4. PROGRAM GELİŞTİRME
Program geliştirme, gerek okul içinde ve gerekse okul dışında, Millî eğitimin ve okulun amaçlarını belirlemek ve gerçekleştirmek üzere düzenlenen muhteva ve faaliyetlerin uygun yöntem, teknik, araç ve gereçlerle geliştirilmesine yönelmiş koordine çabaların tümüdür. Program geliştirirken bireyin ve toplumun ihtiyaç, beklenti ve özellikleri, eğitim-öğretimle ilgili yasa, yönetmelik ve kararlar, çağın gerekleri, konu alanlarının özellikleri, eğitim bilimlerinin verileri, ulusal ve uluslararası eğitim standartları dikkate alınır.
Dünyada ve ülkemizde son yıllarda çeşitli alanlarda hızlı bir değişim yaşanmaktadır. Ülkemizde demografik yapıda, ailenin niteliğinde, toplumsal dokuda, tüketim anlayışında, insan haklarında, siyasal alanda, bilim ve teknolojide önemli hareketlilikler gözlenmektedir. Doğal olarak, bu hareketliliklerin eğitim sistemine yansıtılması ve geleceğin dünyasının ihtiyaçlarının algılanabilmesi gerekmektedir. Bu durum program geliştirme çalışmalarının dünyada yaşanan tüm değişimleri ve gelişmeleri karşılayacak nitelikte yapılması gereksinimini ortaya çıkarmaktadır.
Son 10–15 yıllık dönem içinde Bakanlığımızın çeşitli birimlerince gerçekleştirilen araştırmalar, üniversitelerce yürütülen lisansüstü eğitim araştırmaları ve diğer çalışmalar, eğitimle ilgili tüm taraflardan ve toplumsal kesimlerden gelen dönütler, öğretim programlarında değişimin-gelişimin- dönüşümün zorunluluğuna işaret etmektedir. Öğretim programlarının çağdaş ihtiyaçlara göre düzenlenmesi, diğer şartlara zemin oluşturması bakımından da önem arz etmektedir.
59. T.C. Hükûmeti tarafından hazırlanarak uygulamaya konulan “Acil Eylem Planı”nda öğretim programlarının çağın gereklerine uygun, bireyin ve toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde değiştirilmesi ve yenilerinin hazırlanması gereği belirtilmiştir. Bu bakımdan dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişmeler doğrultusunda ilköğretim ve ortaöğretim programları bütünsel bir anlayışla geliştirilmektedir.
Öğrenci merkezli ve etkinlik tabanlı bir yaklaşımla yapılan program geliştirme çalışmaları aşağıda verilen referans çerçevelerine oturtulmuştur.
Buna göre öğretim programları;
-
Ülkemizin tarihsel, kültürel, sosyal, ahlaki birikimini ve kalıtımını motivasyon kaynağı olarak görür ve Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin geliştirilerek sürdürülmesi ilkesini birinci hedef olarak ele alır.
-
Dünyada yaşanan tüm değişimleri ve gelişmeleri ikinci referans noktası olarak alır. Son yıllarda uzak doğu, Kuzey Amerika ve Avrupa Birliği ülkelerinde peş peşe gerçekleştirilen program hareketleri bu anlamda önem taşır. Bu hareketlerin çıkış noktası, sanayi toplumu için uygun olan eğitim modellerinin bilgi toplumunun rekabetçi yapısını kaldıramaması olarak değerlendirilir.
-
Türkiye, Avrupa Birliği’ne üye olmayı amaçladığından üçüncü referans noktası olarak, Avrupa Birliği normlarını, hedeflerini ve eğitim anlayışını kabul eder.
-
Ülkemizin mevcut eğitim özelliklerinin belirlenmesini, başarı ve başarısızlıkların değerlendirilmesini ve ortaya çıkan sonuçları dördüncü referans olarak kabul eder. ÖBBS gibi ulusal ve PISA, TIMMS ve PIRLS gibi uluslararası araştırmaların ortaya koyduğu bulgular bu çerçevede ele alınır.
Öğretim programları, uzun dönemli (10-15 yıllık), geleceğe yönelik, “vizyonu” olan bir girişimdir. Yenilenen ilköğretim ve ortaöğretim programları ile 2023 yılına uzanan bir dönemde ulaşılmak istenen vizyon; “Atatürk ilkeleri ve inkılaplarını benimsemiş, temel demokratik değerlerle donanmış, bireysel farklılıkları ne olursa olsun araştırma-sorgulama, eleştirel düşünme, problem çözme ve karar verme becerileri gelişmiş; yaşam boyu öğrenen ve insan haklarına saygılı, mutlu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları yetiştirmektir.”
Bu vizyon çerçevesinden hareketle, ilköğretim ve ortaöğretim programlarının yenilenmesinde;
-
Her çocuğun öğrenebileceği, birey olarak kendine özgü olduğu ve öğrenmenin bireyin gelecekteki yaşamına ışık tutacağı anlayışı,
-
Bilgi, beceri, değer ve tutumların gelişmesi yoluyla ”öğrenmeyi öğrenmenin” gerçekleşmesinin ön plana çıkarılması,
-
Öğrencilerin, düşünmeye, soru sormaya ve görüş alışverişi yapmaya özendirilmesi,
-
Öğrencilerin örf ve âdetlerimiz çerçevesinde ruhsal, ahlaki, sosyal ve kültürel yönden gelişmesinin sağlanması,
-
Öğrencilerin, haklarını bilen ve kullanan, sorumluluklarını yerine getiren demokratik bireyler olarak yetişmeleri,
-
Toplumsal sorunlara karşı duyarlılığın ön plana çıkarılması
-
Öğrencinin, öğrenme sürecinde deneyimlerini kullanmasına ve çevreyle etkileşim kurmasına fırsat verilmesi,
-
Öğrenme-öğretme yöntem ve tekniklerinde çeşitliliklere yer verilmesi
anlayış ve ilkeleri esas alınmıştır.
2004 yılında hazırlanan “İlköğretim ve Ortaöğretim Düzeyinde Öğretim Programları Tasarımı Projesi” ile üniversitelerle işbirliği içerisinde başlatılan öğretim programlarının geliştirilmesi faaliyetlerine yukarıda belirtilen ilke ve esaslara göre planlı şekilde devam edilmektedir. İlköğretim okulları için Türkçe, matematik, hayat bilgisi, fen ve teknoloji ile sosyal bilgiler, orta öğretim okulları için Türk edebiyatı, dil ve anlatım, matematik, coğrafya ve din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri öğretim programları geliştirilmiştir.
İlköğretim okulu haftalık ders çizelgesi 14.07.2005 tarih ve 192 sayılı karar ile Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından kabul edilmiştir. Bu karara göre çizelgenin 1, 2, 3, 4 ve 5. sınıflarına ait bölümü 2005-2006 öğretim yılında; 6, 7 ve 8. sınıflara ait bölümü ise 2006-2007 öğretim yılından itibaren 6. sınıftan başlamak üzere kademeli olarak uygulanacaktır. 2006-2007 öğretim yılında 7 ve 8. sınıflarda ise; 04.09.2001 tarih ve 339 sayılı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından kabul edilen “Haftalık Ders Çizelgesi”nde yer alan dersler ve ders saatleri uygulanacaktır (Ancak, çizelgenin zorunlu dersler bölümünde yer alan teknoloji ve tasarım dersi ile rehberlik/sosyal etkinlikler, bu derslere ait Kurul Kararlarında belirtildiği gibi uygulanacaktır).
Bu çerçevede; 2004–2005 öğretim yılında; 1-5. sınıflar temel derslerin (1-5. sınıflar Türkçe, matematik, 1-3. sınıflar hayat bilgisi, 4-5. sınıflar sosyal bilgiler, fen ve teknoloji ) pilot uygulaması 9 ildeki 120 okulda yapılmış ve 2005-2006 öğretim yılında tüm ilköğretim okullarında okutulmaya başlanmıştır. Aynı şekilde 2005-2006 öğretim yılında 6. sınıf Türkçe, matematik, sosyal bilgiler, fen ve teknoloji dersleri pilot okullarda uygulanmış ve 2006-2007 öğretim yılında tüm ilköğretim okullarında yeni ders kitapları ile (öğretmen kılavuz kitabı, öğrenci ders kitabı, öğrenci çalışma kitabı ) okutulmaya başlanmıştır. 2006-2007 öğretim yılı itibariyle 1-6. sınıflar Türkçe, matematik, 1-3. sınıflar hayat bilgisi, 4-6. sınıflar sosyal bilgiler, fen ve teknoloji dersleri yeni öğretim programları ve ders kitapları (öğretmen kılavuz kitabı, öğrenci ders kitabı, öğrenci çalışma kitabı) okutulmaya devam edilmektedir. 2006–2007 öğretim yılında 7. sınıf Türkçe, matematik, sosyal bilgiler, fen ve teknoloji dersleri yeni öğretim programları ve ders kitapları (öğretmen kılavuz kitabı, öğrenci ders kitabı, öğrenci çalışma kitabı) pilot okullarımızda okutulmakta olup diğer derslerde pilotlama çalışması yapılmayacaktır.
İlköğretim okullarında yeni geliştirilen öğretim programlarından; 6-8.sınıflar Türkçe, matematik, sosyal bilgiler ile fen ve teknoloji derslerinin deneme uygulaması 9 ildeki pilot okullarda kademeli olarak yapılmaktadır. Yeni öğretim programlarının değerlendirilmesi amacıyla; sekiz farklı bilgi toplama aracı geliştirilmiş ve altıncı sınıfı bulunan okullardaki 109 okul yöneticisi, 680 branş öğretmeni, 365 müfettiş, 492 veli ve 3.298 öğrenciye uygulanarak bilgi toplanmış ve sonuçlar değerlendirilerek raporlaştırılmıştır.
Orta öğretim düzeyinde 9–12. sınıflara ait geliştirilen matematik, Türk edebiyatı, dil ve anlatım, coğrafya, din kültürü ve ahlak bilgisi, bilgi ve iletişim teknolojisi dersleri öğretim programlarının ülke genelindeki uygulamasına 2005-2006 öğretim yılından itibaren kademeli olarak başlanılmıştır. 2006–2007 öğretim yılında sosyal bilimler lisesi, spor lisesi, Anadolu güzel sanatlar lisesi haftalık ders çizelgelerinde yer alan Türkçe hazırlık, tanıtım ve yönlendirme, proje hazırlama ile II. Yabancı dil (Almanca, Fransızca, İngilizce) derslerinin öğretim programları uygulamaya konulmuştur.
Yeni programların vizyonu ve felsefesine uygun olarak uygulanmasını sağlamak üzere öğretmenlerin hizmet içi eğitimlerinin gerçekleştirilmesi, formatör öğretmen yetiştirilmesi, interaktif televizyon çalışmaları ve bilgisayar imkânlarından faydalanılarak gerekli bilgilendirme çalışmaları yapılmaktadır.
Mesleki eğitim ve öğretim sisteminin sosyo-ekonomik ihtiyaçlar ve yaşam boyu öğrenme ilkeleri doğrultusunda güçlendirilmesi amacıyla uygulamaya konulan Avrupa Komisyonu destekli, Türkiye’de Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi MEGEP çalışmaları çağdaş eğitim ilkeleri doğrultusunda sürdürülmektedir. Bu Proje kapsamındaki pilot okullarda geliştirilen yeni öğretim programlarının uygulanmasına 2004–2005 öğretim yılından itibaren başlanılmıştır.
2005-2006 öğretim yılında üç yıllık genel, mesleki ve teknik liselerin eğitim ve öğretim süresi ülke genelinde 9. sınıflardan başlamak üzere, kademeli olarak 4 yıla çıkarılmıştır.
5450 Sayılı “Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Bağlı Okulların Millî Eğitim Bakanlığına Devredilmesi ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” çıkarılmıştır Bu Kanunla diğer kamu kurum ve kuruluşlarına bağlı sağlık meslek liseleri, tarım meslek liseleri, adalet meslek liseleri ile Anadolu Tapu ve Kadastro Meslek Lisesi, Anadolu Meteoroloji Meslek Lisesi ve Turizm Eğitim Merkezleri Millî Eğitim Bakanlığına bağlanmıştır. Bakanlığımıza devredilen bu okulların öğretim programları yeniden düzenlenerek 2006–2007 öğretim yılında uygulamaya konulmuştur.
2007–2009 dönemi içinde yeni geliştirilerek önceki yıllarda uygulamaya konulan ve pilot uygulamalar sonrası uygulamaya konulacak öğretim programlarının izlenmesi ve değerlendirilmesi sağlanacaktır. İlköğretim okulları haftalık ders çizelgesinde yer alan derslerin öğretim programlarının tamamı 2008-2009 öğretim yılında uygulamaya girmiş olacaktır. Yeni program geliştirme anlayışı ve yaklaşımları doğrultusunda ortaöğretim düzeyinde başlatılan program geliştirme çalışmaları sonuçlandırılacaktır. Mesleki eğitimde klasik program yaklaşımı yerine iş piyasasına, meslek standartlarına ve yerel isteklere uyumlu, esnek, hızlı değişim gösterebilen, modüler ve bütünselliğini koruyabilen, çağdaş anlayışa uygun çalışmalar sürdürülecektir. Mesleki örgün, yaygın ve çıraklık eğitimi programları bütünleştirilecektir.
Öğretim Kurumlarına Medya Okur Yazarlığı Dersi Konulması
Bilginin çoğalmasıyla birlikte, gelişen, yaygınlaşan teknoloji bilgiye ulaşımı sorun olmaktan çıkartmış, bilgiyi eleştirel biçimde ayıklayarak kullanabilme ve pratik hayata geçirebilme önem kazanmıştır.
Bu kültürü sağlamak amacıyla geliştirilen, Medya Okuryazarlığı projesi; yazılı ve yazılı olmayan, büyük çeşitlilik gösteren formatlardaki (televizyon, video, sinema, reklâmlar, internet vs.) mesajlara ulaşma, bunları çözümleme, değerlendirme ve iletme yeteneği olarak tanımlanmaktadır.
Medya Okuryazarlığı; sadece izleyicinin medyayı bilinçli okumasına katkı yapmakla kalmamakta, etki alanı, insanın kendini ifade edebilmesi, toplumsal hayata daha aktif ve yapıcı katılımı, yerel, ulusal ve kamusal medyanın daha olumlu noktalara taşınması ile ilgili hareketleri desteklemek için etkin bir bilinç oluşturma boyutuna kadar genişletilebilmektedir.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından yapılan araştırmalar ülkemizde televizyon izleme süresinin fert başına 4 saat olduğunu göstermiştir. Her gün görsel ve işitsel binlerce iletiye maruz kalan vatandaşlarımız bu mesaj yoğun ortamda sağlıklı düşünüp karar verebilmeleri için yeni iletişim becerilerine ihtiyaç duymaktadırlar. Dünyada özellikle gençlerin ve çocukların kitle iletişim araçlarındaki zararlı yayın içeriğinden korunmalarına yönelik pek çok uygulama bulunmaktadır. Ülkemizde de ebeveynler çocuklarının televizyon izlemelerine kısıtlama getirmektedirler. Ancak, kısıtlamalar, yasaklamalar sorunun çözümüne önemli bir katkı maalesef sağlamamaktadır. Bunun yerine, izleyici bilincinin oluşturulmasına yönelik çalışmaların uzun vadede daha yararlı olacağı düşünülmektedir.
Bütün bu araştırmalar ve bunlar üzerinde yapılan değerlendirmeler; görsel, işitsel ve yazılı medya karşısında savunmasız bir alıcı durumunda bulunan çocukların, ilköğretimden başlayarak medya karşısında bilinçlendirilmelerinin gerekliliğini ortaya koymaktadır. Böylelikle öğrenci; medya karşısında pasif bir alıcı olmak yerine, medyayı okuyabilecek, medyanın dilini çözebilecek bilinç düzeyine ulaşarak iletişim olgusunda aktif bir birey olarak yer alabilecektir.
Uygulamanın yapılacağı pilot illerin belirlenmesi, bu ders müfredatına ait içeriğin oluşturulması, bu içeriğin sınıf seviyelerine göre düzenlenmesi, hizmetiçi eğitim programlarına dair her türlü detayın açıklığa kavuşturulması gibi birçok hususta işbirliği yapılması için, tarafların yükleneceği sorumluluk ve görevlerin dercedildiği Protokol; 22.08.2006 tarihinde imzalanmıştır.
“Medya Okuryazarlığı Dersi Öğretim Programı ve Öğretmen Kılavuzu” Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) uzmanları ve İletişim Bilimleri akademisyenlerinden oluşan bir komisyon tarafından hazırlanmıştır.
Dostları ilə paylaş: |