Milli güvenlik, devletin, temel düzeni ve temel unsurları ile birlikte, varlığının, bütünlüğünün, milletlerarası siyaset ve çıkarlarının, her türlü iç ve dış tehditlere karşı korunması, savunulması ve yükseltilmesidir. Bakanlar Kurulu, milli güvenliğin sağlanmasında ve silahlı kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasında TBMM'ye karşı sorumludur.
MİLLİ GÜVENLİK KURULU
Milli güvenlikle ilgili kararların alınmasında ve koordinasyonun sağlanmasında Bakanlar Kurulu'na danışmanlık yapmak üzere kurulmuştur. Milli güç unsurlarının milli hedefler doğrultusunda kullanımı konusunda ve milli güvenlik kapsamına giren antlaşmalarla ilgili görüş belirtir. Ayrıca, olağanüstü hâl, sıkıyönetim, savaş ve seferberlik ilanı gibi stratejik konularda görüş belirtir. Bu öneriler Bakanlar Kurulu'nca dikkate alınır.
Milli Güvenlik Kurulu, Cumhurbaşkanı'nın başkanlığında, Başbakan, Genel Kurmay Başkanı, Milli Savunma, İçişleri ve Dışişleri bakanları, Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri komutanları ile Jandarma Genel Komutanı'ndan oluşur. Cumhurbaşkanı katılmadığı zaman Başbakan’ın başkanlığında toplanır. Kurul ayda bir olağan toplanır. Cumhurbaşkanı gerekli görürse olağanüstü toplantıya çağırabilir.
MİLLİ AMAÇ - MİLLİ GÜÇ
Milli Amaç:
Devletin milli amacı, milletin bağımsızlığını, ülkenin bölünmezliğini, cumhuriyet ve demokrasiyi korumak, ülkede refah ve huzuru sağlamaktır.
Milletlerarası alanda devletin hak ve çıkarlarını korumak, ülkeyi ekonomik, sosyal ve askeri alanda çağın gerektirdiği düzeye ulaştırmak, her türlü iç ve dış tehdide karşı koymak ve dünya barışına katkıda bulunmak da milli amaç kapsamındadır.
Milli Güç:
Milli güç, bir devletin, milli çıkarlarını sağlamak ve milli hedeflerini elde etmek için kullanabileceği maddi ve manevi unsurların tümüdür. Milli güç, politik, ekonomik, sosyal, askeri ve nüfus güçleriyle, coğrafikonum ve maneviözelliklerden kaynaklanan güçlerin tümünü kapsar.
Politik güç, milli hedeflerin elde edilmesi amacıyla iç ve dış sorunlarda ve uluslararası ilişkilerde milli gücü etkili biçimde kullanma yeteneğidir.
SİLAHLI KUVVETLER ve POLİS GÜCÜ
1) ASKERİ GÜÇ:
Milli gücü oluşturan unsurlar içinde caydırıcılık ve yaptırım özelliği en yüksek olan güçtür. Devletlerin silahlı kuvvetlerinin büyüklüğü, nüfus, yüzölçüm, savunma ihtiyacı, politik durum, ekonomik güç ve uluslararası ilişkilere göre değişir. Türk askeri gücü, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sahip olduğu personel, silah ve araçların tümüdür. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kurmay subay yetiştiren kuruluş Harp Akademisi'dir.
Türk Silahlı Kuvvetleri Kara, Hava, Deniz, Jandarma ve Sahil Güvenlik komutanlıklarından oluşur. Sahil Güvenlik Komutanlığı, savaşta Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın emrine girer. Merkez Komutanlığı, askeri disiplini sağlamak, askeri suçluları yakalamak, askeri trafik işlerini düzenlemek ve sivil trafik ile işbirliği yapmakla görevlidir.
2) POLİS GÜCÜ:
Toplumda dirlik ve düzenin sağlanması ve korunmasında Polis gücünün önemli bir işlevi vardır.
Siyasi görevleri: Ülkenin birlik ve bütünlüğünü ve anayasal düzeni koruma. Devlete karşı koyanları yakalama. İstihbarat faaliyetinde bulunma.
Adlî görevleri: Suç delillerini tespit etme ve suçluları yakalama. Suçlu hakkında soruşturma yapma ve delilleri yargı organlarına iletme.
İdarî görevleri: Can ve mal güvenliğini sağlama. Koruma altına alınan kişi ve binaları koruma. Kanunsuz gösterileri önleme. Afetlerde tedbir alma.
Trafikle ilgili görevleri: Trafik düzen ve akışını sağlama. Kaza tespit tutanaklarını tutma. Araç tescil işlemlerini yaptırma. Sürücü belgesi düzenleme.
Yetkileri: Üst, eşya ve araç arama. Parmak izi alma. Yasalara uymayan yerleri kapatma. Şüpheli yerlere girme ve zor kullanma. Suçlu zanlılarını yakalama ve ifadelerini alma.
ASKERLİK YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Türkiye Cumhuriyeti'nde askerlik hizmeti yükümlülük esasına göre yapılmaktadır. Askerlik çağı, her erkek vatandaşın 20 yaşına girdiği yılın ilk gününde başlar, 46 yaşının ilk günü sona erer.
Askerlik çağı üçe ayrılır: Yoklama dönemi, askerlik çağı başlangıcıdır. Muvazzaflık dönemi, askeri eğitim birliğinde geçirilen süredir. Yedeklik dönemi ise, terhis tarihinden askerlik çağı sonuna kadar geçen süredir.
Askerlik çağına girmiş olmasına rağmen, mazeretsiz olarak yoklamasını yaptırmayan kimseye yoklama kaçağı; celp dönemi gelmiş olmasına rağmen, mazeretsiz olarak celbe katılmayan kimseye ise bakaya denir. Sevk tehiri (erteleme, tecil), silah altına alma işleminin geciktirilmesidir.
Türkiye'de, herhangi bir yüksek öğretim kurumundan mezun olmayanlar, "er" olarak, 18 ay askerlik hizmeti yaparlar. Dört yıllık yüksekokul mezunları ise, ya 8 ay “er“ olarak, ya da 18 ay "yedek subay" olarak askerlik yaparlar.
Öğrenime devam eden, yüksek öğrenime girmek üzere olan, tutuklu bulunan ve yurt dışında çalışan kişilerin askerlikleri belli bir süre ertelenir. Yurt dışında bulunanlar, silah altına alınmak üzere kendilerine yapılan tebligata 3 ay içinde uymazlarsa Türk vatandaşlığından çıkarılırlar.
HARP (SAVAŞ) ve MUHAREBE
1) Harp:
Barış yoluyla çözümlenemeyen sorunların çözümü için, bir devlet ya da devletler grubunun diğer bir devlet ya da devletler grubuna karşı, milli güçlerinin tamamını veya bir kısmını kullanarak yaptıkları silahlı veya silahsız mücadeledir. Harp türleri:
a) Soğuk Harp: Milli güç unsurlarının, açık bir silahlı çatışmaya kadar varmayan anlaşmazlıklarda kullanıldığı milletlerarasıgerginlik durumudur. Soğuk harbin silahları, psiko-sosyal, politik ve ekonomik güçler ile teknolojidir:
Politik Harp: Milli gücün, dış politikada rakip tarafı siyasi yalnızlığa itecek şekilde kullanımıdır.
Teknolojik Harp: Teknolojik alanda rakip tarafı geçme, rakiplerin teknolojisini öğrenme ve teknik bilginin dışarı sızmasını önleme mücadelesidir.
Ekonomik Harp: Düşman ürünlerinin ve parasının değerini düşürmek, dış pazar imkanlarını ortadan kaldırmak ve kaçakçılığı teşvik etmektir.
Psikolojik Harp: Politik, teknolojik ve ekonomik alanda yapılan faaliyetleri propaganda ile birlikte sürdürme; düşmanın kamuoyu ve askeri gücünü psikolojik olarak yıpratma girişimidir.
b) Genel Harp: Tüm milli güç unsurlarının sınırsız olarak kullanıldığı harp türüdür. c) Gayri Nizami Harp: Halk tarafından yürütülen gerilla savaşı ve yıpratma hareketleridir.
2) Muharebe:
Belirli bir zaman ve bölgede meydana gelen çatışma halidir. Muharebe türleri:
a) Taarruz: Düşman mevzilerini ele geçirmek için yapılan saldırı harekatıdır. Amaç:
Düşman kuvvetlerini imha ve esir etmek.
Düşmanı, kaynaklarından yoksun bırakmak.
Hedef bölge veya araziyi ele geçirmek.
Düşmanın dikkatini diğer bölgelerden ayırmak.
b) Savunma: Taarruzu önlemek üzere mevcut tüm imkanlarla yürütülen muharebe türüdür. Amaç:
Taarruza hazırlanırken zaman kazanmak.
Düşmanın ilerlemesini önlemek.
Düşmanın taarruz kabiliyetini yok etmek.
c) Çekilme: Bir birliğin geriye doğru veya düşmandan uzaklaşmak için yaptığı harekettir. Amaç:
Elverişsiz şartlarda savaştan kaçınmak.
Düşman kuvvetlerini tuzağa çekmek.
Düşmanın kuşatma çemberinden kurtulmak.
Düşmanın taarruzunu boşa çıkarmak.
Başka cephelere destek göndermek.
Harp ve muharebenin karşılaştırılması:
Harp geneldir; muharebe harbin bir parçasıdır.
Harp silahlı veya silahsız olarak yürütülür; muharebe ise sadece silahlı mücadeledir.
Harp milli amaçları esas alır; muharebe ise sadece askeri hedeflere yöneliktir.
Kesin sonuç alınmadığı sürece tek bir muharebenin kazanılması veya kaybedilmesi, harbin kazanılması veya kaybedilmesine yol açmaz.
Muharebe kaybedilebilir. Önemli olan harbi kazanmaktır.
SEFERBERLİK
Seferberlik, Genel Kurmay Başkanlığı'nın önerisi ve Bakanlar Kurulu kararı ile ilan edilir. Seferberlik, maddi ve manevi tüm güç kaynaklarının, harbin gerektirdiği ihtiyaçları karşılayacak şekilde, barış durumundan sefer durumuna geçirilmesidir.
Genel seferberlik yurt çapında, bölgesel seferberlik ise yurdun bir bölgesinde uygulanır.
Milli seferberlik, bütün milli güç unsurlarının barış halinden sefer haline geçirilmesidir. Silahlı kuvvetler seferberliği ise, sadece askeri gücün barış durumundan sefer durumuna geçirilmesidir.
Bakanlar Kurulu kararı ile SeferberlikEmri hazırlanır ve iletişim araçlarıyla yurda duyurulur. Muhtarlıklar ve Mülki İdare Amirleri de seferberliği duyurur ve Sefer Listeleri’ni asarlar.
Sefer görev emri alan kişi, altı saat içinde hazırlığını yaparak birliğine hareket eder. İzindeki ordu mensupları hemen birliklerine hareket ederler.
SİVİL SAVUNMA
Birinci Dünya Savaşı ile birlikte savaşlar, orduların karşılıklı çarpışması şeklinden çıkıp, milletlerin topyekün çarpışması haline geldi. Cephe gerisi de saldırı hedefi haline geldi. Cephe gerisini korumak için bazı önlemler alma ihtiyacı doğdu. Bu amaçla Türkiye'de Sivil Savunma Teşkilatı kuruldu.
Sivil Savunma Teşkilatı, tüm çalışmalarını İçişleri Bakanlığı'na bağlı olarak yürütür. Merkez ve Taşra teşkilatlarından oluşur. Sivil Savunma tüm faaliyetlerini silahsız olarak yürütür.
Sivil Savunma’nın görevi, savaşta ve doğal afetlerde sivillerin can ve mal güvenliğini sağlamak ve toplum yaşamını etkileyecek nitelikteki yerleri (trafo, su tesisi vb) korumak ve onarmaktır.
Hayati önemlerinden dolayı saldırıya uğrayabilecek yerleşim merkezleri ile tesislere; doğal afetlere uğraması muhtemel yerlere "Hassas Bölge" denir.
Sivil Savunma İkazları:
Sarı: Taarruz ihtimali (15 sn. devamlı siren).
Kırmızı: Taarruz tehlikesi (15 sn. dalgalı siren).
Radyoaktif Serpinti: (3 dk. kesik kesik siren).
Beyaz: Tehlike geçti (siren sesi kullanılmaz).
DÜNYA BarIşINI Koruma ÇabalarI 1) Birleşmiş Milletler Teşkilatı:
II. Dünya Savaşı'ndan sonra ABD, İngiltere, Çin ve Sovyet Rusya’nın öncülüğünde kuruldu (1945). Kuruluş amacı, uluslararası sorunları barış yoluyla çözmek, insan haklarını ve ulusların eşitliğini savunmak ve yaşam koşullarını iyileştirmektir.
Genel Sekreter en üst düzey yöneticidir.
Genel Kurul’da bütün üyeler temsil edilir.
Güvenlik Konseyi, 5’i daimi, 15 üyeden oluşur.
Uluslararası Adalet Divanı yargı organıdır.
Daimi üyelerin veto hakkı vardır. Bu durum devletlerin eşitliği ilkesine aykırıdır.
İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'ni kabul ederek tüm dünyaya duyurmuştur (1948).
2) NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı):
II. Dünya Savaşı'ndan sonra Sovyetler Birliği Doğu Avrupa'yı kontrolü altına aldı. Sovyet rejiminin yayılma süreci hızlandı. Sovyet yayılmacılığını önlemek üzere, Türkiye ve Yunanistan'a yardımı öngören "Truman Doktrini" ve arkasından Avrupa'ya yardımı öngören "MarshallPlanı" yürürlüğe kondu. Sovyetler de buna karşı, kendi nüfuzu altındaki devletlere yardım etti. Böylece, soğuk savaş süreci başladı. Avrupa ülkeleri, ortak bir savunma gücü oluşturmak üzere NATO’yu kurdular.
NATO'nun sivil ve askeri olmak üzere iki önemli organı vardır. Sivil birimin en yüksek karar organı Kuzey Atlantik Konseyi olup, NATO Genel Sekreteri ve üye ülkelerin dışişleri bakanlarından oluşur. Her devlet eşit haklara sahiptir. Kararlar oybirliği ile alınır. Tek bir devletin bile onaylamadığı kararlar yürürlüğe konmaz.
Savunma Planlama Komitesi ise savunma bakanları düzeyinde toplantı yapar. Bu komiteye bağlı en üst düzey askeri organ Askeri Komite'dir. Askeri Komite, üye ülkelerin genelkurmay başkanlarından oluşur.
3) VARŞOVA:
Sovyet Rusya, II. Dünya Savaşı'ndan sonra Polonya, Romanya, Bulgaristan, Macaristan, Doğu Almanya, Çekoslovakya, Arnavutluk ve Yugoslavya'yı kendi kontrolüne aldı. Rusya'nın öncülüğünde Varşova Paktı kuruldu (1955). Sovyetler Birliği'nin dağılması ve Doğu Avrupa ülkelerindeki rejim değişikliğinden sonra Varşova Paktı sona erdi.
VATANDAŞLIK BİLGİSİ
Demokratik Devlet Düzeni:
Devlet en üstün güç ve otoriteyi temsil eder. Devlet otoritesinin meşru, hukuki, sürekli ve toplumyararına olması gerekir. Devletin varlık unsurlarından biri ülkedir. Ülke (vatan) devletin hakimiyet alanını oluşturur. Devletin bir diğer varlık unsuru ise millettir. Devletle millet birbirinin tamamlayıcısıdır. Milleti oluşturan unsurlar maddi (dil, ırk), tarihi, psikolojik ve manevi (kültürel) unsurlardır.
Devletler, hakimiyetin kaynağına göre farklılık gösterir. Teokraside hakimiyetin güç ve kaynağı dini ilkelerdir. Monarşide egemenlik tek kişinin elindedir. Halk yönetime katılmaz. Oligarşide egemenlik bir grubun elindedir. Kanun hakimiyeti yoktur. Totaliter rejimler, bir tek düşüncenin resmiideoloji olarak kabul edildiği baskıcı rejimlerdir.
Demokratik devletlerde egemenliğin kaynağı millettir; hakimiyet milletindir. Yöneticiler millet iradesiyle belirli bir zaman için seçilirler. Türkiye'de temsili demokrasi sistemi uygulanmaktadır. Demokratik devletlerde milleti meydana getiren kişilerin vazgeçilmez, devredilmez nitelikte hak ve hürriyetleri vardır. Demokrasi, çoğulculuk esasına göre işleyen bir yapı olduğu için, “muhalefet” ve “iktidar” demokrasinin vazgeçilmez iki unsurudur.
Devletin Yasama Görevi:
Yasama görevi TBMM'ye aittir. TBMM bu görevi yerine getirebilmek için Anayasa'nın kendisine verdiği yasama yetkisini kullanır. TBMM seçimleri beş yılda bir yapılır. Seçim sistemini TBMM belirler.
TBMM'nin başlıca görev ve yetkileri:
Kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak.
Bakanlar Kurulu'nu ve Bakanları denetlemek.
Bütçe tasarılarını görüşmek ve kabul etmek.
Para basılmasına karar vermek.
Savaş ilanına ve barışa karar vermek.
Milletlerarası antlaşmaları onaylamak.
Genel ve özel af ilanına karar vermek.
Ölüm cezalarının infazına karar vermek.
Seçimlerin yenilenmesine (erken seçime) karar vermek. Seçim Kanunu çıkarmak.
Bakanlar Kurulu tarafından ilan edilen olağanüstü hâl, sıkıyönetim ve seferberlik hali sürelerini uzatmak veya kaldırmak.
Devletin Yürütme Görevi:
Yürütme görevi Cumhurbaşkanı ve BakanlarKurulu'na aittir. Cumhurbaşkanı yedi yıl için, bir defaya mahsus olmak kaydıyla seçilir. Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Görevini tam olarak yerine getirebilmesi için tarafsız olmalıdır.
Cumhurbaşkanı seçilecek kişinin kırk yaşını doldurmuş olması, yüksek öğrenim görmüş olması ve TC vatandaşı olması zorunludur. Meclis dışından seçilecekse, milletvekili seçilebilme şartlarını taşıması, TBMM üye tam sayısının beşte birinin imzalı teklifiyle aday gösterilmesi gerekir.
Cumhurbaşkanı'nın başlıca görev ve yetkileri:
Kanun ve kararnameleri onaylamak veya tekrar görüşülmesi için iade etmek.
Anayasa değişikliğini halkoyuna sunmak.
Gerektiğinde TBMM'yi toplantıya çağırmak.
Seçimlerin yenilenmesine karar vermek.
Başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek.
Uluslararası antlaşmaları onaylamak.
Genel Kurmay Başkanı'nı atamak.
Milli Güvenlik Kurulu'na başkanlık yapmak.
YÖK üyeleri ve üniversite rektörlerini atamak.
Bakanlar Kurulu, TBMM üyeleri arasından veya meclis dışından, Başbakan tarafından seçilir ve Cumhurbaşkanı tarafından atanır. Bakanlar Kurulu, ülkenin genel siyasetini tespit eder ve uygular. Bakanlar Kurulu’nun hazırladığı hükümet programı Meclis’te güvenoyu almak zorundadır. Bakanlar Kurulu, soru önergesi, meclis soruşturması ve gensoru yoluyla TBMM tarafından denetlenir.
Devletin Yargı Görevi:
Yargı görevi bağımsızmahkemeler aracılığıyla yürütülür. Hiçbir merci, makam veya kişi, mahkemelere ve hakimlere, yargı yetkisinin kullanılmasında emir veremez. Hakimler, Anayasa ve kanunlara uygun olarak, vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Yargı mensupları bağımsızdır.
Normal mahkemelerin verdiği kararların Anayasa ve kanunlara uygun olup olmadığını denetlemek üzere, yüksek mahkemeler kurulmuştur. Anayasa Mahkemesi, kanun ve kararnamelerin anayasaya uygunluğunu denetler. Yüce Divan sıfatıyla, devletin en üst düzey yetkililerini, işledikleri suçlardan dolayı yargılar.
Yargıtay adli mahkemelerin; Danıştay idari mahkemelerin; Askeri Yargıtay ise askeri mahkemelerin verdiği hükümlerin son inceleme merciidir.
Demokrasilerde Temel Hak ve Hürriyetler:
Anayasa, ferdin sahip olduğu temel hak ve hürriyetleri belirlemiş ve sınırlarını çizmiştir. Kişi hürriyeti ve güvenliği; özel hayatın gizliliği; konut dokunulmazlığı; din, vicdan ve düşünce özgürlüğü; haberleşme, mülkiyet, eğitim, grev ve sosyal güvenlik hakkı; seçme, seçilme, siyasi faaliyette bulunma ve kamu hizmetine girme hakları Anayasal güvenceye alınmışlardır. Temel hak ve hürriyetler, devletin bölünmez bütünlüğünü bozmak ve yeni bir devlet düzeni kurmak için kullanılamaz.
Temel Hak ve Hürriyetlerin Durdurulması:
Anayasa, savaş, seferberlik, sıkıyönetim ve olağanüstühâl durumlarında, “milletlerarası hukuktan doğan haklar ihlal edilmemek şartıyla”, temel hak ve hürriyetlerin kısmen veya tamamen durdurulmasına izin verir. Bu durumda bile devlet, aşağıdaki hususlara aykırı hareket edemez.
Kişinin yaşama hakkına dokunulamaz. (Savaş hukukuna uygun olarak meydana gelen ölümler ve ölüm cezası infazı hariç.)
Hiç kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz.
Suç ve cezalar geçmişe götürülemez. Suçluluğu mahkeme kararıyla kesinleşmedikçe kimse suçlu sayılamaz.
Olağanüstü hâl, sıkıyönetim ve seferberliğe Bakanlar Kurulu karar verir.
Olağanüstü hal ve sıkıyönetim, süresi altı ayı geçmemek üzere ilan edilir. Bu süreyi uzatma yetkisi TBMM’nindir.
Olağanüstü hâlde, yönetim sivil yetkililerce yürütülür.
Sıkıyönetimde, yönetim askeri yetkililerce yürütülür.
ÖRNEK ÖSS SORULARI
1- Bir milletin siyasi, ekonomik, askeri ve psikolojik değerlerinin tümüne ne ad verilir?
Sivil savunma gücü
Moral gücü
Milli güç
Lojistik güç
İstihbarat gücü
1984
2- Ulusal hedeflerin elde edilmesi amacıyla iç ve dış sorunlarda ve milletlerarası ilişkilerde milli gücün etkili bir şekilde kullanılmasına ne ad verilir? A) Politik güç B) Genel seferberlik
C) Koruyucu güvenlik D) Psikolojik harp
E) Lojistik güç
1993
3- Ülkemizde huzur, güvenlik, dirlik ve düzeni sağlamaya çalışan polise yasa ile bazı yetkiler tanınmıştır.
Aşağıdakilerden hangisi, bu amacını gerçekleştirmesi için polise tanınan yetkilerden biri değildir?
Kimlik sorma
Sanıkları yargılama
Üst, eşya ve araç arama
Parmak izi alma
Silah kullanma
1996
4- Aşağıdakilerden hangisi polisin yetkilerinden biri değildir? A) Şüpheli kişilerin üstlerini ve eşyalarını aramak
5- Askerlikle ilgili, cezayı gerektiren aşağıdaki durumların hangisinden dolayı, kişi Türk vatandaşlığından çıkarılır? A) Son yoklamasını emsallerinin sevkinden sonra yaptırma
B) Askerlikle ilgisi olduğu halde, resmi ve özel görevlerde çalışma
C) İlk yoklamasını duyurulan süre içinde yaptırmama
D) Yurt dışında bulunmakta olup, silah altına alınmak üzere kendisine yapılan duyuruya üç ay içinde uymama
E) Yedek subay, erbaş ve er olarak terhis edildikten sonra yedeklik yoklamasını yaptırmama 1995
6- Günümüzde aşağıdakilerden hangisi yalnız askerlik eğitimi sırasında öğretilir? A) Kanunlara ve nizamlara uyma
B) Sembol, kişi ve makamları selamlama
C) Savaş araç ve gereçlerini kullanma
D) Ast - üst ilişkileri
E) İlkyardım uygulamaları
1994
7- Mustafa Kemal ilk TBMM'de, "Komutan ne kadar değerli olursa olsun, komuta ettiği birlikler askerlik mesleğinin niteliğinden yoksunsa, hiç bir varlık gösteremez" demiştir.
Mustafa Kemal, bu sözü ile aşağıdakilerden hangisinin önemini vurgulamıştır? A) Silah ve mühimmatın
B) Haberleşme araçlarının
C) Cephe mahallinin
D) Askerlik eğitiminin
E) Sivil savunmanın
1992
8- Devletlerin silahlı bir çatışmaya girmeden birbirlerine karşı politik, ekonomik, psikolojik ve teknolojik alanlarda üstünlük kurmaya çalışmaları aşağıdaki harp türlerinden hangisinin kapsamına girer? A) Genel harp B) Sınırlı harp
C) Soğuk harp D) Gerilla harbi
E) Gayri nizami harp
1990
9-I. Genel savaş, bütün güç ve kaynakların sınırsız olarak kullanıldığı topyekün bir mücadeledir.
II. Gayri nizami savaş, düşmanın işgal etmiş olduğu bölgelerde kalan yerli halkın, düşman kuvvetlerine karşı girişmiş olduğu direnme harekâtıdır.
III. Soğuk savaş, düşmanın direnme azmini ve iradesini kırmak amacıyla uygulanan siyasi, ekonomik ve psikolojik baskılara, kuvvet gösterilerine dayanan uluslararası bir gerilimdir.
Türk Kurtuluş Savaşı’nın yukarıda tanımlanan savaş türlerinden hangilerine açık bir örnek oluşturduğu savunulabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
2000 10-XVI. yüzyılda Çaldıran ve Mohaç savaşları birer gün sürdüğü halde, XVII. yüzyılda Otuzyıl Savaşları otuz yıl, XX. yüzyılda Birinci Dünya Savaşı dört yıl, İkinci Dünya Savaşı ise altı yıl sürmüştür.
Yalnızca bu örneklere bakarak aşağıdaki genellemelerden hangisine ulaşılabilir?
Savaşlar kısa aralıklarla çıkmaktadır.
Günümüze yaklaştıkça savaşların süresi artmaktadır.
Savaşların süreleri nedenlerine göre değişmektedir.
İleri teknoloji savaşların süresini kısaltmıştır.
Savaşların sonuca ulaşma süresi farklı olabilmektedir.
1999 11- I. Kütahya - Eskişehir Savaşları - Kurtuluş Savaşı
II. Derne ve Tobruk Savaşlar- Trablusgarp Savaşı
III. Çanakkale Savaşları - I. Dünya Savaşı
Yukarıdakilerden hangileri, “kesin sonuç alınmadığı sürece, bir savaşın kaybedilmesi savaşın tümden kaybedilmesine neden olmaz” yargısını doğrulamaktadır? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
2000
12- Bir kaynağa göre, dört yıl süren Birinci Dünya Savaşı’nda ölenlerin yaklaşık % 5’i, beş yıl sekiz ay süren İkinci Dünya Savaşı’nda ölenlerin yaklaşık % 48’i sivildir. Üç yıl süren Kore Savaşı’nda ölen sivillerin sayısı ise % 50’nin çok üzerindedir.
Bu bilgilere dayanarak aşağıdaki sonuçların hangisine ulaşılabilir?
Uzun süren savaşlarda ölen sivil oranlarının daha fazla olduğu
Cephe gerisinde sivillerin de savaşa hazırlandığı
Savaşan devletler sayısının azaldığı
Savaşlarda cephe kavramının değiştiği
Bir ülkede başlayan savaşın başka ülkelere de sıçradığı
1998 13- Savaş silah ve araçlarındaki gelişmelerin, ilk ve en belirgin etkisi aşağıdakilerden hangisinde ortaya çıkar? A) Yerel savunma ittifaklarının önemini yitirmesinde
B) Silah üretimine yapılan harcamaların artmasında
C) Belirli devletlerin, silahsızlanma konferanslarında söz sahibi olmasında
D) Cephe savunma güçlerinin sivil savunma teşkilatları ile tamamlanmasında
E) Uluslararası barış örgütlerinin işinin kolaylaşmasında
1999
14- Milli güvenliğin devamlılığını sağlamak için, bütün milli güç unsurlarının, bir olağanüstü durumu en iyi karşılayacak şekilde barış halinden sefer haline geçirilmesine ne ad verilir?
Sivil savunma
Bölgesel seferberlik
Personel seferberliği
Lojistik seferberlik
Milli seferberlik
1990
15- Ulusal egemenlik, demokrasinin vazgeçilmez temel öğelerinden biridir.
Aşağıdakilerden hangisi, bu ilkeye uygun bir uygulama olabilir? A) Milletvekilliği süresinin sınırsız olması
B) Yasama, yürütme ve yargı yetkilerinin tek kişide toplanması
C) Reşit olan her vatandaşın oyunu serbestçe kullanması
D) Milletvekili sayısının 450'den 150'ye indirilmesi
E) Hükümet yetkilerinin meclis yetkilerinden üstün olması 1992
16- Demokrasinin baş koşulu özgürlüktür. Demokrasinin işleyebilmesi için, bireylerin özgürce tavır alabilmeleri ve toplumsal olaylarda özgür istemleriyle yer almaları gerekir.
Buna göre, demokrasinin işleyebilmesi için temel koşul aşağıdakilerden hangisidir?
Bireylerin siyasi tercihlerinin farklı olması
Toplumsal hayata katılabilmenin ön plana çıkarılması
Toplumsal olayların birbirini etkilemesi
Toplumda farklı inançlara sahip insanların bulunması
Toplumun farklı alt kültürlerden insanları kapsaması 1999
17- En büyük gerçekler ve ilerleyişler, düşüncelerin serbestçe ortaya konması, karşılıklı aktarılması ile meydana çıkar ve yükselir.
Bu sözler, aşağıdakilerden hangisinin önemini vurgulamaktadır?
Egemenliğin
Halkçılığın
İnkılapçılığın
Demokrasinin
Devletçiliğin 1990
18- Atatürk, “Medeni Bilgiler” kitabında, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir.” şeklinde bir tanım yapmıştır.
Bu tanıma göre, Atatürk, millet olmayı hangi temel özelliğe göre belirlemiştir?
19- Demokrasinin tam ve en belirgin hükümet şekli Cumhuriyettir.
Aşağıdakilerden hangisi Atatürk’ün bu görüşüne uygun cumhuriyet yönetiminin bir özelliği değildir?
Egemenliğin ulusa ait olması
Yönetenlerin yasalara bağlı kalması
Yönetilenlerin tümünün mecliste temsil edilmesi
Yönetenlerin belli bir süre için seçilmesi
Yönetilenlerin tüm eylem ve işlerinde serbest olması
1998
20- Türkiye’de savaş, seferberlik ve sıkıyönetim ilan edildiği durumlarda, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek koşuluyla, vatandaşların temel hak ve özgürlüklerini kısmen veya tamamen kaldıran kararlar alınabilir.
Böyle bir karar alma yetkisi ülkemizde hangi kuruluşa aittir? A) Bakanlar Kurulu’na
B) Genel Kurmay Başkanlığı’na
C) Milli Savunma Bakanlığı’na
D) TBMM’ye
E) Cumhurbaşkanlığı’na 1988
21- Aşağıdakilerden hangisi, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasının kısmen veya tamamen durdurulabildiği durumlardan biri değildir? A) Olağanüstü haller B) Seferberlik
C) Genel seçimler D) Sıkıyönetim
E) Savaşlar 1997
22- Aşağıdakilerden hangisi, devleti milletten ayıran bir özelliktir? A) Nüfus çokluğu B) Ekonomik güç