Istanbul Üniversitesi Matbaası


Ortaçağda Teşhis ve Tedavi Yöntemleri



Yüklə 1,58 Mb.
səhifə53/329
tarix07.01.2022
ölçüsü1,58 Mb.
#88912
1   ...   49   50   51   52   53   54   55   56   ...   329
Ortaçağda Teşhis ve Tedavi Yöntemleri

Ortaçağ hekimi Galen zamanında mesleğini yapan hekimden fazla bilgiye sahip değildi. Mümkün olan tek tedavi kutsal ruhun varolması yönündeki Hıristiyan inancı kan akıtma, ampütasyon ve diş çekilmesi gibi basit cerrahi uygulamalar dışında her şeyin yasaklanmasına neden oldu. Anatomi, fizyoloji, patoloji alanlarında pek bir gelişme olmamıştı. Hipokrat döneminin hıltlar teorisine Salerno okulunun mizaçlar teorisi eklendi. Teşhis yöntemleri arasında ateş, nabız, ter, dışkı, meni, idrar kontrolü ile üroskopi yer almakta idi. Sabah hastadan alınan idrar hekim tarafından kokusuna, rengine, tortusuna göre değerlendirilir, hastalık teşhis edilmeye çalışılırdı. Tedavi için vücutta artan, çoğalan hıltlar müshil, lavman, kusturucu ilaç, hacamat ve sülük koyma ve kan alma ile dışarı atılmakta idi. Sağlıklarını korumak için insanlar ilk ve sonbaharda kanlarını aldırmak zorunda idiler Hastalıkların tedavisinde diyetin fazlasıyla önemli olduğu düşünüldüğünden reçeteler her türlü detayı kapsıyordu. Bununla birlikte ne zaman kan alınması gerektiği sorusu tartışmalıydı. Kan almak için hastanın mizacına, mevsimin, günün, saatin ve gökteki yıldızların, ayın durumuna göre hareket edilirdi.

Tedavi için kutsal kalıntılardan, muskalardan, bezoardan, kralın el temasından yararlanıldı. En sık kullanılan ilaç antik dünyada geliştirilen ve birçok içeriğin kullanıldığı tiryaktı. Formülü sır gibi saklanan ve babadan oğula ya da ustadan çırağa geçen tiryak vahşi hayvanların ısırığına karşı kullanılan bir panzehirdi. Keçi ve antilop gibi hayvanların midelerinden çıkarılan bezoar taşları Ibni Zühr’e göre erkek geyiklerin gözlerinden akan yaşların katılaşmış şekli olup panzehir etkili kabul ediliyordu. Bezoarın veba gibi bulaşıcı hastalıklara şifa getirdiğine inanılıyordu. Mandragoraya (Adam otu) ait rivayete göre ise bu bitki topraktan çıkarıldığı zaman çok acı feryat eder ve bunu duyan ya ölür ya da delirirdi. Dioskorides ise bu bitkinin kökünün kabuğundan yapılan şarabın ameliyat olacaklara verilmesi ile bunların derin uykuya dalacaklarını ve böylece sancı çekmeyeceklerini söyleyen alimdir. Ayrıca mandragora bitkisi özellikle şehveti arttırmak ve kısırlığa karşı kullanıldı.

Astrolojiye de büyük ağırlık veriliyordu. Ortaçağ’da giderek artan sıklıkla bazı özel hastalıkların her zaman olmamakla birlikte genellikle psikolojik belirtileri olanların sebebi şeytanlar tarafından ele geçirilmek olarak düşünülüyordu. Bu nedenle tedavi için rahibin şeytanı kovması etkili olurdu.Ruhları uzaklaştırmak için mistisizm kullanılırdı.

Kendilerine tanınan tanrısal vasıflardan ileri gelen el ile şifa verme kabiliyetine sahip olup bunu ilk uygulayan Fransız Kralı Clovis (M.S. 496), ilk İngiliz kralı ise Edward the Confessor (M.S. 1042) yönünde bilgiler vardır. Özellikle boyundaki bezlerin tüberkülozunu tedavi için soylu dokunuşun önemi vardı.

Kaynakça

- Atabek EM. Ortaçağ tababeti. İstanbul: İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yay. Rektörlük No: 2272, Dekanlık

No:42, 1977.

- Atabek E, Görkey Ş. Başlangıcından Rönesans’a kadar tıp tarihi. İstanbul: İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Yayınları, 1998.

- Aydın E. Dünya ve Türk tıp tarihi. Ankara: Güneş Kitapevi, 2006.

- Bayat A.H. Tıp tarihi. İzmir: Sade Matbaa, 2003.

- Demirhan Erdemir A. Tıbbi deontoloji ve genel tıp tarihi. Bursa: Güneş&Nobel Yayınları, 1996.

- Lyons AL, Petrucelli RJ. Çağlar boyu tıp. Çev.: N. Güdücü.1997.

- Sarı N. Ders notları.



Yüklə 1,58 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   49   50   51   52   53   54   55   56   ...   329




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin