Kay 61 Türk İdare Tarihi Ders Konu: Osmanlı Toprak Sistemi
tarix 12.08.2018 ölçüsü 465 b. #69843
KAY 361 Türk İdare Tarihi Ders 4 Okuma:Ortaylı, 2007, sf. 113-166
Osmanlı İmparatorluğu: Genel Bir Bakış 1243 Kösedağ Savaşı sonucunda İran İlhanlıları’na tabi bir devlet haline gelen Selçuklular’ın yerini aldı Uç bölgelerdeki serbestlikten yararlandı Önce Balkanlar’da büyüdü Roma, Bizans ve Abbasiler’i andıran toplumsal, iktisadi ve kültürel bir birlik 15.-17. Asırlar boyu parlak bir devir Pax Ottomana (Osmanlı Barışı) 18. Asır’da başlayan çöküş Yerini ulus devletlere bıraktı
Neden Osmanlı Beyliği? Gaza Ruhu Batı’ya doğru ilerleme misyonu Uç bölgelerdeki ortam Savaşçı ve girişken bir yaşam tarzı Selçuklu ümera ve fukahasının ve teşkilat geleneğinin devam ettirilmesi Demografik etkenler Sürekli insan yığınlarının akışı Kısmi asimilasyon Bizans’ın zaman zaman Osmanlı askeri yardımına başvurması Fethedilen yerdeki vergi ve angaryaların hafifletilmesi Hıristiyan halk cizye ve haraca bağlanıyor, din serbestisi
Osmanlı Fetihleri-1 1354 Gelibolu 1361 Edirne 1387 Selanik 1396 Niğbolu Savaşı ile Bulgaristan Hakimiyeti I. (Yıldırım) Beyazid döneminde (1389-1402) Batı Anadolu Beylikleri, Karaman, Kadı Burhaneddin Beyliği fethedildi 1402- 1413 Fetret Devri Timur istilası İran ve Memluklular gibi diğer Ortadoğu devletleri de zayıfladı
Osmanlı Fetihleri-2 1444- Varna, 1448 II. Kosova zaferleri ile Balkanlar’da kesin hakimiyet 1453 İstanbul’un fethi 1460 Mora 1468 Karaman Beyliği’nin ilhakı 1473 Otlukbeli Savaşı- Akkoyunlular 1475 Kırım Hanlığı Osmanlı himayesine alındı 1514 Çaldıran Zaferi 1516 Merc-i Dabık, 1517 Ridaniye- Memluklar 1526 Mohaç Zaferi- Macaristan hakimiyeti
Osmanlı‘da Din-1 İstanbul’un fethinden sonra Batı-Doğu kiliselerinin birleşmesine karşı çıkan Gennadios patrik ilan edildi Bosna’da Bogomolizm Hz. İsa sadece peygamber Kilise hiyerarşisini red, manastır feodalizmine karşı direniş Katolik Zulmü Osmanlı fethinden (1463) sonra ahali İslamiyet’e dönmeye başladı Arnavutluk’ta da benzer bir durum
Osmanlı‘da Din-2 I. Selim ve Kanuni devrinde Osmanlı İmparatorluğu bir Sünnilik misyonu yüklendi Fatih döneminde Rönesans’a ilgi Oğlu II. Beyazid Osmanlı kurumlarını şeriata göre restore ettirdi Devlette şeriat düzeni güçlendi Ulemanın egemenliği arttı 1517’de Mekke Şerifi Yavuz Selim’e halifelik alametlerini teslim etti Habsburglar ile Fransa ve Protestanlar arasındaki rekabetten yararlanıldı
Tımar Sistemi-1 Sasaniler, Bizans, Araplar ve Selçuklular’daki sisteme benzer İki temel toplumsal grup Yöneten (kontrol eden) ve yönetilen (üreten, itaat eden, reaya) ayrımı Bir yerin vergi gelirlerinin tümünün ya da bir kısmının hizmet karşılığı devri Mali, idari ve askeri amaçları olan bir sistem Sadece arazi geliri değil, diğer vergi kalemleri de tımara konu olabilir Ülkenin bazı bölümlerinde istisnai rejimler uygulanmıştır
Tımar Sistemi-2 Neden Tımar Sistemi? Bürokrasinin yetersizliği Para ekonomisine geçilememesi Ulaşım, haberleşme ve kayıt tutma güçlükleri İmparatorluk büyüdükçe her fethedilen arazi savaşçılara dağıtılmayıp devlet adına bir kısmının elde tutulması Fetihten hemen sonra tahrir işlemleri uygulanır Arazinin tahmini geliri, kime dirlik olarak verileceği Padişah tasdiki ile geçerlilik kazanır Hıristiyan askerlere de verilmiştir
Osmanlı’da Arazi Türleri Has Padişah ve yüksek yöneticilere Yöneticilere kural olarak irsi olarak geçmezdi, ama uygulamada işlemediği de oldu Zeamet (20.000 akçe ve üstü) Irsi olarak geçen sipahi dirliği Tımar (3.000-20.000 akçe) 2. Vakıf Topraklar 3. Özel mülkiyet, emlak topraklar
Osmanlı’da Vergiler-1 1. Şer’i Vergiler Zekat Aşar (Öşür) Müslümanlardan alınan arazi vergisi ½, 1/10 arası Sipahiye verilir Haraç Hıristiyanlardan alınan arazi vergisi Cizye Baş vergisi Mali duruma göre değişir Hazineye alınır Tanzimat’tan sonra toplanması gayrimüslim cemaat liderlerine bırakıldı
Osmanlı’da Vergiler-2 2. Örfi Vergiler Sultan fermanı ile Nitelik ve miktarları bölgelere göre farklı Her sancağa ait kanunnamelerle düzenlenir Dirlik sahipleri para veya hizmet olarak toplar Örn: Hıristiyanlardan baş vergisi: İspençe 3. Zamanla ortaya çıkan diğer vergiler Örn: Tapu resmi Zamanla artmış, yolsuzluk ve usülsüzlüğe neden olmuştur 4. Olağanüstü durum (Avarız) vergileri Zamanla sürekli hale geldi Tımar sistemi bozulunca sürekli arttı, Tanzimat ile kaldırıldı Stratejik hizmet yapanlar ve madde üretenlere bazı muafiyetler
Osmanlı’da Toplumsal Sınıflar Yöneten ve yönetilen Askeri Sınıf Saray Divan Merkezi hükümet memurları Beylerbeyi, sancakbeyi ve hane halkları Ulema sınıfı Yönetilen Şehir esnafı Kırsal bölgelerdeki tarımsal üreticiler Silah taşımak ve yönetime katılmak yasak
Osmanlı’da Kırsal Hayat Bizans-İran, Bizans-Arap çatışmaları, Moğol İlhanlı istilası Köyü ve köylüyü harap etti Anarşi artmış, insanlar kalelere çekilmiştir Yollar emniyetsiz Anadolu’nun kolonizasyonu Göçebelerin toprağa yerleştirilmesi Sipahi yolsuzlukları Türkmen göçebe ve köylülerin isyanları Vakıf ve zaviye köyleri Ruhani federalizm Manastırlara bırakılan köyler
17. Asır ve Sonrası Ateşli silahların gelişmesi Ticaret yollarının kayması Gümüş para enflasyonu İltizam sisteminin yaygınlaşması 16. Asır’dan itibaren köylü, vergisini nakdi olarak vermeye zorlandı Yerel nüfuz gruplarının oluşması Tarımsal zenginlik artmadığı için güçlü bir burjuva grubu ortaya çıkmamıştır Atlantik ekonomisinin etkileri Ticareti yasak hammaddeler dışarıya çıkmaya başladı Ülkeye ucuz mamul madde girmeye başladı
KAY 361 Türk İdare Tarihi Ders 5 Konu: Osmanlı Devleti’nin Merkez Örgütü Okuma: Ortaylı, 2007, sf. 169-222
Osmanlı Yönetim Örgütü Merkez ve Eyalet Örgütleri Merkez Örgütü Padişah ve Saray Divan-ı Hümayun ve bağlı bürolar Vezir- Azam ve Bab-ı Ali Bab-ı Fetva ve İlmiyye Örgütü Defterdarlık ve Maliye Örgütü Kapıkulu Ocakları ve Donanma
Padişah ve Saray Padişah, merkez örgütünün başıdır İlk zamanlarda “Bey” ya da “Han” ünvanlarını taşımıştır Askeri Gelenek: Sade bir protokol Örf ve adetlere, istişareye dayanan bir yönetim tarzı Etrafında önemli nüfuz gruplarının ve hanedanların temsilcileri vardı Savaşçı kişilik ve yetenekler ile sivrilen bir primus inter pares (eşitler arasında birinci) Yıldırım Bayezid’den itibaren Şaşaalı bir protokol Mutlak bir hükümdar Padişah tipini asıl yaratan Fatih Sultan Mehmed Protokol esasları Kanunlar
Hükümdarlık Gerekleri Hanedana mensup olmak Oğuz boyları ve Selçuklular’daki gibi ülke hanedanın ortak malı değil Her hanedan üyesinin veraset hakkı yok Primogenituras (Büyük oğulun tahta çıkması) İlk kardeş katli, Yıldırım Bayezid Fatih Kanunnamesi kardeş katlini yasalaştırdı I. Ahmet’ten itibaren senyoritas (tahta hanedanın en yaşlı erkeğinin çıkması) Şehzadeler artık sancaklara tayin edilmeyip haremde kapalı bir hayat sürmüşlerdir
Egemenliğin Kaynakları Meşruiyeti sağlayan siyasal formüller: “Oğuz Han” neslinden gelme iddiası Kayı boyunun Oğuzlar’ın en asil boyu olduğu iddiası Mistik rivayetler: Osman Gazi’nin rüyası, Şeyh Edebali’nin yorumu İlahi işaretler ile egemeliği ele alma motifi Rus Rürik Hanedanı’nda ve Avusturya Habsburgları’nda da vardır Hanedanın hakimiyetinin meşru kaynağının Allah’a dayandırılması
Şehzadelerin Yetişmesi 17. Asıra kadar sancaklarda idare ve askerlik öğrenirlerdi II. Selim’den sonra şehzadeler sarayda hapsedilmeye başlandı Cellat korkusu ile yaşamışlardır Çoğunlukla iyi bir eğitim görememişlerdir İç ve dış entellektüellerden kopuk bir hayat yaşamışlardır
Padişahlar ve Hilafet 15. Asır’da artık Oğuz boylarının başkanlığından çok Roma Kayzeri olmak benimsenmiş Müslümanların koruyucusu ve emiri Fatih ve II. Bayezid hilafete benzer ünvanlar taşımıştır Yavuz Sultan Selim’in hilafet sembollerini törenle aldığı rivayeti 18. Asır’da ortaya atılmıştır Yavuz, halifelik ünvanını kullanmamıştır 1789 Ayanlı Kavak Antlaşması ile Kırım’ın Rusya tarafından ilhakı kabul edilmiştir Bu ülkedeki Müslümanlar üzerinde ruhani otorite kurmak için hilafet makamı ileri sürülmüştür Uluslararası ruhani bir kurum oluşturulması Abdülaziz ve II. Abdülhamit tarafından kullanılmıştır
Osmanlı Şeriat Devleti miydi? Tartışmalı bir konu Kimi yazarlara göre, yönetim ve yargıda şer’i hükümlerin hakim olduğu bir sistem Kimileri, gayrimüslim gruplara tolerans gösterildiğini; yönetim ve adalet konusunda özerlik tanındığını, bunun bir tür laiklik olduğunu söylerler Bir grup da, uygulamada şer’i mevzuattan çok örf ve adetlerin hakim olduğunu söyler Toplum ve devlet hayatının temel kurum ve ilişkileri, örfi kanunlarla, hatta mahalli gelenek ve teamüllere göre düzenlenmiştir
Osmanlı Şeriat Devleti miydi? Ulema bazı konularda “şer’i maslahat değildir, ul’ulemr ne ise öyle olsa...” diyerek dünyevi otoritenin koyduğu kanunları tanımıştır Toplumsal örgütlenme şer’i ve geleneksel bir düzendedir Laik devlette, merkezi olarak belirlenmiş kanunlar herkese eşit bir biçimde uygulanır Bu anlamda Osmanlı düzeni laik değildir Millet sistemi Vergi, yargı, eğitim, nüfus sayımı, vb. alanlarda, yani adli ve yönetsel örgütlenmede dine dayalı bir adem-i merkeziyetçilik
Şeyhülislamlık Şeriate ait sorunları çözmekle görevli Padişah otoritesini sırınlandırır Katl, harb gibi konular fetvasına bağlı 18. Asır’dan itibaren başkent müftisine dendi 19. Asır’da Şer’iye Nazırı olarak kabineye girdi Klasik dönemde devlet işlerinde rolü yokken, 16. Asır’dan sonra sosyal rolleri arttı 17. ve 18. Asırlarda dini baskı ve taassub 18. ve 19. Asırlarda yaşanan felaketlerin tesellisi İslam’ı ideolojileştirmek olmuştur
Saray Teşkilatı Sarayın Bölümleri Harem Hükümdarın ailesi ile özel hayatını yaşadığı yer 16. Asır’dan itibaren hükümdarlar komşu devlet hükümdarlarının kızları yerine cariyelerle evlenmeye başladılar Valide ve Haseki sultanların çevresinde oluşan baskı grupları Saray dışı görevlere gönderilen enderunlular haremden çıkarılan cariyelerle evlendirildi Enderun Birun Her üç bölümde de hükümdarın özel hizmetleri kadar kamu hizmetleri de görülür Babüssaade kapısından itibaren hükümdarın özel ikametgahı
Enderun Saraya mensup içoğlanlarının hizmet gördüğü , padişahların günlük hayatlarının geçtiği yer Enderun Mektebi Osmanlı yönetici zümresinin kültürünün doğup geliştiği yer İçoğlanlarına hizmet içi eğitim verilen yer Devşirme çocuklarının en zeki ve seçkinleri alınır Usta-çırak ilişkisi ile eğitim Devşirme sistemi kalkınca da aristokrat okulu olmamıştır II. Meşrutiyet ile ortadan kalkmıştır Tanzimat’tan sonra modern bürokrasiye eleman yetiştiren Mekteb-i Sultani (GS) ve 1859’da da Mülkiye kurulmuştur.
Birun Farsça’da taşra, dış anlamında Babüssaade kapısı dışındaki görevlere denir Enderun’dan Birun’a çıkmak mezuniyet ve dış görev ile taşraya atanmak demektir Saray hizmetleri de dahil Ziyafetler, protokol, ahırlar, av kuşları ve köpekleri, hekimlik, terzilik, hattatlık vb. işleri gören saray çalışanları Zamanla sayılarının artması mali sorunlar ortaya çıkardı
Kul Sistemi Devletin, padişahın kulu olan devşirmeler tarafından yönetilmesi Sarsılmaz bir merkeziyetçilik (mi?) Halbuki devşirme sistemi kısa bir döneme özgü 14. Asır’a kadar Çandarlı ailesi gibi yerel hanedan mensupları ile Kösemihaloğulları gibi aileler komuta kademelerindeydiler 16. Asır’ın ikinci yarısında devşirme adetinin kalkması ile bürokrasi ve ordu yönetimi yeniden Türklere ve diğer unsurlara geçti Ordunun önemli bir kısmını oluşturan tımarlı sipahiler devşirme değildi Sonuç olarak, kapıkulu sistemi kısa ömürlü olup, iktidarın odak merkezi olmamıştır
Divan-ı Hümayun Devlet işlerinde birinci derecede sorumlu bir organ Kabine çekirdeği durumunu koruyup gelişimini tamamlayamamıştır Hükümdarın özel danışma organıdır Savaşta ve barışta devamlı toplanır Mülki, askeri ve şer’i konulardaki devlet işleri, devlet reisi olan padişah adına görüşülür, onun adına karar alınır veya onun karar almasına yardım edilir Padişahlar, Fatih’ten sonra toplantılara katılmamış, görüşülüp kendilerine arz edilen hükümleri onaylamışlardır. Kazasker adli, defterdar mali , sadrazam genel konularda alınan kararları arzederlerdi Kararlar padişah ağzından ilan edilir Padişahın kabulü ile mühimme defterlerine kaydedilir Mühimme defterlerinde eyaletlerle ilgili konular, tayin ve terfiler, merkezden eyaletlere veya diğer devletlere yazılan konular bulunurdu
Divan-ı Hümayun Aynı zamanda yüksek temyiz mercii Kararları kesin Yargı, kazaskere havale edilmiştir, padişah onayı gerekmez Yolsuzluk ve zulüm şikayetleri de dinlenir Divanda bitmeyen veya padişaha arzı gerekmeyen işler, sadrazamın kendi sarayındaki ikindi divanında görüşülürdü 17. Asır’dan itibaren Divan-ı Hümayun’un önemi azaldı ve daha az toplandı Uzmanlaşma ve görev alanlarının çoğalması ile sadrazamlığa bağlı ofisler oluştu Harpte toplanan divana “ayak divanı” denilirdi Yeniçeri ayaklanmalarında Galebe ve ulufe divanları
Divan-ı Hümayun Hizmetli grupları Asil Üyeler (Erkan-ı Devlet) Tartışmalara katılan ve oy veren yüksek rütbeli devlet adamları Vezir-i azam Rumeli ve Anadolu Kazaskerleri Rumeli ve Anadolu Beylerbeyleri (Vezir rütbesinde) Nişancı Rumeli Defterdarı Kubbealtı vezirleri (3-7 tane, tecrübeli yüksek rütbeli komutanlar) Vezir iseler kaptan-ı derya ve yeniçeri ağası Şeyhülislam (19. Asır’a kadar üye değildi)
Divan-ı Hümayun Kalemleri İşlerin yürütüldüğü bürokratik örgüt Örgütün başı 17. Asır’a kadar nişancı dır Padişah adına yazılan kararların bazılarını kaleme alır ve bunlara tuğra çeker Örfi kanunlar ve arazi meseleleri hakkında hem divanın bilirkişisi, hem de kararların uygulayıcısıdır Toprak sisteminin bozulmaya başladığı 17. Asır’dan sonra nişancının önemi azalmıştır Sadrazama bağlı uzmanlık ofisleri nişancının yerini almıştır
Divan-ı Hümayun Kalemleri Yazışma işlerinin şefi, başlangıçta nişancının yardımcısı olan reis-ül küttab (katiplerin reisi)dır. Zamanla dışişlerini yürüten bir görevliye dönüştü Emrinde divan ve hazine katipleri vardı Dar bir kadro Bir dönemde nişancı ve defterdarın ofislerinde 25’er katip vardı Yoğun bir merkezi kontrolden sözetmek zor
Reis-ül Küttab’a Bağlı Bürolar 1. Beylikçi/ Divan Kalemi Tüm kanunname, ahidname ve fermanlar yazılıp kaydedilirdi 2. Tahvil kalemi Yüksek memurların tayin, terfii ve dirlik kayıtları 3. Ruus Kalemi Tımar ve has sahipleri dışındaki bürokratların maaş, tayin ve emeklilik işleri 4. Amedi Kalemi Müzakerelerin kaydı İdare ve saray arasındaki yazışmaların yürütülmesi Diğer bölümler Teşrifatçılar Protokol işleri Fethedilen ülkelerdeki yerli hanedanların genç üyelerinden Vakanüvisler Tercümanlar Güvenlik ve düzeni sağlayan çavuşlar ve kapıcılar Çavuşlar elçilik ve ulaklık görevi de görürlerdi
Dış İlişkiler Sistemi 18. Asır’a kadar Divan-ı Hümayun tarafından düzenlenirdi 18. Asır’da bu bürolar sadarete bağlandı 18. Asır’a kadar geçici elçiler gönderilirdi Yeni padişahın tahta çıkışını bildirmek Barış ve ticaret antlaşmaları yapmak Dostluk, nezaket, iade-i ziyaret Mektup ve hediye gönderme O ülkenin istemiyle Osmanlı hükümdarları yabancı hükümdarların hepsini protokol bakımından kendilerine eşit saymazlardı 19. Asır’da Hariciye nezareti kuruldu Diğer devletlere devamlı elçiler gönderildi
Sadrazam ve Bab-ı Ali Vezir-i azam, sadrazam, sahib-i devlet Padişahın mutlak vekili, onun mührünü taşır Sadece padişaha hesap verir Has denilen yüksek gelirli dirliklerin sahibidir Elçilerle görüşür Siyaseten katl yetkisi vardır Adliyeye (kazasker) ve maliyeye (defterdar) müdahale edemez Padişah askeri sayılan kapıkulu askeri üzerinde etkili değildir Ama savaşta serdar-ı ekrem sıfatıyla padişah yerine komutan olabilir
Sadrazam ve Bab-ı Ali Kuruluş döneminde vezirlerin ve sadrazamların çoğu Türklerden ve ilmiyye sınıfından çıkmıştır Fatih’le beraber güç devşirmelere geçmiştir 4. Mehmet devrinde Köprülüler’le birlikte tekrar Türk unsur Hükümet işlerini çeşitli divanlar toplayarak görür Her vezir tek tek saltanata karşı sorumludur Kabine kavramı, II. Meşrutiyet’ten sonradır Sadrazama bağlı görevliler Sadaret kethudası: Tüm dahili işlerden sorumlu Mektubçu: Özel yazışmalar Sadaret kaymakamı: Sadrazam seferdeyken vekili Sadrazam adına haslarından vergi toplayan görevliler
Dostları ilə paylaş: