BAŞKAN – Buyurun Sayın Arcagök.
M. SAİT ARCAGÖK – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bana iki soru geldi; birincisi, Sayın Şükrü Güler “1927 yılında kurulan sistem Türkiye'ye dar geliyor” dedi, evet dar geliyor, sistemi genişletme çalışmaları zaten var. Kamu Malî Yönetim Kanunu böyle bir amaca yönelik olarak hazırlanmıştır. Yerli yabancı, herkesin görüşü, düşüncesi alınmıştır, alınmaya da devam edilmektedir. Her türlü değerlendirmeler yapıldıktan sonra, kuşkusuz onay merci olan Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulacaktır.
İkinci soru, Sayın Bilal Yakut, “Yerindelik denetimi, Maliye Bakanlığının en önde gelen görevi...” Ben öyle bir şey söylemedim. Ben, orada uygun görme kavramının tanımını yaptım ve bunun hukukilik denetimi olduğunu söyledim. Bazı yorumcular, bunu yerindelik denetiminin de dahil olabileceğini söylüyorlar. Sadece onu belirttim. Dolayısıyla bu durumda Maliye Bakanlığı diğer bakanlıkların amiri olup olmaması gibi herhangi bir şey söz konusu değil.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederiz.
Sayın Şimşek, buyurun.
ABDULLAH ŞİMŞEK – Teşekkür ederim Sayın Hocam.
Bu toplantıda nedense Sayıştay denetçileri günah keçisi seçildi. Aslında bundan 10-12 yıl öncesinde Sayıştay Genel Kurulumuzun aldığı bir kararla, ilama bağlanmayan denetim raporlarının üzerine hiçbir tahsilat yapılmayacağını hükme bağlamış. Fakat, bizim Sayıştay denetçilerinin yazdıkları sorgular üzerine, eğer sayman veya tahakkuk memurları, Muhsin Bey arkadaşımız tarafından da ifade edildiği gibi, tahsilat yapıyorlarsa, bu sorun Sayıştay denetçisinin sorunu değildir. Bizim yazdığımız raporlar, sadece yargıya bir done teşkil etmektedir. Asla nihai bir işlem değildir. Bu, bu şekilde bilinsin.
İkinci husus, bir sayın dinleyici arkadaşımız: “Bir işlemin vize veya tescil edilmiş olması sorumluları bağlamayacağı gibi, Sayıştay'ın yargı yetkisini kısıtlamaz” hükmünden hareketle, bir çelişki olmasından söz etti. Aslında, ilk bakışta bir çelişki olduğu ileri sürülebilirse de, konuya Sayıştay'ın idarî ve yargı görevi açısından bakıldığında, böyle bir çelişki olmadığı anlaşılacaktır. Çünkü, Sayıştay'ın sözleşme ve bağıtlar üzerinde yaptığı inceleme, tamamen idarî bir denetimdir, yargısal bir denetim olmadığı için böyle bir çelişkiden söz edilemez.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ederiz.
Buyurun Sayın Işık.
HİKMET IŞIK – Teşekkür ederim.
Bir şeyi söyleyeceğim: Mühendis denetçi olur mu? Dünyada iki yaklaşım var; bu mühendis tartışılmıyor da batılı ülkelerde, doktor mu denetçi olur, denetçi doktor olabilir mi? Aynı tartışma. Bazı ülkelerde denetçiler değişik mesleklerden geliyor, bazı ülkelerde sadece bizim gibi hukuk ve idarî mesleklerden geliyor. İkisi de savunulabilir.
Fark şurada: Aynı yere çıkmaları lazım. Bizim ülkemizde mühendis denetçi aldığınız anda doktor da alacaksınız; çünkü, Sayıştay hastaneleri de denetliyor, her meslekten alacaksınız. Olmadığı için, bu tür orijini olan denetçilerin alınmasında bir mahzur yok. Mahzur şurada: Denetim, bizatihi teknik bir çalışmadır. Denetçinin denetim metodunu bilmesi, denetim tekniklerini bilmesi, denetim raporlarının bir süreç içerisinde oluşturulması lazım. Yani, denetçi bizim ülkemizde de sınırlı olaylarda bilirkişi kullanabiliyor. İşlem olayının her safhasında inceleme dediğimiz bir şeydir. Ama sıkıntıyı doğuran, yargılama süreci içerisinde bilirkişi. Yargı esnasında bilirkişi incelemesinin mutlaka kullanılması, yargıda savunma hakkının sağlanması ve yargısız infaz dediğimiz hadiselerin önlenmesi halinde sistemin işlerliğine halel getiren en ufak bir husus olmadığını düşünüyorum. Dolayısıyla bu, bu şekilde çözümlenebilir.
Bir konu daha, Abdullah Beyin söylediğine ilave edeceğim, evet “Sayıştay Genel Kurul kararı ilam olmadıkça tahsilat yapılmaz” diyor ama, Maliye Bakanlığının çıkardığı Devlet Muhasebesi Yönetmeliği, ki Sayıştay'ın uygun görüşü ile çıkmıştır ve Belediye Muhasebe Yönetmeliği sorgular üzerine eşhas borçlarının alınıp takibatı öngörüyor; bu da mevzuat. Dolayısıyla çözülmesi gerekli bir sorun var.
Teşekkür ederim.
Son olarak Sayın Yücel’e söz veriyorum; buyurun.
ALİ RIZA YÜCEL – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Şimdi, ben bu denetim meselesinde illa da mühendisler denetçi olsun demiyorum. Dediğim hadise, denetçilerin teknik konulara girmemeleri. Eğer girmek istiyorlarsa, o konuların mühendisler tarafından yapılması. Yani, mühendisler Sayıştay’ı doldursun demiyoruz. Ama Sayıştay teknik konulara girecekse, mühendisler onu yapabilir. Bunu vurgulamaya çalışıyorum, bir.
İkincisi, demin Kamu İhale Kurumunun Daire Başkanı Sn.Yaşar Beyin belirttiği, son 15 yıl içerisinde bitirilen iş meselesi vardı. Ben, bu konuda Sayıştay'ın görüşü ne dedim, Sayıştay bu konuda bize bir görüş sunmadı. Ancak, şu var: Benim görüşüm şu idi ve yine de ifade ediyorum, Yaşar Bey kendileri burada mı bilmiyorum, “Son 15 yıl içerisinde işin geçici kabulü alınmalı” diyorum. Niye? Çünkü, Borçlar Kanunu açısından inşaat sözleşmelerinin doğuşuna bakacak olursak, bir eserin meydana getirilip teslim edilmesi. Sizden bir bardak istenmişse, bu bardağı teslim edeceksiniz. Teslim ettiğiniz andaki ya da yapı eserini meydana getirdiğiniz andaki teslim ettiğiniz tarih önemlidir. Yoksa, bunun başlangıç tarihi önemli değildir. Bu konu da kişisel düşüncem.
Denetçi meselelerine daha fazla girmek istemiyorum ama, bizim şurada bazı sonuçlara da varmamız gerektiğine inanıyordum. Mesela, sağ olsun Hikmet Beyler, en azından yargısız infazın olduğunu söylediler. Sayın Sayıştay üyemiz de yine yargısız infazın olduğunu söyledi Sayıştay harcama denetiminde. Ancak, ben Muhsin Beyden de, Abdullah Beyden de, en azından herkesin müşterek anlaştığı konuda, onların da en azından bunu tekrar etmelerini beklerdim. Örneğin: “1- Evet, yargısız infaz vardır. 2-Denetçiler teknik konulara girmemeli...” Bu konuda da hayal kırıklığına uğradım.
Saygılar sunarım.
BAŞKAN – Sayın Yücel’e de teşekkür ediyoruz.
Efendim, gösterilen ilgiden de fark edileceği gibi, inşaat sektöründeki sözleşmeler, Sayıştay denetimi ve uygulamalarla ilgili bu Çözüm Arama Konferansının devamı gerekiyor. Sayın Yöneticilere de bu konuyu bir hatırlatalım ve daha farklı bir platformda, diğer bir kalıtımla bu Çözüm Arayışının devam etmesi gerektiği ortaya çıkıyor.
Ben, buraya kadar geldiğiniz ve sabırla dinlediğiniz için, hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.
M. ŞÜKRÜ KOÇOĞLU – Sayın Başkan, bir dakikanızı da ben alacağım.
Size ve katılımcılara, bugünün anısına bir plaket vereceğiz...
Dostları ilə paylaş: |