Atıf notları:
-Kurbiyette kat’-ı meratib, bak:2456.p.
-Cenab-ı Hak rahmetiyle bize karib, biz ise ondan uzağız, bak:3450.p.
2147- qqKURUN-U AHİRE ˜h'³~ –—h5 : Son asırlar. İstanbul’un Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedildiğinden sonraki zaman. Hicri 857, Mi.1453 yılından sonraki devir. (Bak:Karn,2148/1.p.)
Atıf notu:
-Kurun-u selase, bak:3331.p.
2148- qqKURUN-U ÛLÂ |7—~ –—h5 : Eski Roma Devleti’nin ikiye ayrılması zamanına kadar olan eski devir. İlk çağ.
2148/1- Tarih-i beşerin devirlere ayrılması mevzuunda bir devrin başlangıcı ve sonu olarak alınan mühim hâdise-i tarihiye, itibarî bir kıymeti haiz olur. Batı Hiristiyanlık âlemi, Hazret-i İsa (A.S.)ın doğumunu, Miladî tarihin başlangıcı olarak kabul etmiştir. İslam âlimleri, Kur’ana istinaden Fir’avun’dan önceki devri İlkçağ, Fir’avun’un garkı ile bi’set-i Muhammed-e (A.S.M.) kadarki zamana Ortaçağ ve ondan itibaren de kıyamete kadar olan zaman, âhirzaman (Sonçağ) olarak kabul etmişlerdir.
Bir âyette şöyle buyuruluyor:
“(28:43) «_«B¬U²7~ |«,Y8 _«X²[«#³~ ²f«T«7«— Celalim hakkı için biz Musa’ya o kitabı, yani Tevrat’ı |«7²~ «–—hT²7~ _«X²U«V²;«~ _«8 ¬f²Q«" ²w¬8 kurun-u ûlayı ihlâk ettiğimizden sonra verdik.” Demek ki Kur’anın lisanında, kurun-u ûlâ Fir’avun’un helâkiyle hitam buluyor. Ve işte Sure-i y0 da Fir’avun’un (20:51) |«7²~ ¬–—hT²7~ Ä_«" _«W«4 sualine ÇuN«<« ¯_«B¬6|¬4|¬±"«‡ «f²X¬2_«ZW²V¬2 «Ä_«5
|«K²X«< ««—|¬±"«‡ cevabının ma’nası da bu olduğu buradan anlaşılıyor. Fir’avunun helâkinden veya Tevrat’ın nüzulünden İslam’ın zuhuruna, kurun-u vusta oluyor. İslam’ın zuhuruyla da âhirizaman yani kurun-u uhra başlıyor. Demek ki, Hz. Musa’nın bi’seti ile kurun-u ûlâ kapanıp kurun-u vusta açıldığı gibi bi’set-i Muhammediye ile de kurun-u vustaya nihayet verilip kurun-u uhra açılıyor. Ancak Hz. Musa’nın bi’setinden Firavun’un garkına kadar olan müddet, kurun-u ûlâya mahsub edilmiş olduğu gibi bi’set-i Muhammediyeden hicret-i seniyeye kadar olan müddet de kurun-u vustaya mahsub edilerek tarih-i İslâm hicretten başlamıştır.” (E.T.3739)
Dostları ilə paylaş: |