Yazan: Gubaz ÇİBARİSİ. www.lazuri.com
HEMŞİNLİLER
Rize ili genel hatlarıyla 3 kısma ayrılır:
1. Hemşin-Çamlıhemşin hattı
2. Hemşin’in doğusu
3. Hemşin’in batısı
Hemşin’in doğusu Pazar ilçesinden başlar, burası Lazca konuşulan bölgedir. Hemşin-Çamlıhemşin’de ise Ermenice’den çokça kelime alıntısı yapılmış, Lazca ve Gürcüce karışmış değişik aksanlı bir Türkçe konuşulur. Trabzon il sınırından Hemşin’e kadar uzanan batı kısım da ise Türkçe konuşulmaktadır.
Kendisini "Hemşinli" adı altında tanımlayanlar Hemşin ve Çamlıhemşin (Rize) ile Borçka ve Hopa (Artvin) ilçelerinde yaşayan Ermenice’den köken alan bir dil konuşan Müslümanlardır. Hemşinliler kendilerini Türk, Gürcü ve Laz olarak kabul etmezler. Hatta Lazlar’la diyaloglarının iyi olmadığını söylerler. O bölgede yaşayan geçmişte Ermenistan ile ilişkisi olan Ermeniler olduğunu sanırsınız. Fakat Hemşinliler tam anlamı ile Ermeni olduklarını da kabul etmezler. Israrla ama ısrarla “biz Hemşinliyiz” demektedirler.
Karadeniz’in çeşitli özelliklerini inceleyen araştırmacıların da ilgisini çeken Hemşinlileri araştırmacılar iki guruba ayırarak inceliyor. 1) Batı Grubu 2) Doğu Grubu.
1) Batı Gurubu denilince Rize bölgesi anlaşılmaktadır. Rize bölgesinde şive farklı olmakla birlikte Türkçe konuşulmaktadır. Ancak yaşlılar Hemşince bilmektedir. Batı Hemşinliler olarak adlandırılan grup Çamlıhemşin ve Hemşin'in yüksek kesimlerinde yaşayan ve bir etnik kimliği temsil eden halkdır. Komşuları Lazlar da bu Hemşinlilere Armeni derler. Bölgede kendini Ermeni kabul eden yoktur. Sadece birbiri ile ihtilafta veya yöredeki Lazlar’la kavga sırasında birbirine kızdıklarında “Pis Ermeni” veya “Ermeni dölü” “kalın kaburgalı Ermeni” kavramları küfür olarak çok seyrekte olsa kullanılmaktadır. Ne var ki artık Lazlar ve Hemşinliler arasında bu denli yaygın söylenişler kalmamıştır. Rekabet de yavaş yavaş ortadan kalkmış, birbirlerine kız alıp vermeyen ve düşman olan iki toplum artık daha samimi olmuştur. Lazların çay tarımı için Hemşin'in dağ köylerine gelmesi iki halkı birbirine yakınlaştırmıştır. Hemşin üzerine araştırma yapmış olan birçok yazar, Batı grubu Hemşinlilerinin tamamen Türkleştiğini ve Ermeniliği reddettiğini söylemektedir. Günümüzde Batı Hemşinliler, içinde Ermenice kelimelerin de bulunduğu değişik aksanlı bir Türkçe konuşmaktadırlar. Batı Grubu Hemşinlileri arasında Vartavar (Hemşin'de Vartevor deniliyor), Hodoç gibi Ermeni gelenekleri ve şenliklerini bulunmaktadır. Batı Grubu Hemşinlilerini, Doğu Grubu'ndan ayıran en önemli özelliği Hemşince’yi kullanmamaları dışında, kimlikleri haline gelen pastacılık ve fırıncılık meslekleridir.
2) Doğu Grubu denilince ise; Artvin iline bağlı Hopa-Kemalpaşa, Borçka-Muratlı sayılmaktadır. Doğu sınırı Çoruh nehrine kadar uzanmaktadır. Hopa nüfusunun yarısı Laz, yarısı Hemşinli’dir. Geçmişte Lazlar Hemşinlileri çarşıya sokmazmış. Yakın zamana kadar çatışmışlar, günümüzde bile kahveler, lokantalar, bir çok ticari işletmeler ayrıdır. Doğu Hemşinlilerle, Lazca konuşan Lazlar arasındaki tarihi gerginlik hala devam ediyor diyebiliriz. Lazlar Hemşinlileri ‘’Kalın kaburgalı’’ Ermeni diye tanımlarken, Hemşinliler ise ‘’Lazdan evliya, koyma avluya’’ diyorlar. 8.000 nüfuslu Borçka’da ise Gürcü, Laz ve Hemşinliler birlikte yaşamaktadır. Bu konuşulan dile Ermenice diyenlerde var. Ama Ermenistan Ermenice’siyle anlaşamıyorlar. Bu konuşulan dilin en az 2-3 şivesi ile konuşuluyor. Bu dili konuşan bölge: Artvin’in Borçka Muratlı, Hopa Kemalpaşa, Bolu Akçakoca, Düzce Gümüşova, Adapazarı Karasu ve Kocaali Ortaköy’dür. Doğu Grubu Hemşinlilerinin dili Ermenice'nin farklı bir lehçesidir. Batı lehçesi ve Türkçe de konuşulur. Yöre insanları her ne kadar Hemşince konuştuklarını iddia etseler de aslen böyle bir dil yoktur. Bugün her ne kadar kendilerini Ermeni olarak tanımlamasalar da, konuştukları dil Ermenice'nin bir lehçesidir. Hale Soysü 'Ermeni olmadıklarını Ermenice söylüyorlar' diyerek özetliyor. Gerek coğrafi konumu gerek kullandıkları dil bakımından Doğu Hemşinlileri (Homşetsiler) Batı Grubu'ndan ayıran kimliğin neden farklı olduğu bir sır gibi.
Hemşinlilerin Kökeni:
Hemşinliler’in kökenine ait çeşitli araştırmacılar tarafından saptanmış bilgileri üç gruptan izleyebiliriz. Bunlardan birinci grup; Hemşinliler’in köken olarak Ermeni olduklarını iddia etmektedirler. İkinci grup ise; Hemşinliler’in Anadolu’ya Karadeniz bölgesi’ne yerleşen Oğuz Türkleri olduğunu savunmaktadır. Dil din ilişkilerindeki belirsizliğin ise yaşanan tarihsel-toplumsal süreç ile izah edilebilinir denilmektedir. Üçüncü ve farklı bir görüşte, Hemşinliler’in tarihte o bölgede kurulan Arsaklı Part devletinin kalıntıları olabileceğini iddia ediyor.
Bazı araştırmacılara göre, Hemşinliler'in ataları olduğu tahmin edilen Partlar, ilk çağlarda büyük bir devlet kurarak Doğu Anadolu ile Hazar Denizi'nin güneyine ve batısına yayılmışlardır. M.Ö. 50'li yıllardan itibaren Partlarla Romalılar arasında meydana gelen savaşlarda, bölgede yaşayan Ermeniler Partlar'ın yanında yer almış ve zamanla iki toplum kaynaşmaya başlamıştır. Daha sonraki dönemlerde birçok savaşa sahne olan Ermenistan'da Arap döneminde üçü Bagrat, biri de Ardzuruniler soyundan olmak üzere dört krallık kurulmuştur. Arapların baskısına dayanamayan Ermenilerin bir kısmı ayaklanmış ve isyan göçle sonuçlanmıştır. Ayaklanmayı başlatan ve göçü yöneten Hamam ve Şapuh Amatuni Beyleri 789-790 yılları arasında 12 bin Ermeni'yi bugünkü Hemşin topraklarına getirmiştir. Bu beyler burada bir kent kuruyor ve buraya kendi isimlerinden esinlenerek 'Hamamaşen' adını veriyorlar. Bu ad zamanla Hemşin'e dönüşüyor. Demek oluyor ki Hemşinliler, bu tarihsel senaryoya göre Arap mezaliminden kaçan Ermenilerle Partlar'ın karışımı bir halk olarak var oluyor.
Diğer bazı araştırmacılara göre ise; Roma İmparatorluğu'nun çökmesiyle bölgede yalnız kalan Hemşinliler İran'ın kuzeyinden bugünkü Hemşin Yaylası'na göç etmişler. Sahilden uzak durup, yükseklerdeki Ermeni köyleriyle ilişki kurmuşlar. Güçlü rivayetlere göre Hemşinliler Hazar Denizi ve İran arasındaki dağlık arazide yaşıyorlarmış. Romalı'lar ile İranlı Mecusiler arasındaki savaşta, Hemşinliler, Romalı'ları desteklemişler. Sonraki yıllar Roma'nın çöküşü ile birlikte bu bölgeden kuzeye doğru göç ederek, Kars üstünden Çoruh Vadisine, oradan da Hödeçür Barhal Vadilerinden Kaçkar Dağları'nın kuzeyine geçmişler. Sahile inmeden buradaki yüksek vadilerde birbirine bağlı yurtlar kurmuşlar. Ana yerleşim yeri Rize tarafında Çamlıhemşin. Fırtına Vadisi'nin önemli kollarından biri Kalederesi olsa da Pazar, Zuğa, Hemşin, Çayeli, Büyükdere'nin başındaki İncesu, Fındıklı, Aslan Dere üstündeki Zamos, Artvin tarafında Barhal Çayı üstü, Altıparmak ve Hevek onlara terk ettikleri coğrafyayı aratmamış. Kıyı bölgeleri yerine yörenin yüksek kesimlerindeki o zamanlar Ermeni köyü olan Elevit, Hödeçür, Marbudam gibi köylerle birçok alanda işbirliği sağlamışlar ve Ermeni ya da Hemşinliler'in dediği gibi Hay'lara hayvancılığı deri ve dokuma işçiliğini öğretirken onlardan demircilik ve taş ustalığı konusunda deneyimler kazanmışlar. Hemşinlilerin geçmişini Ermeniler'e dayandırmalarının temelinde geçmişteki bu işbirliğinin payı vardır. Günümüzde bile geçmişin bu iyi komşuluk ilişkilerinin hikayeleri anlatılır. Geçmiş yıllarda Ruslar'la birlik olan ve Erzurum civarında büyük katliam yapan Ermeni komitacıları kışın Hödeçuru basarlar, komiteciler buradaki Hemşinliler'in zarar görmeyeceğini belirtir ve isteyenin köyü terk edebileceğini söylerler, gitmek isteyenlerin sırtlarına beyaz bezler yapıştırarak köyden gönderirler, ancak mevsim kıştır. Kaçkar Dağları bu mevsimde geçit vermemektedir, arkadaki Hemşin'e gitmenin tek yolu Çoruh Vadisi'ne inip sahilden Hemşin'e geçmektir, onlar da böyle yaparlar, fakat Çoruh Nehri'nin karşısında mevzilenen Rus askerleri gidenleri bu beyaz bezden vurmaya başlarlar bunun üstüne Hemşinlilerden biri, kar-kış demeden üç bin metre yüksekteki Haçivanak Geçidi'ni aşarak, Elevit Köyü'ne geçer, Ermeniler'den yardım ister. Ermeniler de Hemşinlilere yardım ederek katliama engel olurlar.
Hemşinlilerin Ermeni olup-olmadığı tartışmasında; Hemşinliler'in Ermeni ya da Türk olarak belirlenmesindense, Doğu Karadeniz Dağları'nda gizemli yaşantı süren bir halk olarak kalmasını tercih etmek gerekmelidir. Türkiye halkının bir parçası olan insanların kökenini illa bir yere dayandırmaya gerek yok sanırım. ‘’Hemşinli’’ ler Hemşinli’dir, toplumumuzun yapıtaşlarından biridir.
Hemşinliler, Türk toplumu ile uyum içinde olan bir toplumsal kesimdir. Yüzyıllardır yaşanan ortak tarih, ortak ruhi şekillenmeyi oluşturmuştur. Hemşinliler diye tanımlanan nüfus, 25-30 bin kişi civarındadır. Hemşinlilerin en meşhuru Murat Karayalçın'dır. Hemşin’in kendine özgü kültürel özellikleri vardır. Keçi yavrusunun gövde derisinden yapılan Tulumun sesi bu yöreden dört kıtaya yayılmaktadır. Kadın erkek ilişkilerindeki değer yargıları da Hemşin’e özgüdür. Tarla, bahçedeki yük taşıma işlerini kadın yapar. Erkek ise evde, kahvede v.s. oturur. “Kocasına yük taşıtan kadın şerefsiz sayılır.” Bunu kadınlarda erkeklerde böyle kabul eder. Hemşinliler uzun yıllar kapalı bir ekonomi ile yaşamışlar, sahil kesimine inmemiş, kıyı komşuları Lazlar’dan kız alıp vermeyi pek sevmediklerinden, eski öz gövde yapılarını koruyabilmişlerdir. Hemşinlilerin yaşadıkları bölgeler birbirine yakın olsalar da coğrafya olarak birbirine öylesine büyük farklılıklar gösterir ki bir günde bile insana birkaç iklim yaşatabilir. Bu sözü anlayabilmek için yörede yetişen meyve-sebze listesine baktığımızda bir fikir sahibi olabiliriz. Muzdan kivi ve çaya, portakaldan kayısıya hatta zeytine kadar birçok ürün bu yöredeki mikro klima iklimde yetişebilmektedir.
Kaynaklar:
1. Can Uğur BİRYOL: Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü
2. Erhan G. ERSOY, Hemşinli Etnik Kimliği. Birikim S. 71-72. 1995 İstanbul
3. Cemal ŞENER. Türkiye ‘de Yaşayan Etnik ve Dinsel Gruplar. ETİK YAYINLARI. www.karacaahmet.org
Dostları ilə paylaş: |