Istanbul Üniversitesi Matbaası



Yüklə 1,58 Mb.
səhifə44/329
tarix07.01.2022
ölçüsü1,58 Mb.
#88912
1   ...   40   41   42   43   44   45   46   47   ...   329
Manastır tababeti:

Manastırda yaşayan rahipler okuma yazma bildiklerinden ele geçirdikleri yazmaları özenle muhafaza ederlerdi.



Resim 1: Tıbbi bitki yetiştirilen manastır bahçeleri. (E. Atabek: Ortaçağ Tababeti)

Roma İmparatorluğu Doğu ve Batı olarak ayrıldıktan sonra, Batı Avrupa Yunan dilini unutmuştur. Latince, Kilise ve Devletin kabul ettiği bir dil olmuştur. Latince yazılmış eserler sayesinde din adamları bazı tıbbi bilgilere de sahip olabildiler.

Rahipler manastırlarda Hortuli adını verdikleri ve içinde tıbbi bitkiler yetiştirilen bahçelere önem verdiler .

Tababet uzun süre papazlar, rahip ve rahibeler tarafından yapıldı.

M.S. 650 de Paris’te açılan ve 1505 yılına kadar Notre-Dame kilisesinin ruhani meclisine bağlı olan Hotel-Dieu hastanesi vardı. Ancak papaların ve din adamlarının dua yerine hastalara bakmakla zaman geçirmeleri hoş karşılanmadı. Bu nedenle ruhani meclisler 1130 ve 1131 yıllarındaki toplantılarında rahip ve rahibelere tababeti yasakladılar. Ancak bütün yasaklamalara rağmen din adamları hastalara ilaç vermeye ve küçük cerrahi girişimlerde bulunmaya devam ediyorlardı.

1163 yılında toplanan ruhani meclis yayımladığı ferman ile anatomi çalışmalarını baltaladı. Kadavra diseksiyonlarına ancak 1480 yılında izin verilebildi.

Bizans‘da V. yüzyıldan itibaren hastane kurumları gelişmeye başladı. Batı’da bu merkezler ancak XI. ve XII. yüzyılda ilgi gördü. Bu kurumlar önceleri manastırların yanında ihtiyar ve hasta rahipler için dinlenme evi olarak tasarlanmışken, daha sonraları piskoposlar manastırlar tarafından açılan hastanelerde tedavi gördüler.

Resim 2: İki kötürüm şifa ümidi ile vefat eden azizin kutsal emanetine erişmeye çalışıyor. (E. Atabek: Ortaçağ Tababeti)
Hekim kadrosu ile çalışan hastaneler Batı’da XIV. yüzyılda kuruldu. Batı’da kurulan bu hastaneler arasında Paris’te Hotel-Dieu (829), İtalya’da Santa Maria della Scala(890 civarı), Roma’da Ruh’ül Kudus (1204) sayılabilir.

Ortaçağın karanlık Avrupa’sı XI-XII. yüzyıllarda Endülüs ve Sicilya yolu ile gelen İslam bilginlerinin eserlerini, Latince’ye tercüme edilmeye başlanmasından sonra uyanmaya başlamıştır denilebilir.

Klise, Ortaçağ boyunca üniversitelerin kontrolünü elinde tuttuysa da manastır tıbbı hızla geriledi. XII. ve XIII. yüzyıllarda karşılıklı onaylamayla hastanelerin ve revirlerin kontrolü Klise’den alınarak belediyelere verildi.

XIV. yüzyıldan sonra Rönesans dönemi başlamıştır.




Yüklə 1,58 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   40   41   42   43   44   45   46   47   ...   329




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin