b) Cüzam (Lepra)
Hastalık VI. ve VII. yüzyılda fakir halk arasında endemik olarak görülürken, XIII. ve XIV. yüzyılda Haçlı seferleri ile salgın halini aldı. Ortaçağ boyunca cüzamın belirtileri bugün bildiğimiz hastalıkla sınırlı kalmadı, bulaşıcılığı olmayan veya çok az olan birçok cilt hastalığı cüzam olarak adlandırıldı. VI. yüzyıldan itibaren şüpheli görülen bir kimse, kilisenin papazları, hekimleri ve cerrahlardan oluşan bir komisyon tarafından muayene edilir ve rapor hakime gönderilirdi. Hastaya cüzam teşhisi konulmuş ise hakim tarafından hastanın miskinhaneye kapatılmasına karar verilirdi. Cüzamlıya özel bir kıyafet giydirilir, bu kıyafetle kiliseye giderdi. Orada kendisi için okunan ölüm dualarını dinler ve sonunda papaz ve ailesi tarafından miskinhanenin kapısına kadar geçirilirdi.
Cüzamın ihbarı mecburi idi. Cüzamlılar için tecrit merkezleri VI. yüzyıldan itibaren açılmaya başladı, bunların sayısı X. yüzyıldan sonra gittikçe arttı ve XIII. yüzyılın başında 19.000’i buldu.
Dostları ilə paylaş: |