Istanbul Üniversitesi Matbaası


Sıtma ve bulaşıcı hastalıklarla savaş



Yüklə 1,58 Mb.
səhifə160/329
tarix07.01.2022
ölçüsü1,58 Mb.
#88912
1   ...   156   157   158   159   160   161   162   163   ...   329
Sıtma ve bulaşıcı hastalıklarla savaş

Atatürk TBMM’nin ikinci dönem ikinci yasama yılını (1 Kasım 1924) açış konuşmasında, ülkenin en önemli sağlık sorunun sıtma olduğunu belirtmiştir: “Efendiler, geçen yıl içinde bütün ülkede yaygın bir sağlık kuruluşunun kurulması çalışmalarına başlanmıştır. Günümüze kadar genel sağlık durumuna önem vermenin derecesi, bu yolda uğraşı verdikçe daha belirgin olarak görülmektedir. Önümüzdeki yılda da genel sağlık çalışmaları için önlemler almak özellikle gerekmektedir. Hele sıtmaya karşı başlı başına bir uğraş dönemine girilmesi, yüce Meclisin öngöreceği büyük işler arasında sayılmalıdır. Doğrusu bizim için nüfusun korunması ve sağlık içinde bulundurulması ve çalışanların sağlıklı ve canlı olmasını sağlayıcı önlemlerin en başında sıtma mücadelesi bulunmalıdır”.

Kongrenin sıtma oturumunda Türkiye’nin sıtma coğrafyası ele alınarak, sıtmanın en sık olarak Trabzon, Ordu, Samsun, İzmir, Çanakkale, İzmit, Aydın, Menteş, Denizli, Antalya, Silifke, Mersin, Adana, Maraş, Diyarbakır, Mardin’de bulunduğu belirtildi. Bu ilk Kongrede, sıtmanın yayılmasında rol oynayan coğrafi özellikler, nehir ve kolları, göller, bataklıklar sorunu çok geniş olarak anlatıldı.

Kurtuluş Savaşı yıllarında 12 milyon civarında olan Türkiye nüfusunun yarıdan fazlası, savaşanların %40’ı sıtmalıydı. Sıtma insanların çalışma gücünü kısıtlıyor, buna bağlı olarak ekonomi kötüleşiyordu.

Umumî Hıfzısıhha Kanunu çıkmadan önce sıtma mücadelesine başlanmış ve 1924 yılında İstanbul’da “Sıtma Mücadele Komisyonu” kurulmuştu. Sıtmaya sebep olan sivrisineklerin tanınmasında yardımcı olmak üzere Almanya’dan çağırılan iki uzman ve Türk hekimlerinin ortak çalışmalarıyla 1928’de Adana’da “Sıtma Enstitüsü” kuruldu. Bu merkez mezun hekimlerin staj yeri oldu. Türkiye’de sıtma ile mücadele esasları ilk defa 1926’da kabul edilen 839 sayılı yasayla kondu. Daha sonraki yıllarda da sıtma ile mücadele ile ilgili olarak önemli yasalar çıkarıldı. 1926-1938 yılları arasında Bursa, Samsun, İstanbul, İzmit, Konya, Balıkesir, Diyarbakır, Eskişehir, İçel, Kayseri, Maraş ve Trakya bölgesinde 16 sıtma savaş ekibi kuruldu. Küçük sıhhat memurlarının bulunduğu ekibi uzman bir hekim yönetiyordu ve bir laboratuarı bulunmaktaydı. Gezici ekipler Adana’da açılan sıtma hastanesi mücadelede görev aldılar. Türkiye Cumhuriyeti sıtma savaşında dünya çapında bir başarı kazandı. Sıtmalı yörelere, 1925-1931 arasında 6500 kilogram kinin dağıtıldı. Günümüzde sıtmanın kökten yok edilemeyeceği, bu sebeple sıtmaya karşı her zaman uyanık olunması gerektiği anlaşıldı.



Atatürk döneminde bulaşıcı hastalıklara karşı savaşla ilgili birçok yasa, tüzük ve yönetmelikler çıkarıldı. Bu yasalar içinde en önemlisi 1930 yılında kabul edilen 1593 sayılı Umumî Hıfzısıhha Kanunu ile ülkemizde görülen bulaşıcı hastalıklarla yapılacak mücadele yollarını saptayan yasadır (Bu yasanın, Bakanlığın görevlerini belirleyen 18 maddesinden 15'i, koruyucu sağlık hizmetleriyle ilgiliydi ve o dönemin, uluslararası düzeyde en ileri sağlık yasalarından biriydi).

1993 yılında Türkiye’nin tüm sathında tespit edilen sıtmalı sayısı 47 210’dur.

Birinci tıp kongresi, sıtma mücadelesi ve çocuk ölümlerinin önlenmesinde hükümetin sağlık programı ve sağlık teşkilatının belirlenmesinde önemli rol oynadı. Bu ilk tıp kongresinde ülkenin ileri gelen tıp adamları yanında, köylere kadar giderek hizmet veren hekimler, genç Cumhuriyet’in sağlık alanında alınması gereken önlemleri dile getirdiler. Bu önlem önerilerini çok kısa olarak; daha sonraki yıllarda hepsi gerçekleşmiş olan kadın hastalıkları ve doğum hastaneleri, doğumhaneler, çocuk hastaneleri, ana-çocuk sağlığı merkezleri kurulması, sıtma mücadelesinde gerekli şartların temini, verem dispanserleri ve hastanelerinin açılması, istatistik merkezi kurulması, ebe eğitiminin ele alınması olarak belirtebiliriz. Konuşmacıların hemen hepsi hemşireye ve özellikle halk sağlığı hemşiresine ihtiyaç olduğunu ve hemşire okullarının açılmasının şart olduğunu belirtiyorlardı.


Yüklə 1,58 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   156   157   158   159   160   161   162   163   ...   329




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin