İSLÂm prensipleri ansiklopediSİ



Yüklə 13,72 Mb.
səhifə521/1221
tarix05.01.2022
ölçüsü13,72 Mb.
#76819
1   ...   517   518   519   520   521   522   523   524   ...   1221
Bir atıf notu:

-İktisad, maaştan ziyade rızkı te’min eder, bak: 3043.p.

1543- “Sani-i Zülcelal, İsm-i Hakîm’in muktezasıyla, herşeyde en hafif sureti, enkısa yolu, en kolay tarzı, en faideli şekli ehemmiyetle takib ettiği gösteriyor ki; is­raf, abesiyet faidesizlik, fıtratta yoktur. İsraf ise, ism-i Ha­kîm’in zıddı olduğu gibi; iktisad, onun lâzımıdır ve düsturu esasıdır.

Ey iktisadsız israflı insan! Bütün kâinatın en esaslı düsturu olan iktisadı yapma­dığından, ne kadar hilaf-ı hakikat hareket ettiğini bil!

(7:31) ~Y­4¬h²K­# «ž«— ~Y­"«h²-~«— ~Y­V­6 âyeti; ne kadar esaslı, geniş bir düsturu ders verdiğini anla! ...” (L: 316)

1544- “Fâtır-ı Hakîm, insanın vücudunu mükemmel bir saray suretinde ve muntazam bir şehir misalinde yaratmış. Ağızdaki kuvve-i zaikayı bir ka­pıcı, asab ve damarları telefon ve telgraf telleri gibi (kuvve-i zaika ile merkez-i vücuddaki mide ile bir medar-ı muhabereleridir) ki; ağıza gelen maddeyi o damarlarla haber verir. Bedene, mideye lüzumu yoksa “Yasaktır” der, dışarı atar. Bazan da bedene menfaatı olmamakla beraber zararlı ve acı ise; hemen dışarı atar, yüzüne tükürür.

İşte madem ağızdaki kuvve-i zaika bir kapıcıdır; mide, cesedin idaresi nokta­sında bir efendi ve bir hâkimdir. O saraya veyahut o şehre gelen ve sa­rayın hâki­mine verilen hediyenin yüz derece kıymeti varsa, kapıcıya bahşiş nev’inden ancak beş derecesi muvafık olur, fazla olamaz. Ta ki, kapıcı gu­rurlanıp baştan çıkıp, vazi­feyi unutup fazla bahşiş veren ihtilalcileri saray da­hiline sokmasın.

İşte bu sırra binaen, şimdi iki lokma farzediyoruz. Bir lokma, peynir ve yu­murta gibi mugaddi maddeden kırk para. Diğer lokma, en âlâ baklavadan on kuruş olsa; bu iki lokma ağıza girmeden beden itibariyle farkları yoktur, müsavidirler. Bo­ğazdan geçtikten sonra, cesed beslemesinde yine müsavi­dirler. Belki bazan kırk pa­ralık peynir, daha iyi besler. Yalnız ağızdaki kuvve-i zaikayı okşamak noktasında ya­rım dakika bir fark var.

Yarım dakika hatırı için kırk paradan on kuruşa çıkmak, ne kadar mana­sız ve zararlı bir israf olduğu kıyas edilsin.



1545- Şimdi saray hâkimine gelen hediye kırk para olmakla beraber, ka­pıcıya dokuz defa fazla bahşiş vermek, kapıcıyı baştan çıkarır; “Hâkim be­nim”der. Kim fazla bahşiş ve lezzet verse, onu içeriye sokacak, ihtilal vere­cek, yangın çıkaracak. “Aman doktor gelsin, hararetimi teskin etsin, ateşimi söndürsün” dedirmeğe mec­bur edecek

İşte iktisad ve kanaat, hikmet-i İlahiyeye tevfik-i harekettir. Kuvve-i zaikayı ka­pıcı hükmünde tutup, ona göre bahşiş verir. İsraf ise; o hikmete zıd hareket ettiği için çabuk tokat yer, mideyi karıştırır, iştiha-yı hakikiyi kay­beder. Tenevvü-ü et’imeden gelen sun-i bir iştiha-yı kâzibe ile yedirir, ha­zımsızlığa sebebiyet verir, hasta eder.” (L:139)



1546- “İslâm hükemasının Eflatun’u ve hekimlerin şeyhi ve feylesofların üstadı, dâhî-i meşhur Ebu Ali İbn-i Sina, yalnız tıb noktasında (7:31)

~Y­4¬h²K­# «ž«— ~Y­"«h²-~«— ~Y­V­6 âyetini şöyle tefsir etmiş. Demiş:

²–¬~ ²u¬±V«T«4 ¬•«Ÿ«U²7~ ¬h²M«5 |¬4 ¬Ä²Y«T²7~ ­w²K­&«— _®Q²W«% ¬w²[«B²[«A²7~ |¬4 Å`[¬±O7~ ­a²Q«W«%

®ž_«& Çf«-«~ ¬‰Y­SÇX7~ |«V«2 «j²[«7«— ¬•_«N¬Z²9¬ž²~|¬4 ­š_«S¬±L7~«— ²`ÅX«D«# ¯u²6«~ «f²Q«"«— «a²V«6«~

¬•_«QÅO7~ |«V«2 ¬•_«QÅO7~ ¬Ä_«'²…¬~ ²w¬8

Yani: “İlm-i Tıbb’ı iki satırla topluyorum. Sözün güzelliği kısalığındadır. Yedi­ğin vakit az ye. Yedikten sonra dört-beş saat kadar daha yeme. Şifa ha­zımdadır. Yani kolayca hazmedeceğin miktarı ye. Nefse ve mideye en ağır ve yorucu hal, taam taam üstüne yemektir.” (*) (L. 147)

Yeme, içme ve iktisadaait hadisler çoktur. Meselâ, ibn-i Mace 29. Kitab-ül-Et’imenin bazı bablarında zikredilir.


Yüklə 13,72 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   517   518   519   520   521   522   523   524   ...   1221




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin