Bu üç -idarî, ekonomik ve kültürel- devrim sayesinde uzak
diyarlar, buralardaki etniler ve orta ve alt sınıflar, bürokratik
devlet vasıtasıyla egemen durumdaki yatay etnik kültüre dahil
edildiler. Kamusal, kitlesel bir eğitim sistemiyle yürütülen
yoğun siyasî toplumsallaşma programının nihai sonucu, laik,
kitlesel milletlerin yaratılması oldu. Ama bundan çok daha
uzun bir zaman önce aristokratik bir etnik kültür daha tedrici
bir biçimde yayılmaya ve daha gerçek anlamda, etnik olduğu
kadar sivil ve aynı zamanda da medeni ve yasal hakların
krallığın daha geniş kesimlerine genişlemesiyle uyarlı olarak
toplumsal bakımdan kapsamlı bir millî kültüre dönüşmeye
başlamıştı. Ancak bu süreç nihai olarak, öteki tabakaları, uzak
diyarları ve buralardaki etnileri dahil etmeyi mümkün kılan
güçlü devletlerin etrafına kurulabileceği çekirdek bir etninin
varoluşuna kadar dayandırılabilir. Geleneklerde, âdetlerde,
yasalarda ve üsluplarda cisimleşen belli etnik mitlerin, anıların
ve sembollerin direnci nedeniyle erken bir tarihten beridir
İngiltere'nin, biraz daha geç bir dönemden itibaren de
Fransa'nın, sonraki birkaç yüzyıl zarfında göreceyeni bir ulus
kavramını yaratacak, güçlü devletlerin genişletip derinleş-
tirebileceği az çok türdeş (öznel anlamda) etniler temelinde
krallıklar halinde kaynaşabilmeleri mümkün olmuştur.
3 9
Dostları ilə paylaş: