1471- qqİBRET ?hA2 : Uyanıklığa sebeb olan ders. Kur’anda ibret hakkında âyetler vardır. Ezcümle bir âyette buyurulur ki:
“(59:2) ¬‡_«M²"«²~ |«7—~ ~—h¬A«B²2_«4 Ey görecek gözü, anlayacak basireti olanlar... ibret alın.. İtibar: ibret almak, “ibret” Besair’de ve Müfredat’ta mezkûr olduğu üzere müşahede edileni ma’rifetten, henüz müşahede edilmeyeni marifete vesile tutulan halete denir. Bunun aslı olan “abr” maddesi, bir halden bir hale geçmek manasına mevzudur. Ubur, gerek yüzerek gemi veya hayvan ve gerek köprü gibi her ne suretle olursa olsun suyu ve dereyi geçmektir. Bu münasebetle göz yaşına da aynın fethiyle “abre” denilir. İbare, söyleyenden dinliyene geçen söz veya mana aktaran yazı; ta’bir, rüyanın zahirinden batınına geçmektir. Sair manalar da hep bu intikal manasından müteferri’dir. Binaenaleyh ibret almak diye hülasa ettiğimiz itibar, meşhud olan bir ma’luma dikkat edip ondan bir meçhulü bilmeğe intikal eylemek demek olur. Bu da usul-i fıkıhta kıyas denilen istinbat usulünün ta kendisidir. Onun için fukaha, işbu ~—h¬A«B²2_«4 emrinden kıyasın hücciyetine istidlal eylemişlerdir. Usul-ü fıkıh kitablarında tafsil ve münakaşa olunur. İman Fahreddin-i Razi der ki: Biz Mahsul nam kitabımızda bu âyet ile kıyasın hüciyetine temessük etmişizdir. Onu burada tafsil etmiyeceğiz, ancak şunları anlamamız lâzımdır. İ’tibar, bir şeyden bir şeye ubur ve mücavezet manasından me’huzdur.
Elfaza ibarat denilir, çünki maaniyi söyliyenin lisanından dinliyenin aklına naklederler.
İşte bundan dolayı müfessirler demişlerdir ki; i’tibar, eşyanın hakikatlerine ve delaletleri cihetlerine öyle nazar etmektir ki, o nazarla onların cinsinden diğer bir şeye marifet hasıl ola...
Aynı kökten gelen mu’teber, kendisinden ibret alınır, ehemmiyetli istifade edilir, şayan-ı dikkat şey demektir. İtibarlı, şey itibarlı adam dediğimiz de bu kabildendir.” (E.T. 4815, 4816) (Bak: Tefekkür, intikal)
Dostları ilə paylaş: |