TABİAT HİÇBİR ZAMAN BİZİ ALDATMAZ,BİRBİRLERİNİ ALDATAN HER ZAMAN İNSANLARDIR J.J.Rousseau Memleketin İç Durumu ve Cemiyetler
1-Milli Varlığa Düşman Cemiyetler
a-Azınlıklar Dışında Kurulan Zararlı Cemiyetler
Sulh ve Selameti Osmaniye Fırkası:Padişaha bağlılığı savunmuş bir cemiyettir.
Teali İslam Cemiyeti:Hilafete dayanan bir cemiyettir.Kurtuluşun saltanat ve hilafetin güçlendirilmesiy-
le mümkün olabileceğini düşünmüşlerdir.
İngiliz Muhipleri Cemiyeti:Devletin varlığını koruyabilmesi için İngiliz himayesine girmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Kürt Teali Cemiyeti:Wilson prensiplerinden yararlanarak Doğu Anadolu’da bir Kürt Devleti kurmayı
planlamışlardır.
Hürriyet ve İtilaf Fırkası:İttihat ve Terakkiye muhalif olarak kurulan parti Mondros Mütarekesi’nden
sonra faaliyete geçerek iç isyanlarda etkili olmuştur.
b-Azınlıkların Kurdukları Zararlı Cemiyetler
Mavri Mira Cemiyeti:İstanbul’daki Rum Patrikhanesinin desteğiyle kurulan bir cemiyettir.Amacı;İz-
mir ve çevresi ile Doğu Trakya’nın Yunanistan’a bağlanmasını sağlamak,Bizans Devleti’ni yeniden kurabilmek.
Etnik-i Eterya Cemiyeti:Rum-Bizans Devleti’ni yeniden kurmak amacıyla faaliyette bulunmuştur.
Rum Pontus Cemiyeti:Trabzon Rum İmparatorluğunu yeniden kurmak amacıyla kurulmuştur.
Ermeni Taşnak-Hınçak Cemiyetleri:Wilson ilkelerine dayanarak Doğu Anadolu’da bir Ermeni Devleti kurmak istemişlerdir.
Alyans İsrailit:Yahudi gençleri, Osmanlı yıkılırsa bir Yahudi Devleti kurmayı düşünmüşlerdir.
Not:Azınlıklar tarafından kurulan cemiyetler İtilaf Devletleri tarafından da desteklenmiştir.Böylece
Anadolu’nun işgal edilmesi kolaylaşmış olacaktı.Azınlıkların faaliyetlerinde kiliselerin bu faaliyetin odak noktası olması dikkat çekicidir.Yunan Kızılhaçı,Göçmenler Komisyonu,İzcilik Teşkilatları da etkili olmuşlardır.
2- Milli Cemiyetler
Trakya Paşaeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti:2 Aralık 1918’de Edirne’de kurulan bu cemiyetin amacı; Doğu Trakya’nın Yunanlılara geçmesine engel olma gerekirse Batı Trakya’nın da katılımıyla bir devlet kurma.
İzmir Müdafa-i Hukuk-u Osmaniye Cemiyeti:İzmir’in Yunanlılara verilmesini engellemek amacıyla kurulmuştur.
İzmir Redd-i İlhak Cemiyeti:İzmir’in Yunanlılara verilmesini engellemek amacıyla kurulmuştur.Batı
cephesinin kurulmasında,Balıkesir ve Alaşehir kongrelerinin toplanmasında etkili olmuştur.
Kilikyalılar Cemiyeti:Adana ve çevresini Fransızlar ve Ermenilere karşı korumak amacıyla kurulmuştur.
Şark Vilayetleri Müdafa-i Hukuk Cemiyeti:Doğu Anadolu’nun Ermenilere verilmesini engellemek amacıyla kurulmuştur.Erzurum Kongresi’nin toplanmasını sağlamıştır.
Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti:Pontus Rum Devleti çalışmalarına karşı kurulmuştur.
NOT:Cemiyetlerin kuruluşunda hakim duygu Türklük duygusuydu.İlk kurulduklarında amaçları kendi
bölgelerini korumaktı.Yayın yoluyla gerektiğinde silahla mücadelede bulunmuşlardır.Anadolu’ya silah,cephane
ve insan kazandırma konusunda da etkili oldular.
3-Mustafa Kemal’in İstanbul’a Gelişi ve Duruma Bakışı
Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzasından sonra ayrılan Liman Von Sanders’in yerine Yıldırım Orduları Grup Kumandanı olarak atanan Mustafa Kemal, 13 Kasım 1918’de İstanbul’a döndüğü zaman aynı gün İstanbul’a gelen İtilaf Devletleri’nin savaş gemileri ile karşılaştı. O zaman şu sözü söyledi: “Geldikleri gibi giderler.” İstanbul’da bazı girişimlerde bulunan Mustafa Kemal, bunlardan sonuç alınamadığını gördüğü için mücadelenin ancak Anadolu’da yapılabileceği kararına vardı. Bu yöndeki çalışmalarına hız verdi.
AKILLI OLAN,BAŞKASININ KUSURUNU GÖREREK,KENDİSİNİNKİNİ DÜZELTİR.
Puplilius Syrus
III.ÜNİTE: MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN HAYATI
1-HAYATI
Mustafa Kemal,Selanik’te 1881’de dünyaya gelmiştir. Babasının adı Ali Rıza ,annesinin adı Zübeyde’dir. Mustafa Kemal önce mahalle mektebine daha sonra da Şemsi efendi okuluna devam etmiştir.1892 yılında Mustafa Kemal Selanik’te Mülkiye Rüştiyesi’ne yazılır. Bir yıl sonra Selanik Askeri Rüştiyesi’ne kaydolur. Bu okulu başarı ile bitiren Mustafa Kemal,Manastır Askeri İdadisine girer. Bu okulu da başarı ile bitiren Mustafa Kemal İstanbul’da Harp Okulunun piyade sınıfına girer(1899). Başarı ile biten bir eğitimden sonra Harp Akademisine girer (1902). 1895 yılında bu okuldan Kurmay Yüzbaşı olarak mezun oldu. İlk göreve 5 Şubat 1905 yılında merkezi Şam’da bulunan V.Ordu’ya bağlı 30.Süvari Alayı’nda başladı. Burada arkadaşları ile Vatan ve Hürriyet adıyla gizli bir cemiyet kurdu. 1907 yılında Makedonya’daki III.Ordu’ya atandı. Bu sırada Selanik’te kurulmuş olan İttihat ve Terakki cemiyeti ile kendi kurduğu Vatan ve Hürriyet Cemiyeti birleşti ise de Mustafa Kemal bir süre sonra görüş ayrılıkları dolayısıyla İttihat ve Terakki Cemiyeti’nden ayrıldı. Mustafa Kemal sonraki yıllarda Hareket Ordusu’nda görev aldı. Trablusgarp savaşına katılan Mustafa Kemal, Çanakkale Savaşı’nda 19.Tümen komutanı olarak büyük başarılara imza attı. Suriye’deki VII.Ordu Komutanlığı’na atandı.Ancak Yıldırım Orduları Grup Komutanı olan Alman Falkenhayn ile anlaşamadığı için İstanbul’a döndü. Bu dönemde Veliaht Vahdettin’in Almanya gezisine yaveri olarak katıldı. 1918 Ağustos ayında yeniden VII.Ordu Komutanlığı’na atandı. Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzasından sonra ayrılan Liman Von Sanders’in yerine Yıldırım Orduları Grup Kumandanı olarak atandı. 13 Kasım 1918’de İstanbul’a dönen Mustafa Kemal aynı gün İstanbul’a gelen İtilaf Devletleri’nin savaş gemileri iel karşılaştı. Ozaman şu sözü söyledi: “Geldikleri gibi giderler.”
2-FİKİR HAYATI
Gençlik yıllarından itibarenTürk milletinin içinde bulunduğu durum O’nu çok çeşitli düşüncelerin içine itmiştir. Hem duydukları,hem okudukları ,hem de gözledikleri O’na çeşitli düşünceler esinlendirmiştir..Daha sonra bu düşünceler belli bir sisteme kavuşmuş,bir bütün durumuna erişmiştir. Böylece “Atatürkçü Düşünce Sistemi” belirmiştir.
3-ASKERLİK HAYATI
Mustafa Kemal’in hayatının ikinci önemli yönü askerliktir. O her şeyden önce çok büyük bir asker ve komutandır. O’nun hayatı 1922 yılının sonlarına kadar hep savaş alanlarında geçmiştir. İsteyerek girdiği askerlik mesleğinin tarih içindeki en büyük temsilcilerinden biridir.
4-SİYASİ HAYATI
O yiğit bir asker,büyük bir komutan olduğu kara,tam bir inkılâpçı ve gerçeği gören bir devlet adamıdır. Onun askeri başarılarını,sosyal ve siyasi başarıları takip etmiştir. Devlet adamlığı ,Atatürk’ün hayatında önemli bir yönü olarak kendisini göstermiştir. O,komutanlık özellikleri ile ,inkılapçı inkılâpçı ve devlet kurucu özelliklerini kişiliğinde en yüksek derecede yaşamış bir insandır.
5-ESERLERİ
“Türkiye Cumhuriyeti” en büyük eseridir. 15-20 Ekim 1927’de okuduğu Nutuk en önemli eserlerinden birdir. 1929-1930 yıllarında liseler için “Vatandaş için medeni bilgiler” adlı bir kitap yazmıştır.1936-1937 yıllarında ”Geometri” adıyla yazdığı eser Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bastırılmıştır.
B-ATATÜRK’ÜN KİŞİSEL ÖZELLİKLERİ
Çok yönlülük Atatürk’ün kişiliğinde belirgin bir biçimde ortaya çıkan en büyük özelliğidir. Atatürk, vatanseverliği idealistliği ,hakikatı arama gücü,yaratıcı zihniyeti,ileri görüşlülüğü ,mantıklılığı,çok cepheliliği,yöneticiliği ,gurura ve ümitsizliğe yer vermemesi ile kişisel gücünü ortaya koymuştur.
C-KENDİSİNDE ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİNİ OLUŞMASINA SEBEP OLAN ETKENLER
Atatürkçü Düşünce Sistemi’nin oluşmasında Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu durum ve Avrupa’daki bazı gelişmeler ile Atatürk’ün kişisel özellikleri etkili olmuştur. Bir diğer deyişle Atatürkçülük toplumun ihtiyaçlarından doğmuştur. Atatürk’ün gençlik yıllarındaki ortam O’nun fikir yapısının oluşmasında son derece etkili olmuştur. Bu ortamı önceki konularda gördüğümüz gibi, sonraki konularda da işleyeceğiz.
IV.ÜNİTE: KURTULUŞ SANVAŞI (HAZIRLIK DÖNEMİ
Kuva-i Milliye Hareketi ve Batı Cephesinin Kurulması
İzmir’in işgali üzerine Türk halkı mitingler düzenleyerek işgali protesto etmiş daha sonra da silahlı mü-
cadeleye girişmiştir.Bunun sonucunda Kuva-i Milliye başlamış ve Ayvalık’tan başlayarak Soma,Akhisar,Salih-
li ve Nazilliye kadar uzanan Batı cephesi kurulmuştur.
Mustafa Kemal’in Samsun’a Çıkışı ve Milli Bilinci Uyandırması
Anadolu’nun yer yer İtilaf Devletleri tarafından işgal edildiğini gören Mustafa Kemal Anadolu’nun kurtuluşu için İstanbul’ da ki teşebbüslerinden sonuç alamayınca Anadolu’ya geçmeye karar verdi. O tarihlerde Orta ve Doğu Karadeniz’de Rum çetelerinin faaliyetlerine karşı Türk çeteleri direniş gösteriyorlar,bu durum Yunanlılar tarafından İtilaf Devletlerine Rumlar katlediliyor diye lanse ediliyordu.
Dostları ilə paylaş: |