İlgili Mahkeme karan gereği yapılan incelemede



Yüklə 3,58 Mb.
səhifə25/50
tarix12.08.2018
ölçüsü3,58 Mb.
#70482
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   50

-H.Behiç GÜRCİHAN'ın kullandığı 05325959046 nolu GSM hattı ile 2 kez görüştüp,

-Kemal KERİNÇSİZin 05332949190 nolu GSM hattı ile 128 kez görüştüğü, -Kemal KERİNÇSİZin 05322143354 nolu GSM hattı ile 331 kez görüştüğü, -Sevgi ERENEROL'un kullandığı 05323678060 nolu GSM hattı ile 632 kez görüştüğü,

-Bekir ÖZTÜRK'ün kullandığı 05054513129 nolu GSM hattı ile 14 kez görüştüğü, -Veli KÜÇÜK'ün kullandığı 05336439665 nolu GSM hattı ile 7 kez görüştüğü, -Emin ŞİRİNin kullandığı 05322626884 nolu GSM hattı ile 128 kez görüştüğü. Belirtilmiştir.

f) Diğer Şüpheli ifadelerinde;

Şüpheli Sevgi ERENEROL'im Emniyette Alınan İfadesinde;

Muammer KARABULUT'un üyesi olduğu Noel Baba Konseyinin başkanı olduğunu ve Kendisini uzun süredir tanıdığını,

Şüpheli Veli KÜçÜK"ün Emniyette Alınan İfadesinde;

Muammer KARABULUT'un arkadaşı olduğunu ve Antalya'da ikamet ettiğini, Noel baba vakfı başkanı olduğunu, Herhangi bir siyasi görüş ve partiye kaydı olduğunu bilmediğini, Antalya'da Jandarma kampında bulunduğu sırada kendisine birkaç kez gelip görüştüklerini, Bir seneden beri telefonla dahi görüşmediklerini, yazdığı bazı yazılan kendisine fikir almak için gönderdiğini, beyanında ettiği.

g)-Hukuki Durumunun değerlendirilmesi; Şüpheli Muammer KARABULUT,

(Sözde) "Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren Ergenekon" ERGENEKON terör örgütünün reorganizasyonun anlatıldığı ERGENEKON dokümanında;

Ergenekon içinde yer alan değerli TSK mensuplan ile Kemalizm'e ve ülkesine bağlı, insanlık onurunu ve kimliğini yitirmemiş, her meslekten sivillerin organizasyonu ile ortaya çıkacak olan yeni yapılanmanın, gerçekte geç kalınmış bir girişim olarak görülmesi gerektiği ve her meslekten seçkinlerin yer alacağı sivil personel kadrosu ile Ergenekon'im, iç ve dış faaliyetlerinde çok daha etkin bir güce erişerek her alanda hareketlilik, duyarlılık ve yaptınm gücü yüksek olanaklar kazanmış olacağı belirtilmiştir. Ergenekon içinde yer alması uygun görülecek sivil personelin seçiminde ise olabildiğince dikkat, titizlik ve özen gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Sivil toplum örgütleri aracılığı ile kamuoyunun etki altına alınarak yönlendirilebilmesi amacı ile Ergenekon'un kendi kuracağı sivil toplum örgütlerine ihtiyacı olduğu ve Ergenekon'im, Türkiye' de faaliyet gösteren tüm sivil toplum örgütlerini kontrol altına almasının bir zorunluluk olduğu belirtilmiştir.




Ergenekon bünyesinde istihbarat faaliyeti^ffijden ^s^mılu İstihbarat Dairesi (sözde)Komutanlığı adı altında bir yapılanma oluşmj$udup görü^jjş^Br.




"Ergenekon"un kontrolünde, sivil unsur olarak çalışması plânlanan Kemalist/sivil "Lobi" olarak tarif edilen LOBİ yapılanmasının anlatıldığı LOBİ isimli dokümanda ise;

Lobi yapılanmasının ve tüm faaliyetlerinin mevcut hukuk plâtformu ile çerçevelendiği ve örgütlenme, yapılanma ve faaliyetlerinde legal sınırlar içinde kalacağı belirtilerek, Lobi"nin göstereceği faaliyetler ile çok daha kolay ve sağlıklı istihbarat toplayabileceği ve değerlendirme ile analizini gerçekleştirebileceği vurgusu yapılmıştır.

Aynca: Lobi"nin prensip olarak; Hiçbir girişim ve eylemin içinde yer almaması, tümüyle yasal düzenleme içinde hareket etmesi, toplumsal prensiplere saygılı olması, örnek bir sivil toplum kuruluşu olarak, siyasetten tümüyle uzak bir yapı olarak faaliyet göstermesi, Merkez üyeleri dışındaki kadrolann, ilişkide bulunacağı kişiler, kurum ve kuruluşlann, Lobinin bağlı olduğu merkez hakkında bilgi sahibi olmaması, tüm çalışma ve faaliyetler de gizlilik prensiplerine sadık kalınması istenmiştir.

Lobi'nin amaçlan doğrultusunda istihbarat verileri toplamak, arşivlemek ve merkeze sunmaktan sorumlu Araştırma ve Bilgi Toplama Departmanı ile elde edilen istihbarat verilerinin analiz raporlannın hazırlanması çalışmalannı yürütmekle sorumlu Analiz ve Değerlendirme Departmanının kurulduğu görülmüştür.

ERGENEKON dokümanında geçen "Dünyada var olabilmiş tüm sistemler, ülke çıkarlan ve mevcut rejim ilkelerine aykm ideolojilere sahip siyasileri engellemiştir. Bunun ise iki yolu vardır: 1-Suikast 2-Dez-enformasyondur." prensibi doğrultusunda, birbirleri ile irtibatlı olduklan anlaşılan şüpheliler Sevgi ERENEROL ve Muammer KARABULUT'un örgütün amaçlan doğrultusunda dezenformasyon faaliyetleri içerisinde bulunduklan, bu faaliyetlerinde Türkiye"ye resmi ziyaret ile gelen Papa'nm ziyaretini bile "Türkiye Cumhuriyetinin Kaybedilmesi" noktasında görerek kaos ortamı oluşturup Papa"ya karşı düzenlenebilecek her türlü eylemi planlayıp yapılabilecek bir eylemde doğacak ortamdan yine örgütün amaçlan doğrultusunda faydalanarak devleti ele geçirme sürecinde kamu düzenini bozmak suretiyle örgüt amaçlan doğrultusunda aşama kaydetmeyi hedefledikleri, şüpheli Muammer KARABULUT'un bu amaç doğrultusunda dosyada mevcut yazılan yazdığı, bazı yazılarını şüpheli Veli KÜÇÜK'e faksladığı ve görüşünü aldığı, telefon görüşmelerinde örgütsel konum olarak, üstü konumundaki şüpheliler Sevgi ERENEROL ve Kemal KERİNÇSİZ'in talimatlanna göre hareket ettiği, tutuklu bulunan şüpheli Ergün POYRAZ'm alakalı olarak, yazılacak yazılan Sevgi ERENEROL denetiminden soma yayınladığı, yazıların içeriği hakkında Sevgi ERENEROL'dan talimatlar aldığı mevcut telefon görüşmelerinden anlaşıldığı,

Şüpheliler Veli KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN ve Doğu PERİNÇEK'ten ele

geçirilen,

"KEMALİST MODEL ULUSAL GENÇLİK HAREKETİ DİNAMİK, ULUSAL GÜÇ BİRLİĞİ & KUVAYI MİLLİYE CEPHESİ ARAŞTIRMA/GÖZLEM/ANALİZ/TEORİ İSTANBUL/29 EKİM2000" tarihli, Ulusal Güç Birliği ibareleri ile başlayan ve gençliğin analiz edildiği çalışma, olduğu belirtilen belgede Türk gençliğinin şimdiki durumunun 1919'dan önceki durumundan daha kötü olduğu, Dinamik adı verilen bu çalışmada Türkiye Ulusal Güç Birliği Gençlik; Dinamik unsur olarak değerlendirildiği,

-Aynı düşüncelerden yola çıkılarak "Kuvayı Milliye Cephesi" adıyla çeşitli sağ fraksiyonların etkisinde olan gençliğin Kemalist İdeolojiye kazandırılmasının hedeflendiği.

-Aynca Ulusal Güç Birliğine bağlı olarak faaliyet gösterecek olan yerel ve bölgesel Kemalist direniş örgütlerinden başka Milli Mücadele vularında kurulan örgütlerin günümüzde yeniden kurulması ve faaliyete geçirilmesinin uygun .görüldüğü.



-Türk Gençlik Hareketlerinin yeniden yapılandırılarak merkezi bir yapı tarafından toplanması ve denetlenmesi için Ulusal Güç Birliği adı verilen Milli Gençlik Platformu olarak tasarlandığı.



-Ulusal Güç Birliğinin liderliğini Kemalist ideolojiye gönül vermiş ve liderlik yeteneklerine sahip bi Türk kızının üstlenmesinin uygun görüldüğü.

-Ulusal Güç Birliğinin üyelerinin ise yerel ve bölgesel direniş örgütlerinin kendi içlerinde seçtikleri temsilcilerinden oluşacağının belirtildiği ve bu amaçla da belirtilen derneklerin kurulduğu, şüpheli Muammer KARABULUT'un yerel ve bölgesel direniş örgütleri içinde yer alan dernekleri kurup bunların yöneticiliği ve üyeliklerini yaptığı.

Şüpheli Muammer KARABULUT'un yazdığı yazıların diğer şüpheliler Sevgi ERENEROL, Veli KÜÇÜK, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Ankara Kuvva-i Milliye Derneği başkanı olan şüpheli Bekir ÖZTÜRK ve Asim DEMİR'den de çıkması, Uluslararsı Noel Baba Banş Konseyi Derneğinin (Noel Baba Vakfı) başkanlığını yapan şüphelinin, kurmuş olduğu derneğin amaçlan olarak "ülkemizin turizm ve kültürel alanda çıkarlan gözetilerek, bu sivil toplum örgütlerinin çalışmalannı bu yöne kanalize edip bir konsey çatısı altında toplamak...." Olarak belirtmesine rağmen, yapmış olduğu basm açıklamalan, katılmış olduğu toplumsal eylemler de derneğin amaçlan ile ilgisi olmayan konularda faaliyet yürütmesi,

Yine bu dernekle alakası olmayan Milli Güç Birliği Platformunun sözcülüğünü yapması, ayrıca Ayasofya Derneği ile Milli Güç Birliği Derneği adı altında kurulan ve daha soma Büyük Güç Birliği derneği olan dernekle irtibatlan, şüphelilerin tutuklanmalanndan sonra tutuklanmalanna ilişkin internet sitesinde yazdıklan yazılar, şüpheli Sevgi ERENEROL ile Milli Güç Birliği Platformunun internet sitesiyle alakalı olarak yaptığı görüşmeler, şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'le yaptığı Kemal KERİNÇSİZ'in "Tabi şuanda örgütlü mücadele yapılamıyor mümkün değil sağlanamıyor ilerde sağlanacak o ayrı daha da sıkışacağız daha çok problem doğacak Türkiye 0 noktasına gelecek dibe vuracağız ondan sonra örgütlenmelerle ayağa kalkacağız şimdi bireysel mücadele..." şeklinde ki görüşme de göz önüne alındığında şüphelinin eylem ve faaliyetlerinin Anayasal haklann kullanılması doğrultusunda demek kurma ve üye olma hakkının kullanılmasından öte, şüphelinin ERGENEKON terör örgütünün amaçlan doğrultusunda kurulup yine örgütün amaçlanna hizmet eden ERGENEKON terör örgütünün talimatlanyla hareket edip toplumsal protesto, miting ve çeşitli gösteri eylemlerine, Antalya'da oturmasına rağmen örgütün İstanbul ve diğer illerde düzenlediği tüm eylemlere bu amaçla katılması hususları da göz önüne alındığında,

Şüpheli Muammer KARABULUT' un ERGENEKON terör örgütünün üyesi olduğu ve ERGENEKON terör örgütünün yöneticileri olan Sevgi ERENEROL ve Kemal KERİNÇSİZin talimatlarıyla değişik yazılar yazarak örgütün basın yoluyla amaçlarının propagandasını yapmaya yönelik yazılar yazdığı ve talimatlarıyla toplumsal eylemlere katılıp halkı hükümete karşı isyana tahrik suçlarına iştirak ettiği anlaşıldığından;

Şüpheli Muammer KARABULUT'un üzerine atılı eylemlerine uyan, TCK'nun 314/2, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.


31-ŞÜPHELİ VEDAT YENERER a)Emniyet ifadesinde;

yaptığını. Lise'den Anadolu üniversitesi iletişim fakültesine başladığını. 1989 yılında bu fakülteden mezun olduğunu, çeşitli gazete ve televizyonlarda çalıştığını, savaş muhabirliği de yaptığını, 2003 yılında evlendiğini, Pasaportunun olduğunu ve muhabir olarak birçok ülkeye gittiğini, sarı basm kartı sahibi olduğunu, şuan Yeniçağ Gazetesinde köşe yazarlığı yaptığını, 5 yıldır da internetajans.com, medya haberi verilen medyarazi.com internet adreslerinin sahibi olduğunu, hakkında daha önce herhangi bir adli işlem yapılmadığını, 0532 245 79 89 numaralı telefon

Veli KÜÇÜK le 2003 yılında tanıştığını, kendisinin o dönemde Habertürk'te günlük Savaş durum ve doğrudan doğruya isimli haber programlarım yaptığını, 2004 yılı içerisinde Veli KÜÇÜK'ün daveti üzerine Gima'nm Ümraniye de bulunan genel merkezine gittiğini, Veli KÜÇÜK'ün o dönemde Gima'nm yönetim kurulu üyesi olduğunu, kendisini programına davet ettiğini.

Veli KÜÇÜK ile ilerleyen dönem içerisinde; kendisini 2004 yılı içerisinde kurmuş olduğu ve Şirin Evlerde faaliyet gösteren Profesyonel Güvenlik isimli iş yerine davet ettiğini. Kendisinin de Veli KÜÇÜK ile buluşmak için yanına gittiğini, gündemdeki konular hakkında konuştuklanm Veli KÜÇÜK' ün kendisine özel güvenlik alanında Çinlilerle bir anlaşma yaptığını söylediğini. Bunun üzerine bu konu üzerine fotoğraflar alarak Yeniçağ gazetesinde haber yaptığını.

İlerleyen dönem içerisinde Türk Dünyası Vakfının yapmış olduğu bir toplantıda karşılaştıklarını,

2004-2005 ve 2006 yıllannda sahibi olduğum internetajans.com olarak Türkiyenin Ulusal Bütünlüğü, bayrak sevgisi gibi konularda medyada yer almış isimlere yılın kuvvacısı adı altında bir heykeltraşa hazırlattığını ve ödülleri dağıttığını, 2006 sonuna kadar toplam 75 kişiye ödül verdiğini, Bunların içinde Veli KÜÇÜK, Avukat Kemal KERİNÇSİZ, Sevgi ERENEROL, gibi isimlerin bulunduğunu, bu anlattıklannm dışında, zaman zaman, iki ayda bir. Yeniçağ Gazetesinde çıkan köşe yazısı ile ilgili olarak kendisini telefonla arayarak yazısı ile ilgili olarak tebriklerde bulunduğunu,



Mehmet Zekeriya ÖZTÜRKün 2005 yılında önce Vatan Gazetesinde köşe yazılan yazdığı dönemde kendisini aradığını, emekli asker olduğunu, Doğu ve Güneydoğuda aktif olarak terör üzerine çalıştığını anlattığını, Önce Vatan Gazetesinde yazdığı köşe yazılannı, bana ait internet sitesinde yayınlayabileceğimi söyledi. Kendisinin de M.Zekeriya ÖZTÜRK'ün köşe yazılannı, gazeteden alarak ve alıntı göstererek normal haber şeklinde yayınladığını, Danıştay saldırısı sonrasında, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ü televizyonda gördüğünü, Danıştay saldmsı sonrası yakalanıp serbest kaldıktan sonra telefonla kendisini aradığını ve olayda ismi çıkan tanımadığı Muzaffer TEKİNİc birlikte ilişkilerim duyduğunu söyleyerek konuyu sorduğunu, O'nun da Muzaffer TEKİN'le kendisini ilişkilendirdiklerini anlattığını, yaptıklan telefon görüşmelerinde gazeteci Güler KÖMÜRCÜ'yü tanıdığını anlattığını, Sevgi ERENEROL dan bahsettiğini ve Ortodoks kilisesinde bazı toplantılar yaptıklarını söyleyerek kendisini oraya davet ettiğini ancak gitmediğini.


Sevgi ERENEROLu 2006 yılında Medyadan tanıdığını, Türkiye'nin ulusal bütünlüğüyle ilgili konuşmalan olduğunu, Türkiye'de misyonerlerin faaliyetleriyle ilgili belge ve bilgileri olduğunu, Ortodoks olması ve gayrimüslim olarak bu kadar açıklıkla konuşmasından dolayı dikkatini çektiğini,

Güler KÖMÜRCÜnün Akşam Gazetesi köşe yazarlarından olduğunu,

Kemal KERİNÇSİZi Orhan PAMUK ve 301 'le ilgili yargılama sürecinde medyadan tanıdığını, zaten bir gazeteci olarak Orhan PAMUK'un görüşlerine karşı olduğunu, Kemal KERİNÇSİZ'in de medyada Ulusal konularda ön plana çıktığı için ödül vermeyi düşündüklerini ve 2006 yılında vermiş oldukları ödül törenine çağırdıklarını, ödül verdikleri 25 kişiden birisinin de Kemal KERİNÇSİZ olduğunu,

Emin GÜRSES'i tanımadığını, Sakarya Üniversitesinde öğretim görevlisi olduğunu bildiğini, 2003 yılında Karadeniz TV ve Habertürk Televizyonunda yaptığı Doğrudan Doğruya programına katıldığını, Birlikte program yaptıklarını, gözaltına alınmadan iki gün gönce kendisinin aradığını ve SKY Türk Televizyonunda katıldığı programla ilgili konuştuklannı, 2004 yılında Emin GÜRSES'e yılın kuvvacısı ödülünü verdiklerini, diğer şahıslan tanımadığını,

Oktay yıldınmı internette yazmış olduğu yazılardan tanıdığını

Ergenekon lobi ve diğer dokümanlardan bilgisi olmadığını,



26.11.2007 günü saat; 12.29 sıralarında Veli KÜÇÜK ile yaptığı telefon
görüşmesinde; MHP ile ilgili konuşmalar yaptığınız, bir süre konuştuktan sonra Veli
KÜÇÜK'ün "şimdi benim değerlendirmem başka şekilde, Koray AYDIN 300 seneyle
yargılanıyor, 40 dosya var hepsi de subuta ermiş dosyalar, buraya kadar gelmiş, yani
öyle eften püften değil ha, şimdi geçenlerde ne oldu, şey dedi ki Devlet BAHÇELİ, siz
kimi aday koyarsanız koyun, ben meclise gelecek sizin istediğiniz adamı
Cumhurbaşkanı yapacam dedimi", "eğer deseydi ki ben bir adayı göreyim ondan sonra
karar veririm deseydi" dediği, sizin de " Abdullah GÜL Cumhurbaşkanlığı adayı
olmazdı" dediğiniz, Veli KÜÇÜK'ün "olmazdı, ama ne dedi, ben dedi kim olursa olsun
Meclise girecem dedi, yani ben Meclise gelecem Abdullah GÜL'ü Cumhurbaşkanı
yapacam, ama siz de Koray AYDIN'ı temizleyin dedi", "ama niye şimdi yarın taban çok
üzerine gidiyor mecbur olacak genel başkanlıktan düşecek", "düştüğü anda kendi bir
ortağını orada olması lazım"

Görüşmede iddia edilen konularla ilgili, sizin veya Veli KÜÇÜK'ün elinde herhangi bir bilgi, belge ya da delil var mı? Var ise bunlan herhangi bir resmi makama bildirdiniz mi? Açıklayınız. Şeklindeki soruya

Veli KÜÇÜK MHP'nin içinde bulunduğu durumla ilgili kendisine serzenişte bulunduğunu Kendisinin Devlet BAHÇELİ den hoşlanmadığını ve Ümit ÖZDAĞ'm onun yerine gelmesini istediğini. Bu yönde kendisiyle birkaç kez görüşmelerinin olduğunu ve kendisine düşündüklerini anlattığını,

08.01.2008 günü saat: 18.03 de Veli KÜÇÜK ile yaptığı görüşme için,

Ben MHP yönetimine muhalif olan bir gazeteci olduğunu Konuşmanın içeriğinde geçen Yı.Durak ta MHP içersinde bulunan Yılma DURAK olduğunu Veli KÜÇÜK'ün Devlet BAHÇELİ den hoşlanmadığını, Bu nedenle Ümit ÖZDAĞ'ı başa getirmeye çalışmış olabileceğini,




22.01.2008 günü saat: 14.07 de, Özcan PEHLİVANOĞLU ile yaptığı telefon görüşmesiyle alakalı, söylediğini bu operasyonla ilgili medyada somut olmayan birçok haber yayınlandığını, kendisinin de bu operasyonun AKP'nin meclis dışındaki muhalefeti susturmak için yaptığı siyasi amaçlı bir operasyon olduğunu düşündüğü için bu konuşmaları yaptığını, unların ipliğini pazara çıkartıyor derken AKP'nin medyada yer alan yolsuzluk iddialan ile ilgili bunlann alındığını söylediğini. Burada Kemal KERİNÇSİZ'i kastettiğini, Kemal KERİNÇSİZ'in başbakana şehit aileleri adına " üç kuruşluk" bir tazminat davası açtığını ve bu davayı kazandığını, Bunu bildiği için ve diğer gazetelerde çıkan tuhaf haberleri de değerlendirerek operasyonun gündem değiştirmek için yapıldığını anlattığını,

Bahsi geçen operasyon içeriği hakkında herhangi bir bilgimsinin olmadığım,

22.01.2008 günü saat:21.34 de Nejat isimli şahısla yaptığı telefon

görüşmesiyle alakalı,

Konuştuğu kişinin emekli Tuğgeneral Nejat ESLEN paşa olduğunu, amacının Sadece emekli askerlerin bu olaylarla zan altında kalmasından dolayı tepki gösterilmesini istemek olduğunu, Yargı'nin tepki göstermesi derken de bir kurul oluşturulması ve yayın yasağının denetlenmesini kastettiğini, medyada yanlış bir sürü haber çıktığını kendisinin de yargıda bunun bir zaaf olduğunu düşünerek serzenişte bulunduğunu,

24 Ocak 2008 tarihli "Roma'yı da bunlar yaktı, Kennedy'i de bunlar öldürdü!" başlıklı yazıda, "ERGENEKON operasyonu ile ilgili tutuklamalar neden Hrant Dink'in anma töreni ile aynı tarihe denk getirilmiştir? Verilmek istenen mesaj veya sağlanmak istenilen faydalar nedir? Tarihi çakışmada hizmet edilen efendilerin isteğimi yoksa yaranma isteğimi rol oynamıştır." Şeklinde cümleler kullandığı,

ERGENEKON operasyonunu dış güçlerin yaptırdığını mı söylemektesiniz? Bu konuda elinizde bilgi, belge bulunmakta mıdır? Açıklayınız. Şeklindeki soruya

Ergenekon operasyonu ile ilgili kafamda bazı şüpheler olduğunu bu operasyonu dış güçlerin mi yaptırdığını sorduğunu, medya da okuduğum haberler ve değerlendirmeler ile ilgili bu yazıyı yazdığını,

Yılın kuvvecısı ödüllerini Ergenekon operasyonundan yaklaşık bir yıl önce verdiğini, soruşturmada ismi geçen Veli KÜÇÜK, Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ, Emin GÜRSES gibi şahıslara ödül verdiklerini, ödül vermede genel kriter olarak ulusal bütünlüğü sağlamak için mücadele eden şahıslan seçtiklerini,

Nejat olarak ismi geçen emekli Tuğgeneral Nejat ESLEN'dir. Gazetede "Açması Türk Medyası" başlıklı yazımı okuduktan sonra beni aramış ve bahsi geçen konuşmayı yaptığını, bahse konu kaseti kendisine Erdoğan YÜRÜTEN isimli şahsın getirdiğini, Nejat'ın kaseti kendisinden istediğini ancak kendisinin göndermediğini.

31 Ocak 2008 tarihli "Türkoğlu Türk Eftim..." başlıklı; "Ergenekon adlı pek çok yönüyle karanlık bir operasyonda" diyerek Türk Ortodoks Klişesinin Basın Sözcüsü Sevgi ERENEROL'un yakalandığını, operasyonun Yunanistan Başbakanı Karamanlis'in Türkiyeyi ziyareti sırasında yapıldığını ve "...Zamanlamadan anlaşıldığı üzere işbirliği had safhada. Bana göre bu olay cumhuriyet tarihinin en büyük rezaletlerinden biridir. AKP hükümeti, ABD ve AB'den 'Aferin' alma umuduyla Türk kilisesi yerine, yasaları ve anlaşmaları tanımamakta ısrar eden Rum kilisesini desteklemektedir" şeklindeki yazıyla alakalı,

Bu operasyona karanlık demesinin sebebinin jB©#yada^birçok değişik haberlerin çıkması ve birçok konunun karanlıkta kalması nedeni^jfŞ-kafasindâkî düşünceleri bir gazeteci

/«? - v




(f - / > ______

1005 ıi .» -*i>_îw>*-^/r _]_.

olarak yorumlaması olduğunu, Ergenekon örgütünü veya bir başka terör örgütünü desteklemediğini,



20.02.2008 günü saat: 13.32 de Gülgün FEYMAN ile yaptığınız görüşmede; Habertürk'te yürütülen "Mehmetçiğe yardım kampanyası" dan bahsettiğiniz, sizinde "ben onun bütün pisliklerini biliyorum ama Turgay CİNER izin vermedi" dediğiniz, bu konunun Turgayla alakası olmadığını konuştuğunuz, Gülgün'ün "Melih MERİÇ'in rezidans aradığını" anlattığı, sizin de "bu satıştan cebine para girdi" dediğiniz, Gülgün'ün de "Murat ONGUN'un aldığı arabadan bahsettiği" tespit edilmiştir.

Habertürk te yapılan "Mehmetçiğe yardım kampanyası" ve sonuçları hakkında ne biliyorsunuz?

Konuşmanızda, Habartürk te bulunan şahısların, bu kampanyadan çıkar sağladığınımı ima etmektesizin? Böyle bir konu var ise kimler ne şekilde çıkar sağlamıştır? Şeklindeki soruya,

Habertürk televizyonunda Mehmetçik vakfı adına yardım kampanyasında toplam 85 Trilyon civarında bir para toplandığını bu paranın Mehmetçik vakfına devrinin 2 ay gibi bir sürede gerçekleştiğini,. Medyada bu parayla ilgili neden dağıtılmadığının sorgulandığı, haberlerde usulsüz toplandığı bu nedenle dağıtılmasında sıkıntı yaşandığının yazıldığı, Melih MERİÇ'in avukat olmasına rağmen izin almadan bu kampanyayı başlattığı, Melih MERİÇ'in avukatı Hande ÖZIŞIK ve yine Habertürkte çalışan iki kişinin daha üzerine bankaya yatırıldığı, Hande ÖZIŞIK'ın banka hesabında 40 Trilyona yakın para toplandığı diğer miktarında diğer çalışanların üzerine yatırıldığı şeklinde duyumlar çıktığı, daha somaki dönemde Mehmetçik vakfına bu paranın yatırıldığını duydum, ancak paranın faizi konusunda ve nasıl transfer edildiği konusunda bilgisinin olmadığını,

Melih MERİÇ'in Haber Türk'e geldiğinde gazete de yatıp kalktığını söylediği ancak daha sonrada Q7 marka piyasa değeri 110.000 Euro gibi bir arabaya bindiğini Rezidans aradığını Gülgün FEYMAN'm söylediğini,

İngiliz tüfeği olduğunu tahmin ettiği tüfeği, 2000 yılında Kuzey Irak'a bir haber yapmak üzere gittiği Erbil'de bulunan bir antika dükkânın dan 75 dolar ödeyerek satın aldığını

34 VF 1985 plakalı renault marka 2005 model kül gri renkli VY Prodüksiyon San ve Tic.Ltd.Şti. adına kayıtlı otoda yapılan aramada;

Fastening Product Group yazılı koli içerisinde;




(30) adet CD,- (11) adet PKK örgüt mensuplarının bulunduğu resimler,- (5) adet "Atilla Doğan Firmasına Yunanistan'da Sabotaj" başlığı ile başlayan, iş makinelerinin resimleri olan bilgisayar çıktısı doküman,(4) adet "19 Nisan 2004 pazartesi Sayın Basın mensuplarına" başlıklı üç şahsa ait fotoğrafın bulunduğu sayfa ile biten doküman,- (14) sayfa el yazması doküman,- (5) sayfa "2006-2007 Seçim arifesinde Türkiye" başlıklı, "10.Yıl marşı finale bölüm olarak konulabilir" ibaresi ile biten bilgisayar çıktısı doküman,- (3) sayfa "Doğrudan doğruya" başlıklı bilgisayar çıktısı doküman,- (1) adet harita resmi,- (1) adet Kürdistan haritası resmi,- (1) adet Sandisk marka 256 MB Compact flaşlı hafıza kartı hakkında ifadenizi veriniz. Şeklindeki soruya kamplarında Cemil BAYIK, Osman ÖCALAN başta olmak üzere birçok yönetici kadro üyesi insanla röportaj yaptığını,

Şahsa ait Hasan Halife Mahallesi Fevzipaşa Caddesi No:49 fatih adresinde yapılan aramada elde edilen

(2) adet fünye grubu olmayan taarruz tipi içi boşaltılmış el bombası,- (2) adet içi boş havan mermisi,- (9) adet değişik tip ve boyutlarda içi boş uçaksavar ve top mermisi hakkında ifadenizi veriniz. Şeklindeki soruya,

Malzemelerin kendisine ait olduğunu 1991 yılında körfez savaşında gittiği Çeçenistan, Bosna ve Kosova'dan hatıra amaçlı getirdiğini, beyan etmiştir.


Yüklə 3,58 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin