Medenî”; “şehirli, şehre ait, şehre özgü


Medeniyet; Geçmişin mirası, d



Yüklə 0,95 Mb.
səhifə7/229
tarix07.01.2022
ölçüsü0,95 Mb.
#83153
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   229
Medeniyet; Geçmişin mirası, diğer kültürlerden alınanlar ve bir toplumun kendi çağında kendi ürettiklerinden ibarettir.

Medeniyetin gelişimi ve sürekliliği için geçmişin mirası çok önemlidir. Geleceği kurmak için plan yaparken geçmişin birikiminin mutlaka bilinmesi gerekir. Bunlar bilinmeden gelecekle ilgili istikrarlı bir planlama yapılamaz. Bir toplumun geçmişin mirasını, geleneğini, yani kendine ait ve mensup olduğu değerleri bilmeden, onu iyice okumadan/yorumlamadan, çağını, yani yaşadığı dönemi, bu dönemin siyasî ve kültürel ürünlerini yorumlaması pek mümkün değildir.

Bir medeniyet diğer kültürlerden alınan unsurları en az kendi kültürü kadar önem vermelidir. Bir medeniyetin dışa açık olması ve diğer medeniyetlerden de istifade etmesi gereklidir. Bunlar başta tercümeler olmak üzere, ticarî, siyasî, ilmî, kültürel, teknolojik ilişkilerdir. Bunlar bir medeniyetin gelişiminde çok önemli olan hususlardır. İslam medeniyetinin doğuş yıllarında olduğu gibi, bir toplum, kendi görüş ve değerlerini esas alarak diğer medeniyetlerin zengin mirasına açılır, onu gerekli değişikliklere tabi tutarak verimli hale getirdikten sonra bünyesine alırsa, bu kültürleri de canlandırmış, yenilemiş ve böylece evrensel kültüre de katkıda bulunmuş olur.

Geçmişin mirası ve diğer medeniyetlerden elde edilenler, bir toplum tarafından özümsenir, yeni bir sentezle değerlendirilir ve toplum da her alanda kendisini ortaya koyarsa, o zaman özgün bir medeniyet ortaya çıkar, gelişir, yükselir, sürekliliği ve yaşama şansı artar.

İslam medeniyetinin doğuşu ve gelişmesi üç temel esas çerçevesinde özetlenebilir. Müslümanlar inanç, güven, doğruluk, çalışma, işini iyi yapma, ilim gibi değerlerin öncülüğünde ve bu değerlerin şekillendirdiği ruhla, tarihî süreçte diğer medeniyetlerden aldıklarını özümsemişler; ahlakî, ekonomik, siyasî, sosyal, felsefe, bilim ve sanat gibi alanlarda kendi ürünlerini meydana getirmişler, bu sayede yeni bir medeniyet ortaya çıkarmışlardır.

Medeniyet maddi ve manevi olmak üzere iki yönlüdür. İnsanın maddi (makine imali gibi) ve manevi (şiir gibi) olmak üzere iki türlü eylemi vardır. Her medeniyetin topluma ruh, canlılık veren, dinamiklik kazandıran kendine özgü tarihî şartlarda gelişmiş ve kök salmış temel değerleri mevcuttur.



--Medeniyetlerin doğuşunda, gelişmesinde, varlığını idame ettirmesinde ve dinamizm kazanmasında aynı zamanda medeniyetler arası ilişkilerde bu değerlerin dikkate alınması önemlidir.

--Medeniyetin her safhasında manevi yönün ihmal edilmemesi önemlidir. Maddi gelişmeler veya teknolojik, ahlakî ve manevi değerleri ön planda tutmayan kişi veya toplumun eline verildiği zaman, önlenmesi güç katliamlara, zulümlere yol açar.

--Medeni kişi, sadece medeniyetin ürettiği malzemelere sahip insan değildir. Maddi ve teknolojik hayat düzeyi alt seviyede de olsa, bir medeniyetin, teknolojik imkâna sahip olan bir medeniyetten aşağıda bulunduğu söylenemez.


Yüklə 0,95 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   229




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin