İSLÂm prensipleri ansiklopediSİ


- Şefaatle alâkalı âyetlerden birkaç not



Yüklə 13,72 Mb.
səhifə1016/1221
tarix05.01.2022
ölçüsü13,72 Mb.
#76819
1   ...   1012   1013   1014   1015   1016   1017   1018   1019   ...   1221
3504- Şefaatle alâkalı âyetlerden birkaç not:

-Allah’ın izni olmadıkça hiçbir kimse şefaat edemez: (2: 48, 123, 254) (6:51, 70) (19:87) (20:109) (53:26)

-Kendilerine tabi olunan mudill kimselerden şefaat ummaları boşa çıkacaktır: (6:94) (30:13)

-Şefaat etmeye izin verilenler: (34:23)

3505- qqŞEFKAT ­}«T²S«- : Başkasının kederiyle alâkalanmak, acıyarak sevmek. Yardıma, sevgiye muhtaç olanlara karşılıksız olarak merhamet ve sevgiyle yardıma koşmak. Karşılıksız, safi, ivazsız sevgi beslemek.

Birkaç atıf notu:

-Hayvanlara gelen musibetlere karşı şefkat-ı İlahiye nokta-i nazarıyla bakmalı, bak: 1260. p.

-Kâfirlere acımak şefkatin su-i istimalidir, bak: 2162-2167. p.lar.

-Allah’ın rahmeti gazabını geçmiştir, bak: 2992. p.

3506- Manevi meslekte şefkat, aşktan yüksektir. Evet “Rahmet-i İlahiyenin en latif, en güzel, en hoş, en şirin cilvelerinden olan şefkat; bir ik­sir-i nuranîdir, aşktan çok keskindir. Çabuk Cenab-ı Hakk’a vüsule vesile olur. Nasıl aşk-ı mecazî ve aşk-ı dünyevî; pek çok müşkilatla aşk-ı hakikîye inkılab eder, Cenab-ı Hakk’ı bulur. Öyle de şefkat -fakat müşkilatsız- daha kısa, daha safi bir tarzda kalbi Cenab-ı Hakk’a rabteder. Gerek peder ve ge­rek valide, veledini bütün dünya gibi severler. Veledi elinden alındığı vakit, eğer bahtiyar ise, hakiki ehl-i iman ise; dünyadan yüzünü çevirir, Mün’im-i Hakiki’yi bulur. Der ki: “Dünya madem fanidir, değmiyor alâka-i kalbe.” Veledi nereye gitmişse oraya karşı bir alâka peyda eder; büyük manevi bir hal kazanır.” (M. 79)

3507- Hem “şefkat pek geniştir. Bir zat, şefkat ettiği evladı münasebe­tiyle bütün yavrulara, hatta ziruhlara şefkatini ihata eder ve Rahim isminin ihatasına bir nevi ayinedarlık gösterir. Halbuki aşk, mahbubuna hasr-ı nazar edip, herşeyi mahbubuna feda eder; yahut mahbubunu i’la ve sena etmek için, başkalarını tenzil ve manen zemmeder ve hürmetlerini kırar. Meselâ biri demiş: “Güneş mahbubumun hüsnünü görüp utanıyor, görmemek için bu­lut perdesini başına çekiyor.” Hey âşık efendi! Ne hakkın var, sekiz ism-i azamın bir sahife-i nuranîsi olan Güneş’i böyle utandırıyorsun?

Hem şefkat halistir, mukabele istemiyor, safi ve ivazsızdır. Hatta en adi mertebede olan hayvanatın yavrularına karşı fedakârane ivazsız şefkatleri, buna delildir. Halbuki aşk, ücret ister ve mukabele taleb eder. Aşkın ağla­maları, bir nevi talebdir, bir ücret istemektir. “ (M.31)



3507/1- Fart-ı şefkatten gelen elem-i şefkatin teskinini, Bediüzzaman Hz.leri şöyle beyan ediyor:

“Bu şiddetli kışta ve manevi, dehşetli ayrı tarz bir kışta ve nev-i beşer iç­timaî hayatında müdhiş, kanlı diğer tarz bir kışta çırpınan biçarelere, rikkat-i cinsiye ve şefkat-i nev’iye cihetinden gayet derecede bir hüzün ve elem his­settim. Çok yerlerde beyan ettiğim gibi, yine Erhamürrahimîn ve Ahkemülhakimîn olan onların Hâlik-ı Kerim ve Rahim’in hikmet ve rah­meti, benim kalbimin imdadına yetişti. Manen denildi ki: “Senin bu şiddetli teessürün, o Hakîm ve Rahim’in hikmetini, rahmetini bir nevi tenkid hük­müne geçer. Rahmet-i İlahiye’den ileri şefkat olunmaz. Hikmet-i Rabba­niye’den daha ekmel hikmet, daire-i imkânda olamaz. Asiler cezalarını; ma­sumlar, mazlumlar zahmetlerinden on derece ziyade mükâfatlarını alacakla­rını düşün! Senin daire-i iktidarın haricinde olan hâdisata, O’nun merhamet ve hikmet ve adaleti ve rububiyeti noktasında bakmalısın!..” Ben de o lü­zumsuz, şiddetli elem-i şefkatten kurtuldum.” (K.L. 220)



Atıf notları:

-Asr-ı Saadette İslâmiyetten gelen yüksek şefkat, bak: 306. p.

-Bediüzzaman Hz. nin yüksek şefkati, bak: 3265. p.


Yüklə 13,72 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   1012   1013   1014   1015   1016   1017   1018   1019   ...   1221




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin