Milliyetçilik sosyolojisi



Yüklə 1,37 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə24/75
tarix04.01.2023
ölçüsü1,37 Mb.
#121965
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   75
5321-Milli Kimlik-Anthony D.Smith-Bahadir Sina Shener-1994-291s

(regnum) gerçek anlamıyla merkez ile de France'da 12. yüzyılın 
sonlarında doğdu. Şüphesiz Capet kralları, Şarlmarim ülkesi 
bölündükten sonra doğu Franklarının krallığı ayrı bir kimliğe 
sahip regnum Teutonicrum olarak bilinmeye başlandığı için 
Frank krallığının ve Karolenj imparatorluğunun namından 
ve kimlik mitlerinden kendi amaçları için yararlanabilmek­
teydiler.
3 0
Ama Fransız kilise hiyerarşisinin, özellikle de 
hanedana Paris'teki hukuk okullarının sağlayacağından ya 
da kralların askerî sağlamlıklarından çok daha güçlü bir hava 
29 "Sakson" miti konusunda MacDougall'a (1982) bakm; 16. yüzyıldaki orta sınıfın 
dinî ve millî hissiyatı hakkında Corrigan ve Sayer'e (1985, bölümler 2-3) ba­
kın. 
30 Reynolds'a bakın (1984, 276-89); karşılaştırın Bloch(1961, II, 431-7). 
96 


ve saygınlık veren meshetme seremonileriyle rakipleri kar­
şısında Capet krallarına bir üstünlük kazandıran Rheims'deki 
piskoposluğun oynadığı sembolik manadaki hayatî rol de eşit 
öneme haizdi. Fransız kraliyetinin, l.S. 754'de tahtı gaspeden 
Pepin'in Papa tarafından tasdikine ve yine Papa'nın Şarlman'a 
taç giydirişine kadar uzanan kutsal niteliği, 13. yüzyılın so­
nunda Papa Boniface'in "Fransa krallığı" için "... tıpkı İsrail 
halkı gibi... Rabbimiz tarafından Cennet'in düzenini hâkim 
kılmak için seçtiği mümtaz bir halk"tır diye buyururkenki 
etno-dinî dilinde yankılanan Fransa kralının seçilmişliğine 
dair özen ve sebatla işlenmiş mitte yansısını bulur.
3 1 
Bu süreç İngiltere'dekinden çok daha yavaş ve uzun sürmüş 
olmakla birlikte Capet krallarının önce Kuzey'de ve Orta 
Iransa'da sonra da 13. yüzyıldan itibaren kültürel mirası 
kuzeydekinden dikkate değer farklılıklar gösteren pays d'oc'un 
( Provans) batısı, doğusu ve güneyini de içine alan nispeten 
etkili ve merkezî bir krallık kurabildikleri gerçeğini değiş­
tirmez. İngiltere'nin tedrici olarak sürülmesi ve güneydeki 
krallıklarla Bretanya'nın ilhak edilmesiyle Rönesans kralları 
gerek idarî anlamda gerekse Fransız dilini resmî yazışma ve 
yönetim dili durumuna yükseltmek suretiyle ülkeyi derece 
derece birleştirebildiler. 
Teritoryal ve ekonomik birleşme arayışı çok daha yavaş 
ilerlemekteydi; yasal standardizasyon için de, Burbonların 
ve bakanlarının gösterdiği merkezîleştirme çabalarına rağmen, 
Devrim'i beklemek gerekecekti. 
Aslında bölgecilik şöyle böyle 19. yüzyıla kadar varlığını 
S Ü r d ü r m ü ş t ü r ; kitlesel bir milliyetçi eğitimin uygulanmış 
olmasına ve III. Cumhuriyet'in "Jakoben" devletinde askerlik 
yapmış olmalarına rağmen Fransız köylülüğünün büyük 
bölümünün Fransa milletine tam anlamıyla dahil edilmesi 
31 Armstrong'a (1982,152-9) bakın; karşılaştırın A. Lewis (1974, 57-70). 
97 


1900'e kadar mümkün olmadı.
3 2 
İspanya, yatay bir etnik devlet tarafından daha süreksiz ve 
tamamlanmamış bir bürokratik içerilme örneği oluştur­
maktadır. Burada Müslüman fatihlere karşı Katolik direnişin 
mendireğini Kastilya ve Aragon Krallığı oluşturmaktaydı. 
Geç Ortaçağ'da yöneticiler türdeşleştirme, din değiştirtme 
ve nihayet Yahudiler ile Faslılar gibi özümsenmeleri mümkün 
olmayanları sürmenin bir aracı olarak dine giderek daha çok 
başvurur oldular. Burada da idarî ve kültürel düzenleme 
yoluyla uzak diyarlara ve orta sınıflara nüfus etmeye çalışan 
İberyalı Katolik bir liberal etniye mensubiyetin tayininde kan 
saflığına (limpieza di sangre) dair kavrayışlar işe koşul­
du.
3 3 
Ama en başından beri İspanya Tacı'nın birliği, daha önceki 
kültürel miraslarını muhafaza eden ve antik hakların tesisini 
isteyenlerin dört bir yandan yükselen taleplerinden kendini 
kurtaramamıştır. Portekiz'in ayrılması bir yana, Katalanlar, 
Basklılar ve Galiçyalılar kendi ayrı kültürel kimliklerini 
modern çağda da, hattâ 1640 Katalan devriminden sonra 
olduğu gibi yaşadıkları bölgelerde önemli ölçüde bir siyasî 
bütünleşmenin sözkonusu olduğu yerlerde bile alıkoymayı 
başarmışlardı. 17. yüzyılda İspanya devleti ve imparatorluğu 
oldukça zayıflamıştı; toplumsal ve coğrafî nüfuz alanını ge­
nişletecek ve derinleştirecek durumda değildi. Sonuç, hem 
İngiltere hem de Fransa'dan daha az birleşiklik arzeden bir 
millî topluluk ve çok daha çoğulcu bir devlet oldu. 19. yüzyılın 
ortalarındaki Katalan Rönesansı, bilhassa Katalonya ve 
Euzkadi'de (Bask bölgesi), İspanya devletinin birliğinde sürekli 
32 Bu konuda E.Weber'e (1979) bakm; Fransa'nın dilsel birliği ve birörnekleşmesi 
konusunda Rickard'a (1974) ve Devrim konusunda Lartichaux'a (1977) ba­
kın. 
33 Genel bir izahat için Atkinson'a (1960) balan; karşılaştınn Poliakov (1974, bölüm 1). 
98 


gedikler açacak olan etnik milliyetçiliklerin kabulüne ve buna 
dair formülasyonlara giden yolu açtı. Bu arada, azınlık du­
rumundaki etnik topluluklardan pek çok insan yoğun etnik 
hissiyatlarının yanında kuşatıcı özellikteki İspanyol kimliğine 
karşı değişen derecelerde siyasî bağlılık da duyuyorlardı. 
Ancak bugün bu, Batı devletlerinin çoğunda bir norm halini 
almıştır.
3 4 

Yüklə 1,37 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   75




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin