmetmek, hesap günü için kötü bir azıktır.
41- Kerim olanın en şerefli işi bildiği şeye göz yumması ve gafletidir.
42- İman kalp ile inanmak, dil ile ikrar ve cevarih ve a’za ile ameletmektir.
43- Bir grup ücret ve sevap için Allah’a ibadet ederler, bunların ibadetleri tacir ibadetidir. Bir grup cehennem korkusu ile ibadet ederler, bunların ibadeti de köle ibadetidir. Bir grup da sırf Allah’ı ibadet ve tapınmaya layık bildiği için O’na ibadet ederler, işte bu hür insanların ibadetidir.
44- Mazlumun zalime hesap soracağı gün, zalimin mazluma zulmünden çok daha çetindir.
45- Az da olsa Allah’tan çekin ve kendinle Allah arasında çok ince de olsa bir perde karar kıl.
46- Allah’ın her bir nimet için bir hakkı vardır, eğer kul şükr ederse onu çoğaltır ve eğer gaflet ederse, o nimet zail olur.
47- Ey Ademoğlu, gelmemiş günün (yarının) rızkını düşünüp kendini üzme, zira eğer o gün ömrün olsa yaşasan, Allah o günkü rızkını gönderecek.
48- Senin hakkında hüsnüzannı olana, onun bildiği gibi davran.
49- Allah’ı, irade ve kararların iptali ve müşkülleri kolaylaştırmasıyla tanıdım.
50- Dünya hayatının acılığı ahiretin tatlılığı ve dünyanın tatlılığı ahiretin acılığıdır.
51- Ey insanoğlu, kendi nefsinin vasi ve mirasçısı ol! Ölümünden sonra vasilerin yapmalarını istediğin şeyleri kendin (ölümünden önce) yerine getir.
52- Fakir ve yoksul düştüğünüzde, sadaka vererek, Allah ile ticaret yapın.
53- Uzun yolculuğu hatırlayan, yol azığını da (ecel yetişmeden) hazırlamalıdır.
54- Eğer Allah, halka günah ve isyanlardan uzak durmalarını emretmeseydi bile, O’nun nimetlerine şükür olsun diye emirlerinin dışına çıkmamak gerekirdi.
55- İbret ve nasihat verici şeyler, ne kadar çok ve ibret alanlarsa ne kadar azdır.
56- İnsanlar dünyanın çocuklarıdır. Hiç kimse annesini sevmekten dolayı kınanamaz.
57- Fakir ve miskin Allah’ın elçisidir. Onu reddeden Allah’ı reddetmiştir ve ona birşey veren Allah’a vermiştir.
58- Kulun Allah’ın elinde olana itimadı, kendi elinde olana galebe etmezse, imanı sadık ve doğru değildir.
59- Gizli yerlerde günahlardan ve itaatsizlikten çekinin. Zira şahit olanın kendisi hükmedecek!..
60- Allah’ın nimetlerinden günah yolunda yararlanmaktan kaçınmanız sizin için gerekli olan en küçük iştir.
61- Halkın elinde olana itina etınemek, en büyük zenginliktir.
62- Eğer insan ecelini ve gideceği yeri görse, uzun emele ve onun yalanına düşman kesilirdi.
63- Herkesin malının iki ortağı vardır: Biri varisi, öteki olaylar.
64- Günahların en çirkini, sahibinin küçük saydığı günahlardır.
65- Ayıpların en büyüğü, başkaları için ayıp bildiğin şeyin sende olmasıdır.
66- Cimrilik, bütün kötülük ve çirkinliklerin toplayıcısıdır. İnsan onun sebebiyle her kötülüğe çekilir.
67- Sonu ateş olan hayır, hayır değildir ve sonu cennet olan şer ve azap da şer değildir. Cennete oranla her nimet küçük ve cehenneme nisbeten her bela afiyet ve rahatlıktır.
68- Allah’ın yanında olanı taleb etmek arzusuyla zenginin fakire karşı tevazu göstermesi ne güzeldir. Bundan daha iyisi Allah’a tevekkülleri nedeniyle fakirlerin zenginlere itina etmemeleridir.
69- Herkim batınını temizlerse, Allah onun zahirini güzelleştirir ve herkim din ve ahiret için çalışırsa, Allah onun dünya işlerini düzene koyar.
70- Aklından sana erişen fayda olarak, hidayet ve sapıklığı ayırdetmek de yeterlidir.
71- Sabır insanı örten bir perde, akıl keskin bir kılıçtır. Öyle ise ahlâkındaki ayıpları sabrınla ört ve heva-i nefsini akıl kılıcıyla öldür.
72- Kulun iki haslete (sıhhatli ve zengin olmasına) itimad etmesi yakışmaz. Zira salim ve azifetteyken hasta olduğunu veya zenginken fakir düştüğünü görürsün.
73- Kıyamet günü en büyük hüsrana uğrayacak kişi, haram yoldan kazandığını miras bırakan ve varisi o malı Allah yolunda infak eden kişidir. İkinci adam (varis) o mal sebebiyle cennete dahil olurken, miras bırakan cehenneme dahil olacaktır.
74- (Nehyolunanlara amel ettiğinizde) lezzetlerin geçeceğini ve günah ve kötü sonuçlarının kalıcılığını düşünüz.
75- Herkim büyük günahları küçük saysa, Allah onu büyük musibetlere düçar eder.
76- Nefsi yüce olan için şehvani arzular hakir olmuştur.
77- İki aç var ki doymak bilmez: Biri ilim düşkünü, diğeriyse dünya.
78- Cahil daima ya ifrat ya tefrit halindedir.
79- Allah (c.c) cahilden ilim öğrenmek için ahit almadı, alimden de öğretmek için alsın.
80- Fahr ve gururunu bir kenara at, kibrini kır ve kabrinin dar ve karanlığını düşün.
Dostları ilə paylaş: |