İkg op öncelik 1’e ilişkin Değerlendirme (İstihdam) Ankara, Ekim 2013


Grafik 5: Sektörlere göre kayıtlı ve kayıtdışı istihdam



Yüklə 5,76 Mb.
səhifə18/69
tarix26.07.2018
ölçüsü5,76 Mb.
#58509
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   69

Grafik 5: Sektörlere göre kayıtlı ve kayıtdışı istihdam



  • Yukarıdaki şekil, kayıtlı istihdamdaki en yüksek artışın neredeyse %80 ile tarım sektöründe ve inşaat sektöründe olduğunu, nakliye sektöründe ise bir düşüş olduğunu göstermektedir.

  • Kayıtdışı istihdamla ilgili olarak, üç sektörde artış söz konusudur: tarım (%20), inşaat (%12) ve ulaşım (%7); madencilikte (%42), ticaret sektöründe ve konaklama sektöründe (%18) ve sanayide (%10) önemli bir düşüş olduğu görülmektedir.

Grafik 6: Yaş gruplarına göre kayıtlı ve kayıtdışı istihdam


Kayıtdışı



Kayıtlı

Toplam


  • Ortalama olarak, kayıtdışı çalışanların %90’ı 1-9 çalışanı olan küçük işletmelerde çalışırken, küçük işletmelerin çalışanlarının %63’ü kayıtdışı çalışmaktadır.



Grafik 7: Şirket büyüklüklerine göre kayıtlı ve kayıtdışı istihdam


  • Yukarıdaki şekil, küçük işletmelerde çalışanların %63’ünün kayıtdışı çalıştığını, 10-24 çalışanı olan işletmelerde bu oranın %24 olduğunu, 25-49 çalışanı olan işletmelerde %13 olduğunu ve 50 ve daha fazla çalışanı olan işletmelerde %13 olduğunu ve Türkiye genelinde %5.5 olduğunu göstermektedir. Sonuç: Bir işletmenin büyüklüğü, kayıtdışı istihdamın güçlü bir göstergesidir. İşletme ne kadar küçükse, kayıtdışı istihdam bulma riski o kadar yüksektir.

  • Samsun ve Trabzon haricinde kayıtdışı istihdam için seçilmiş illerde, kayıtdışı istihdam ortalaması, genel olarak Türkiye ortalamasından daha yüksektir. Ancak, Trabzon’da, küçük işletmelerdeki kayıtdışı istihdam, ülke ortalamasından da daha yüksektir.

  • Ankete verilen yanıtlara bakıldığından, anketi yanıtlayanlar, kayıtdışı istihdamla ilgili olarak rakibinin eylemleri açısından iyimserlerdir.

  • Araştırma sonuçlarına göre, cevap verenlerin %47’si, sosyal güvenlik teşvikleri hakkında yeterli bilgiye sahip değillerdir ve %85’i bu fırsatları kullanmamıştır. Sonuç: Sosyal güvenlik kuralları ve yönetmelikleri ile ilgili gerekli bilgileri yaymakla ilgili olarak SGK’nin teşvik faaliyetlerini daha fazla geliştirmesi gereklidir.

  • Genel olarak 5’ten az çalışanı olan oldukça küçük işletmelerin (%54), bu teşvikler hakkında hiç bilgisi yoktur; bu küçük işletmelerin %28’inin yalnızca çok az bilgisi vardır. Sonuç: Teşvik faaliyetlerinin küçük işletmelere yoğunlaşması gerekmektedir.

  • Gaziantep’te, cevap verenlerin %60’ının istihdam teşvikleri hakkında hiç bilgisi yoktur; bu oran Trabzon’da %30’dur. Sonuç: Teşvik faaliyetlerinin Doğu Anadolu’daki illere yoğunlaşması gerekmektedir.

  • Ulaşım sektöründe, anketi cevaplayanların %60’ının teşvikler hakkında hiç bilgisi yoktur; bu oran restoranlarda ise %30’dur. Sonuç: Teşvik faaliyetlerinin ulaşım sektörü gibi en düşük bilgi seviyesine sahip sektörlere yoğunlaşması gerekmektedir.

  • Cevap verenlere göre, yüksek vergiler ve yüksek sigorta primleri, cevapların %90’ına göre, kayıtdışı işçi istihdamını etkilemektedir. Sonuç: Türkiye’de primlerin ve vergilerin çok yüksek olduğuna dair bir kanı olduğu görülmektedir. Bu nedenle hükümet, ya bu yükümlülükleri azaltmayı ya da maliyet-kazanç ilişkisini geliştirmeyi (sosyal güvenlik katkılarına göre özellikle ikinci seçenek) düşünmelidir.

  • Anketi yanıtlayanların %60’ı, rakiplerinin kayıtdışı işçi çalıştırdığına inanmaktadır. Trabzon, Şanlıurfa ve Erzurum’da, bu oran %70 iken diğer 3 ilde bu oran %50’dir. Özellikle fırıncılık sektöründe, cevap verenlerin %80’i rakiplerinin kayıtdışı işçi çalıştırdığına inanmaktadır. Sonuç: Özellikle fırıncılık sektörü, kayıtdışı istihdama yatkın görünmektedir ve daha fazla denetlenmesi gereklidir.

  • Anketi yanıtlayanların %45’i rakiplerinin kayıtdışı istihdam faaliyetlerini arttırdığına inanmaktadır. Şanlıurfa ve Gaziantep’te bu rakam, anketi cevaplayanların %50’sini geçmektedir. Fırıncılık ve ulaşım sektörlerinde, rakiplerinin kayıtdışı istihdam faaliyetlerini arttırdığına inanan cevap verenlerin oranı, %50 oranıyla oldukça yüksektir. Sonuç: Bahsi geçen iller ve sektörler, ileriki deneyimlerin odağında olmalıdır.

  • Anketi yanıtlayanlar, rakiplerinin %60’ının, kayıtlı çalışanlarının ücretlerini gerçek ücretlerinden düşük gösterdiğine inanmaktadır. Genellikle, 5-20 çalışanı bulunan işletmeler, rakiplerinin %60’ından fazlasının kayıtlı çalışanlarının maaşlarını gerçek maaşlarından daha düşük gösterdiğine inanmaktadır. Fırınlarda anketi yanıtlayanlara göre, rakiplerinin %75’inden bile fazlası, bu şekilde davranmaktadır. Sonuç: Müfettişler ve kontrolörler, özellikle bu alanlara dikkat etmelidir.

  • Anketi yanıtlayanların %40’ı, kayıtdışı istihdamla mücadele kapsamında yeterli denetim yapıldığına inanmaktadır. Gaziantep’te, bu oran %50’dir ve ulaşım sektöründe yaklaşık %25’dir. Sonuç: Ulaşım sektöründeki işverenler genellikle denetimlerin yeterli olmadığını düşünseler bile, sektörel denetleme faaliyetleri planlanırken buna dikkat edilmelidir.

  • Anketi yanıtlayanların yarısından azı, denetimlerin sayısı artarsa, kayıtdışı istihdamın azalacağına inanmaktadır. Sonuç: Denetim faaliyetleri, kayıtdışı istihdamla mücadelenin tek aracı değildir. Eğitim faaliyetlerinin arttırılması gerekmektedir.

  • Anketi yanıtlayanların yarısından fazlası, sigortasız bir işçi istihdam etmenin en önemli riskinin iş kazaları; ikincisinin (%25) devlet tarafından yakalanıldığında verilen ceza; üçüncüsünün ise (%20) ahirette bunun hesabını vermek olduğunu açıklamıştır. Sonuç: Denetim sayısı ya da kayıtlı istihdama yatkın sektörlerin kapsamı yeterli değildir ve bunun geliştirilmesi gereklidir.

Saha araştırmalarının sonuçlarının açıkça ortaya koyduğu gibi, kayıtlı istihdamın teşvik edilmesine ilişkin İKG OP faaliyetleri için uygun faaliyet kapsamı ilgili ilk hibe programına göre daha genişletilmelidir.



    1. İşgücü Piyasası Hizmetleri

Türk işgücü piyasası mevzuatını AB ile uyumlaştırma sürecinde, hükümet, 2013’te, kamu istihdam kurumunun (o zamanki adıyla İş ve İşçi Bulma Kurumu) sunduğu hizmetlerin, işçi ve işverenlerin işgücü piyasası ihtiyaçlarının karşılanması söz konusu olduğunda yeterli olmadığını fark etmiştir. Bu nedenle İş ve İşçi Bulma Kurumu yerine 2003’te 4904 sayılı kanunla İŞKUR kurulmuştur. Kuruluş amacı, Türkiye’de ve dünyanın her yerindeki teknolojik ve işgücü piyasalarındaki gelişmeleri takip etmek, modern istihdam kuruluşlarının görevlerini yürütmek ve aktif işgücü piyasası politikaları uygulamaktır.

Buna paralel olarak, 1990’a kadar herhangi bir tüzel kişiliği olmadan çalışan özel istihdam büroları 1980’lerde kurulmuştur. 4904 sayılı kanunla, özel istihdam büroları yasal olarak onaylanmış ve 2004’ten itibaren kendilerine ruhsat verilmiştir.

İşgücü piyasası hizmetlerinin gelişimini gözden geçirirken, kamu ve özel istihdam hizmetlerini birbirinden ayırmak gerekir. Bu nedenle, bu bölümde İŞKUR ve özel istihdam büroları ayrı olarak değerlendirilecektir.

3.6.1 İŞKUR

İŞKUR, önceki İş ve İşçi Bulma Kurumu (İİBK) yerine, 4904 sayılı yasayla 2003 yılında kurulmuştur. Bu yasayla köklü değişiklikler getirilmiş ve Türkiye’deki kamu istihdam hizmetinin görev kapsamının genişlemesi sağlanmıştır.

Kurumsal açıdan, en önemli değişiklikler şunlardı:


  • Önceki Bölge Müdürlüklerinin kaldırılması ve ülke çapında danışanlara yakınlaşan ofisler ve şubelerin daha geniş kapsama alanına sahip olmasını sağlayan il müdürlüklerinin kurulması.

  • Genel Kurul, Yönetim Kurulu ve İl İstihdam Kurulları olmak üzere üçlü yönetim birimlerinin kurulması – bunların hepsi işveren ve çalışan temsilcilerinin katılımıyla oluşturulmuştur. Şimdilerde, İŞKUR Genel Kurulu 79 kişiden oluşmaktadır; bunlardan 46’sı sosyal ortak temsilcileri ve 33 tanesi devlet kurumları tarafından atanan temsilcilerdir.

İl İstihdam Kurulları, 2003 ve 2006 yıllarında iki revizyon geçirdi – bunların en önemlisi, bu kurulların Mesleki Eğitim Kurulları ile birleşmesiydi ve artık İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulları (İİMEK) olarak görev yapmaktadırlar. Bu kurullara valilik makamı başkanlık etmektedir ve bu kurullar genel olarak, bir ademi-merkeziyetçilik ve karar verme görevinin merkezi düzeyden illere dağılımını sağlamıştır.

İŞKUR, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Mesleki Yeterlik Kurumu ile aynı statüdedir. Bu bağlı kuruluşlar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın politik sorumluluğu altında görev yapmaktadır. İŞKUR’un 81 il müdürlüğü bulunmaktadır ve yerel işgücünün hacmine bağlı olarak illere bağlı bazı hizmet ofisleri görev yapmaktadır. Eylül 2011’de, bu ofislerde toplam 3.500 çalışan görev yapmaktaydı; ancak iki yıl içerisinde 7.500 çalışana ulaşma planları bulunmaktaydı. Bunlardan 4.000’inin kariyer rehberliği hizmetleri vermesi beklenmekteydi. 2011’de 1,415 milyon kayıtlı işsizin olduğu düşünüldüğünde, bu hâlâ yüksek bir danışan ve çalışan oranına ve ağır bir dosya yüküne işaret etmektedir.56

Aktif İşgücü Piyasası Politikaları harcamaları, geçmişte (AB-27’nin %0,45 ortalamasıyla karşılaştırıldığında 2008’de GSYİH’in %0,003’ü) oldukça düşüktü; ancak harcama düzeyleri 2010 ve 2011’de önemli ölçüde artmıştır. Modern, son teknoloji işe yerleştirme ve tanıtım sistemleri, herhangi bir kamu istihdam hizmetinin ana konusunu teşkil ettiğinden dolayı acil ve önemli görülmüştür. 2010’da yaklaşık 20.000 kişi, bireysel danışmanlık hizmeti almıştır.

Ancak, İŞKUR tarafından verilen hizmetler, 2007 yılından sonraki dönemde hem niteliksel hem de niceliksel olarak artmıştır. Bunun en iyi örnekleri şunlardır:57



  • Çalışanlar arasında sektörle ilgili işveren temsilcilerinin belirlenmesi. Bu kişiler, bölgelerindeki işverenlerle yakın irtibat halinde olur, işverenleri ziyaret ederler ve işe yerleştirmeler, mesleki eğitimi planlama ve uygulama konularında işverenlerin ihtiyaçlarının dikkate alınmasını sağlarlar.

  • Yerel hizmet noktaları, Türkiye çapındaki 844 belediye ile imzalanan sözleşmelerin ardından 2010’dan itibaren kurulmuştur. Bunların amaçları, İŞKUR hizmetlerini vatandaşlara daha fazla yakınlaştırmaktır. İŞKUR tarafından verilen eğitimi almış belediye çalışanları, bilgi teknolojileri hizmetlerinin ücretsiz olarak kullanılabildiği hizmet noktalarında görev yapmaktadırlar. 2013 sonu itibariyle, tüm belediyelerin, ülke çapındaki işverenlere ve çalışanlara bu tür hizmetler vermesi planlanmaktadır.

  • Mobil hizmet araçları (İŞKUR Otobüsleri), özellikle dezavantajlı grupların ihtiyaçlarına hizmet vermek üzere başlatılmıştır. Bu hizmet, engelli kişilere destek sağlamaya başlamıştır. Otobüslerde bir psikolog, bir mesleki danışman ve bir yetkili bulunmaktadır ve bu nedenle hedef gruba kapsamlı danışmanlık hizmetleri sağlamaktadır.

  • Sosyal destekten yararlanan gruba istihdam hizmetlerini yaklaştırma ile ilgili bir Eylem Planı, Nisan 2010’da başlatılmıştır. Sosyal Yardım’ın çeşitli şekilleri genellikle sosyal güvenliğe kayıt olma ve sosyal yardım ekonomik olarak (daha) cazip olduğu için istihdama geçiş önünde bir engel oluşturmaktadır. Eylem Planı, İŞKUR’un yardım alanlar için işe yerleştirme hizmetlerini ve eğitimi organize etmesini ve dolayısıyla bu kişileri normal işgücü piyasasına geri döndürmeye çalışmaktadır.

  • 2008 ve 2009 kriz yıllarındaki iki önemli İstihdam Paketi, İŞKUR’un işgücünün becerilerini işverenlerin mesleki ihtiyaçlarına adapte etmek amacıyla mesleki eğitim kurslarına yatırım yapma kaynaklarını önemli derecede arttırmıştır.

  • 2009’dan beri, İŞKUR, girişimcilik kursları düzenlemekte ve uygulamaktadır, kursların sonunda bir sertifika verilmektedir ve bu sertifika, katılımcılara KOSGEB tarafından hazırlanan daha ileriki desteklere geçişi sağlamaktadır.

  • Şirket çalışanları için eğitim fırsatları arttırılmış ve 2011’in başlarından itibaren Bakanlık’ın ÇASGEM merkezi ile bir merkeze bağlanmıştır.

  • İllerdeki Mesleki Eğitim Merkezleri bünyesinde 26 İş ve Meslek Danışmanlığı Hizmeti oluşturulmuştur ve dolayısıyla ülke çapındaki mesleki danışmanlık hizmeti sunumunu arttırmıştır.

Bu gelişmeler geçmiş yıllarda İŞKUR çalışanlarının sayısındaki artışla birlikte devam etmiştir ve böylece işverenler tarafından bu hizmetlere olan talepte ve işe yerleştirme oranlarında artış meydana gelmiştir.58

Aşağıdaki tablo, önceki yıllardaki hizmet göstergelerinin gelişimine işaret etmektedir:59



Tablo 42: Yıllara göre İŞKUR’un genel faaliyetlerinin gelişimi

Yıl

Yurtiçi Hizmetler

Yurtdışı Hizmetler

Başvuru

Açık işler

İşe yerleştirme

İşsiz sayısı

İşyeri ziyaretleri

Başvuru sayısı

Yönlendirme sayısı

2006

564.388

151.794

85.882

1.061.853

19.117

480

81.379

2007

656.969

186.922

111.375

696.538

40.379

320

70.024

2008

1.275.674

178.620

109.595

987.840

35.939

2.564

58.602

2009

1.435.024

165.890

118.278

1.689.349

33.978

1.339

59.479

2010

1.217.936

368.636

205.231

1.414.541

42.025

896

54.847

2011

1.398.355

660.623

363.672

1.844.965

70.505

838

52.491

2012

2.296.325

991.804

556.587

2.372.262

183.373

1.465

57.953

Tablonun ortaya koyduğu gibi, ilave personel ve kurumsal gelişim faaliyetlerinin sonuçları aşağıda sunulmaktadır:

  • Altı yıl içerisinde başvuru sayısı %400 artarken, açık iş sayısı %500’ten fazla artmıştır. Dolayısıyla, daha fazla açık iş, daha fazla başvuruyu çekmiştir.

  • İşe yerleştirmeler, %600’den fazla artmıştır. Bu, işgücü piyasasında işe yerleştirmeyi kolaylaştıran daha iyi becerilerin olduğunun bir göstergesi olabilir. Aynı zamanda, istihdam hizmeti tarafında gelişmiş seçim süreçlerine de işaret edebilir. Ancak bu büyük olasılıkla, işyeri ziyaretlerinin sayısının neredeyse %1000 artmış olduğu gerçeğiyle ilgilidir. Yalnızca 2011 ve 2012 arasında, işyeri ziyareti sayısı %150’den daha fazla artmıştır. Rakamlar, işverenlerin istihdam hizmetiyle daha yakın ilişki içinde olma fırsatına sahip olduklarını ve belli pozisyonlar için hangi becerilerin gerektiğini daha iyi anladıklarını göstermektedir.

  • Ziyaret sayısı, 2011 ve 2012 arasında açık işlerin sayısının neden bu derece (yaklaşık %50 oranında) arttığını da açıklamaktadır. İŞKUR tarafından yürütülen aktif tedarik faaliyetleri, bu gelişmeye katkıda bulunmuştur.

  • Yine de, yapılan iş, sayılara göre tam olarak etkin değildir. 556,587 çalışanı işe yerleştirmek için İŞKUR’un, işverenlere 3,262,375 kişi sunması gerekmiştir. Bunun akabinde, bir işe yerleştirme için ortalama altı öneride bulunulmuştur.60


Aşağıdaki tablo, İŞKUR’un iş ve mesleki danışmanlık faaliyetlerini arttırmak amacıyla gösterdiği muazzam gayreti ortaya koymaktadır:61

Tablo 43: Yıllara göre iş ve mesleki danışmanlık faaliyetleri

 

Faaliyetler

Ziyaret edilen iş yeri sayısı

Araştırılan kariyer eğitim merkezi sayısı

Bireysel görüşmeler

Okul sayısı

Sınıf sayısı

Öğrenci sayısı







Kariyer danışmanlığı

İş danışmanlığı













2006

1.425

39

796

1.328

601

1.335

67.223

2007

1.232

38

1.098

1.502

726

-

90.015

2008

966

82

919

3.235

1.372

-

128.243

2009

1.495

7

1.598

5.255

665

-

53.279

2010

1.499

10

3.649

16.075

-

675

53.795

2011

5.495

3

4.504

160.607

-

886

58.675

2012

151.403

2

36.236

805.257

-

2.300

277.393

Tablo, 2012’den beri gösterilen muazzam gayreti ortaya koymaktadır. Bu gayretle kamu istihdam hizmeti, verdiği hizmetleri çeşitlendirmeye ve tamamlamaya çalışmaktadır. Görünüşe göre – ve son iki tabloyu birlikte okumak buna kanıt sunmaktadır – iş danışmanlığı ve teknik ve mesleki eğitim ve öğretim ile ilgili artan çabalar, işe yerleştirme faaliyetlerini teşvik etmekte ve ülke çapında işverenleri İŞKUR’un hizmetlerini daha sık kullanmaya teşvik etmektedir.

Sonuç olarak, özellikle İŞKUR hizmetlerindeki son gelişmelerin, performansla ilgili bazı göstergeler ile ilgili olarak büyük bir artışa neden olduğu söylenebilir. Bu yeni yaklaşımın ne kadar uzun soluklu olacağı ileride görülecektir. Ancak, kurumun, işgücü piyasasında tartışmasız birinci sınıf bir hizmet sağlayıcı haline gelmek yönünde büyük bir adım attığı inkâr edilemez.



Yüklə 5,76 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   69




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin