FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabe Dışındaki Bazı Kimselerin Fazileti - Zeyd İbnu Amr|buhari|Esma Bintu Ebi Bekr|Zeyd İbnu Amr İbnu Nüfeyl'in ayakta dikilip sırtını Ka'be'ye dayayarak şöyle söylediğini işittim: "Ey Kureyş topluluğu! Vallahi ben hariç hiçbiriniz Hz. İbrahim aleyhisselam'ın dini üzere değilsiniz!" Zeyd diri diri toprağa gömülecek kızları (kurtarıp) hayatını bağışlardı. Kızını öldürmek isteyen adama: "Onu öldürme, onun külfetini ben üzerime alıyorum" der ve kızı alırdı. Kız büyüyüp serpilince, babasına: "Dilersen sana teslim edeyim, dilersen külfetini ben çekeyim" der (bakımına devam eder)di |Buhari, Menakıbu'l-Ensar 24|4556
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabe Dışındaki Bazı Kimselerin Fazileti - Ebu Talib|buharimüslimnesai|Müseyyeb İbnu'l-Hazn|Ebu Talib'in ölüm anı gelince, Resulullah (sav) yanına geldi. Başucunda Ebu Cehil ile Abdullah İbnu Ebi Umeyye İbni'l-Muğire'yi buldu. "Ey Amcacığım! Bir kelimelik Lailahe illallah de! Onunla Allah indinde senin lehine şehadette bulunayım!" dedi. Ebu Cehil ve Abdullah atılarak (Ebu Talib'e): "Sen Abdulmuttalib'in dininden yüz mü çevireceksin?" diye müdahale ettiler. Resulullah (sav), (kelime-i şehadeti) ona arzetmeye devam etti. Onlar da kendi sözlerini aynen tekrara devam ettiler. Öyle ki bu hal Ebu Talib'in son söz olarak, onlara: "Ben Abdulmuttalib'in dini üzereyim!" demesine kadar devam etti. Ebu Talib Lailahe illallah demekten kaçınmıştı. Resulullah (sav): "Yasaklanmadığı müddetçe senin için istiğfar edeceğim!" dedi. Bunun üzerine aziz ve celil olan Allah şu vahyi indirdi. (Mealen): "Akraba bile olsalar, onların cehennemlik oldukları ortaya çıktıktan sonra müşrikler hakkında Allah'tan af dilemek ne Peygmaber'e ve ne de iman edenlere uygun düşmez" (Tevbe 113). Cenab-ı Hak şu ayeti de Ebu Talib hakkında indirmiştir. (Mealen): "Sen, sevdiğin kimseyi hidayete erdiremezsin. Ancak Allah dilediğine hidayet verir. Doğru yolda olanları en iyi bilen de O'dur" (Kasas 56 ). |Buhari, Menakıbu'l-Ensar 40, Cenaiz 81, Tefsir, Beraet 16, Kasas 1, Eyman 19; Müslim, İman 39, (34); Nesai, Cenaiz 102, (4, 90, 91)|4557
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabe Dışındaki Bazı Kimselerin Fazileti - Ebu Talib|buharimüslim|Ebu Sa'id|Ebu Talib Resulullah (sav)'ın yanında zikredilmişti. "Umulur ki. Kıyamet günü şefaatim ona fayda eder de, böylece ateşten, topuklarına kadar yükselen sığ bir yere konur, yine de beyni kaynar." |Buhari, Menakıbu'l-Ensar 40, Rikak 51; Müslim, İman 360, (210)|4558
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabe Dışındaki Bazı Kimselerin Fazileti - Ebu Talib|buharimüslim|Abbas|"Ey Allah'ın Resulu" dedim, "amcana (istiğfarla yardım)dan seni alıkoyan nedir? O seni koruyor, senin için kafirlere kızıyordu." "Evet!" dedi, "olacak. O ateşin sığ bir yerindedir. Eğer ben olmasaydım cehenemin en derin yerinde olacaktı." |Buhari, Menakıbu'l-Ensar 40, Edeb 115, Rikak 61; Müslim, İman 357, (209)|4559
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabe Dışındaki Bazı Kimselerin Fazileti - Malik İbnu Enes|tirmizi|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "İnsanların ilim taleb etmek üzere seferlere çıkacakları zaman yakındır. (O zaman) Medine aliminden daha bilginini bulamazlar." [Abdurrezzak, rivayetinde: "Bu (hadiste haber verilen alim) Malik İbnu Enes'dir" demiştir.] |Tirmizi, İlm 18, (2682)|4560
FEZAİL BÖLÜMÜ|Bazı Zamanların Fazileti - Bayram|ebu davud|Abdullah İbnu Kurt|Resululah (sav) buyurdular ki: "Allah indinde günlerin en büyüğü Kurban bayramı günüdür, bunu, fazilette Nefr günü (teşrik günlerinin ikinci günü) takib eder." |Ebu Davud, Menasik 19, (1765)|4561
FEZAİL BÖLÜMÜ|Bazı Zamanların Fazileti - Bayram|ebu davudnesai|Enes|Resulullah (sav) Medine'ye geldiğinde Medinelilerin iki (bayram) günleri vardı. O günlerde oynayıp eğlenirlerdi. "Bu ikigün(ün mana ve mahiyeti) nedir?" diye sordu. "Biz cahiliye devrinde bu günlerde eğlenirdik!" dediler. Aleyhissalatu vesselam: "Allah, bu iki bayramınızı onlardan daha hayırlı diğer iki günle değiştirdi: Kurban bayramı, Fıtır bayramı" buyurdu. |Ebu Davud, Salat 246, (1134); Nesai, Iydeyn 1, (3,179)|4562
FEZAİL BÖLÜMÜ|Bazı Zamanların Fazileti - Zilhicce'de 10 Gün|buhariebu davudtirmizi|İbnu Abbas|Resulullah (sav): "Salih amellerin Allah'a en ziyade sevgili olduğu günler bu on gündür!" buyurmuştu. Cemaatten: "Allah yolundaki cihaddan da mı?" diye soran oldu. "Cihaddan da!" buyurdu. "Ancak bir kimse, canını, malını muhataraya atarak çıkar, hiçbir şeyle dönmezse (yani cihad arasında ölürse) o kimse haric." |Buhari, Iydeyn 11; Ebu Davud, Savm 61, (2438); Tirmizi, Savm 52, 1 (7577)|4563
FEZAİL BÖLÜMÜ|Bazı Zamanların Fazileti - Zilhicce'de 10 Gün|tirmizi|Ebu Hüreyre|Tirmizi, bir diğer rivayette Ebu Hüreyre (ra)'den şu ziyadeyi kaydetmiştir: "Ondaki her bir günün orucu bir yıllık oruca (sevabca) eşittir. Ondaki bir gece kıyamı (ibadetle ihya edilmesi) Kadir gecesinin kıyamına (ihyasına) eşittir." |Tirmizi, Savm 52, (758)|4564
FEZAİL BÖLÜMÜ|Bazı Zamanların Fazileti - Arefe Günü|müslimnesai|Aişe|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah, hiçbir günde, arafe günündeki kadar bir kulu ateşten çok azad etmez. Allah (mahlukata rahmetiyle) yaklaşır ve onlarla meleklere karşı iftihar eder ve: "Bunlar ne istiyorlar?" der." |Müslim, Hacc 436, (1348); Nesai, Hacc 194,1 (6, 251, 252)|4565
FEZAİL BÖLÜMÜ|Bazı Zamanların Fazileti - Arefe Günü|muvatta|Talha İbnu Ubeydillah İbni Keiz|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Günlerin en efdali arafe günüdür. (Faziletçe) cuma'ya muvafakat eder. O, cum'a günü dışında yapılan yetmiş haccdan efdaldir. Duaların en efdali de arefe günü yapılan duadır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediği en efdal söz de: "Lailahe illallah vahdehu la-şerikelehu" (Allah birdir, ondan başka ilah yoktur, O'nun ortağı da yoktur) sözüdür." [İmam Malik "Duaların en efdali..." ibaresinden sonraki kısmım Muvatta'da tahric etmiştir. Rezin ise rivayeti baştan sona kadar tam olarak tahric etmiştir.] |Muvatta, Hacc, 246, (1, 422)|4566
FEZAİL BÖLÜMÜ|Bazı Zamanların Fazileti - Nısf-u Şaban|tirmizi|Aişe|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah Teala Hazretleri, Nısf-u Şa'ban gecesinde dünya semasına iner ve Kelb Kabilesinin koyunlarının tüyünün adedinden daha çok sayıda günahı affeder." [Rezin bu rivayete "Ateşe müstehak olanlardan" ziyadesini kaydetmiştir] |Tirmizi, Savm 39, (739)|4567
FEZAİL BÖLÜMÜ|Bazı Zamanların Fazileti - Cuma Günü|ebu davudnesai|Evs İbnu Evs|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cum'a, en hayırlı günlerinizden biridir. Hz. Adem aleyhisselam(ıntoprağı) o gün yaratıldı, o gün kabzedildi. (Kıyamette Sur'a) o gün üflenecek, sayha da o günde olacak. Öyleyse o gün bana salavatı çok okuyun. Zira salavatlarınız bana arzedilir." Orada bulunanlar: "Salavatlarımız size nasıl arzedilir? Siz çürümüş olacaksınız!" dediler. Aleyhissalatu vesselam: "Allah Teala Hazretleri, Arz'a peygamberlerin cesetlerini yemeyi haram kıldı" buyurdular. |Ebu Davud, Salat 207, (1047); Nesai, Cum'a 5, (3, 91,92)|4568
FEZAİL BÖLÜMÜ|Bazı Zamanların Fazileti - Cuma Günü|tirmizi|İbnu Ömer|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cum'a gecesi veya cum'a günü vefat eden hiçbir müslüman yoktur ki, Allah onu kabir fitnesinden korumamış olsun." |Tirmizi, Cenaiz 72, (1074)|4569
FEZAİL BÖLÜMÜ|Bazı Zamanların Fazileti - Cuma Günü|buharimüslimmuvattanesai|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) cum'a gününden bahis açıp dedi ki: "Onda bir saat vardır; müslüman bir kul namaz kılar olduğu halde, o saate erse, Allah'tan her ne istemişse onu Allah kendisine mutlaka verir." Bunu söylerken [Resulullah] eliyle o vaktin azlığını işaretliyordu. |Buhari, Cum'a 37, Talak 24, Da'avat 61; Müslim, Cum'a 13, (852); Muvatta, Cum'a 15, (1, 108); Nesai, Cum'a 45, (3, 115,116)|4570
FEZAİL BÖLÜMÜ|Bazı Zamanların Fazileti - Cuma Günü|müslimebu davud|Ebu Bürde|Ebu Bürde, babası Ebu Musa el'Eş'ari (ra)' den naklediyor: "Resulullah (sav): "Cum'adaki icabet saati imamın minbere oturduğu anla, namazdan çıkması anına kadar geçen vakittir" dediğini işittim." |Müslim, Cum'a 16, (853); Ebu Davud, Salat 208, (1049)|4571
FEZAİL BÖLÜMÜ|Bazı Zamanların Fazileti - Cuma Günü|tirmizi|Enes|Cuma günü, (duaların kabul edileceği) ümit edilen saati, ikindi namazından sonra güneşin ufuktan kaybolması anına kadar arayın. |Tirmizi, Salat 354, (489)|4572
FEZAİL BÖLÜMÜ|Bazı Zamanların Fazileti - Muharrem|müslimebu davudtirmizinesai|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ramazan ayından sonra en faziletli oruç (ayı) şehrullah olan Muharrem ayıdır. Farz namazdan sonra en efdal namaz da gece namazıdır." |Müslim, Sıyam 202, (1163); Ebu Davud, Savm 55, (2429); Tirmizi, Salat 324, (438); Nesai, Kıyamu'l-Leyl 7, (3, 207, 208)|4573
FEZAİL BÖLÜMÜ|Bazı Zamanların Fazileti - Muharrem|tirmizi|Ali|Anlattığına göre bir adam ona sorar: "Ramazandan sonra hangi ayda oruç tutmamı tavsiye edersiniz?" Ali (ra) şu cevabı verir: "Ben bu soruyu Resulullah'a soran kimseye rastlamamıştım. Nihayet bir adam sordu. O zaman ben de yanlarında idim. Dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü! Ramazandan sonra hangi ayda oruç tutmamı tavsiye edersiniz?" Şu cevabı lütfettiler: "Ramazan dışında da oruç tutmak istersen Muharrem ayında tut. Çünkü o Şehrullah (Allah'ın ayı)dır. O ayda bir gün vardır ki, Allah onda bir kavmin günahlarını affetti, bir başka kavmin günahını da affedecek." |Tirmizi, Savm 40, (741)|4574
FEZAİL BÖLÜMÜ|Bazı Zamanların Fazileti - Muharrem|müslim|Cabir|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Gecede bir saat vardır ki, müslüman bir kimsenin Allah'tan, dünya veya ahirete müteallik bir hayır talebi o saate rastlarsa, Allah dilediğini ona mutlaka verir. Bu saat her gecede vardır." |Müslim, Müsafirin 166, (757)|4575
FEZAİL BÖLÜMÜ|Mekkenin Fazileti|buharimüslimnesai|Ebu Zerr|Resulullah (sav): "Şurası muhakkak ki, (yeryüzündeki) ilk ev, mübarek olsun ve içinde namaz kılınsın diye Mekke'de inşa edilen Ka'be'dir" buyurdular. Ben: "Sonra hangisi?" diye sordum. "Mescid'i Aksa" buyurdular. Ben: "İkisi arasında ne kadar fark var?" dedim. "Kırk yıl!" buyurdular. |Buhari, Enbiya 8, 40; Müslim, Mesacid 2, (520); Nesai, Mesacid 3, (2, 32)|4576
FEZAİL BÖLÜMÜ|Mekkenin Fazileti|tirmizi|İbnu Abbas|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Haceru'l-Esved, cennetten indi. İndiği vakit sütten beyazdı. Onu insanların günahları kararttı." |Tirmizi, Hacc, 40, (877)|4577
FEZAİL BÖLÜMÜ|Mekkenin Fazileti|tirmizi|İbnu Amr İbnu'l-As|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Rükn ve makam iki cennet yakutu idiler, Allah onların nurlarını aldı. Eğer onların nurlarını almamış olsaydı, o ikisi mağrible maşrık arasını aydınlatırdı." |Tirmizi, Hacc 49, (878)|4578
FEZAİL BÖLÜMÜ|Mekkenin Fazileti|buhari|el-Hudri|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bu Beyt'e Ye'cüc ve Me'cüc'den sonra da hacc yapılacak umre icra edilecek." |Buhari, Hacc 47|4579
FEZAİL BÖLÜMÜ|Mekkenin Fazileti|müslim|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Vallahi Meryem oğlu (Hz. İsa aleyhisselam), Feccu'r-Ravha nam mevkide, hacc yapmak veya umre yapmak yahut da her ikisini de yapmak için telbiye getirecektir." |Müslim, Hacc 216, (1252)|4580
FEZAİL BÖLÜMÜ|Mekkenin Fazileti|buharimüslim|Aişe|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ka'be'ye karşı bir ordu, saldırı tertipleyecek. Yerin bir çölüne geldikleri vakit en öndekileri de en sondakileri de (tamamiyle) yere batıracak!" Ben söze girip: "Ey Allah'ın Resulü, onların içerisinde çarşı-pazar (ehli) olanlar, onlardan olma(dığı halde katılan)lar da var. Nasıl olur da hepsi birden yere batırılıp (cezalandırılır)?" dedim. Aleyhissaletu vesselam: "Öndekileri de, arkadakileri de batırılır. Ancak, herbiri niyetlerine göre diriltilir" buyurdular. |Buhari, Büyu 49; Müslim, Fiten 8, (2884)|4581
FEZAİL BÖLÜMÜ|Mekkenin Fazileti|buhariebu davud|Şeybe İbnu Osman|Şakik'in bir rivayetine göre Şeybe İbnu Osman şöyle anlatmıştır: "Hz. Ömer (ra) Ka'be'ye girdi. Orada bulunan emvali görünce: "Kabe'nin malını taksim etmedikçe çıkmayacağım" dedi. Ben de: "Sen bunu yapamazsın" dedim. O: "Hayır, yaparım!" dedi. Ben tekrar: "Sen onu yapamazsın!" dedim. O: "Niye?" diye sordu. Ben de: "Çünkü onun yerini Resulullah (sav) da, Hz. Ebu Bekir de gördü. Onlar mala senden daha fazla muhtaç idiler. Buna rağmen o malı çıkarmadılar" dedim. Bunun üzerine kalkıp çıkıp gitti." |Buhari, İ'tisam 2, Hacc 48; Ebu Davud, Menasik 96, (2031)|4582
FEZAİL BÖLÜMÜ|Mekkenin Fazileti|buharimüslimtirmizi|Ebu Said|Resulullah (sav) buyurdular ki: "(Ziyaret için) sadece üç mescide seyahat edilebilir: Mescid-i Haram, Mescid-i Resulullah, Mescid-i Aksa." |Buhari, Fezailu's-Salat 6, Hacc 26, Savm 67; Müslim, Hacc 288, (827); Tirmizi, Salat 243, (326)|4583
FEZAİL BÖLÜMÜ|Mekkenin Fazileti|buharimüslimmuvattatirmizinesai|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Şu mescidimdeki namaz efdaldir,"-Bir başka rivayette- "Bu mescidimdeki bir namaz, Mescid-i Haram hariç bütün mescidlerde kılınan bin namazdan daha hayırlıdır." |Buhari, Fazlu's-Salat 1; Müslim, Hacc 505, (1394); Muvatta, Kıble 9, (1, 196); Tirmizi, Salat 243, (325); Nesai, Mesacid 7, (2, 36)|4584
FEZAİL BÖLÜMÜ|Mekkenin Fazileti|buharimüslimtirmizinesai|Ebu Şüreyh el-Adevi|Mekke'ye asker sevkeden Amr İbnu Sa'id'e dedim ki: "Ey emir, bana müsaade et. Fethin ferdası gününde Resulullah (sav)'ın söylemiş bulunduğu bir hadisi hatırlatayım: Allah'a hamd ve senadan sonra şöyle buyurmuştu: "Mekke'yi insanlar değil, Allah haram kılmıştır. Allah'a ve ahirete inanan hiçbir mü'mine orada kan dökmek helal olmaz. Ağaç sökmek de helal olmaz. Eğer biri çıkıp da Resulullah (sav)'ın oradaki savaşını göstererek kan dökmeye ruhsat vermeye kalkarsa kendisine şunu söyleyin: "Allah, Resulüne izin vermişti, ama size izin vermiyor!" Mekke'de bana bir gündüzün bir müddetinde [gün doğumundan ikindiye kadar] izin verildi. Sonra bugün tekrar eski hürmeti (haramlığı) ona geri döndü. Bu hususu, sizden burada hazır olanlar, hazır olmayanlara ulaştırsın." Ebu Şüreyh'e: "Amr sana ne dedi?" diye soruldu. "Ey Ebu Şüreyh bunu ben, senden daha iyi biliyorum. "Harem", asi olana, kan döküp kaçana, cinayet işleyip kaçana sığınma tanımaz!" diye cevap verdi" dedi. |Buhari, İlm 37, Cezau's-Sayd 8, Megazi 50; Müslim, Hacc 446, (136); Tirmizi, Hacc 1, (809), Diyat 13, (1406); Nesai, Menasik 11, (6, 206,206)|4585
FEZAİL BÖLÜMÜ|Mekkenin Fazileti|buharimüslimnesaiebu davud|İbnu Abbas|Resulullah (sav) Fetih günü buyurdular ki: "Fetihten sonra artık hicret yoktur. Ancak cihad ve niyet vardır. Öyleyse askere çağrıldığınız zaman hemen asker olun!" Resulullah (sav) sözlerine şöyle devam etti: "Allah, bu beldeyi semavat ve arzı yarattığı zaman haram kıldı. Burası, Kıyamete kadar Allah'ın haramıyla haramdır (onu insanlar haram kılmamıştır). Benden önce kimseye orada kıtal helal olmadı. Bana da günün bir müddetinde helal kılındı. Burası Kıyamete kadar Allah'ın haramıyla haramdır. [Allah'a ve ahirete inanan hiç kimseye, orada kan dökmesi helal değildir]. Ayrıca onun dikeni koparılmaz, av (hayvan)ı ürkütülme, buluntusu da alınmaz (yerinde bırakılır). Ancak ilan edip sahibini arayacak olanlar alabilir. Mekke'nin otu da biçilmez!" Abbas (ra) atılarak: "Ey Allah'ın Resulü! İzhir otu hariç olsun" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "İzhir hariç!" buyurdu. |Buhari, Cezau's-Sayd 9, Hacc 43, Cenaiz 77, Büyu 28, Megazi 52; Müslim, Hacc 445, (1353); Nesai, Hacc 110, (5, 203, 204); Ebu Davud, Menasik 90. (2017, 2018)|4586
FEZAİL BÖLÜMÜ|Mekkenin Fazileti|müslim|Cabir|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Mekke'de silah taşımak hiç kimseye helal değildir." |Müslim, Hacc 449, (1356)|4587
FEZAİL BÖLÜMÜ|Mekkenin Fazileti|tirmizi|İbnu Abbas|Resululah (sav) Mekke'ye hitaben şöyle buyurdular: "Sen ne hoş beldesin. Seni ne kadar seviyorum! Eğer kavmim beni buradan çıkmaya mecbur etmeseydi, senden başka bir yerde ikamet etmezdim." |Tirmizi, Menakıb, (3922)|4588
FEZAİL BÖLÜMÜ|Mekkenin Fazileti|ebu davud|Ya'la İbnu Ümeyye|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Harem'de mal ihtikarı orada işlenen bir zulümdür." |Ebu Davud, Menasik 90, (2020)|4589
FEZAİL BÖLÜMÜ|Mekkenin Fazileti|buharimüslimmuvattanesaitirmizi|Aişe|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Biliyor musun, senin kavmin Ka'be'yi yeniden inşa ederken Hz. İbrahim'in atmış bulunduğu temellere (tam riayet etmeyip) inşaatı kısa tuttu." Ben: "Ey Allah'ın Resulü" dedim, "inşaatı Hz. İbrahim'in temellerine oturtmayacak mısın?" dedim. "Kavmin küfre yakın olmasa mutlak yapardım!" buyurdu. İbnu Ömer (ra) dedi ki: "Hz. Aişe (ra)'nin, bunu Resulullah (sav)'ın işitmesine göre, ben Resulullah (sav)'ın, Hıcr'ı takip eden iki rüknün istilamını terketmesini Ka'be'nin inşaatının Hz, İbrahim (as)'in temelleri üzerine tamamlanmamış olmasıyla izah ederim." |Buhari, İim 48, Hacc 42, Enbiya 8, Tefsir, Bakara 10, Temenni 9; Müslim, Hacc 399, (1333); Muvatta, Hacc 104, (1, 363, 364); Nesai, Hacc 125, (5, 214-216); Tirmizi, Hacc 47, (875)|4590
FEZAİL BÖLÜMÜ|Mekkenin Fazileti|buharimüslim|Amr İbnu Dinar|Cabir İbnu Abdillah (ra)'ı işittim. Demişti ki: "Ka'be inşa edilirken Resulullah (sav) ve (amcası) Abbas taş taşımakta idiler. Bir ara Abbas (ra), Aleyhissalatu vesselama: "İzarını omuzuna koy da taşın incitmesine mani olsun" dedi. O da öyle yapmıştı. Bu hadise peygamberlik gelmezden önce idi. Birden yere yığıldı. Gözleri semaya dikilmiş kalmıştı. "İzarım! İzarım!" dedi ve derhal onu üzerine bağladı." [Bir rivayette şu ziyade var: "...Bayılıp düştü. Bundan sonra hiç üryan görülmedi."] |Buhari, Hacc 42, Salat 8, Menakıbu'l-Ensar 25; Müslim, Hayz 76, (340)|4591
FEZAİL BÖLÜMÜ|Mekkenin Fazileti|buhari|Amr İbnu Dinar ve Ubeydullah İbnu Ebi Yezid|Resulullah zamanında Ka'be'nin (etrafında ihata) duvarı yoktu. İnsanlar Beytullah'ın etrafında namaz kılıyorlardı. Bu hal, Hz. Ömer zamanına kadar devam etti. Ömer (ra) etrafına duvar çektirdi. Bu duvarın boyu alçaktı. İbnu'z-Zübeyr yükseltti." |Buhari, Menakıbu'l-Ensar 25|4592
FEZAİL BÖLÜMÜ|Mekkenin Fazileti|buharimüslimnesai|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kabe'yi, Habeşlilerden bacakları ince bir adam tahrip edecektir." |Buhari, Hacc 49; Müslim, Fiten 57, (2909); Nesai, Hacc 125, (5,216)|4593
FEZAİL BÖLÜMÜ|Mekkenin Fazileti|buhari|İbnu Abbas|Resulullah (sav) şöyle buyurmuştu: "Ka'be'yi yıkacak olan o ayrık iri ayaklı, güdük kafalı (koyu siyah) Habeşli'yi Ka'be'nin taşlarını birer birer söker halde görür gibiyim!" |Buhari, Hacc 49|4594
FEZAİL BÖLÜMÜ|Mekkenin Fazileti|ebu davud|İbnu Amr İbni'l-As|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Habeşliler sizi terkettikçe onları terkedin. Zira, Ka'be'nin hazinesini sadece zü's-süvaykateyn (ince bacaklı olan kimse) çıkaracaktır." |Ebu Davud, Melahim 11, (4309)|4595
FEZAİL BÖLÜMÜ|Medine'nin Fazileti|buharimüslim|Enes|Resulullah (sav) Medine'yi şu şu yer arasında kalan kısımlarıyla haram ilan etti. "Kim bu haramı ihlal edecek bir davranışta bulunursa, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti onun üzerine olsun, Allah Kıyamet günü o kimseden ne farz ne nafile (hiçbir hayır) kabul etmesin"(buyurdu). |Buhari, Fezailu'l-Medine 1, İ'tisam 6; Müslim, Hacc 462, 463, 464, (1365, 1366, 1367)|4596
FEZAİL BÖLÜMÜ|Medine'nin Fazileti|buharimüslim||Yine Sahiheyn'in bir rivayetinde anlatıldığına göre, Resulullah (sav) (Medine'nin dışına doğru) yürüdü, önünde Uhud görünmüştü: "Bu dağ var ya, o bizi çok seviyor, bizde onu seviyoruz" buyurdular. Medine'ye yönelince de: "Ey Allahım! Hz. İbrahim Mekke'yi haram kıldığı gibi, ben de [Medinciyi] iki dağı arasıyla haram kılıyorum. Allahım, (Medine halkını) müdd ve sa'larınla mübarek kıl" buyurdular. |Buhari, Fezailu'l-Medine 6; Müslim, Hacc 462, (1365)|4597
FEZAİL BÖLÜMÜ|Medine'nin Fazileti|buharimüslimebu davudtirmizi|Ali|Biz Resulullah (sav)'dan Kur'an-ı Kerim ve bir de şu sahifede olandan başka bir şey yazmadık. (Bu sahifede bulunana gelince) Resulullah (sav) buyurmuştu ki: "Medine Ayr dağı ile Sevr dağı arasında kalan hudud içerisinde haramdır. Kim orada bir bid'atte bulunur veya bid'atçiyi himaye ederse, Allah, melekler ve bütün insanların laneti onun üzerine olsun. Allah onun farz, ne nafile hiçbir hayrını kabul etmesin. Müslümanların garantisi birdir, en düşükleri de bu garantiye sahiptir. Kim bir müslümana garantisinde ihanet ederse, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti üzerine olsun. Onun (Kıyamet günü) ne farz ve ne nafile hiçbir hayrı kabul edilmez." [Bu rivayetin metni Sahiheyn'e uygundur. Ebu Davud'da şu ziyade var: "Otu yolunmaz, av hayvanı ürkütülmez, yitik malı, onu ilan edecek olan alabilir. Hiç kimseye kıtal maksadıyla orada silah taşımak caiz olmaz. Oradan ağaç kesilmez. Kişi devesini otlatabilir.] |Buhari, Fezailu'l-Medine 1, Cizye 10, 17, Feraiz 21, İ'tisam 5; Müslim, Hacc 467, (1370); Ebu Davud, Menasik 99, (2034, 2035); Tirmizi, Vela ve'l-Hibe 3, (2128)|4598
FEZAİL BÖLÜMÜ|Medine'nin Fazileti|müslimtirmizi|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Medine'nin sıkıntı ve meşakkatlerine ümmetimden sabır gösteren herkese, Kıyamet günü şefaatçi ve (hayır ameline) şahid olacağım." |Müslim, Hacc 484, (1378); Tirmizi, Menakıb (3920)|4599
FEZAİL BÖLÜMÜ|Medine'nin Fazileti|buharimüslimmuvatta|Süfyan İbnu Ebi Züheyr|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Yemen fethedilecek. Bir grup insan, Medine'den oraya aileleri ve kendilerine tabi olanlarla gidecekler. Halbuki bilselerdi Medine onlar için hayırlıydı. Şam da fethedilecek. Bir kavim Medine'den aileleri ve kendilerine tabi olanlarla oraya göç edecekler. Bilselerdi Medine onlar için hayırlı idi. Irak da fetholacak. Bir grup kimse ailesi ve kendilerine tabi olanlarla Medine'den oraya taşınacaklar. Halbuki bilselerdi Medine onlar için hayırlı idi." |Buhari, Fezailul-Medine 5; Müslim, Hacc 497, (1388); Muvatta, el-Cami, 7, (2, 887, 888)|4600
FEZAİL BÖLÜMÜ|Medine'nin Fazileti|buharimüslimmuvatta|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ben karyeleri yiyen karye(ye hicret)le emrolundum. Buna Yesrib diyorlar. Burası Medine'dir. Medine, tıpkı körüğün cürufu ayırması gibi insanların kötüsünü) defedip ayırır." |Buhari, Fezailu'l-Medine 2; Müslim, Hacc 488, (1382); Muvatta, el-Cami, 4, (1, 886)|4601
FEZAİL BÖLÜMÜ|Medine'nin Fazileti|tirmizi|İbnu Ömer|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Medine'de ölmeye muktedir olan orada olsun. Zira ben, orada ölene şefaat ederim." |Tirmizi, Menakıb, (3913)|4602
FEZAİL BÖLÜMÜ|Medine'nin Fazileti|buharimüslimmuvatta|Aişe|Resulullah (sav) Medine'ye geldiği vakit Ebu Bekr ve Bilal (ra) hastalandılar. Ben yanlarına gittim: "Ey babacığım," dedim. "Kendini nasıl hissediyorsun? Ey Bilal sen nasılsın?" diye sordum. Hz. Ebu Bekr (ra) hummaya yakalanınca: "Her insana "sabahın hayırlı olsun" denmiştir. Halbuki ölüm ona ayakkabısının bağından daha yakındır" derdi. Hz. Bilal (ra) da humma nöbetinden çıkınca sesini yükseltir ve (Mekke'ye hasretini ifade eden şu beyitleri) terennüm ederdi: "Bilmem ki! Mekke vadisinde etrafımı izhir ve celil otları sarmış olarak bir gece daha geçirebilecek miyim? Macenne suyuna ulaşacağım bir gün daha gelecek mi? (Mekke'nin) Şame ve Tafil dağları bana bir kere daha görünecek mi?" [Sonra Bilal şöyle beddua etti: "Allahım, bizi yurdumuzdan çıkarıp bu vebalı diyara süren Şeybe İbnu Rebi'a, Utbe İbnu Rebi'a ve Umeyye İbnu Halef'e lanet et!] Hz. Aişe der ki: "(Ben gidip, bunlardaki Mekke hasretini) Resulullah (sav)'a haber verdim. O, şöyle dua buyurdu: "Allahım bize Medine'yi sevdir. Tıpkı Mekke'yi sevdiğimiz gibi, hatta fazlasıyla! Allahım onun havasını sıhhatli kıl. Onun müddünü, sa'ını hakkımızda mübarek eyle. Onun hummasını al, Cuhfe'ye koy!" |Buhari, Fezailu'l-Medine 11, Menakıbu'l-Ensar 46, Marda 8, 22, 43; Müslim, Hacc 480, (1376); Muvatta, Cami' 14, (2, 890, 891)|4603
FEZAİL BÖLÜMÜ|Medine'nin Fazileti|buharimüslimmuvatta|Enes|Resulullah (sav) şöyle dua buyurdular: "Allahım! Mekke'ye verdiğin bereketi iki katıyla Medine'ye de ver." |Buhari, Büyu, 53, Kefaret 5, İ'tisam 16; Müslim, Hacc 465, (1368); Muvatta, Cami' 1, (2, 884, 885)|4604
FEZAİL BÖLÜMÜ|Medine'nin Fazileti|müslimmuvattatirmizi|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav)'a (yılın turfanda) ilk meyvesi getirildiği zaman şöyle buyururlardı: "Allahım, bize Medine'mizi, meyvelerimizi, müddümüzü, sa'mızı bereket üzerine bereketle mübarek kıl. Allahım, İbrahim senin kulun, peygamberin ve halilindir. Ben de senin kulun ve peygamberinim. O sana Mekke için dua etti. Ben de Medine için, onun Mekke hakkında yaptığı duayı bir misli ziyadesiyle aynen yapıyorum." Resulullah bu şeklide dua ettikten sonra getirilen meyveyi, orada hazır olan çocuklardan en küçüğüne veerirdi. |Müslim, Hacc 473, (1373); Muvatta, Cami 2, (2, 885); Tirmizi, Da'avat 55, (3460)|4605
FEZAİL BÖLÜMÜ|Medine'nin Fazileti|buharimüslimmuvattatirmizi|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Medine'ye geçit veren dağ gediklerinde [birbiriyle kenetlenmiş] melekler var. [Her gedikte (kınından çekilmiş) kılıçlarıyla bekleyen iki meleğin korumaları sebebiyle] Medine'ye ne veba ve ne de Deccal giremez." [Müslim'in rivayetinde şu ziyade var: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Mesih Deccal, doğu tarafından gelir. Kasdı Medine'dir. Uhud'un arka tarafına iner. Derken (Medine'yi bekleyen) melekler, onun yüzünü Şam tarafına çevirirler ve orada helak olur."] |Buhari, Fezailu'l-Medine 9, Tıbbı 30, Fiten 27; Müslim, Hacc 485, 486, (1379), 1380); Muvatta, Cami' 16, (2, 892); Tirmizi, Fiten 51, (2244)|4606
Dostları ilə paylaş: |