qqHUSUF ¿YK' : (Bak: Küsuf)
1380- qqHUŞU’ YL' : Alçak gönüllülük. Haya etmek ve mütevazi olmak. Bir büyük zata karşı korku, sevgi ve hürmetten gelen edebli bir his ve hal. Yüksek ve heybetli bir zatın huzurunda sükûn ve tezellülde olmak.
İbn-i Mace Tercemesi, 5. kitab. 68.Bab-ül huşu’, ci: 3, sh: 348 ve T.T. ci: l, sh: 186 huşu’hakkındadır.
1381- Kur’anda şöyle buyuruluyor: “«–YQ¬-_«' ²v¬Z¬#«Ÿ«. |¬4 ²v; «w<¬gÅ7«~ (23:2) Onlar namazlarında haşi’dirler. Huşuu bazıları havf, rehbet gibi kalb fiillerinden olmak üzere tarif etmiş. Bazıları da sükûn ve terk-i iltifat gibi cevarih fiillerinden göstermiştir. Doğrusu huşu’, aslı kalbde, tezahürü bedende olmak üzere ikisini de cami’dir. Kalbe taalluk eden ciheti; azamet ve celal-i Rabbanî karşısında kendi küçüklüğünü göstererek nefsi emr-i Hakk’a serfüru ettirecek ve edeb ü tazimden başka bir hatıraya iltifat etmeyecek surette kalbin son derece bir saygı hissi duymasıdır. Zahire taalluk eden ciheti de, aza-yı bedende bu hissin tezahürüyle bir sükûn ve sekinet hasıl olması ve gözlerinin önüne secde mevziine bakıp, sağa sola, şuna buna iltifat etmemesidir. Binaenaleyh huşuun aslı, namazın şartlarından olan niyetin kemaliyle, tezahürü de namazın adab ve mükemmilatiyle alâkadardır. Hasen’den ve İbn-i Sirin’den rivayet olunduğuna göre; Resulullah ve ashabı namazda gözlerini semaya kaldırırlardı. Bu âyetin nüzulü üzerine önlerine eğdiler ve ihtisarı (ellerini böğrüne koymayı) terkettiler. Buhari ve Müslim’de, Hz. Aişe’den rivayet olunur ki: Resulullah’a namazda iltifattan sual ettim. Buyurdu ki: O bir ihtilastır ki, şeytan onu kulun namazından ihtilas (hırsızlık) eder.
Hakim-i Tirmizi’nin Kasım ibn-i Muhammed tarikiyle esma binti Ebubekir’den, Hz.Aişe’nin validesi Ümm-ü Ruman’dan tahric ettiği bir hadisde de müşarunileyha Ümm-ü Ruman (Radıyallahü anha) demiştir ki: “Namazımda sallanıyordum. Ebubekir (R.A.) gördü. Beni öyle bir azarladı ki, az daha namazdan çıkacaktım. Sonra da dediki: Resulullah’ı dinledim şöyle buyurdu: Herhangi biriniz namaza durduğunda her tarafı sâkin olsun, Yahudiler gibi sallanmasın. Zira namazda sükûn-u etraf namazın tamamındandır.” (E.T. 3428) (Bak: 1388,2803.p.lar)
Dostları ilə paylaş: |