İL : OSMANİYE
AY-YIL : OCAK 2012
TARİH : 13 OCAK 2012
بسم الله الرحمن الرحيم
قال الله تعالى : اللَّهُ الَّذِي خَلَقَكُمْ مِنْ ضَعْفٍ ثُمَّ جَعَلَ مِنْ بَعْدِ ضَعْفٍ قُوَّةً ثُمَّ جَعَلَ مِنْ بَعْدِ قُوَّةٍ ضَعْفًا وَشَيْبَةً
قال رسول الله (صلعم): مَا أكْرَمَ شَابٌّ شَيْخاً لِسِنِّهِ إلاَّ قَيَّضَ الله لَهُ مَنْ يُكْرِمُهُ عِنْدَ سِنِّه
BÜYÜKLERE SAYGI
Aziz Müminler!
İnsanoğlu dünyaya geldiği andan itibaren bir yolculuğa başlar. Fani hayattaki bu yolculuk, çocukluk, gençlik, yetişkinlik derken ihtiyarlık dönemine ulaşır. Allah’ın kendilerine ömür verdiği kimseler bütün bu dönemleri yaşarlar. Rabbimiz bu gerçeği şöyle ifade buyurmuştur: “Allah O'dur ki, sizi güçsüz olarak yaratır, sonra güçsüzlüğün ardından kuvvet verir. Sonra kuvvetin arkasından yine güçsüzlüğe ve ihtiyarlığa getirir. O dilediğini yaratır. Ve O, her şeyi bilir, her şeye gücü yeter.”1
Bu dönemlerin içinden geçen insanın en zayıf devresi çocukluk ve ihtiyarlık dönemidir. Ancak ihtiyarlıkta insanlar ruhen daha hassas olmakta; ilgi ve desteğe daha çok ihtiyaç duymaktadırlar. Bu bakımdan yaşlıların ihtiyaçları giderilmeli, sık sık ziyaret edilip gönülleri alınmalıdır.
Muhterem Müslümanlar!
Sevgi ve saygı, insan fıtratının hoşlandığı ulvi duygulardandır. Bu duyguların güçlü olduğu toplumlar mutlu ve huzurlu olurlar. Bu nedenle dinimiz, insana saygı ve sevgiyi, temel ahlâkî görevlerimiz arasına koymuş, büyüklere ve yaşlılara karşı sergileyeceğimiz davranışlar konusunda önemli uyarılarda bulunmuştur. Sevgili peygamberimiz (s.a.v.) bize, insanlara karşı daima merhametli, güler yüzlü, yardım sever olmayı öğretmiş ve şöyle buyurmuştur: “Bir kimse, ihtiyara yaşından dolayı saygı gösterirse, yaşlandığı zaman, Hz. Allah, ona saygı duyacak bir kişiyi mutlaka nasip edecektir.” 2
Muhterem Kardeşlerim!
İslâm ahlâkının hakim olduğu bir toplumda düşenin elinden tutulur, çaresizlere destek olunur, kimsesiz, bakıma ve ilgiye muhtaç olanlara ilgi gösterilir. Onların ihtiyaçlarını gidermeye çalışmak insanî ve dinî bir görev sayılır. Çevremizde sevgi, ilgi ve dostluğa muhtaç pek çok insan bulunmaktadır. Büyüklerin güler yüzle hatırlarını sormak, gerektiğinde oturmaları için yer vermek yahut basit de olsa bir ihtiyacını gidermek, onlar için çok büyük kıymet ifade edecektir. Unutmayalım ki bugünün yaşlıları dünün gençleri olduğu gibi bugünün gençleri de yarının ihtiyarları olacaktır. Bu yaşlılar bir de anne ya da babamız ise onlara karşı göstereceğimiz saygı ve sevgi daha da önemli hale gelir. "Ana-babası ya da onlardan biri yanında yaşlanıp da cennete giremeyen kimseye yazıklar olsun"3 buyuran Efendimiz (s.a.v.), ebeveynlerimizin cennete gitmemiz için bir vesile olduğunu ifade etmişlerdir.
Hutbemi Sevgili Peygamberimizin (s.a.v.) şu hadisleriyle bitirmek istiyorum: “Küçüklerine merhamet etmeyen, büyüklerine saygı göstermeyen bizden değildir.”4
Dostları ilə paylaş: |