138
rahatsız edecek bir artışın olduğu göze çarpar. Artık bu dönemde ulemâ,
sadece iç politikada değil, mesela, savaş kararının alınması türünden dış
ilişkiler konularında da hayli etkin bir konuma gelmiştir.
Konumuzla ilgili detaylı malumat için Mazlum Uyar’ın
Şiî Ulemânın Otoritesinin
Temelleri (İstanbul, 2004) adlı kitabına başvurunuz.
Söz konusu hassas yapı, 19. yüzyılın sonlarıyla 20. yüzyılın başlarındaki
devlet ricâli ile ulemâ arasındaki ilişkilerin en önemli belirleyicisi olmuştur.
Reuters İmtiyazı (1872) ve Tütün Boykotu (1892) gibi İran’ın çok önemli
siyasi ve sosyal kararlarında birlikte hareket eden ulemânın, Meşrutiyet
Hareketi’nde (1905-1906) farklı kamplara ayrılmasına gelince; burada,
alimlerin kendi aralarındaki ideolojik farklılıklardan, İslam’ı koruma endişe-
sine kadar birçok unsurun belirleyici olduğu görülür. 1905-1911 arasındaki
sürecin Şiî alimler üzerinde yaratmış olduğu hayal kırıklığı, sonuçta pek çok
Şiî alimi hüsrana uğratmış ve bu yüzden onlar, 1920’li yılların başında, İran
ve Irak’taki monarşilerin en önemli destekçileri olmuşlardır.
XIX. yüzyılın sonları ile XX. yüzyılın başlarındaki modernleşme hamleleri
karşısında Şîi ulemanın tutumunu inceleyen Mazlum Uyar’ın İran’da
Modernleşme ve Din Adamları (İstanbul, 2008) kitabını inceleyiniz.
Dostları ilə paylaş: