Bir atıf notu:
-Sebatkârlığı kırmamak dersini veren. Hz. Kâ’b’ın hâdisesi, bak: 575-580.p.lar.
3940/11- Sebatla âkalı âyetlerden bir kaç not:
- Cihadda sebat: (8:45)
- Allah hakiki mü’minleri sabit söz (değişmez hakikat: hakaik-ı Kur’aniye) ile tesbit eder, sebat verir: (14:27)
- Allah, Resulünü sebatkâr kılarak gayr-ı hak fikirlere meyilden korudu: (17:74)
- (Kur’anı inzal etmekle hak ve imanın şuuruna erdirip) mü’minlere sebat verildi: (16:102)
- Allah, İslâma yardım (maddi veya manevi cihad ve hizmet) edenlerin ayaklarını kaydırmaz, sebat verir: (47:7)
3941- Kur’an (10:62) âyetinde evliyaullah namıyla mezkûr ve azami ihlas, takva ve teslimiyetle mümtaz cemaat-ı makbule hakkında şu izahat veriliyor:
«Evliyaullah ünvanı; Allah’a dost olanlar, Allah için dost olanlar, Allah için icra-yı velayet edenler manalarına gelebilir. Ve velayet; muhabbet, nusret, tenfiz-i emir mefhumlarını ifade eder. Bu ünvana kimlerin müstahak oldukları hakkında müfessirînin naklettikleri bazı rivayetler vardır. Senedleri Taberi’de mezkûr olduğu üzere Said ibn-i Cübeyr’den mervidir ki, Resulüllah’a evliyaullahtan sual edilmiş ve şöyle buyurulmuştur: yÅV7~ «h¬6† ~ Η‡ ~«†¬~ «w<¬gÅ7~ v; (335) Diğer bir rivayette:
²v¬Z¬B«< Ì—h¬7 yÅV7~ h«6 ²g< -onlar öyle zevattır ki gördükleri zaman Allah zikr ü yad olunur. Ta’bir-i âherde sade görülüvermelerinden dolayı Allah hatırlanır. Semt ve hey’etleri yani siretleri ve halleri derhal Allah’ı ihtar eder ki, İbn-i Abbas işbu “semt ve hey’et” tefsiri yerine “ıhbat ü sekinet” demiştir. Bunların mal ve sair esbab ü menafi’ ile alâkadar olmayarak ancak Allah için Allah’da seviş, yV7~ |4 `& ile birbirlerine muhabbet ve musafat eden yV7~|¬4 –Y"_EBW7~ oldukları da mervidir. Nitekim Ömer İbnilhattab Radıyallahü anhü’den mervidir ki Resulüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:
“Allah’ın kullarından bir takım insanlar vardır ki; enbiya değil, şüheda da değildirler amma yevm-i kıyamette Allah indindeki makamlarından dolayı onlara enbiya ve şüheda gıbta edecekler.”
“Bunlar kimlerdir? Ve amelleri nedir? Bize haber ver ki bu surette biz de onlara muhibb oluruz ya Resulallah” dediler. Resulullah: “Bunlar bir kavmdir ki aralarında ne akrabalık, ne de teati edecekleri emval alâkası olmaksızın Allah ruhuyla Allah’da sevişirler; fevallahi yüzleri bir nur ve kendileri nurdan bir minber üzerindedirler. Nâs korktuğu vakit bunlar korkmazlar, nâs mahzun oldukları zaman bunlar mahzun olmazlar” buyurdu ve bu âyeti okudu:
«–Y9«i²E«< ²v; ««— ²v¬Z²[«V«2 °¿²Y«' « ¬y¬±V7~ «š_«[¬7²—«~ Å–¬~ ««~ (10:62) Ebu Hüreyre’den ve Ebu Malik-i Eş’arî’den dahi aynı mealde rivayetler varid olmuştur.» (E.T. 2730) (Bak. Ebdal)
Bir atıf notu:
- Ashab-ı Suffa’nın huzur-u Nebevî’den kovulmasını isteyen mütekebbirlere karşı nüzul eden âyetler, bak: 295.p.
Dostları ilə paylaş: |