Malatya sanayi Potansiyeli ve Yatırım Alanları Araştırması



Yüklə 5,65 Mb.
səhifə26/37
tarix30.12.2017
ölçüsü5,65 Mb.
#36479
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   37

Kayısı bu denli önemli iken, işleme tesislerinde kurulu kapasiteler ağırlıklı olarak yaş kayısının kurutularak ambalajlanması prosesinden meydana gelmişlerdir. Yan sanayi diye değerlendirebileceğimiz diğer işletmeler ise, çekirdeğin işlenmesi yani kabuğunun kırılarak çekirdeğin alınması şeklinde işlem yapmaktadırlar.

Kayısının entegre bir tesiste işlem görmesi konusuna girmeden hemen önce son derece önemli olan kurutulması sırasında kükürtlenme olayını incelemek gerekmektedir.


Kayısının doğal sarı renginin korunması ve depoda fumigant özelliği göstererek fermantasyon ve böcek zararının önlenmesi için yaş kayısılar kurutulmadan önce kükürtlenmektedir. Kuru kayısı ithal eden ülkelerin ithalatına izin verdikleri kükürt miktarı Almanya ve İngiltere'de 2000 ppm, Fransa ve Danimarka'da 1000 ppm, İtalya'da 600 ppm, Avusturya'da 300 ppm'dir. ABD, Kanada, Yeni Zelanda ve Avustralya kesin bir limit uygulamamakla birlikte 3000 ppm’e kadar kükürt içeren kuru kayısıların ithalatına izin vermektedir.
Kuru kayısıdaki kükürt miktarı son yıllarda en çok tartışılan konular arasında yer almaktadır. Rengin muhafaza edilmesi ve çeşitli mikroorganizma zararının önlenmesinde kuru kayısı için vazgeçilmez katkı maddesi olan kükürdün belirli miktarda alınması halinde insan vücudunda tehlike oluşturduğu konusunda herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. 60 Kg ağırlığında ergin bir insanın günlük 42 mg kükürt alması halinde sağlık açısından herhangi bir sorunun ortaya çıkmadığı araştırmalar sonucu ortaya konmuştur. Bu kükürt miktarı 2000 ppm kükürt içeriğine sahip 3-5 kayısı tarafından doldurulmaktadır. Ayrıca meyvede bulunan toplam 2000 ppm kükürdün önemli bölümü bağlı durumda ve sülfata dönüştüğü düşünülecek olursa 42 mg kükürdü karşılayacak kayısı sayısının en az 6-8 adet olduğu açıkça görülür.
İnsan vücudu için müsaade edilen sınırın üzerinde kükürt alınması durumunda boğaz ve mide yanması, baş ağrısı ve hatta kusma gibi yan etkiler görülmektedir. Kükürtten en fazla astım hastaları etkilenir. Yapılan araştırmalarda astım hastalarının % 8'nin sülfide hassas olduğu saptanmıştır. Ancak kuru kayısıdaki toplam kükürdün çok küçük kısmının serbest formda olması, astım hastaları için de tehlike riskini azaltmaktadır.
Kuru kayısı üreticilerinin kayısı meyvesine fazla kükürt uygulamasının iki temel nedeni bulunmaktadır. Bunlardan birincisi kuru kayısı rekoltesinin yüksek olduğu yıllarda üretici ürününü istediği fiyattan satamama konusunda endişe duymaktadır. Bu yüzden üretici satamadığı kuru kayısının depoda bozulmasını önlemek amacıyla aşırı kükürt kullanmaktadır.
Yapılan araştırmalar adi depolarda altı ay bekletilen kuru kayısılardaki kükürt miktarının % 30-50 oranında azaldığını ortaya koymuştur. Kuru kayısıdaki kükürt miktarı 1500 ppm’in altına düştüğünde kayısının altın sarısı rengi esmerleşmekte ve ürün depo zararlılarının hücumuna uğramaktadır. İkincisi ise üretici kısa sürede daha fazla kayısı kükürtlemek için kükürtleme işlemini kerevetler yerine kasalarda yapmaktadır. Yakılan ilk ocakta kasaların ortasında bulunan meyveler yeterince kükürt almadığından ikinci bir kükürtleme daha yapılmaktadır. Böylece kasanın alt ve üst kısımlarında bulunan kayısılar aşırı miktarda kükürt absorbe etmektedir. Kükürt probleminin çözüm olarak; çiftçinin kısa sürede pazarlayacağı kayısıya 2.000 ppm, depoda uzun süre bekleteceği kayısıya 3.000-3.500 ppm kükürt uygulaması ve kükürtlemenin mutlaka kerevetlerde yapılması önerilebilir.
Yatırımı önerilen tesis, ürün desen ve çeşitliliğini artırmak suretiyle katma değerini artırarak tam bir sanayi ürünü şeklinde değerlendirilmesine yönelik düşünülmelidir. Tabi bu durumda prosesin ne şekilde olacağı sorusu akla gelecektir.
Yatırımı önerilen entegre tesiste yaş kayısının ve çekirdeğinin işlenmesine yönelik örnek bir proses makro düzeyde anlatılmaya çalışılmaktadır.
İş akışı sırasındaki ara prosesler göz ardı edilmiş ve başlangıçta genel olarak proses irdelenmiştir.
Yatırımın gerçekleştirilmesi durumu ortaya çıktığında ciddi bir fizibilitenin yapılması gerekmektedir. Bu fizibilite içerisinde Ar+Ge biriminin varlığı da unutulmamalıdır.




Yaş Kayısı






Çekirdeğin Çıkarılması

































Dondurulmuş Gıda (Şoklama)




Kurutma




Püre Haline Getirme




Konsantre




Komposto




Şekerleme Ürünleri




























Ambalajlama




Ambalajlama




Kurutma




Pastörize Etme




Ambalajlama




Ambalajlama




























Soğuk Hava Deposu (Depolama)




Depolama




Ambalajlama




Ambalajlama




Depolama




Depolama




























Satış




Satış




Depolama




Depolama




Satış

Satış




















Satış




Satış













Kayısı Çekirdeği






Kabuk Kırma



Ayrıştırma

(İç Çekirdek-Kabuk)



Kabuk



Depolama



Satış









Ayrıştırma

(Tatlı-Acı İç Çekirdek)













Tatlı Çekirdek




Acı Çekirdek





Ebatlandırma

Yağ Çıkarma














Şişeleme

Kuruyemiş




Öğütme







Depolama

Kavurma

Ambalajlama







Satış

Ambalajlama

Depolama








Depolama

Satış






Satış

9.2.2. Makina İmalat Sanayinde Yapılabilecek Yatırımlar
Ülke genelinde küçük ve orta ölçekli firmaların oluşturduğu ve çok çeşitli alanlar için üretim yapılan bir sektördür. Elbette ki, makina imalatında söz sahibi ülkelerle başlangıç itibariyle başa baş gideceğiz gibi bir iddiada bulunmak yanlış olur. Ancak, hemen hemen tüm sektörlerde üretimde kullanılan makina gruplarında dışa olan bağımlılık artık rahatsızlık verici boyutlara ulaşmıştır.
Bu sebeple, "Bir Yerden Başlanılmalı" ilkesinden hareketle bugün ve yarın yapabileceklerimizi yapmamızın gerekli olduğu düşünülmektedir. Ülke menfaatleri bir yerde bunu gerektirmektedir.
Makina İmalat Sanayinde gerçekleştirilebilir 3 yatırım tespit edilmiştir.


  • Tekstil ve Deri İşleme Makinaları İmalatı Tesisi,

  • Tekstil Makinaları Yedek Parça Üretim Tesisi,

  • Kriko Esaslı Sabit Kaldırıcı Cihazlar Üretim Tesisi.

Tekstil ve Deri İşleme Makinaları İmalatı Tesisi


Makina imalat sanayinde tekstil ve deri işleme makinaları talep, üretim, ihracat ve ithalat verileri Çizelge 151 ve Şekil 33'de verilmiştir.
Çizelge 151. Türkiye Tekstil ve Deri İşleme Makinaları Talep, Üretim, İhracat ve İthalatı





2000 Gerçekleşme

2001 Gerç. Tahmin

2002 Tahmin

Yıllık Artış (%)

M (1)

D (2)

M (3)

D (4)

M (5)

D (6)

2001 (4/2)

2002 (6/4)

Talep

-

415.337

-

284.843

-

315.344

-31,4

10,7

Üretim

-

151.603

-

129.883

-

133.909

-14,3

3,1

İhracat

-

13.787

-

18.894

-

20.146

37,0

6,6

İthalat

-

277.521

-

173.855

-

201.581

-37,4

15,9

M: Miktar (-) D: Değer (Milyar TL) 1998 yılı fiyatlarıyla

Kaynak: Ekonomik ve Sosyal Sektörlerdeki Gelişmeler. 2002, DPT


Talep edilenin yaklaşık 1/3'ü üretim yapmak suretiyle iç pazardan ve geri kalan büyük bir kısmı ise ithalat ile karşılanmaktadır. Üretim karakteristiği yıllar itibariyle fazla bir değişime uğramamıştır.
Tekstil makinalarının ekonomik ömrü uzun olduğu için bu mal grubundaki satışların üçte biri yedek parça niteliğindedir. Dünya ekonomik krizden çıktığında talepte canlanma olacaktır. Tekstil makinaları yüksek maliyetli olduğundan ekonomik kriz dönemlerinde sektör talebi çok hızlı düşmektedir. Doğal olarak 2001 yılı talebinin yaşanan mali krizin etkisiyle düştüğü belirgin olarak görülmektedir.
Ülkede ve özellikle GAP bölgesinde gelişme gösteren tekstil sektörünün talep ettiği makinaların imalatına yönelik yatırımın doğru olacağı düşünülmektedir.
Yapılacak yatırımda bu grupta dünya pazarlarında söz sahibi (JUKİ, SINGER, BRODHER vb.) firmalarla ortak işbirliğine gidilmesi gerekli görülmektedir.
Öncelikli olarak dikiş makinaları, otomatik kesim makinaları, serme makinaları, ütü presleri, tela yapıştırma makinaları, etiketleme makinaları vb. makinaların imalatı şeklinde düşünülmelidir.

Bu yatırım beraberinde getireceği faydalar yanında, özellikle yabancı sermayenin gelmesi açısından da ayrı bir önem taşımaktadır.


Yatırım konusunun toplam tutarının yüksek olması sebebiyle sermayenin bir araya getirilmesi ve çok ortaklı şirket şeklinde düşünülmesi gerekmektedir.

Şekil 33. Türkiye Tekstil ve Deri İşleme Makinaları Talep, Üretim, İhracat ve İthalat Değerleri

Tekstil Makinaları Yedek Parça Üretim Tesisi


Tekstil sektörü ülkemizde gelişmiş ve yurt dışı ile rekabet edebilir bir sektör haline gelmiştir. Tekstil üretimi, hammaddeye bağımlılığını yitirmiş, yurdumuzun hemen hemen her yöresinde tekstil yatırımları gerçekleştirilmeye başlanmıştır.
AB ile Gümrük Birliği sonrası, kotaların kalkması ile ihracatta önemli artışların olacağı beklentisi ile, özellikle 1995 yılından başlayarak yatırımlara hız verilmiştir.
1995-97 yılları arasında Türkiye, tekstil sektörüne en fazla yatırım yapan ülkeler arasında ilk sırada yer almıştır. Bunun sonucunda, sektörde yoğun modernizasyon ve yeni yatırımlar gerçekleşmiş ve kapasitede önemli gelişmeler sağlanmıştır.
Bu gelişmelere paralel olarak Malatya tekstil sanayinde de ciddi yatırımlar gerçekleşmiştir. Dolayısıyla bugün kullanılan makinalar 1995-1997 model olup, önümüzdeki 3-5 yıl içerisinde yoğun olarak yedek parçaya ihtiyaç duyacaklardır.
Bugünden yapılacak yatırımlarla önümüzdeki dönemlerde doğacak yoğun talebin karşılanması temin edilecek ve ihracatta gerçekleşecektir.
Bu yatırımın gerçekleştirilmesinde sektörde öncü durumda olan yabancı imalatçılarla irtibata geçilerek ortak bir yatırıma gidilmesinin doğru olacağı düşünülmektedir.
Kriko Esaslı Sabit Kaldırıcı Cihazlar Üretim Tesisi
Makina imalat sanayindeki bu imalat türüne kaldırma ve taşıma teçhizatları başlığı altında inceleme yapılacak ve talep, üretim, ihracat ve ithalat verileri Çizelge 152 ve Şekil 34'de verilecektir.
Çizelge 152. Kaldırma ve Taşıma Teçhizatları Talep, Üretim, İhracat ve İthalatı





2000 Gerçekleşme

2001 Gerç. Tahmin

2002 Tahmin

Yıllık Artış (%)

M (1)

D (2)

M (3)

D (4)

M (5)

D (6)

2001 (4/2)

2002 (6/4)

Talep

-

139.118

-

98.479

-

112.159

-29,2

13,9

Üretim

-

85.209

-

70.888

-

74.000

-16,8

4,4

İhracat

-

14.894

-

21.237

-

22.316

42,6

5,1

İthalat

-

68.802

-

48.829

-

60.474

-29,0

23,8

M: Miktar (-) D: Değer (Milyar TL) 1998 yılı fiyatlarıyla

Kaynak: Ekonomik ve Sosyal Sektörlerdeki Gelişmeler. 2002, DPT


Diğer makina gruplarından üretim itibariyle daha iyi konumda olmamıza rağmen talep açığı aynı şekilde ithalatla giderilmektedir.
Ülkemizde üretilen kriko esaslı sabit kaldırıcı cihazlar, gelişmiş ülkelerde üretilen emsalleri ile aynı standart ve teknoloji ile üretilmektedir.
Asimetrik, elektro-mekanik, çift sütunlu oto bakım ve servis kaldırıcı cihazların üretimi, çok amaçlı kullanım özelliği sebebiyle ülkemizde ana imalat dalı olarak seçilmiş ve gelişmeler bu dalda gerçekleşmiştir.
Bu tip kaldırıcılar 400’ün üzerindeki parçadan meydana gelmekte ve hammadde yurt içinden temin edilebilmektedir. Ayrıca, ihracat imkanları her zaman için bulunmaktadır.
Ülkemizdeki otomobil sayısı değerlendirmeye alındığında ve İtalya, Almanya gibi en büyük ihracatçı ülkelerin de pazar paylarını en aza indirebilmek açısından önem taşıyan bu yatırım türü gerçek anlamda düşünülmelidir.

Yüklə 5,65 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   37




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin