MADDE GEREKÇELERİ Madde 1- Kanunun amacı; il özel idareleri ve belediyelerin gelirleriyle bunlara ilişkin esas ve usullerin düzenlenmesidir.
İl özel idareleri ve belediyelere, Anayasanın 127 nci maddesi ile Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartının 9 uncu maddesinde öngörülen sorumlulukları ile orantılı gelir kaynakları sağlanması amaçlanmaktadır.
Madde 2- Bu Kanun, il özel idaresi ve belediyelerin vergi, harç, katılma payı, hizmet karşılığı ücret ve diğer gelirleri ile bunların konusu, mükellefi, matrahı, oran ve tarifeleri, istisna ve muafiyetleri, tahakkuku ve tahsili; büyükşehir belediyelerinin bulunduğu yerlerde toplanan vergilerin büyükşehir belediyeleri ile ilçe ve ilk kademe belediyeleri arasında paylaşımı; mahalli idarelere genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden ayrılacak payın tespiti ve dağıtımına ilişkin esas ve usulleri kapsamaktadır.
Madde 3- Maddede, Kanunun uygulanması bakımından belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde belediye; büyükşehirlerde 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununa göre büyükşehir belediyesinin yetkili olduğu hususlarda büyükşehir belediyesi, bunların dışında kalan hususlarda ilçe veya ilk kademe belediyesi yetkili olduğu hüküm altına alınmaktadır. Belediye ve mücavir alan sınırları dışında kalan yerlerde ise il özel idaresinin yetkili olması öngörülmektedir.
Madde 4- Daha önce 1319 sayılı Kanun ile düzenlenen Emlak Vergisi bu Kanun kapsamına alınmıştır. Ayrıca, Emlak Vergisinin, Bina Vergisi ile Arsa ve Arazi Vergisini kapsadığı ifade edilmiştir.
Madde 5- Bina Vergisine tabi yapılar tereddüde yer bırakmayacak şekilde tanımlanmaktadır. Yapıldığı maddeye bakılmaksızın karada ve su üzerinde bulunan her türlü sabit inşaat bina olarak kabul edilmekte ve Vergi Usul Kanununda yazılı bina eklentilerinin de bina kapsamına dahil olduğu hüküm altına alınmaktadır. Diğer taraftan madde metninde, yüzer yapı, çadır ve nakil vasıtalarına takılıp çekilebilen seyyar tesisler gibi yapıların bina sayılmaması da öngörülmektedir.
Madde 6- Maddede, Bina Vergisi mükellefinin, binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenlerin olduğu; paylı mülkiyet halinde mükellefiyetin sahip olunan hisse oranında; elbirliği şeklindeki mülkiyette ise maliklerin müteselsilen sorumlu oldukları hükme bağlanmaktadır. Ayrıca, yanan, yıkılan, tamamen kullanılmaz hale gelen veya vergiye tabi iken muafiyet şartlarını kazanan binalarda mükellefiyetin bu olayların meydana geldiği tarihte sona ermesi öngörülmektedir.
Madde 7- Maddede Bina Vergisinden muafiyetin şartları ve çeşitleri belirlenmekte, sürekli ve geçici muafiyet olarak iki kısma ayrılması öngörülmektedir.
Sürekli muafiyetten yararlanacak binaların; kiraya verilmemiş, karşılığında bir gelir elde etmek üzere üzerinde intifa hakkı kurulmamış veya yap-işlet-devret modeliyle kullanım hakları devredilmemiş olması şartı getirilmekte ve sürekli muafiyetten yararlanacak binalar ayrıntılı şekilde sayılmaktadır.
Geçici muafiyetten yararlanacak binalar da ayrıntılı şekilde sayılmak suretiyle geçici muafiyetin kapsamı daraltılmaktadır. 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu hükümlerine göre turizm işletme belgesi almış olan mükelleflerin, işletme belgesinde belirtilen işlerde kullandıkları binaların muafiyeti, beş yıl süre ve yüzde 50 oranı ile sınırlandırılmış; mesken olarak kullanılan bina ve apartman dairelerinin vergi değerinin dörtte birinin inşaatın sona ermesinden başlamak üzere beş yıl süreyle muafiyetten yararlanmasına ilişkin mevcut hükme yeni düzenlemede yer verilmeyerek vergi gelirlerinin artırılması hedeflenmiştir.
1319 sayılı Kanunda Bakanlar Kuruluna tanınan, Türkiye sınırları içinde tek meskeni olanlardan gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıklardan ibaret bulunanlar ile şehitlerin dul ve yetimlerine ve gazilere ait konutların vergi oranlarını sıfıra kadar indirme yetkisi kaldırılmakta; hiçbir geliri olmayanlar, şehitlerin dul ve yetimleri ile gazilerin, Türkiye sınırları içinde sahip oldukları brüt 150 metrekareyi geçmeyen konutları yeni düzenleme ile istisna kapsamına alınmaktadır.
Madde 8- Bina Vergisinin oranı, vergi değerinin konutlarda binde 1.5, diğer binalarda ise binde 3’ü olarak belirlenmektedir. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun uygulandığı yerlerde ise bu oranların yüzde 100 artırımlı uygulanması öngörülmektedir. 1319 sayılı Kanunda Bakanlar Kuruluna tanınan oranları yarısına kadar indirme yetkisi sınırlandırılarak iki katına kadar artırma ve kanuni haddine indirme şeklinde yeniden düzenlenmiştir.
Madde 9- Bina Vergisinin tarh ve tahakkukuna ilişkin esaslar düzenlenmiştir.
Madde 10- Arsa ve Arazi Vergisine tabi yerler, açık bir şekilde tanımlanmaktadır.
Madde 11- Maddede, Arsa ve Arazi Vergisinin mükellefi, arsa ve arazinin maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa arsa ve araziye malik gibi tasarruf edenler olarak belirlenmektedir. Paylı mülkiyet halinde mükellefiyetin sahip olunan hisse oranında; elbirliği şeklindeki mülkiyette ise maliklerin verginin tamamından müteselsilen sorumlu oldukları hükme bağlanmaktadır.
Madde 12- Maddede Arsa ve Arazi Vergisinden muafiyetin şartları ve çeşitleri belirlenmekte, sürekli ve geçici muafiyet olarak iki kısma ayrılması öngörülmektedir.
Sürekli muafiyetten yararlanacak arsa ve arazilerin; kiraya verilmemiş veya karşılığında bir gelir elde etmek üzere üzerinde intifa hakkı kurulmamış olması şartı getirilmekte ve sürekli muafiyetten yararlanacak arsa ve araziler ayrıntılı şekilde sayılmaktadır.
Geçici muafiyet süreleri kısaltılmıştır.
Madde 13- Arsa ve Arazi Vergisinin oranı; arsalarda binde 5, arazilerde ise binde 2 olarak tespit edilmekte ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun uygulandığı yerlerde bu oranların yüzde 100 artırımlı uygulanması öngörülmektedir. 1319 sayılı Kanunda Bakanlar Kuruluna tanınan oranları yarısına kadar indirme yetkisi sınırlandırılarak iki katına kadar artırma ve kanuni haddine indirme şeklinde yeniden düzenlenmektedir.
Madde 14- Arsa ve Arazi Vergisinin tarh ve tahakkukuna ilişkin esaslar düzenlenmektedir.
Madde 15- Vergi değerini değiştiren sebeplerin doğması halinde, bildirimin verilmesine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmektedir.
Madde 16- Emlak Vergisinde vergi değerinin tespitine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmektedir.
Madde 17- Emlak Vergisinin ödeme süresi, birinci taksiti mart, nisan, mayıs; ikinci taksiti kasım ayı olarak belirlenmekte, ilk taksit süresi içinde peşin ödeme yapılması halinde ikinci taksitin yüzde 10 indirimli tahsili imkanı getirilmektedir.
1319 sayılı Kanunda öngörülen kısıtlanmış binalardan onda 1 oranında vergi alınması uygulaması kaldırılmakta, devir ve ferağ durumunda bina, arsa ve arazinin ödenmemiş Emlak Vergisi borcunun ödenmesinden devreden ve devralanın birlikte sorumluluğu kaldırılmakta ve devirden önceki vergi borçlarından sadece devredenin sorumlu olması esası getirilmektedir.
Madde 18- Emlak Vergisinde vergi değerini değiştiren sebepler ayrıntılı bir şekilde sayılmaktadır.
Madde 19- Emlak Vergisi ile ilgili olarak, Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinde yazılı fiillerle vergi kaybına sebebiyet verilmesi halinde, Vergi Usul Kanununun 344 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen vergi cezalarının uygulanmaması öngörülmektedir.
Madde 20- 1319 sayılı Kanunda zamanaşımı süresinin bina, arsa ve arazinin bildirim dışı bırakıldığının idarece öğrenildiği tarihi takip eden yılbaşından itibaren başlaması gibi sınırsız bir zamanaşımı süresi öngörülmekteydi. Madde ile bildirimi verilmeyen bina, arsa ve arazinin vergi ve cezalarına ilişkin zamanaşımı süresi, bildirim süresinin bitimini izleyen yılın başından itibaren beş yıl ile sınırlandırılarak mükellefler lehine bir düzenleme yapılmaktadır.
Madde 21- 5272 sayılı Kanunla büyükşehir belediyesi ve il özel idarelerine Emlak Vergisi gelirleri üzerinden ayrılan paylar kaldırılmıştır. Ancak, büyükşehir belediyelerine verilen görev ve sorumlukların artması, binaların bir kısmının da büyükşehir belediyelerinin sorumlu olduğu caddeler üzerinde bulunması, binalara ilişkin hizmetlerin büyükşehir belediyelerince yerine getirilmesi ve kaynak dağılımında adaletin sağlanması açısından büyükşehir belediyelerine Emlak Vergisi gelirleri üzerinden pay verilmesi öngörülmüştür. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun uygulandığı yerlerde toplanan Emlak Vergisinin yüzde 25’inin büyükşehir belediyesi payı olarak ayrılması ve tahsilatı izleyen ayın yirminci günü mesai saati sonuna kadar büyükşehir belediyesi hesabına aktarılması hükmü getirilmiştir.
Madde 22- Madde ile Kanunda belirtilen ilan ve reklamların İlan ve Reklam Vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmakta, mükellefi ve sorumlusu düzenlenmektedir. Hükme göre, İlan ve Reklam Vergisinin mükellefi, ilan ve reklamları kendi adlarına yapan veya yaptıran gerçek ve tüzelkişilerdir. İlan ve reklam işlerini meslek olarak yapanlar, verginin sorumlusu olarak yetkili idareye karşı muhatap tutulmaktadır.
Madde 23- Maddede, İlan ve Reklam Vergisinde istisna ve muafiyetler belirlenmektedir. Buna göre, genel ve özel bütçeli idareler, mahalli idareler ve bunların kurdukları birliklerin ticari amaçlı ilan ve reklamları dışında kalan ilan ve reklamları, gerçek kişilerin ikametgahlarının kapılarına konan ve kimliklerini gösteren levhalar, mamul maddelerin ambalajları üzerinde bulunan ve kendi işlerine ait ilan ve reklamlar, gerçek veya tüzel kişilere ait işyerlerinde iş sahibinin kimliği ile işin mahiyetini gösteren ışıksız levhaların yarım metrekareyi aşmayan kısmı, radyo, televizyon, gazete, dergi ve kitaplarda yapılan ilan ve reklamlar, siyasi partiler tarafından seçim kurullarının belirleyeceği yerlerde yapılacak ilan ve reklamlar, ülke ürünlerinin ve turizminin reklamını yapmak ve herhangi bir ticari ve sınai kuruluşa ait olmamak üzere hazırlanan her türlü levha ve afişlerle aynı kuruluşlar tarafından Türkiye'deki ticaret, sanayi, tarım ve mesleki müesseselerinin isim ve ticaret unvanları ile ad ve adreslerini ihtiva etmek üzere yayınlanacak kitap, broşür, katalog ve dergiler, yetkili idareden izin alınarak halka açık yerlere konulacak sıra, bank ve benzeri gereçler üzerindeki ilan ve reklamlar, sinema ve tiyatroların kendi programlarını duyurmak amacıyla gösterimin yapıldığı binanın içinde, önünde ve girişinde yaptıkları ilan ve reklamlar vergi kapsamı dışında tutulmaktadır.
Madde 24- Madde ile İlan ve Reklam Vergisinin matrah, oran ve tarifeleri hükme bağlanmakta, ayrıca vergi tarifesinin belirlenmesinde uyulacak esaslar belirlenmektedir.
Madde 25- Maddede, İlan ve Reklam Vergisinin, tarifesine göre mükellef veya sorumlu tarafından ödenmesi ve ilan ve reklamların çoğunluğunun büyükşehir belediyelerinin sorumlu olduğu yerlerde yapılmasından dolayı toplanan verginin yüzde 75’inin büyükşehir belediyesi payı olarak ayrılması öngörülmektedir.
Madde 26- Madde ile Eğlence Vergisinin konusunu oluşturan faaliyetler tanımlanmakta, verginin mükellefinin eğlence yerlerini işleten ve eğlence faaliyetlerini düzenleyen gerçek veya tüzelkişiler olduğunu hükme bağlamaktadır.
Madde 27- Maddede Eğlence Vergisinden istisna edilen faaliyetler ile muaf tutulan kurumlar düzenlenmektedir. Buna göre, genel ve özel bütçeli idareler, mahalli idareler ile bunların kurdukları birlikler tarafından düzenlenen ve kazanç amacı gütmeyen fuar, kongre, konferans, festival, gösteri, sergi, tören, temsil, müsabaka, eğlence, konser ve benzeri faaliyetler Vergiden istisna edilmektedir. Ayrıca, köylerde faaliyet gösteren kahvehane, kıraathane ve kafelerden Eğlence Vergisi alınmaması da hükme bağlanmaktadır.
Madde 28- Madde ile Eğlence Vergisine tabi faaliyetler ve işyerleri sayılarak matrah, oran ve tarife eğlence yerleri için ayrı ayrı belirlenmektedir. Bilet, jeton, marka ve benzerleri ile girilen yerlerde giriş bedelinin yüzde 10’u; bilet, jeton, marka ve benzerleri ile girilmesi zorunlu olmayan iş yerlerinde ise vergi miktarı günlük ve maktu olarak belirlenmektedir.
Madde 29- Madde ile, verginin ödenme şekli ve süresi ile toplanan verginin yüzde 25’inin büyükşehir belediyesi payı olarak ayrılması düzenlenmektedir.
Madde 30- 31 inci maddede belirtilen Spor-Toto, Skor-Toto, Süper-Toto, Spor-Loto, Gol 7, İddaa; Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen Sayısal Loto, Şans Topu, On Numara, Piyango, Hemen Kazan ve benzeri şans oyunları ile her türlü müşterek bahis Şans Oyunları Vergisinin konusunu oluşturmaktadır.
Şans Oyunları Vergisinin mükellefi, Sayısal Loto, Şans Topu, On Numara, Piyango, Hemen Kazan ve benzeri oyunlarda Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü veya bu oyunları oynatmaya yetkili lisans sahibi şirketlerdir. Diğer oyunlarda ise oyun veya faaliyetleri düzenleyen gerçek ve tüzel kişilerdir.
Madde 31- Şans Oyunları Vergisinin matrahı, Spor-Toto, Skor-Toto, Süper-Toto, Spor-Loto, Gol 7, İddaa, Sayısal Loto, Şans Topu, On Numara ve benzeri oyunlarda oynanan kolon bedeli; Piyango, Hemen Kazan ve benzeri oyunlarda satılan her bir biletin bedeli; at yarışlarında oynanan müşterek bahisler ile diğer müşterek bahislerde katılma bedelidir.
Ayrıca, verginin oran ve tarifeleri ayrıntılı bir şekilde düzenlenerek mevcut uygulamada karşılaşılan sorunlar çözülmeye çalışılmıştır.
Madde 32- Şans oyunları vergisinin tahakkuku ve ödenmesinde ikili bir yapı getirilmektedir. Spor-Toto, Skor-Toto, Süper-Toto, Spor-Loto, Gol 7, İddaa; Sayısal Loto, Şans Topu, On Numara; Piyango, Hemen Kazan ve benzeri oyunlardan doğan Şans Oyunları Vergisinin bu oyunları oynatan kurum ve kuruluşlar tarafından tahsilatı takip eden ayın yirminci günü mesai saati sonuna kadar ilgili vergi dairesine yatırması ve izleyen ayın yirminci günü mesai saati sonuna kadar İller Bankası hesabına aktarılması, bu miktarın yüzde 70’inin belediyelere ve yüzde 30’unun il özel idarelerine bu Kanunda öngörülen esaslara göre dağıtılması öngörülmektedir.
At yarışlarında oynanan müşterek bahisler ile diğer müşterek bahislerden doğan Şans Oyunları Vergisinin ise bu oyunları düzenleyenler tarafından tahsilatı takip eden ayın yirminci günü mesai saati sonuna kadar oyunların oynandığı yer yetkili idaresine ödenmesi öngörülmektedir. Büyükşehir belediyelerinin bulunduğu yerlerde ise at yarışları ve diğer müşterek bahislerden doğan Şans Oyunları Vergisi hasılatının; yüzde 20’si müşterek bahse konu yarış veya faaliyetin yapıldığı yer belediyesine, yüzde 10’unun diğer ilçe ve ilk kademe belediyelerine eşit şekilde, yüzde 20’sinin ise kendi sınırları içinde oynanan müşterek bahis gelirlerinin toplamının büyükşehir belediyesi sınırları içinde oynanan müşterek bahis geliri toplamına oranlanması suretiyle müşterek bahsin oynandığı ilçe ve ilk kademe belediyelerine dağıtılması ve kalan yüzde 50’sinin ise büyükşehir belediyesine ödenmesi öngörülmektedir.
Madde 33- Madde ile, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda belirtilen elektrik ve hava gazına ilave olarak doğal gaz ve likit petrol gazı da vergi kapsamına dahil edilmektedir. Verginin mükellefi ise bunları tüketenler olarak düzenlenmiş; elektrik, hava gazı, doğal gaz ve likit petrol gazını tüketicilere satan kuruluşlar, verginin tahsili ve ilgili kurumlara yatırılması ile sorumlu kılınmıştır.
Madde 34- Madde ile, doğrudan doğruya elektrik, hava gazı, doğal gaz ve likit petrol gazı üreten ve dağıtan müesseselerin üretim ve dağıtım amaçlı olarak kullandıkları elektrik, hava gazı ve doğal gaz vergiden istisna tutulmaktadır.
Madde 35- Madde ile verginin matrahı satış bedeli olarak belirlenmiş, verginin oranı ise hava gazı, doğal gaz ve likit petrol gazı ile imalat ve üretimde kullanılan elektrikte yüzde 1; diğer elektrik tüketiminde yüzde 5 olarak düzenlenmiştir. Yapılan bu düzenleme ile, özellikle ülkemizin içinde bulunduğu istihdam sorunu dikkate alınarak imalat ve üretimde kullanılan elektrikten alınan vergi oranı düşük tutulmuştur.
Madde 36- Madde ile, verginin beyan ve ödeme esasları düzenlenmektedir. Buna göre, elektrik, havagazı, doğal gaz ve likit petrol gazı satan kuruluşların, satış bedeli ile birlikte vergiyi de tahsil ederek takip eden ayın yirminci günü mesai saati sonuna kadar yetkili idareye ödemesi öngörülmektedir. Ayrıca, büyükşehir belediyesi olan yerlerde toplanan verginin yüzde 35’inin büyükşehir belediyesine, yüzde 65’inin ise verginin toplandığı ilçe ve ilk kademe belediyelerine ödenmesi hükme bağlanmaktadır. Büyükşehir belediyelerine vergiden pay verilmek suretiyle şehirlerin doğal gazla ısıtılmasına ilişkin yatırımların finansmanına yardımcı olunması amaçlanmaktadır.
Madde 37- Türkiye’de çok sayıda turistik özellikli yöre bulunmakta olup turizm sektörü ekonomi içinde gittikçe artan bir paya sahiptir. Turistik yörelerde bulunan il özel idareleri ve belediyeler turizm faaliyeti nedeniyle oluşan nüfus artışının yükünü çekerken, turizmden elde edilen gelirlerden pay alamamaktadır. Bu durum yol, su, arıtma ve atık bertaraf tesisleri gibi altyapı ihtiyaçlarının gerektirdiği kaynaklar ile sağlanan gelirler arasında önemli dengesizliklerin doğmasına yol açmaktadır.
Ülkemizin turizm potansiyeli dikkate alınarak, turizm hizmetlerinin finansmanına yardımcı olmak amacıyla Konaklama Vergisi mahalli bir vergi olarak düzenlenmektedir. Otel, motel, tatil köyü, pansiyon gibi tesis ve yerlerde konaklama, Verginin konusunu oluşturmaktadır. Konaklama tesislerinde konaklayanlar verginin ödenmesinden, tesisleri işletenler ise verginin tahsili ve yetkili idareye yatırılmasından sorumlu tutulmaktadır.
Madde 38- Öğrenci yurt ve pansiyonları, huzurevleri ile koruma evlerinde yapılan konaklamalar Konaklama Vergisinden istisna tutulmaktadır.
Madde 39- Maddede, günlük yeme, içme ve yatak ücretleri dahil olmak üzere mükelleflerce ödenen konaklama bedeli, Konaklama Vergisinin matrahı olarak düzenlenmektedir. Verginin oranı, uluslararası rekabet şartları da dikkate alınarak, konaklama ücretinin yüzde 3’ü olarak belirlenmiştir.
Madde 40- Verginin fatura veya ödeme belgelerinde gösterilmek suretiyle tahsili ve tahsilatı takip eden ayın yirminci günü mesai saati sonuna kadar bir beyanname ile yetkili idareye ödenmesi öngörülmektedir. Büyükşehir belediyesi bulunan yerlerde toplanan vergilerin yüzde 25’i büyükşehir belediye payı olarak ayrılmaktadır.
Madde 41- Belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan ve çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut ve işyerlerinin Çevre Temizlik Vergisine tabi olması öngörülmekte, çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut ve işyerlerinin kullanıcılarının verginin mükellefi olması hüküm altına alınmaktadır.
Madde 42- Maddede, verginin istisnaları sayılarak 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununa göre istisna kapsamı daraltılmaktadır. Buna göre, Çevre Temizlik Vergisinden istisna tutulan yerler; belediye park, bahçe ve yeşil alanları, Darülaceze ve Kızılay ile bunların şubeleri, kampları ve sağlık tesisleri; öğrenci yurtları; umuma açık ibadet yerleri ile bunların müştemilatının vergiden istisna olması öngörülmektedir.
Madde 43- Madde ile, Çevre Temizlik Vergisinin tarifesi düzenlenmekte, büyükşehir belediyelerinin bulunduğu yerlerde konutların vergisi su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle 20 YKr, diğer belediyelerde ise 15 YKr olarak belirlenmektedir.
İşyerleri ile belediyenin çevre temizlik hizmetlerinden yararlandığı halde su ihtiyacını kendi imkanlarıyla sağlayan konutlar ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait Çevre Temizlik Vergisine ilişkin olarak yedi gruptan ve beş dereceden oluşan bir tarife sistemi getirilmektedir. Bu sistem ile binaların hangi grup ve dereceye gireceği konusunda tespit yetkisi belediye meclislerine verilmekte ve vergi adaletinin sağlanması hedeflenmektedir. Ayrıca, tarifede yer alan bina gruplarının tespitinde belediye meclisi yetkilendirilmektedir.
Madde 44- Maddede yapılan düzenleme ile Çevre Temizlik Vergisinin tahakkuku ve tahsiline yönelik önemli kolaylıklar getirilmekte ve bürokratik işlemlerin azaltılması hedeflenmektedir. Verginin su faturasında ayrıca gösterilmek suretiyle tahakkuku ve su bedeli ile birlikte tahsili imkanı getirilmektedir. Büyükşehir belediyelerinin bulunduğu yerlerde ise verginin 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun hükümlerine göre her büyükşehirde kurulan su ve kanalizasyon idareleri tarafından tahsili öngörülmektedir. Büyükşehir belediyelerinin bulunduğu yerlerde toplanan verginin yüzde 75’inin verginin toplandığı ilçe ve ilk kademe belediyelerine verilmesi hükme bağlanmak suretiyle katı atıkların toplanması ve sokakların temizlenmesi ile görevli olan bu belediyelerin Çevre Temizlik Vergisinden önemli oranda pay alması sağlanmaktadır.
İşyeri ve diğer şekilde kullanılan binalara ait Çevre Temizlik Vergisinin tahakkuk ve tahsilinde ise farklı bir sistem getirilmektedir. Bu yerlere ait verginin her yıl ocak ayında tarifedeki dereceye göre intibak yapılmak suretiyle tahakkuku ve bir ay süreyle ilanı ve Emlak Vergisinin ödeme süresi içinde ödenmesi öngörülmektedir. Büyükşehir belediyelerinin bulunduğu yerlerde ilçe ve ilk kademe belediyeleri tarafından toplanan işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait Çevre Temizlik Vergisinden büyükşehir belediyelerine yüzde 25 pay verilmesi hükme bağlanmaktadır. Büyükşehir belediyelerine aktarılan payın münhasıran çöp imha tesislerinin kurulmasında ve işletilmesinde kullanma zorunluluğu getirilerek çevre temizlik hizmetleri alanında yatırım yapılması teşvik edilmektedir.
Diğer taraftan su ve kanalizasyon hizmetlerinin imtiyaz sözleşmesi veya yap-işlet-devret modeli ile yürütülmesi halinde, konutlara ilişkin Çevre Temizlik Vergisinin işletici tarafından tahsiline imkan sağlanmak suretiyle bu alanda yaşanılan sıkıntılar giderilmekte ve yasal boşluk doldurulmaktadır.
Madde 45- 2464 sayılı Kanunda harç konusu olarak düzenlenen kaynak sularının özel kaplara doldurularak satışı bu madde ile vergi konusu olarak düzenlenmiş, işlenmiş sular da verginin konusuna dahil edilmek suretiyle mahalli idareler açısından yeni bir vergi türü oluşturulmuştur. Kaynak suyunu ve işlenmiş suyu kaplara doldurarak satanlar verginin mükellefi olarak düzenlenmiştir.
Madde 46- Kaynak Suyu ve İşlenmiş Su Vergisi tarifesi yeniden düzenlenerek 2464 sayılı Kanundaki tarifeye göre basitleştirilmiş ve tarifedeki kademe sayısı ikiden dörde çıkarılmak suretiyle vergi adaletinin sağlanması amaçlanmıştır.
Madde 47- Kaynak Suyu ve İşlenmiş Su Vergisinin, suların satış amacıyla kaplara doldurulduğu yerden sevkini takip eden ayın yirminci günü mesai saati sonuna kadar mükelleflerin vereceği bildirim üzerine aynı süre içinde yetkili idareye ödenmesi öngörülmektedir. Ayrıca, Verginin, kaynak suyunun ve işlenmiş suyun kaplara doldurulduğu yer yetkili idaresine ödenmesi hükme bağlanmaktadır.
Madde 48- 2464 sayılı Kanunda İşgal Harcı olarak düzenlenen harcın adı, Geçici Kullanım Harcı olarak değiştirilmiştir. Yetkili idarelerin meclisleri tarafından belirlenecek olan fuar, pazar ve panayır kurulan yerler, meydanlar, mezat yerleri; yol, kaldırım, park, iskele, köprü, alt ve üst geçit gibi umuma ait yerlerin herhangi bir amaçla kullanımı harcın konusunu oluşturmakta ve belirtilen yerleri kullananların harcın mükellefi olması öngörülmektedir.
Madde 49- Maddede harcın istisnaları belirlenmekte, harca tabi yerlerin genel ve özel bütçeli idarelere, mahalli idareler ile bunların kurdukları birliklere ait taşıtlar tarafından geçici kullanımı ile kara ticari taşıtlarının beklemelerine tahsis edilen yerlerin bu taşıtlarca geçici kullanımından harç alınmaması hükme bağlanmaktadır.
Madde 50- Geçici Kullanım Harcının tarifesi ayrıntılı olarak düzenlenmekte ve 48 inci maddeye göre belirlenen yerlerin taşıtlar tarafından geçici olarak kullanımı durumunda saat başına veya günlük harç alınması öngörülmektedir. Ayrıca, 2464 sayılı Kanundan farklı olarak, taksi duraklarındaki taksilerin her birinden yıllık otuz YTL harç alınması hususu hükme bağlanmaktadır.
Madde 51- Geçici Kullanım Harcının yetkili idareye veya idarenin görevlisine peşin olarak ödenmesi hüküm altına alınmaktadır.