MATBAALAR
308
309
MATBAALAR
tstanbul'daki ilk Türk matbaası Dârü't-übâatü'l-Amire'nin kitabesi. Cengiz Kahraman arşivi
V. Murad'ın tahta çıkması (1876) kuruma ilgiyi hayli artırdıysa da hastalığı sebebiyle yerine II. Abdülhamid'in geçmesi bu gelişmeyi frenledi. Yeni hükümdar politikaya karışmamak koşuluyla, locaların bir hayır ve eğlence kurumu gibi çalışmasına karşı değildi. Saltanatın hemen başında yayımlanan Esrar-ı Farmason kitabı bu tezi savunuyordu. V. Murad'ı tekrar tahta geçirmek için bazı masonlarca yapılan bireysel kaçırma girişimlerine karşılık masonların büyük çoğunluğu bu eylemlere katılmadılar ve saltanatı boyunca localar, politikaya karışmadıkça, hükümdardan maddi yardım görerek yaşadılar. 1888'de yapılan, II. Abdülhamid'in de 100 lira vererek desteklediği bir balodan elde edilen kazancın dağıtımı bu "hayır/eğlence cemiyeti" anlayışını yansıtmaktadır: Beşik-taş-Balat fakirlerine 20 bin okka kömür, Galata-Pera fakirlerine para, iki hastane, iki okul, bir yetimhaneye para.
II. Meşrutiyet'in ilanını hazırlayan eylemlerin Selanik'te bazı locaların gizliliği içinde hazırlanmış olduğu öğrenilince masonluğa büyük bir ilgi doğdu. Bir yandan Avrupa'daki merkezler, ulusal masonluğunu kurmamış bu ülkedeki potansiyeli kendi kurumlarına kanalize etmek için çabalamaya başladılar. Bütün azınlıkların hattâ Mısırlıların kendi bağımsız kurumları varken Osmanlı'da bulunmaması ittihatçıları rahatsız ediyordu. Hemen Ağustos 1908'de bu yolda girişimlere başladılar. "Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti" üzerine bir "Yüksek Şura" kurmak, böylece, u-luslararası mason örgütlenmesinde onaylanmak istiyorlardı, italyan ve Fransızlar bunu desteklemediler, ingilizler ise Mısır masonluğunun ittihatçılara yakınlaşmasının sömürgeyi kaybetmeye sebep olabileceği düşüncesiyle karşı çıktılar. Bu engellemelere rağmen 3 Mart 1909'da "Şûra-yı Âli-i Osmani" kuruldu ve 9 Mart 1909 ilk Türk locası "Vatan"ın arkasından "Muhibban-ı Hürriyet", "Vefa" ve "Şafak" locaları faaliyete geçti, l Ağustos 1909'da da (Maşrık-ı Azam-ı Osmani) faaliyete geçti. "Resne", "ittihat ve Terakki Hakiki Muhipleri", "Uhuvet-i Osmaniye", Meşrutiyet", "Ziya-ı Şark", Hilal-i Osmani", "Bi-zansiyo Rizorta" locaları kuruldu ve yabancı obediyanslıların birçoğunu içinde eritti. Ayrıca Mısır da dahil olmak üzere Osmanlı topraklarında bağlı localar açıldı.
İttihad ve Terakki içinde beliren muhalefet, ilk kez çok yoğun şekilde masonluğun açık tartışma konusu olmasına yol açtı. Fırkanın Talat Bey (Paşa), Cavit Bey gibi ileri gelenlerinin aynı zamanda Maşrık-ı Azam-ı Osmani'nin başında bulunmaları ve Şeyhülislam Musa Kâzım Efendi'nin masonluğu, muhalefet için iyi bir kozdu. Ama onların da aralarında masonlar bulunduğundan Avrupa'daki kampanyalara uygun şekilde, önce masonlukla Siyo-nistlik birleştirilerek saldırılar yapıldı, sonra da masonluğa saldırılar ikinci plana itildi. Bu kampanyada özellikle ingiliz çevreleri de muhalefete destekçi oldu. Bu yüzden localara ilgi de frenlendi. Yukardaki-lerin dışında 1914-1918 arasında istanbul'
da sadece dört yeni loca kuruldu: "Sebat", "Necat", "Selamet", "intibah".
Mütareke döneminde, localardaki ittihatçı temizliği bir durgunluk getirdikten sonra Cumhuriyet'le yavaş ama düzenli bir yerleşme dönemine girildi. Besim Ömer AkalınC-»), Servet Yesari, Edip Servet Tor gibi başarılı örgütleyiciler sayesinde yeniden canlandı. Bu sırada Türk Mason Ce-miyeti'nin yanısıra Türk Yükseltme Cemiyeti de aynı alanda faaliyette bulunmuştur. Ancak tek parti iktidarı kendisi dışında fazla aktif bir örgütlenmeye taraftar değildi. Ülkenin yapısı yeniden düzenlenirken bütün dernekler kapatılınca 14 Ekim 1935'te localar da kapatıldı ve malları halkevlerine devredildi. Masonluk kendi deyimiyle "uykuya girdi". Türkiye Büyük Şûrası varlığını korudu ve gizlice çalışmaya devam ettiyse de etkili olamadı. 5 Şubat 1948'de Türkiye Mason Derne-ği'nin yasal olarak kuruluşuyla yeniden örgütlenme dönemine geçildi. Şimdiki halde temeldeki benzerliğe karşılık ilkelerde farklılık gösteren dört örgüt bulunmaktadır: Türk Mason Derneği, Türk Yükseltme Derneği, Türkiye Kültür ve Fikir Derneği, Türkiye Büyük Mason Mahfili Derneği. Türkiye Cumhuriyeti yasaları derneklerin faaliyet ve üyelerinin açıklanmasını emrettiği cihetle locaların gizli çalışması artık bahis konusu değildir. Faaliyetlerini içişleri Bakanlığı'na bildirmektedirler.
Bibi. O. Koloğlu, Abdülhamit ve Masonlar, ist., 1991; ay, ittihatçılar ve Masonlar, İst., 1991; K. Apak, Ana Çizgileriyle Türkiye'deki Masonluk Tarihi, İst., 1958; İ. Soysal, Dünyada ve Türkiyede Masonluk ve Masonlar, İst., 1980.
ORHAN KOLOĞLU
Dostları ilə paylaş: |