BÖLÜM 4: İYİ BİR DİNLEME ORTAMI YARATMA
Üç tür gerçeği incelediniz. Bu bölümde iyi bir "gerçeklik" ortamını nasıl yaratacağınızı ve müşteriye koçluk yaparken her gerçek türünü nasıl araç olarak kullanacağınızı öğreneceksiniz.
İYİ BİR GERÇEKLİK ORTAMI YARATMAK
Gerçeği söylemek için iyi bir ortam yaratmanın adımları kolaydır. Bunlardan bazılarını daha önce de duydunuz. Müşterinin ve koçun gerçeği duymaları, söylemeleri kabul etmeleri ve koçluk için bir araç olarak kullanmaları yolunda harika bir ortam yaratmaları amacıyla koç, lider olmalıdır.
Koç:
1. Koçluk konuşmasını yaparken kalbinin sesini dinler.
2. Koçluk ortamını gerçek için bir yer olarak değerlendirir.
3. Müşterinin gerçeğini dinler ve değerlendirir.
4. Konuşmaya başlamadan önce yargıları ve bağımlılığı geride bırakır.
5. Müşterinin, müşteri için doğru olan hızda ilerlemesine izin verir.
6. Koç veya müşteri için rahatsızlık verici bile olsa kendi gerçeğini söyleme riskini göze alır.
7. Herhangi bir gerçeğin hangi parçası müşteri için yararlı ise müşterinin o parçayı seçmesine izin verir.
8. Müşterinin her tip gerçeği kucaklamasında sorun olmayacak şekilde değişik gerçek tiplerini modellemeye, tanımlamaya, yansıtmaya ve söylemeye kararlı olur.
Bu "gerçeklik" alanını yaratmak hem gerçeğe teslim olmayı hem de müşteriye tabi olmayı gerektirir. Nazik olmayı gerektirir. Bu, başlangıçtaki sözde de belirtildiği gibi her tipte gerçeğin "ne çirkin ne de güzel" olmadığını anlamak demektir Bu, gerçektir ve bundan dolayı da sadece fark edilmesi ve söylenmesinden dolayı kendince bir değeri vardır.
Koçun gerçeğe karşı böyle bir tutumu olduğunu anladığında müşterinin de gerçeklik sürecinin her aşamasına katılması kolaylaşır. Eğer yukarıdaki tutumlar üzerinde çalışırsanız, müşterilerinizin kendi gerçeklerini söylemek konusunda daha cesur ve açık olduklarını keşfedersiniz. Nesnel gerçekliği kavramak konusunda da daha istekli olacaklardır Sizin koç olarak gerçeğinizi duymaya daha istekli olacaklardır, çünkü bu gerçek, onları ne haklı ne de haksız çıkaracak bunun yerine önlerinde yeni bir kapı açacaktır.
Artık, güçlü ve sihirli bir gerçeklik alanı yaratmayı öğrendiğinize göre, bu alanı yaratmak üzerinde çalışmak ve tek bir müşteriye koçluk yaparken her tip gerçeği araç olarak kullanmak için bir olanağınız vardır. Son olarak, başta da söylediğimiz gibi, şimdi bu dersi aldıktan sonra özgün gerçek tanımınız üzerinde düşünmenizi istiyoruz.
Şimdi gerçeği görüşünüzde belirgin bir değişiklik varsa lütfen tanımınızı aşağıya tekrar yazın:
GERÇEĞİ NASIL TANIMLARIM, NİÇİN BENİM İÇİN ÖNEMLIDİR VE ONU NASIL OYUN
ÖNSÖZ
"Ve genç be yaşlı, güneşli bir tatil gününde oyun oynamak için öne çıktılar."
John Milton L' Allegro, 1631
"Oyun olmasa, hiçbir yaratıcı eser ortaya çıkmazdı. Hayal gücüyle oynamaya olan borcumuz ölçüsüzdür."
Carl Jung, Psikolojik Tipler, 1923
Şimdi biraz eğlence zamanı. Önümüzdeki günler boyunca bir koçluk aracı olarak oyunu inceleyeceksiniz. Bu ders oyun hakkında olduğu için de oyun oynamanızı ve zevkle oynamanızı gerektirmektedir. Tonu ve ruh halini ayarlamakla işe başlayalım.
Lütfen gözlerinizi kapatın ve kendinizi tekrar bir çocuk olarak hayal edin.
Kendinizi oyun alanında, oyun hamuruyla oynarken veya hayatınızda ilk kez futbol topuna vururken görün. Özgürlüğü ve doyasıya kahkaha atmanın keyfini hissedin. Bu dünyada yetişkinlere özgü sorunluklarınız yok, sadece çocuk olmanın saf mutluluğu var. Bu dünyada bulunurken, çocukken yaptığınız ve size en çok neşe veren üç şeyi hatırlayın. Bu neşe ve özgürlüğü tekrar hissedin ve aklınızda bu varken gözlerinizi açın. Bu neşeyi hala duyuyor musunuz? Güzel. Şimdi, önümüzdeki günler boyunca bu derste sizi meşgul edecek ortam ve duyguya sahipsiniz.
Eğer yetişkin tarafınızın yavaşça geri geldiğini hissediyorsanız bunun nedeni, tüm bunların neyle ilgili olduğu ve niçin oyunu bir koçluk becerisi olarak öğrettiğimiz hakkındadır. Bu soruyu cevaplamak için, lütfen bir an için çocukluğunuza döndüğünüzde ve yetişkinlikle ilgili sorumluklarınızı bir kenara bıraktığınızda kendinizi nasıl hissettiğinize bakın. Bu noktayı tasvir etmek için özgürlük ve neşe kelimelerini amaçlı olarak kullandık ve siz de buradayken özgürlük ve neşeyi, var olmaya dair hafif, rahat bir duygu olarak hissettiğinizi düşünüyoruz
Yetişkinlerin dünyasında yetişkinler sıklıkla deneyimlere, hayal gücü, macera, özgürlük ve neşe duygularını kaybederler. Bunun sonucu olarak da kendilerini ağır ve enerjisi düşük hissederler. Genellikle yetişkinler, neşe dolu bir hayatı resmetme başaramazlar çünkü, bu saf çocukluk duygusunu çok uzun zamandır hissetmemişlerdir ve bunun mümkün olup olmadığını merak ederler.
Koçlukta, eğer yetişkinler çocukluklarındaki açıklığı ve hafifliği tekrar yakalamayı öğrenirlerse kim oldukları ve nereye doğru gittikleri hakkında daha özgür ve daha yaratıcı olduklarım fark ettik. Onlara ağırlık ve bıkkınlık verecek işler yerine neşe ve keyif verecek bir iş aramaya başlamaktadırlar. Tekrar oyun oynamaya başlayan yetişkinler, kendi hayatarıyla da iyi ve canlı oynamayı başarabilmektedirler. Bunun sonucunda da, ağırlaşıp yavaşlamış yetişkinlere oranla çok daha büyük bir hızla ilerlemektedirler.
Bu derste oynadıkça kendinizde de bu değişikliği hissedeceksiniz. Değişim önemlidir. Bir koç, kendisi de ağır ve yavaşlamışsa hafifliği ve oyun oynamayı öğretemez. Bundan dolayı da oyun oynama, deneyimleme, hayal kurma ve maceracı olma becerinizi tekrar yakalamalısınız. Bir bakıma bu ders bunun hakkındadır.
Gerçekten oynamaya başlamadan önce iki not daha. Oyun, bir koçluk aracıdır.
Her müşteri buna ihtiyaç duymaz veya bunu istemez. Sonuçta, bir koç olarak, oyunun bir müşteri için uygun olup olmadığına karar vermeye karar vermek ve ona hafifliği ve oyunu öğretmek için müşteriden izin almak size kalmıştır.
Son olarak fark ettiğiniz gibi, son modüllerin her biri de, öğretilmiş olan bir koçluk becerisi düşünmek için tasarlanmıştır. Bu modül de farklı değildir. Oyun, metinden çok etkinliktir; düşünmekten çok anlık harekettir. Her hafta, metin okumaktan çok oyuna dayalı bazı görevleriniz olacak. Oyunu bir koçluk becerisi olarak kullanmak, bizim size oyunun ne hakkında olduğu ve bu metinde nasıl kullanılacağını söylememizden çok sizin görevler hakkında tartışmanız sonucunda ortaya çıkacak bir şeydir.
Bunu dedikten sonra, oyun oynamaya gerçekten katılmak ve sınıfta oyunun gücü ve etkisini tartışmaya hazır gelmenizin de bu dersle ilgili olarak yerine getirmeniz gereken iki görev olduğunu da belirtmek istiyoruz.
Şimdi, haydi oyun alanına gidelim!
BÖLÜM 1: ÇOCUKLUĞA DÖNMEK
İşte, birinci bölüm dersinden önce yerine getirmeniz gereken görevler:
- Bir parkta veya oyun alanında bir saat kadar geçirip çocukları izleyin. Eğer isterseniz onlara katılın. Onları izlerken ve eğer oynarsanız, oynadığınızda ne olduğunu görün.
- Bir oyuncak mağazasına gidin ve gerçekten ilginizi çeken 2, 3 oyuncak alın.
Bu oyuncaklar, kabarcık ve sapa gibi çok basit bir şey veya biraz daha beceri isteyen oyuncaklar da olabilir. Burada tek önemli olan, oyuncakların gerçekten oynamak isteyeceğiniz şeyler olmaları ve sizin bir yetişkin gibi düşünmenizi gerektirmemeleridir. Oyuncakları aldığınızda göreviniz onlarla oynamaktır.
Bir kitapçıya gidin ve okumak için güzel bir çocuk kitabı seçin. Bu herhangi düzeyde bir kitap olabilir. Kitabınızı okuyun ve sizi nereye götürdüğünü fark edin. Eğer mümkünse, kitabınızı yüksek sesle okuyarak bir çocukla paylaşın.
- Daha önce gözlerinizi kapadığınızda hatırladığınız, size neşe veren üç tane ve çocukken yaptığınız üç şeyi seçin. Bu faaliyeti yapın.
BÖLÜM 2: HAYAL GÜCÜNÜZÜ KULLANIN
İ
şte, ikinci bölüm dersinden önce yerine getirmeniz gereken görevler:
Hayalinizde eğlenceli bir şey yaratın. Bunun için kalem, boya, kağıt veya başka araçlar kullanın. Çizebilir, yazabilir, bir model yaratabilirsiniz, siz seçin. Tek gerekli olan, bu projenin yapılması kolay ve son derece eğlenceli olmasıdır.
-İki arkadaşımızla birlikte bir çember yağıp hikayeler anlatmaya başlayın. Bir kişi başlayıp iki ya da üç dakika konuşur; sonra bir sonraki kişi başlar ve böyle devam eder. Lütfen hikâyeniz, tıpkı bir öykü, masal veya macera hikayesi gibi hafif ve eğlendirici olsun. Ve lütfen ana karakterler yetişkinler olmasın!
-İçinde kelime olmayan bir hikaye kitabı satın alın ve bu hikayeyi yüksek sesle bir başkasına, tercihen bir çocuğa anlatın.
-Hayvanat bahçesine veya parka gidin ve izlerken veya yürürken çocuklar veya hayvanlar hakkında bir hikaye uydurun.
Hayal gücünüzü kullanabileceğiniz eğlenceli ve size ait bir oyun seçin. Lütfen bu oyun olabildiğince aptalca bir şey olsun.
BÖLÜM 3: KONTROLU KAYBETMEK
Burada kısa bir yorum yapalım. Çocuklar, kendi dünyalarını yaratırken kendiliğindenliği ve macerayı kullanmada harikadırlar. Yetişkinler ise, bu özellikleri kullanma konunda çok daha kontrollüdürler. Aşağıda verilen görevler, kendimiz için belirlediğimiz kurallar yerine kendimiz "olma" özgürlüğümüz için kesin bir özgürlük sağlar. Eğlenceli faaliyetler seçin fakat sizi fiziksel bir tehlikeye sokacak türde olmasınlar. Gökyüzünde paraşütle kayak veya bungee jumping gerekli değil!
Burası, ilk başta kendinizi rahatsız hissedebileceğiniz bir başka yerdir. Bunu hissederseniz, daha çok kendinizi gerçek bir maceracı olarak hissetmeye çalışın ve sonra da tabii ki, oynayın!
Üçüncü bölümden önce yerine getirmeniz gereken görevler:
-Kendinizi tam anlamıyla komik duruma düşmüş hissettirecek eğlenceli bir faaliyet düşünün. Bunu yapın.
-Hangi faaliyetlerin kendinizi biraz olsun kontrolünüzü kaybetmiş hissettireceğini düşünün. Birini seçin ve yapın.
-Bir veya iki arkadaşınızı seçin ve onlara tamamen kendiliğinden ortaya çıkan bir şey yapmak istediğinizi söyleyin. Bu konuda ne düşündüğünüzü görün ve bunu yapın.
BÖLÜM 4: HEPSİNİ BİRARAYA GETİRMEK
Dördüncü bölüm için, öğrendiklerinizle bütünleşmeniz ve son soruya cevap olarak ne verdiyseniz onu yapmanız için aşağıdaki sorulan cevaplamanızı istiyoruz.
Lütfen dördüncü bölüme gelmeden önce bu egzersizleri tamamlayın.
-Oyun oynamanın sonucunda, kendiniz hakkında unuttuğunuz neyi keşfettiniz?
-Oyun oynamanın sonucunda, hangi yeni güçlü yanlarınızı keşfettiniz?
-Oyun oynamanın sonucunda, hangi yeni olasılıkları görüyorsunuz?
-Oyun oynamanın sonucunda, nasıl daha hafiflediniz?
DEĞİŞİME KOÇLUK ETMEK
ÖNSÖZ
"Türlerin hayatta kalanı ne en güçlü ne de en akıllı olanıdır değişime cevap verebilen yaşamını sürdürebilir.9'
Charles Darwin
"İnsanlar eğer içlerinde değişmeyen o öz olmasa değişimle birlikte yaşayamazlardı. Değişme becerisinin anahtarı, kim olduğunuz, neyle ilgili olduğunuz ve neyi değerli bulduğunuz hakkındaki o
değişmeyen duygudur."
Stephen Covey
Değişim, sizin ve müşterileriniz için hayatın bir gerçeğidir. Aslında pek çok kişi bir şeyleri değiştirmek istediği için bir koça başvurur. Bazen müşterilerin istedikleri değişim son derece büyüktür, kariyerden yaşam tarzına dek değişebilir. Bazen de değişimler, müşteriye küçük zevkler ve keyifli anları veren küçük ayrıntılardır.
İstenen değişiklik ne olursa olsun, müşteriler bu değişikliği kendi başlarına yapamadıklarını veya yapamayacaklarını düşündükleri için bir koçtan yardım alırlar. Müşteriler, istedikleri değişikliğin daha hızlı ve daha az çabayla olabilmesi için bir koçtan düzenleme, rehberlik, destek ve sorumluluk dolu bir yardım almak isterler.
Bu ders değişim sürecinde koçluk yapmakla ilgilidir. Önümüzdeki dört hafta boyunca müşterilerin aradıkları değişiklik tiplerini, değişim döngüsünün aşamalarını, değişiklik sırasında karşılaşılan zorlukları ve müşterilere aradıkları değişimi gerçekleştirmelerinde yardım edebileceğiniz özel alanları öğreneceksiniz.
Bu dersin sonunda:
1. Değişiklik düşüncesi sizi çok daha az rahatsız edecek;
2. Değişimi sizin ve müşterinizin hayatının bir parçası olarak kabullenecek;
3. Değişime engelleyen şeylere karşı kullanmak için gerekli araç ve bilgiye sahip olacak;
4. Değişim sürecinde, ileri doğru bir hareket yaratmak için gerekli araç ve bilgiye sahip olacak.
5. Farklı değişiklik tiplerini ve bunlar için nasıl koçluk edeceğinizi anlayacaksınız.
BU DERSİ KULLANMAK
Değişim, müşteriler kadar sizin için de geçerli olduğu için, bu modüldeki malzemeyi sizin de hayatınıza geçirmenizi istiyoruz. Bunu yapmak için de lütfen, önümüzdeki dört hafta boyunca yapmak istediğiniz bir değişiklik seçin. Bu değişikliği sınıfta açıklamalı ve her derste değişikliği yaparken kaydettiğiniz ilerlemeyi rapor etmelisiniz. Aşağıda bu değişikliği tanımlamanız, ilerlemenin ve bu ilerlemenin nasıl yapıldığının haritasını çıkartmanız için bir yer ayırdık.
1. Önümüzdeki dört hafta içinde aşağıda yazdığım değişikliği yapmaya kararlıyım:
2. İlk haftada kaydettiğim ilerleme:
Bu ilerlemeyi kaydetmek için yaptığım üç önemli şey:
3. İkinci haftada kaydettiğim ilerleme:
Bu ilerlemeyi kaydetmek için yaptığım üç önemli Şey:
4.Üçüncü haftada kaydettiğim ilerleme:
Bu ilerlemeyi kaydetmek için yaptığım üç önemli Şey:
BÖLÜM 1: DEĞİŞİMİN DOĞASI
Bu bölümde değişimin doğasından söz edeceğiz. Bir koç olarak karşılaşabileceğiniz değişiklik türleri hakkında size geniş bir bilgi verilecektir. Değişimle ilgili bu "teknik" tartışma, değişim döngüsünü ve bu döngü sırasında koç olarak karşılaşabileceğiniz bazı zorlukları öğretecek ve Bölüm iki’de devam edecektir. Bölüm Üç ve Dört ise, değişime koçluk etmek için kullanılan beceriler ve değişim sırasında meydana gelen zorluklar üzerinde odaklanmaktadır.
Değişime koçluk etmeden önce, değişimin ne hakkında olduğunu anlamak önemlidir. Bu bölümde farklı değişim tipleri ve bunlara neyin yol açtığı hakkında kısa bir çizelge sunduk.
Bir koçun her değişim türünü anlayabilmesi için önemli olan noktaların neler olduğunu da belirttik. Her değişim, ayrı olarak tanımlanmış olsa da, lütfen her bir değişikliğin aşağıda verilen özelliklerden iki veya üçüne sahip olduğunu unutmayın.
Bir koç olarak işiniz, müşterilerinizin istediği değişikliğin özelliklerini tanımlayabilmektir. Ayrıca, değişimin özellikleri ile müşterinizin kim olduğunu temel alarak müşterilerinize en iyi nasıl koçluk yapabileceğinizi de değerlendirmelisiniz.
Sonraki birkaç sayfada verilen malzemeyi okurken, dönüşümden ve değişimden geçen müşterilerinizi ve insanları düşünün. Onların değişimlerini nasıl sınıflandırırsınız? Eğer değişim tipini tanımladıysanız, onların deneyimledikleri hakkında farklı nasıl düşünebilirsiniz? En önemlisi de bu bilgiyi bir koç olarak nasıl kullanırsınız?
Değişim Tipleri
Değişimler, çeşitli şekillerde sınıflandırılabilir. Bu programda değişimi, meydana gelen değişimin derecesine ve değişimi harekete geçiren temel güdüye göre sınıflandırıyoruz. Anlatılabilecek en kolay alan, değişimi harekete geçiren şeyin ne olduğudur, biz de buradan başlıyoruz.
Değişimi harekete geçiren nedir?
Değişim genellikle üç sebepten dolayı olur. Bunlar:
1. Tepkisel: Değişim, meydana gelmiş bir duruma veya olaya cevap olarak yapılıyorsa tepkiseldir. Müşteri işten atılmış olabilir, borcu olabilir, başkalarını kızdırmış olabilir, ona içini iyi yapmadığı veya kronik bir hastalığa yakalandığı söylenmiş olabilir. Bunlar, bir müşterinin değişim arayarak tepki vermesine neden olan durumlara örnektir.
2. Tahminsel: Değişim, gelecekte olacağı tahmin edilen bir durum veya olay karşısında yapıldığında tahminseldir. Tahminsel değişime örnek olarak, bir kişinin endüstrinin küçüleceğini bilmesi, mevcut kariyerinden sonrasını planlamaya başlaması veya ilerde yaşamında önemli bir değişiklik olacağını görmesi ve bunun için plan yapması verilebilir.
3. Bilinmeyen bir histen dolayı: Bazen müşteriler, bir değişiklik yapmayı veya bir farklılık olmasını niçin istediklerini bilemezler. Her şeyin yolunda gitmediğine ya da bir şekilde işlerin daha iyi olacağına dair bir his vardır. Bu, tepki göstermek veya tahminde bulunmaktan daha az önemli bir harekete geçirici olmasa da, başlangıçta değişimin özel sebebinin tanımı daha belirsizdir.
Koçluk bakış açısına göre, müşterinin değişimin ardındaki güdüsünü belirlemesine yardım etmek önemlidir. Değişim, olan bir sorunu düzeltmeyi mi hedefliyor veya uzun vadeli bir etkisi mi var? işle ilgili bir durumu halletmek için mi yoksa daha fazla kişisel mutluluk elde etmek için mi? Bu güdünün değişim stratejisi ve değişimin sonuçlarının ölçülmesi üzerinde belirgin bir etkisi vardır. Yani, müşteriye sorulacak ilk iki soru, "Bu değişikliği yapmayı niçin istiyorsun?" ve "Bu değişiklik olursa sen ve hayatın nasıl daha iyi olacak?"tır. Bu sorular, hem sizin hem de müşterinin değişimin temel nedenini ve hedefini anlamanızı sağlayacaktır.
DEĞİŞİM ALANLARI
Farklı motivasyonların yanı sıra değişim aynı zamanda müşterinin hayatının farklı alanlarını da etkileyebilir. İki esas değişim alanı kişisel ve profesyonel değişimdir. Bu iki alan içinde de başka alt alanlar vardır. Bunlar:
Temel değişim: Temel değişim, bir müşteri kim olduğu ile ilgili temel olan kişisel bir şeyi değiştirmek istediğinde olur. Sonuçta, değişim derindir ve belirli bir çabayı gerektirir. Temel değişimin örnekleri arasında, hayatın son derece sadeleştirilmesi, paranın kontrol edilmesi için iş birliğine gidilmesi veya paraya bağımlılıktan vazgeçirmek sayılabilir. Temel bir değişiklik, kişinin yaşam görüşü ,değişim tamamlandığında gerçekten değişecekse meydana gelir.
Keşfedici değişim: Keşfedici değişiklik, bir müşteri gizli kalmış ama gerçekten kendi parçası olan bazı özelliklerinin gün ışığına çıkmasına izin verdiğinde olur. Diğer bir deyişle, keşfedici değişiklik, bir müşteri kendi gerçek benliğine tüm göstergeleriyle adım attığında meydana gelir. Bir müşteri, mükemmel olmamaya karar verdiğinde, garip yanlarının da insanlara görünmesine izin verir veya içindeki saklı rekabet duygusunu ifade edebilir ve bu da bir şeylerin keşfedilmesine yol açan bir değişikliktir. Keşfedici değişiklik, müşterinin toplumsal ve özel kişiliği tam olarak birbirine denk olduğunda meydana gelir.
Alışkanlık değişimi: Alışkanlık değişimi adından da anlaşılacağı gibi, bir müşteri artık kendine iyi gelmeyen bir alışkanlığını değiştirmek istediğinde olur.Müşteri, bir alışkanlığından vazgeçtiğinde veya enerjiyi tüketen bir alışkanlığını ona olumlu bir şekilde hizmet eden bir alışkanlık ile değiştirmek istediğinde meydana gelir.
Temel, keşfedici veya alışkanlık değişimi, müşterinin hayatının hem kişisel hem de profesyonel kısmında olabilir. Değişiklikler çok çeşitli olabilir; sadece basit bir ayarlama , hafif ya da keskin bir yön değiştirme ile tam bir dönüşüm veya değişim söz konusu olabilir. Değişimin tipini tanımlamak da, koçun ve müşterinin koçluk stratejisini, değişimin alacağı süreyi ve bu sırada meydana gelebilecek zorlukları belirlemesine imkan tanır.
Artık bazı değişiklik tiplerini ve derecelerini bildiğinize göre, işte alan çalışmanız:
Bu derste proje olarak seçtiğiniz değişikliği alın. Bunun ne tipte ve ne düzeyde bir değiĢiklik olduğunu tanımlayın. Sonuç olarak da, bu değişimi etkilemek için ne kadar kararlılığa ve çabaya ihtiyaç duyduğunuzu belirleyin.
BÖLÜM 2: DEĞİŞİM SÜRECİ VE ZORLUKLARI
Değişim veya dönüşüm sürecinin pek çok önemli adımı vardır. Bazen, adımlar sırayla atılır. Bazen de adımlardan bazıları kendiliğinden veya belirlenen sıradan farklı bir sıra ile atılır. Her adım, eğer değişimin belli bir derinliği varsa değişimin ayrılmaz bir parçasıdır ve adımlar bitmedikçe dönüşüm tamamlanmamış hissedilir.
Bu adımlar:
1. Değişimin meydana geldiğinin farkına varmak: Müşteri, bir değişimin ortasında (özellikle de bu değişim tepkiselse) değişimin başladığını fak eder. Müşteri, değişimin boyutunu değerlendirmeye başlar ve genellikle değişimin olacağından veya olması gerektiğinden dolayı rahatsızlık duyar.
2. Geçmişteki olaylarla ilgisini kesmek: Müşteri, o sıradaki durumla olan zihinsel bağından vazgeçerek yeni bir durumun ve aşamanın meydana geleceğini veya meydana gelmesi gerektiğini kabul eder.
3. Geçmişle olan duygusal bağı koparmak: Zihinsel bağ kopuşu arttıkça bunu duygusal bağ izler, Müşteri mantıksal olarak bu değişimin gerekliliğinin ve yararının farkında olsa bile genellikle duygusal bağın kopuşu müşteri için daha akıl karıştırıcı ve sarsıcıdır. Müşteri kendini aklı karışmış, yönünü kaybetmiş ve üzgün hissedebilir. Bu duygular, değişim süreci boyunca normaldir ve genellikle değişimin derinliğine bağlı olarak çeşitlilik gösterir. Değişim ne kadar derinse, duygular da o kadar güçlüdür.
4. Meydana gelmekte olan değişimi ve değişimin tahmin edilen sonucunu tanımlamak: Müşteri, hem olaylara dayanarak hem de duygusal olarak meydana gelen durumu ve sürecin sonunun ne olacağını tanımlar. Bu "tanımlama" sürecinin bir parçasını, değişimin son hedefini de ifade eder. Diğer bir unsur da, değişimin gerçekte olması için atılması gereken adımları tanımlamaktır. Örneğin, müşteri, son hedef olarak kariyerini değiştirmeyi belirleyebilir. Tanımlanan ara adımlar, müşterinin değerlerini tanımlamayı, bu değerleri iş sayesinde kendini ifade etmesine bağlamayı, iş veya kariyer türlerini araştırmayı, kendi değerlerini ifade etmeyi seçmeyi, başka beceriler eklemeyi ve iş bulma sürecini içerebilir. Gördüğünüz gibi, değişimi, adımlarını ve son kararı tanımlamak, değişim sürecine belli bir gerçeklik ve pratiklik verir.
5. Öğrenme eğrisi: Pek az değişim tam planlandığı gibi olur ve hepsi de yeni derslerin öğrenilmesini veya yeni alışkanlıklarının edinilmesini gerektirir. Yeni bir iş, yeni beceriler gerektirebilir, yeni bir iletişim kalıbı, haklı çıkma alışkanlığından vazgeçmeniz anlamına gelebilir, yeni bir yaşam tarzı eski oyuncaklardan ve kişinin bu oyuncaklar yoluyla kendini algılamasından vazgeçmesi anlamına gelebilir. Öğrenme genellikle anlık olmadığı için, öğrenilenin anlaşılmasını ve dersin içselleşmesi için tekrar edilmesini gerektirir. Böyle bir anlayış ve tekrarlama zaman gerektirir. Bu zaman süreci, öğrenme eğrisi değişimidir. Bu dönem sırasında müşteriler, alınan derslerin açıklanması ve bunları içselleştirmek amacıyla uygun eylemlerde bulunmak için bir koçun yardımına ihtiyaç duyarlar. Öğrenme eğrisi aynı zamanda, müşterilerin değişim sırasında cesaretlerini kaybettikleri yerdir. Bundan dolayı da koçun, değişim sürecinin bu aşaması boyunca müşteriyi duygusal anlamda tam olarak desteklemesi şarttır.
6. Dersleri içselleştirmek ve onları uygulamak: Bu noktada müşteri, öğrenilen dersleri kendisinin bir parçası yapar ve son hedefine doğru önemli adımlar atmak için bu dersleri kullanır. Değişim süreci içindeki faaliyet, hem niteliksel hem de niceliksel olarak yoğunlaşır. Değişimin sonucunda varılacak hedefe kısa sürede ulaşılacaktır.
7. Değişim ve dönüşüm tamamlanmıştır: Müşteri, belirlenen hedefe varmayı başarmıştır ve bu belirli değişikle ve buna eşlik eden dönüşümlerle kendini başarılı olarak ilan etmeye isteklidir. Müşteri, geçmişe kesinlikle ve tam olarak hoşça kal demiş ve kendi için yarattığı geleceği kucaklamıştır. Değişim işi ve bundan alınan ders, kucaklanmış ve kişinin ayrılmaz bir parçası yapılmıştır. Artık dinlenme ve gösterilen çabanın farkına varmanın zamanıdır.
Değişim süreci, kolay da olabilir karışık da, huzurlu da geçebilir mücadeleli de.
Bir koç olarak müşterilerinizi değişim süreci hakkında eğiterek ve onlara herhangi bir anda niçin bu süreç içinde olduğunu anlamasına yardım ederek bu karışıklığı azaltabilirsiniz. Bunun farkına varmak ile iyi koçluk birleştiğinde, müşterinin bir sonraki adıma geçmesine ve sonuçta da kendi hedefine ulaşarak değişim sürecini tamamlamasına yardım eder.
Dostları ilə paylaş: |