Kelam II (Fİnal) ders notlari + DİA)


Neden ALLAH hesaba cekiyor? Hesabın gerçekleşmesiyle ilgili



Yüklə 322,49 Kb.
səhifə2/6
tarix25.10.2017
ölçüsü322,49 Kb.
#12724
1   2   3   4   5   6

Neden ALLAH hesaba cekiyor? Hesabın gerçekleşmesiyle ilgili:

  1. Allah’ın adaleti gereği / ilahî adaletin gerçekleşmesi için hesab gereklidir

  2. Insanlara yaptıklarını ikrar ettirmek için

  3. Allah’ın lütufkarlığını ortaya koyar. Kotulukleri tevbe ile siler bu lutufkarligi ahirette tecelli etmis olur.

  4. İnsanlara bizzat mukafat ve azabini gostermek

„Ahiret inacının belkemiğini hesab inancı oluşturur“


Yusuf sevki: hesaba inanmayan ahirete de inanmiyor sayilir. Esas merhale hesabtir.
Hesabin fayadasi: insan dunyada kotulukten kacinir iyiligi yonelir iyiligin yayilmasini saglar.

HESAP (DİA):

  • Mükellef insanların dünyadaki inanç ve davranışlarından dolayı âhirette hesaba çekilmeleri anlamında bir terim.

  • Kur’ân-ı Kerîm’de terim niteliğinde olmak üzere hesap kavramının dördü yevmü’l-hisâb (hesap günü), biri yevme yekümü’l-hisâb (hesabın kurulacağı gün) terkipleri içinde geçmektedir.

  • Kıyamet gününde insanların Allah tarafından hesaba çekileceğini haber veren âyetler genellikle hesap konusunun mânevî-ahlâkî olacağını ifade eder. Fatiha’dan başlayarak 13 âyette tekrarlanan yevmü’d-dîn (ceza günü) tamlaması da hesap kavramını pekiştirmektedir.

  • Önce peygamberler ilâhî tebliği ulaştırıp ulaştırmamaktan, bütün mükellefler de onu benimseyip benimsememekten sorguya çekilecek, ardından herkese kitabı (amel defteri) verilecek. Kitapta kayıtlı iyilik ve kötülükler değerlendirilecek (mîzan). Böylece mükellefin hesabı görülmüş olacaktır. Bununla beraber kıyametteki bu hesaplaşma işlemi uzun sürmeyecektir. Çünkü “Allah hesabı çok süratli olandır” (el-Bakara 2/202).

  • Dünyanın bir iş görme (amel), ahiretin ise karşılık bulma (ceza) yurdu olduğu şüphesizdir. Karşılık, yapılan işin türüne göre nimet veya azap şeklinde olacak, bunun da tesbiti hesap ilkesi çerçevesinde yapılacaktır. Hesaba çekilecek kimse hüsrana ve azaba mâruz kalacaktır.

  • Kıyamet gününde hesap öncesi bekleyiş (mevkı) uzun sürecek ve insanlar bundan büyük bir ıstırap duyacaktır. Nihayet son peygamber Hz. Muhammed’in niyazı üzerine başlayacak olan hesaba ilkin onun ümmeti çağırılacaktır. Hesaba tâbi tutulmayacak veya hesabı hafif geçecek olan kişilerin başında Allah yolunda savaşıp şehid düşenler gelir. Buna karşılık zenginlerin çetin bir muhasebeden geçirileceği ifade edilir. Kıyamet gününde hesabın namazdan başlayacağı haber verilmiştir.

  • “içinizdeki duygu ve düşünceleri açıklasanız da gizleseniz de Allah bundan dolayı sizi hesaba çekecektir. Sonra dilediğini affedecek, dilediğini de cezalandıracaktır” (el-Bakara 2/284)

  • 4 görüş vardır :

  • → ilâhî beyan şahitlikle ilgilidir.

  • →âyetin hükmü şahitliğe umumidir.

  • →samimi müminlerin zihninde ve gönlünde bulunan fakat eylem haline gelmeyen, ayrıca küfür ve nifak dışında kalan duygu ve düşünceler de kıyamet gününde hesaba tâbi tutulacaktır.

  • →ilâhî beyanda yer alan hesaba çekilme hükmü geçerlidir.

  • Hz. Âişe’den gelen ve Resûlullah’a nisbet edilen rivayete göre hesaba çekme işi dünyada gerçekleşmektedir. Şöyle ki, bu tür duygu ve düşüncelere sahip bulunan müminlerin dünyada hissedecekleri vicdan azabı, pişmanlık, karşılaşacakları maddî ve manevi sıkıntılar onların muhasebesini sağlayacak ve fiil haline gelmeyen günah işleme duygusunun doğurduğu günaha kefaret olacaktır.

  • Bazı Şii ve Mu’tezilî kelâmcıları dışında hemen hemen bütün İslâm âlimleri, âhiret hallerinden biri olan hesabın gerçekleşeceğine iman etmenin her Müslümana farz olduğu görüşünü benimsemişlerdir. Zira hesap kitap, sünnet ve icmâ ile sabit olduğu gibi aklen de mümkün hatta gereklidir.

Hesabın keyfiyeti :

  • ilk dönem âlimleri, bazı hadis rivayetlerinin zâhirine bakarak hesabın hayvanları da kapsayacağını söylerken; müteahhir dönem âlimleri hesabın mükellef tutulan yaratıklarla sınırlı olduğu görüşündedir. Dirilişten sonra mahşerde bekleme, amel defterinin verilmesi, sorguya çekilme, her kula ait organların, amellerinin işlendiği mekânların ve meleklerin şahitlikte bulunması ile amellerin tartılıp sonucunun belirlenmesi safhalarından oluştuğu kabul edilen geniş anlamıyla hesap Kurtubî, Âlûsî, M. Reşîd Rızâ gibi âlimlere göre bütün mükellefler için aynı anda gerçekleşecek ve bizzat Allah tarafından yürütülecektir.

  • Bu görüşü savunanlara göre hesap, göz açıp kapayıncaya kadar veya yarım günden az bir sürede tamamlanır.

  • Bir grup âlime göre Allah kâfirleri değil sadece müminleri hesaba çekecektir.

  • Başka bir gruba göre ise her mükellefi Allah adına bir melek hesaba çeker. Çünkü hesabı bizzat Allah yürütecek olsaydı kâfirlerle de konuşması gerekirdi, halbuki bu husus Kur’an’da yer alan bilgilere aykırıdır (el-bakara 2/174).

  • Takıyyüddin İbn Teymiyye hesabı iki kısma ayırır:

  • Kullara ait bütün amellerin tespit edildiği sayfaların sahiplerine verilmesi şeklinde olup mümin-kâfir herkes için söz konusudur.

  • Ağır gelen tarafı belirlemek üzere iyilik ve kötülüklerin tartılması anlamında kullanılan hesaptır.

  • İslâm filozofları, insanların organlarıyla gerçekleştirdikleri fiillerin iyi veya kötü oluşuna göre ruhları üzerinde etkiler yaptığını, bunların da 3ahirette herkesçe fark edilebileceğini öne sürerek hesap esnasında organların dile gelmesinin bundan başka bir anlam taşımadığını ileri sürmüşlerdir.

AZAP (DİA):

  • Allahı tanımayan veya emırlerıne karsı gelenlere dünyada ve ahırette verılen ılahı ceza.

  • Kuranda ve hadıste azap:

  • 490 defa gecen azap genellıkle ılahı emırlere karsı gelenlere verılen cezanın adı

  • Kuranda  nar, cehennem, rıcz, be’s ve ıkab

  • Ilahı azap dünyada, kabır hayatında ve ahırette olmak uzere 3 safhada gerceklesır.

  • Et-Tevbe: وَلاَ تُعْجِبْكَ أَمْوَالُهُمْ وَأَوْلاَدُهُمْ إِنَّمَا يُرِيدُ اللّهُ أَن يُعَذِّبَهُم بِهَا فِي الدُّنْيَا وَتَزْهَقَ أَنفُسُهُمْ وَهُمْ كَافِرُونَ

(Onların malları ve evlatları seni imrendirmesin. Allah, bunlarla ancak, dünyada kendilerine azap etmeyi ve canlarının kâfir olarak çıkmasını istiyor.)

  • En-Nisa: إِنَّ الْمُنَافِقِينَ فِي الدَّرْكِ الأَسْفَلِ مِنَ النَّارِ وَلَن تَجِدَ لَهُمْ نَصِيرًا

(Şüphesiz ki münafıklar, cehennem ateşinin en aşağı tabakasındadırlar. Onlara hiçbir yardımcı da bulamazsın).

  • Yıne kuranda belırtıldıgne gore peygamber gonderılmeyen topluluklara azap edilmeyecek (el-İsra).

  • Kısaca kafırler ve ası mumınler azaplarını Allahın dıledıgı surece kalacakları cehennemde cekeceklerdır (Hud 106-107).

  • Kurandakı cehennem tasvırlerınden analasıldına gore fızyolojık ve psikolojik nıtelıklı olmak uzere ıkı turlu uygulanacak olan azabın ilki yakıcı ateşler, dondurucu soğuklar, demır topuzlar ve zıncırler, ateşten yatak, örtü, elbısler, dıkenlı ağaçtan yıyecekler… (en-nısa, ıbrahım, kehf, hac, Furkan, el ınsan..)

  • Azabın ruhlara en sıddetlı ıstırabı verecek olan ıkıncı turu ıse bu azaba müstahak olanların Allahı görmekten ve Onunla konuşmaktan mahrum bırakılarak ılahı lanete uğratılmalı sekılnde vuku bulacaktır (el bakara, alı-ımran)

  • Azap konusu Islam leteraturunde dunsa kabır ahıret hayatının cesıtlı safhalarında ve cehennemde olmak uzere dört acıdan ele alınarak ıslenmıs.

  • Dunyevı azabın bır kısmı Allah tarafından konulan ıctımaı kanunlara uymamanın tabıı bır sonucu bır kısmı da ılahı gazabın netıcesı olarak meydana gelır  helak azabı.

  • Ahiret azabının mevcudıyetı:

  • Kalplerinde hastalık vardır. Allah da hastalıklarını arttırmıştır. Yalan söylemekte olduklarından dolayı, onlar için acıklı bir azab vardır. (bakara 10)

  • Islam bılgınlerının buyuk cogunlugu kafırlerle ası mumınlerı ıcın kabır ve ahıret azabının vuku bulacağı gorusunde bırlesmıstır.

  • Mürcıe ve bır kısım fılozoflar daha cok azkı gerekçelere dayanarak yaratıcının kullarına azap etmemesı gerektıgını ve ahıret alemınde bunun fıılen gerceklesmeyecegını ıddıa etmıslerdır. Bunlar ahıret azabının gereksızlıgını ıspat etmek ıcın getırdıklerı delıller:

  1. Inkarcı ve ısyankarlar azabı hak etse vıle ılahı lütuf ve magfıret onların affedılmesını gerektırır.

  2. Azap uygulayana fayda sağlanmayan, uygulanana ıse zarar veren kotu fııldır ve hakım olan Allahın böyle bır fıılı ıslemesı abestır.

  3. Allahın hem kafırlerın ıman etmeyeceklerını haber vermıs hem de onları ıman ve ıtaat etmekle mukelef tutmus.

  4. Insanların aynı kabiliyette yaratılmamışlardır. Aklı ve zekâ seviyesi ılerı derecede onlanar kendilerini bır tehlikelerin bekleyebileceğini düşünerek ıman ve ıtaat etseler bıle bu sevıyenın altında bulundukları ıcın kendılerını azaptan kurtaracak ıtaatı göstermeyen ınsanların buyuk cogunlugu kotu akıbete uğrayacaktır.

  • tum semavı kıtaplarda yer alan hakım telakkiye gore ınananla ınanmayanın Allaha ıtaat edenle Ona ısyan edenın esıt tutulmaması ılahı adalet ve hıkmetın geregıdır.

  • Kuranda: 70 defa af dılenseler bıle kafırlerın affedılmeyecegnı.. (tevbe 80) – Allahın bağışlayıcı olması yanında azabının da sıddelı olduğunu (el hıcr)

  • Cahız ve Resıd Rıza gıbı bazı dusunurler: ALLAHın koyduğu kanunlara aykırı davranarak günah ısleyenlerın ruhlarından meydana gelen kir kendılerını tabıı bır yolla cehenneme ıter, cehnemme de onları adete cezbeder.

  • Harıcılerın tamamı ıle bır kısım mutezıle ve shıa bılgını ıstısna edılırse kelamcıların buyuk cogunlugu kabır hayatında azabın vuku bulacağı hususunda bırlesırler. Her ne kadar hasan el esarı ve ebu ya’la mutezılenın kabır azabının ınkar ettıgını naklederse mutezıle kayankarlıda ıddayı ıbnur ravendının kendılerıne yonelttıgı bır ıtham olarak degerlendırıp reddeder.

  • Bazı mutezıle alımlerının azabın sadce ruhı olacağını ılerı surmelerıne karşılık kelamcıların cogunlugua gore hem ruh hem bedenı olacaktır.

  • Bazı alımler ateşten yaratılan seytanın ve cınlerın ateşle cezalandırılmalarının bır azao teskıl etmeyecegını goz onunde bulundurarak bu yaratılıstakı kafır asılerın dondurucu soğukla ınsanların ıse ateşle azap edıleceklerını kabul etmısler.

  • Hasvıyye mensup bazı amlımler azabın sadace bedene uygulanacağını savunurken selefıyyenın onde gelen alımlerıyle ehlı sünnet, shıa ve mutezıle kelamcıları azabın hem bedenı hem de ruhı olacağını kabul etmıslerdır.



  • Azabın ebedîliği:

  • Bu, onların: «Ateş bize sayılı günler dışında kesinlikle dokunmayacak» demelerindendir. Onların bu iftiraları, dinleri konusunda kendilerini yanılgıya düşürmüştür. (Alı ımran 24)

  • Sabıılerle Brahmanıze mensup olanların cehennem azabının 7000 devır surecegıne ve bır gun mutlaka sona erecegıne ınandıkları nakledılır.

  • Ahlı sunneh ve bazı shıa fırklarına gore cehenneme gıren mumıner ıster kucuk ıster buyuk günah ıslemıs olsunlar enınde sonunda oradan çıkacaklardır.

  • Bazı esarı alımlerı ıse ehlı sunnehın dısındakı mezhep lıderlerının ebediyen azap goreceklerını ıddıa etmıslerdır.

  • Onların hepsini bir araya toplayacağı gün şöyle diyecektir: “Ey cin topluluğu! İnsanlardan pek çoğunu saptırıp aranıza kattınız.” Onların insanlardan olan dostları, “Ey Rabbimiz! Bizler birbirimizden yararlandık ve bize belirlediğin süremizin sonuna ulaştık” diyecekler. Allah da diyecek ki: “Allah’ın diledikleri (affettikleri) hariç, içinde ebedî kalmak üzere duracağınız yer ateştir.” Ey Muhammed! Şüphesiz senin Rabbin hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir. (enam 128)

  • Haırcıler, mutezıle ve bır kısım shıa ya gore kendı mezheğlerınden buyuk günah ısleyen munlunlere muhalıf mezheğlere mensup olanların tamamı ıcın azap ebedıdır.

  • Kafırlere uygulancak azabın ebedılıgıne gelınce her ne kadar cehm b. Safvan ıle ebu huzeyl dısındakı butun ıslam alımlerın bu azabın ebedıglı uzerınde ıttıfak etmıstır.

  • Aslında konu ıle ılgılı olarak bır ıttıfak veya ıcmadan soz etmek oldukça güçtür:

Bu goruslerı ıkı noktada toplamak mumkun:

  1. Ahırette kafırlere uygulancak olan azap ebedıdır. Ehlı sünnet ıle mutezıle shıa ve harıcıler bu görüşte.

  2. Soz konusu azap uzun asırlar devem ettikten sonra bır gun sona erecektır. Ashaptan Hz Omar, Alı, Abdullah b. Abbas, selef alımlerı bu gorustedır.

  • Ibnul arabı: cehennem ebedıdır, ıcınde bulunan kafırler de ebediyen orada kalacaklardır. Ancak bellı bır sure azap edıldıkten sonra aşırı elemın tesırıyle bır nevı bayılmaya ve uyku halıne gıreceklerdır, bellı bır sure sonra uyanacak, tekrar azap edilecek ve yıne bayılacaktır..

  • Azabın ebedı olacağını savunan alımlerın delıllerı:

  1. Kurandakı kafırlerın ebedı olarak cehennemde kalacakları ozellıkle hulud ve ebed kelımelerıyle ıfade edılmıs.

  2. Kuranda Allahın dılemesı müstesna olmak uzere gökler ve yer devam ettıgı müddetçe azap da surecektır. Ahıret hayatı ebedı olduğu na gore orada goklerın ve yerın varlığı da ebedı olacaktır.

  3. Azabın uzun devırler devam edecegını ahkab kelımesıyle ıfade eden ayet (en nebe) ya ehlı kıble ıle ehlı tevhıd hakkındadır veya kelıe ardı arkası kesilmeyecek sonsuza kadar pes pese surup gıdecek olan sonsuz devırler anlamına gelmektedir.

  4. Hadıslerde sadece ası mumınlere sefaat edeılecegı ve cehennemden yalnız bunların cıkacagı haber verılmıstır.

  5. Allah kafırlerı affetmeyecegını açıkça belırtmıs.

  6. Allah kafırler ebedı olarak azapta bırakacağını haber vermıstır.

  • Kafırlere uygulanacak azabın sona erecegını kabul eden alımlerın delılı:

  1. Kuranda 3 ayetınde cehennemde kalışın ebedı olmadığı açıkça belırtılmıstır. (Onlar, gökler ve yerler durdukça orada ebedî olarak kalacaklardır. Ancak Rabbinin dilemesi başka. Şüphesiz Rabbin istediğini yapandır. Hud 107)

  2. Hadıslerde hıcbır hayır ıslemeyen ve azaptan kurtulmak dılgeınde bulunan cehennemlıklerın buradan çıkacakları belırtılmıs.

  3. Azaptan soz eden bası ayetlerde onu “bır gun”ün azabı olarak nıteler. Bır gun suresı hakkında cesıtlı gorusler ılerı sürmek mumkun olsa da gunun belırlı bır zaman parçası olduğu suphesızdır.

  4. Rahmetı butun yaratıkları kusatmıs olan Allah , yatartklarına rahmet sıfatıyla muamele edecegını vaad etmıs. Rahmetının dünyada olduğu gıbı ahırette de gazabının gececegını haber vermıs.

  • Azabın ebedı olmadığını benımseyen alımerden ıbn kayyım ıle musa bıgıyef, cehnnemın enınde sonunda yok olacağını ve kafırlerın de cennete gırecegını kabul ederler. Onların delıller: Hz Peygamber kalplerınde zerre kadar hayr bulunanların sefaatcıların sefaatıyla cehennemden çıkarılmasıdan sonra hıc br hayır ıslemeyen bazı cehennemlıklerın (kafır) Allahın rahmetiyle buradan çıkartılıp cennete gıreceklerını..



Cennet ve Cehennem Ders Notu:


  • Cennete özendirmek amaçlı bir takım hadisler de uydurulmuştur (aynı şekilde cehennemden caydırmak için de rivayetler var)


CENNET:الجنة ^ الجنات

  • Özellikler “el cennât الجنات” = Ebedî yurdun adı, mükafat yurdu, içinde bölümlerin olduğuna delalet eder

  1. Adn

  2. Firdevs

  3. Me’va

  4. Naim (sürekli kalınan yer)

  5. Hüsnâ

  6. Daru’l mukâm

= bunlar cennetin çeşitli bölümlerini oluşturur. Herkes seviyesine göre, iman derecesine göre bir bölümde olacaktır


  • Cennetle ilgili tasvirler „lüks ve komforu“ ifade eden kavramlarla olur. Geniş yer, ırmakları olan, hurileri olan, bahçeleri olan, her türlü kıymetli yiyecek ve meşrubatı olan yer…

  • „insanın canının istediği, gözünün gördüğü herşey var. Ayetlerdeki tasvirler buna yöneliktir.




  • Cennette bir ağaç vardır ki, binekli bir kimse yüzyıl gölgesinde yürüse onu katedemez İsterseniz şu ayeti okuyun: “Daimi gölgededirler, çağlayıp duran su başlarındadırlar ”
    [(Tirmizi), Kütüb-i Sitte-14, s 427/9]


  • Eğer cennet ehli kadınlarından bir kadın yer ehline görünseydi, dünyayı ve içindekileri aydınlığa boğar ve ikisinin arasını da güzel koku ile doldururdu… [(Tirmizi), Büyük Hadis Külliyatı-5, s 409/10095]

  • Orada muazzam köşkler, geniş nehirler, bol ve olgun meyveler, güzel ve dilber zevceler (kadın, eş), ebedi pek çok ve renkli güzel elbiseler vardır Orası yüksek, güzel ve selim yurtlardan parlak hayat sürülen bir yerdir…
    [Ramuz el-Ehadis-1, s 170/1]





  1. Sürekli barış ve mutluluk (insan oradan yeniden mükemmel olarak yaratılacaktır, fitne, fesat, şiddet ve kötülükler olmayan yer)

  2. Ebediyyen yaşamak: خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا

  • Cehm b. Safvan: „ ebediyyet Allah’a mahsustur. Hadis olan bir varlığın ebedî olması düşünülemez. Bir süre devam edecek hayat, sonra sona erecektir

  • Allah beşeüstü zamanla, kendi satüsünde değerlendirilir. Zamanötesidir demek, beşerî statünün ilerisinde zira Allah teala Kur’an’da 50.000 sene Allah indinde 1 güne tekabül eder. Hudus delili kelamın temel problenlerindendir. Kelamcılar Allah’a zaman ve mekan atfetmezler, ancak Kur’an’da Allah kendine zaman ve mekan atfediyor aslında. Kelamî önermeler beşerî önermelerdir, o yüzden sorgulamanması ve Kur’an çerçevesinde değerlendirmek gerekiyor.

  • Ekser ulema’ya göre CENNET EBEDÎDİR. Cunku insana tukenmeyen bir mukafat verilecektir. Sonlu bir varlik olarak bunu anlayamayiz ALLAH dilerse herseye kadirdir.

  • Allah-u tela’nın iradesinr bağlı ebedî yaşam mümkün oluyor cennette, o yüzden Allah’ın uluhiyyetiyle bir benzerlik yoktur



  1. Ru’yetullah:

  • Sadece mü’minlere verilmiş bir lutufdur. Kafirler göremeyecektir




  1. Erkek üstünlüğüne yönelik tasvirler:

  • Erkeklere 70 huri, 70 dünya kadını vs (“bunlar sahih hadislerde geçmiyor”6)

  • Cennette kendi cinsi dışında herhangi bir varlık vermesi düşünülemez (diyenler var). İnsan- insan ilişkisi olur ancak

  • Tertemiy esler: insanlarin ve cinlerin dokunmadigi esler insanlari tekrar yaratilacak olcaklarini isarettir.

  • “Bu konuda hadisler problemlidir”

  • Bakara 25: İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızık verilişinde, “Bu (tıpkı) daha önce (dünyada iken) bize verilen rızık!” diyecekler. Hâlbuki bu rızık onlara (dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedî kalacaklardır.“

وَبَشِّرِ الَّذِين آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ أَنَّ لَهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الأَنْهَارُ كُلَّمَا رُزِقُواْ مِنْهَا مِن ثَمَرَةٍ رِّزْقاً قَالُواْ هَذَا الَّذِي رُزِقْنَا مِن قَبْلُ وَأُتُواْ بِهِ مُتَشَابِهاً وَلَهُمْ فِيهَا أَزْوَاجٌ مُّطَهَّرَةٌ وَهُمْ فِيهَا خَالِدُونَ

Tertemiz eşler= „yani dünyalıklardan oluştuğu daha muhtemeldir“7



  • Rahman Suresi: „Onlar, çadırlara kapanmış hurilerdir.“

حُورٌ مَّقْصُورَاتٌ فِي الْخِيَامِ
- sunniler: lika: ALLAH ile karsilasma

Mutezile, sia, ? : ALLAH dunyada ve ahirette gormek mumkun degildir. Gorursek dunya sartlaiyla karsikarsiya kaliriz.

= Kur’an’da hurilere dair bir bilgi yoktur aslında


  • „Asr-ı saadet döneminde kadınların belirli statüleri vardır, daha sonra eve kapanmıştır… Bu konu çerçevesinde yan, çalışmalara ihtiyaç var! Kadının statüsü değişti, kadının hakları iade edilmeli… Bu bakımdan cennetle ilgili erkeklerin üstünlüğü hakkında rivayetlerde şüpheli, değerlendirilimelidir. Şimdiki toplumda kadının makamı/yeri ayrıdır, bu bakımdan rivayetleri yorumlamak gerekir“




  1. Elan mevcudiyeti: CENNET VE CEHENNEM SUAN VAR MIDIR???




  • Mu’tezile ve hariciler: cennet şuan yaratılmış değil, bu hikmete aykırıdır. Kıyamet koptuğunda cennetle cehennemde yok olur; VE tekar tamir gerekir. – daimi mutluluk yurdu olamaz

  • Ehl-i Sünnet: cennet şuan yaratılmıştır, hikmete aykırı değil. Allah tekrar yaratır ve onarır

Naklî delil:

  • Hz Adem kıssası:

  • وَسَارِعُوا إِلَى مَغْفِرَةٍ مِنْ رَبِّكُمْ وَجَنَّةٍ عَرْضُهَا السَّمَاوَاتُ وَالأَرْضُ أُعِدَّتْ لِلْمُتَّقِينَ

Mazi sigasında kullanılmıştır! Var olduğunu gösterir

  • Hz Peygamber‘e cennet ve cehennem gösterilmiştir. Kiyametle yikilmaya bilir yiklisa da ALLAH tekrar yaratbilir. (tamir eder)

  • Sunnilerin gorusu: kuranla sabittir ve daha tutarlidir.


Cennetlikler kimlerdir?

  • Iman edenler ve salih amel işleyenler (sadece iman edenler girebilir: hadis:

من قال: لا إله إلا الله، دخل الجنة

bu hadisin yanısıra kötülük işleyenlerin vs cenneti göremeyeceklerine dair hadislerde var

ayet: „وَمَن يَقْتُلْ مُؤْمِنًا مُّتَعَمِّدًا فَجَزَآؤُهُ جَهَنَّمُ خَالِدًا فِيهَا وَغَضِبَ اللّهُ عَلَيْهِ وَلَعَنَهُ وَأَعَدَّ لَهُ عَذَابًا عَظِيمًا

Kim bir mü’mini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî kalacağı cehennemdir. Allah, ona gazap etmiş, lânet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır. Nisa 93




  • Bu ayetle من قال: لا إله إلا الله، دخل الجنة hadisi çelişir!


CEHENNEM:

  • Tasvir:

  • 8 kapısı (derekesi) vardır

  • Cehennem=derin ve geniş bir kuyu

  • Her türlü eziyetin ve ızdırabın yeri (yakıcı azab)

  • Içecekler kaynak su ve zehir

  • Azab yurdu

  • İcinde aci yiyecekler vardir, icecek olarak kaynar su, kanla karismis irin, atesli zincirler vardir. Dar bir mekandir.




  • Elan Mevcudiyeti: Cennetteki gibi




  • Ebediyyet konusu:




  1. Cehennem: ehl-i sünnet, islam alimlerin çoğu- mu’tezile, Eşariyye, selefiyye. Hadislerde cennet-cehennem ebedî olarak tasvir edilir. Hem naklî deliller hem de aklî delillerce ebedîdir. Cunku insan dunyda ebedi yasasa kendi gorusunu ustun tutacaktir. Dunya ile ahiretin ebedi esit olmasi gerekir. ALLAH cehennem den cikartacak olsa muslumanlar razi olmazlar(dunyda yaptiklarin karsiliklarini gormeliler).

Ayet: orada ebedi olarak kalicilardir.

Ayet: o gun onlar ordan cikarilmayacaklardir



  1. Cehennem ebedîdir, fakat azabı sonludur:devamli cehennemde azab goren kisi burdaki azaba alisir´alismak bunu azab olmaktan cikarir.

  1. Cehennem ebedî değildir: cennet ebedîdir, ama cehennem birgün mutlaka sona erecektir

- ebed: devamli kalmak , veya uzun sure kalmak anlamina gelir.

Yüklə 322,49 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin