Bir atıf notu:
-Ahkâm’ın şer’iyede naklî delile dayanmanın bir hikmeti, bak: 2775.p.
Bir kısım âyetler de muayyen sahalardaki hukuka taalluk eder ve “hududullah” tabir edilen bu hükümleri kabul etmeyenleri, zâlim, ebedî cehennemlik ve kâfir olarak tavsif eder. Meselâ: Aile hukukuna ait (2:229) (65:l) ve miras hukukuna ait (4:12,13,14) âyetleri örnek gösterilebilir.
Hem Kur’an ahkâmını tek merci tanımak gerektiği: (4:59-61); hükm-ü İlahîye karşı muhayyerlik olmadığı: (33:36) âyetleri gibi muhtelif makamlarda gelen âyât-ı Kur’aniye, hükm-ü İlahînin hükümranlığını bildirir.
Evet, İslâm Hukukunu mer’iyetten kaldırmak esasına dayanan laiklikle, halk ekseriyetine istinad eden cumhuriyet; büyük çoğunluğu müslüman olan bir milletin kuracağı devlet bünyesinde cem’ olamaz, birbirini nakzeder. Zira laikliğin benimsenmesiyle iman te’lif edilemiyor. (Bak: 673/2.p.sonu)
Atıf notları:
-Füruat-ı İslâmiyenin tebdilinden Sahib-i Şeriat’ı inkâr etmek çıkar, bak: 1754,1755.p.lar.
-Cumhuriyet’in ilanından sonra yapılan inkılabın esasları, bak: 1717.p.
Dostları ilə paylaş: |