Mimar sinan güzel sanatlar üNİversitesi BİLİmsel araştirma projeleri koordinatöRLÜĞÜ



Yüklə 92,88 Kb.
tarix16.01.2019
ölçüsü92,88 Kb.
#97560



MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ

BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ


Proje Adı

Tiyatro Mekanlarının Kültürel Materyalist Analizi, İstanbul – Beyoğlu İlçesi Örnekleri, 2. Etap

Proje Numarası

2016 – 08

Proje Yöneticisinin



Fakültesi

MİMARLIK FAKÜLTESİ

Bölümü

MİMARLIK BÖLÜMÜ

Ünvanı

YRD. DOÇ. DR.

Adı Soyadı

MEHMET KEREM ÖZEL

Proje Destek Miktarı

4.500,00 TL

Başlangıç-Bitiş Tarihleri

01.04.2016 / 01.04.2017

Proje Araştırma Ekibi

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Kerem ÖZEL

Proje Sonuç Raporu Özeti


Amaç

Tiyatronun bir kültürel pratik olarak günümüz Türkiye toplumuna/seyircisine ne anlam ifade ettiğini ve hangi anlamlar ürettiğini ortaya çıkarılmak isteniyorsa, incelenmesi gereken alanlardan biri de tiyatro sanatının gerçekleştirildiği mekanlardır. Çünkü ünlü tiyatro kuramcısı Marvin Carlson’un vurguladığı gibi, “bir seyircinin bir oyunu deneyimlemesi ve yorumlamasının şekli, sadece sahne üzerinde gerçekleşenlerle sınırlı değildir. Tiyatronun bütünü, seyircinin düzeni, diğer kamusal mekanları, fiziksel görünüşü hatta onun şehrin içindeki konumu, bunların hepsi seyircinin deneyiminden anlam çıkarma sürecinde önemli bileşenlerdir”1. Tiyatro yapısı bir kamusal mekan olarak çağlar boyunca toplumların aynası olmuş, toplumsal değişimlere, dönüşümlere beşik olmuş mimari yapılardan biridir.

Bu bağlamda projenin amacı ve önemi; toplumun ve sivil kamusal mekanın gelişiminde önemli bir gösterge olan tiyatronun ve tiyatro yapılarının günümüzde Türkiye’deki konumunu ve anlamını ortaya çıkarmaktır. Kamu kuruluşları, belediyeler ve devlet kurumları sıfırdan tasarladıkları mimari üzerinden nasıl bir tiyatro anlayışı ve nasıl bir toplum düzeni tanımlamaktadırlar? Bir nevi sivil toplum örgütleri olan özel (ve alternatif) tiyatrolar, dönüştürdükleri mekanlar üzerinden nasıl bir tiyatro anlayışı ve nasıl bir toplum vizyonu öngörmektedirler? Projenin amacı ve önemi bu sorulara yanıtlar arayacak olmasıdır.

Kapsam

Başlangıcından günümüze tiyatro Türkiye’de ağırlıklı olarak İstanbul ile özdeşleşmiştir. Gerek tiyatro topluluklarının çokluğu, gerek Türkiye’nin en önemli uluslararası tiyatro etkinliği olan, İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın düzenlediği Tiyatro Festivali, gerekse de sanatın ülkedeki merkezi olması nedenlerinden dolayı İstanbul sahneleri ülkedeki tiyatronun hem vitrinini hem de temel altyapısını oluştururlar. Bu nedenle projenin kapsamı İstanbul’daki tiyatro mekanlarından oluşmaktadır. Projenin tarihsel kapsamı ise, günümüzde (projenin gerçekleştirildiği 2014-2017 tarihleri arasında) kullanılmakta olan tiyatro mekanları ile sınırlıdır.

İstanbul’da son 10-15 yıldır alternatif tiyatro topluluklarının artışı ile birlikte mevcut yapıların içerisinde veya mevcut yapılar dönüştürülerek birçok yeni tiyatro mekanı açıldığı gibi, AKM ve Taksim Sahnesi’nin kapanmalarından dolayı İstanbul Devlet Tiyatrosu şehre yeni tiyatro mekanları kazandırmıştır. İstanbul Şehir Tiyatroları ise son 10-15 yıl içinde açtığı yeni sahnelerle şehre yeni tiyatro yapıları eklemiştir. Ayrıca, ilçe belediyeleri kendi imkanlarıyla kendilerine ait mevcut mekanları dönüştürerek veya sıfırdan tasarlayıp inşa ettirdikleri tiyatro yapıları ile şehrin sahne sanatları alanındaki mekanlarına katkıda bulunmaktadırlar.

İstanbul’daki tiyatro mekanlarının envanterinin çıkarılmasına dair 2010 Avrupa Kültür Başkenti projeleri arasında yer alan ve 2011 yılında basılmış olan “Geçmişten Günümüze İstanbul Tiyatroları” adlı bir çalışma vardır. Ancak bu çalışma İstanbul’daki tiyatro mekanlarının sadece tarihçelerini araştırmaya ve belgelemeye yönelik bir içerik taşımaktadır. Bu bilimsel araştırma projesinin özgünlüğü ise, daha önce gerek Türkiye’deki gerekse de İstanbul’daki tiyatro mekanlarının bütünsel anlamda bir kültürel materyalist analizinin yapılmamış olmasıydı.



Yukarıda bahsedildiği üzere son 10-15 yılda gelişmelerden dolayı İstanbul’daki tiyatro mekanı sayısı azımsanmayacak bir sayıya ulaşmıştır. Projenin başladığı 2014 İstanbul genelinde tiyatro mekanı sayısı 94’tür. İlçelere göre ayrıldığında Beyoğlu 22 (%23.4), Kadıköy 20 (%21.2), Şişli 20 (%21.2) ve Beşiktaş 10 (%15.6) mekan ile ilk dört sırayı elde etmektedir. 2017 yılına gelindiğinde ise toplam sayı 98’dir. Kapanan, ancak yeni açılan tiyatro mekanlarıyla toplam sayıda byük bir değişiklik olmamış olsa da, Beyoğlu özelinde büyük bir değişiklik yaşanmıştır. İlçedeki sekiz tiyatro mekanının kapanmış olması hem ilçenin İstanbul -hatta Türkiye genelinde- en fazla tiyatro mekanına sahip olma özelliğini yitirmesine hem de İstanbul genelindeki yüzdesinin düşerek, dördüncü sıradaki ilçe olan Beşiktaş’la neredeyse aynı yüzdeye sahip olmasına neden olmuştur. 2017 yılındaki yüzdeler şöyledir: Kadıköy 28 (%28.6), Şişli 18 (%18.4.2), Beyoğlu 14 (%14.2) ve Beşiktaş 13 (%13.3).

İstanbul’da kullanılmakta olan tiyatro mekanları

İlçe

2014

2017

Arnavutköy

-

-

Ataşehir

-

1

Avcılar

-

-

Bağcılar

-

-

Bahçelievler

1

1

Bakırköy

3

3

Başakşehir

-

1

Bayrampaşa

-

-

Beşiktaş

10

13

Beykoz

1

1

Beylikdüzü

-

-

Beyoğlu

22

14

Büyükçekmece

-

-

Çekmeköy

-

-

Esenler

-

-

Esenyurt

1

1

Eyüp

-

-

Fatih

5

4

Gaziosmanpaşa

1

1

Kadıköy

20

28

Kağıthane

2

2

Kartal

1

1

Küçükçekmece

1

1

Maltepe

-

-

Sancaktepe

-

-

Sarıyer

1

3

Şişli

20

18

Sultanbeyli

-

-

Sultangazi

-

-

Tuzla

-

-

Ümraniye

1

1

Üsküdar

4

4

Ayrıca 2014-2017 tarihleri arasında Beyoğlu’nda faaliyette olan 22 mekandan 6’sının kapanmış, 2’sinin içinde bulunulan 2016-2017 tiyatro sezonunda programının olmaması, başlangıcından günümüze Türkiye’deki tiyatro hayatının kalbinin attığı bu bölgenin tiyatro mekanları açısından üç yıl içinde %36 yoksullaştığını göstermektedir.

Çalışmadan alınacak verimi arttırmak için İstanbul öncelikle Anadolu yakası ve Avrupa yakası olarak ikiye ayrıldı ve ilk aşamada Avrupa yakası – Beyoğlu ilçesindeki örnekler alındı. Projenin başlangıç yılı olan 2014’ten günümüzde Beyoğlu ilçesinde 22 adet tiyatro mekanı bulunmaktadır. MSGSÜ BAP Birimi’nin mali kaynaklarının kapasitesinden dolayı, Beyoğlu ilçesi örneklerinin tamamının analizi tek defada yapılamadı ve proje ilkinde 10 ikincisinde 12 tiyatro mekanının analizini kapsayacak şekilde iki etaba bölündü. Projenin ilk etabı 2014-2016 tarihleri arasında 2014-05 sıra numarasıyla yapıldı ve sonuç raporu MSGSÜ BAP Birimi’ne teslim edildi ve rapor adı geçen birim tarafından kabul edildi. 2016- Nisan 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilmiş, 2016-08 sıra numaralı projenin ikinci etabı sayesinde de eksik kalan diğer 12 tiyatro mekanının tespiti yapıldı. Bu raporda öncelikle bu 12 mekanın analizi yer alacak; her başlık altında önce bu 12 mekanın analizi yapıldıktan sonra, her başlığın son paragrafında genel değerlendirmede bulunulacaktır. Sonuç bölümünde ise projenin iki etabındaki tespit ve analizler birleştirilerek, senteze ulaşılmaya çalışılacaktır.

Bu etap kapsamında tespiti ve analizi yapılan tiyatro mekanları şunlardır2:


  1. Asmalı Sahne

  2. Bo Sahne

  3. Borusan Oto Dolmabahçe Sahnesi

  4. Çıplak Ayaklar Kumpanyası Stüdyosu

  5. Craft Tiyatro

  6. D22 - Hamursuz Fırını

  7. Garajistanbul

  8. Küçük Sahne

  9. Salon IKSV

  10. Ses Tiyatrosu

  11. Tatavla Sahnesi

  12. Tiyatro Pera

Yöntem

Tiyatro mekanlarını incelemenin yöntemlerinden biri, bir eleştirel yaklaşım olarak kültürel materyalizmdir. Kültürel materyalist analiz kültürel pratiklerimizin politik ve sosyal koşullarını anlamaya yardımcı olur; tiyatronun anlamlarının üretimin materyal koşullarıyla radikal bir şekilde nasıl koşullandırıldığını ortaya koyar. Bu proje kapsamında ele alınan, az sayıdaki sıfırdan tasarlanan ve çok az sayıdaki mevcut yapılardan dönüştürülen örneklerin analiz yöntemi kültür materyalizm olacaktır.

Kültür materyalizmi kavramı Raymond Williams tarafından Marx’ın üretim sistemleri analizinden geliştirilmiştir. Kültür edebiyattan sinemaya, televizyondan iş ve eğitime hayatın Kültürel materyalizm özellikle edebi metinlerin çözümlenmesinde kullanılan bir yöntem olarak ortaya çıkar. Jonathan Dollimore ile Alan Sinfield tarihsel ve kültürel bağlam, kuramsal metod, politik taahhüt ve metinsel analizin birleşimini kültürel materyalizm olarak tanımlar ve bunun geleneksel pratiğe kayda değer bir alternatif oluşturduğunu vurgular3. Dollimore ve Sinfield kültürel materyalizm çalışmalarında ‘kültür’ün -sosyal bilimlerde, özellikle antropolojide olduğu gibi- analitik anlamıyla, bir toplumun veya toplumun bir parçasının kendisini ve dünya ile ilişkisini anladığı ifadeler sistemi olarak ele alındığında, dolayısıyla yüksek kültürün yanısıra, başka medyalarda ve alt/ikincil grupların ürettiği popüler kültürü de kapsadığını belirtir4. Kültür kavramına bu şekildeki bir bakış açısının oluşumunda Raymond Williams’ın etkisi büyüktür. Williams, tarihli çığır açmış “Culture is Ordinary” [Kültür sıradandır] isimli metninde kültürün edebiyattan sinemaya, televizyondan iş ve eğitime hayatın tümünü oluşturan pratiklerin ve nesnelerin hepsi olduğunu söyler5. Kültürel materyalizm fikrini Marx’ın üretim sistemleri analizinden geliştirmiş olan Williams her türlü emeğin ve her türlü bilincin kaynağının içkin fiziki koşullar olduğunu vurgular6. Dollimore ve Sinfield’ın da vurguladığı üzere idealizmin karşıtı olarak materyalizm, kültürün, üretimin materyal güçlerinin s ilişkilerinin ötesine geç(e)meyeceğine ısrar eder7.

Dollimore ve Sinfield, kültürel materyalizmin metinleri üretimlerinin ve tarih içindeki alımlanmalarının koşullarından ayrılamaz olarak, ve her zaman, nihayetinde, politik anlamlar olan kültürel anlamların oluşmasıyla zorunlu olarak ilişkili ele aldığını belirtir8. Harvie, Dollimore ve Sinfield’in edebi metine odaklanan bu bakışını tiyatroya uyarlarken, oyun metinleri ve tiyatro olaylarının yanısıra tiyatroda çalışmayı, ona kaynak yaratmayı, şehrin içindeki konumunu da içeren “kültürel pratikler” olarak genişletir9. Dolayısıyla Harvie tiyatro ile kent arasındaki ilişkiyi incelediği kitabında tiyatro sanatı kültür materyalizmi çerçevesinde ele alırken; oyun metninden reji kararlarına, tiyatroda çalışmakta olan işçilerden, ücretli sanatçılara; tiyatronun finansmanından tiyatro mekanlarının kentteki konumlarına kadar yayılan bütüncül bir bakışla bütün bu kültürel pratikleri üretim ve talep koşullarının ayrılmaz bir parçası olarak kabul eder.

Harvie tiyatronun materyal koşulları olarak dört başlık saptar: 1- mekan, 2- kurumsal strüktürler ve pratikler, 3- para, ve 4- insan10. Harvie şöyle devam eder: “Bu özellikler tiyatronun; şehrin neresinde konumlandığını, bu konumun ne anlama geldiğini, mimarisinin nasıl ifade bulduğunu, hangi ekonomilere dahil olduğunu, demografilerinin ne olduğunu – tiyatroda kim çalışıyor, hangi koşulda, ve kim eğlence vaktini orada geçiriyor-, ele alır. Bir kültürel materyalist analiz, sadece tiyatronun ne olduğunu değil, daha önemlisi tiyatronun politik sonuçlarının ve bunların nasıl değiştirilebileceğini anlamak için, materyal detayla ilgilenir. Bu analiz metodu Batı kentsel tiyatrosunun neoliberal kapitalizmle nasıl içiçe olduğunu, dolayısıyla eşitsiz kentsel ekonomik ve sosyal gelişmelerin teşvik edilmesine nasıl katkıda bulunduğunu, ve yaratıcılığının suç ortaklığı tarafından nasıl sınırlandırıldığını gösterir”11.

Bu çalışmada Harvie’nin kültürel pratikleri genişlettiği yaklaşımdan yola çıkarak, kültürel materyalist analiz tiyatro mimarisine ve mekânına uyarlanacak, bu sayede kentsel ölçekten mimari ölçeğe tiyatro mekanının içinde bulunduğu bütün mekânsal ilişkilerin kültürel, sosyal ve ekonomik bağlamda nasıl işlediği ele alınmaya çalışılacaktır. Buna göre, analiz başlıkları olarak şunlar saptanmıştır:



  1. Kentin içindeki konum

  2. Bölgenin/semtin/sokağın/binanın ismi.

  3. Kentsel kamusal alanla ilişki

  4. Kentin ana taşıt ulaşım arterleri ile ilişki

  5. Kentin ana yaya arterleri ile ilişki

  6. Fiziki görünüm

  7. Fuaye ve diğer kamusal alanların düzeni; bunların seyir alanı ile ilişkisi

  8. Mimari tip; oyun ile seyir alanları arasındaki ilişki; seyir alanı oturma düzeni ve seyirci sayısı

  9. Sahne yüksekliği

  10. Kulis alanının işleyişi ve oyun alanı ile ilişkisi

Sonuç

İstanbul ve Türkiye’de 1830’lardan itibaren icra edilen tiyatro sanatının kalbinin attığı bölge olan Beyoğlu ilçesinde günümüzde tiyatro amaçlı olarak kullanılmakta olan tiyatro mekanlarının analiz edildiği bu bilimsel araştırma projesi 2014-2017 tarihleri arasında iki etap şeklinde gerçekleştirilmiştir. 2014’te projeye başlandığında açık ve kullanılmakta olan tiyatro mekanlarından altı tanesi 2017 tarihine gelindiğinde kapanmış, iki tanesinde ise 2016-17 tiyatro sezonunda hiçbir gösteri programlanmamıştır. Bu durum, bu bilimsel araştırma projesinin, önüne koyduğu amaçlarının ötesinde, amaçları ve faydaları sağlamasını beraberinde getirmiştir. Artık tiyatro mekanı olarak kullanılmayan altı mekanın analizi sayesinde bu mekanlarla ilgili belgeler geleceğe iletilebilecektir.

Projenin sonuçlarını iki başlıkta toplamak mümkündür. Bunlardan ilki, analizdeki ilk altı başlığı içine alan tiyatro mekanının dış bağlamla ilişkisi. Sonuç bölümündeki ikinci başlık ise, tiyatro mekanlarının iç mekanındaki düzenleme ve tasarımdır; başka bir deyişle iç bağlamıdır.


  1. Tiyatro mekanlarının dış bağlamı

İncelenen örneklerden yarısı (22’de 11) İstiklal Caddesi üzerinde veya ona çıkan sokakların üzerindedir. Tiyatrolarının yarısının, şehrin en önemli yayalaştırılmış aksının üzerinde olması önemlidir; bu ilişki iki taraflıdır; hem tiyatro mekanları bu aksın potansiyelinden faydalanmaktadırlar, hem de İstiklal Caddesi, üzerinde konumlanan bu mekanlar ile kültürel niteliğini arttırmaktadır. Bunun dışında üç mekan Galata Kulesi’nin yakın çevresinde yerleşmiştir. Diğer mekanlardan bazıları ise ikişerli olmak üzere birbirlerine yakın konumlanırlar. Yakın çevresinde başka tiyatro mekanı olmayan örnekler çok azdır.

İncelenen örneklerden yaklaşık yarısı (22’de 9) içinde bulunduğu bölge, semt, sokak veya bina ile ilişkili bir isme sahiptir. Dolayısıyla bu mekanlar içinde bulundukları bağlam ile ilişki kurmaya çalışmaktadırlar. Buna karşılık incelenen tiyatro mekanlarının kentsel kamusal mekan ile kurdukları ilişki genel olarak dolaylıdır; dolayısıyla bu mekanların hepsi kendi içine kapanmış ve içinde bulundukları bağlamla mekânsal veya tiyatral bir ilişki kurmayan niteliğe sahiptirler. Tek bir örnek olarak, Garajistanbul’un sokak cephesinin şeffaf bırakılması ve ayrıca mekanın -gerektiğinde fuayenin de dahil edilebildiği- bir hacim sahne olarak tasarlanmış olması sayesinde buradaki bazı prodüksiyonlarda kentsel kamusal alanla ilişki kurma imkanı vardır. Kentsel kamusal alanla kurulan görsel ilişkiye baktığımızda ise; Akbank Sanat dışında hiçbir örnek fiziki görünüm olarak dışarıdan bakıldığında, binanın kültür-sanat etkinlikleri içerdiğini, içinde tiyatro gösterilerinin yapıldığını dışarıya yansıtan herhangi bir özelliğe sahip değildir. Çoğu tiyatro mekanının içinde bulunduğu binanın dış cephesinde tabelası bile yoktur; olanların çoğunluğunu ise açık ve net bir şekilde görülmemektedir. Dolayısıyla günümüzde Beyoğlu’nda hizmet veren hiçbir tiyatro mekanı Marvin Carlson’un tiyatro mimarisi sınıflandırması açısından “anıtsal tiyatro”12 tipine girmemektedir. 22 örnekten sadece biri, yine Carlson’un sınıflandırmasındaki “cephe tiyatrosu”13 tipine girer; bu da Akbank Sanat’tır. Son 15 yılda İstanbul merkezli Türkiye tiyatrosunda beliren ve “Öteki”, “Alternatif” gibi isimler alan tiyatro topluluklarının mevcut binaları dönüştürerek ortaya koydukları tiyatro mekanlarıdır. Türkiye’deki ödenekli tiyatrolar olan Devlet, Şehir (örneğin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları) ve Belediye (örneğin Bakırköy Belediye Tiyatroları gibi) tiyatro kurumlarının ağırlıklı olarak kullandıkları İtalyan/çerçeve sahneli tiyatro mimarisi yerine, yukarıda bahsi geçen tiyatro topluluklarının içine girdikleri mekanlar ağırlıklı olarak kara kutu/deneysel/esnek/değişebilir sahne tipine sahiptir. Bu da seyirci ile ilişkinin farklı şekillerde kurulmasını sağlamaktadır. Ancak, bu toplulukların mali olarak yeteri güçte olmamaları, tiyatral yerin içinde, yani oyun ile seyir alanını kapsayan yerde oyuncu ile seyirci arasındaki ilişki sorgulanmakta, yenilenmekte ve her seferinde diri tutulmamaktayken; oyun saatleri dışında tiyatral yerin dışındaki alanlar, yani tiyatro mekanına ait fuaye ve benzeri kamusal alanlar tiyatral yerdeki kadar radikal ve özgür bir şekilde kullanılmamaktadır.



İncelenen tiyatro mekanlarının mevcut binaları kullanmalarının nedenlerinden biri ekonomik ise, bir diğer nedeni de yukarıda da belirtildiği gibi tiyatro topluluklarının tiyatroya bakışlarıyla ilgilidir. Ünlü tiyatro kuramcısı ve araştırmacısı Marvin Carlson 1980’lerden günümüzde New York’taki off-off Broadway14 tiyatro topluluklarının aynı çok özel lokantalar gibi kendilerini ve işlevlerini cephede çok az bilgiyle veya hiç bilgilendirme olmadan sunduklarını ve bundan da ayrı bir onur duyduklarını belirtir15. Örneğin bu topluluklardan dünyaca ünlü ve deneysel tiyatro alanında etkili olan La Mama içinde bulunduğu binanın cephesine hiçbir zaman herhangi bir açıklayıcı bilgi koymamıştır. Carlson’a göre bu resmi görünmezlik East Village’daki yeni deneysel tiyatroların ortak özelliği olmuştur. Michael Kirby, The Drama Review adlı derginin bu bölgedeki tiyatroları ele alan özel sayısının girişinde yazdığı gibi bu tiyatrolar “içinde yaratıldıkları yerle ve ortaya çıktığı sosyo-kültürel muhitle sıkı ilişki içindedirler”16 Carlson bu anlamda da bu tiyatro mekanlarının o mahalleye entegrasyonu asimile olmuş cephe ile kendini gösterdiğini belirtir17. Bu tiyatrolar, tıpkı Avrupa’daki küçük deneysel tiyatrolar gibi mekanının nerede olduğunu bilen ve dolayısıyla dışarıda ayrıca bir bilgilendirmeye ihtiyaç duymayan küçük ve samimi bir seyirci topluluğuna hitap ederler. Carlson, bu durumun odağı samimiliğe, özelliğine ama her şeyden öte mekandaki gösterinin kendisine yönelttiğini vurgular18. Bu bakımdan; son 15 yılda İstanbul’da, özellikle Beyoğlu’nda ortaya çıkan tiyatro mekanlarının mekânsal analizi sonucunda, her anlamda New York’un East Village semtinde 30 sene önce oluşmuş olan mekan anlayışının izlerini görmek mümkündür.

  1. Tiyatro mekanlarının iç bağlamı

Tiyatro mekanlarının iç bağlamı üç ana alandan; fuaye, sahne ve kulis mekanlarından oluşur. Fuaye, oyundan öncesi, arası ve sonrası seyircilerin bir araya gelerek sosyalleşebildiği, dolayısıyla tiyatro mekanında toplumsallığının en yüksek olduğu alandır. Fuayede genel olarak basit içecek-yiyecek satışı yapılmasının ve oturulmasının yanısıra, oyunun bileti satılabildiği gibi, söyleşiler de düzenlenebilmektedir. Tiyatro mimarisi literatüründe, tiyatro binasının içerisinde tiyatro saatleri dışında da, neredeyse 24 saat açık olan fuaye mekanı tasarımları vardır; bunlarda dükkanlar, pub-kafeler ve sergi alanları bulunmaktadır. İncelenen örneklerden yarısında (22’de 11) normal nitelikte fuaye mekanı bulunmaktayken, beş örnekte tiyatro mekanının bulunduğu binanın başka bir katında, üçünde sadece bekleme alanı mevcuttur; üçünde ise herhangi büyüklükte veya herhangi bir işleve sahip bir fuaye mekanı yoktur. Fuayesi bulunan mekanlardan sadece Maya Sahnesi’ninki sadece oyun öncesi ve sonrası değil, gün içinde kullanılmakta, küçük bir sergi alanı vardır ve söyleşiler-imza günleri düzenlenmektedir.

Sahne tipi olarak incelenen örneklerin büyük çoğunluğu (22’de 18) hacim sahnedir. Geri kalanlardan 2’si gerçek anlamda çerçeve sahne, 2’si ise çerçevesiz de olsa sahne-seyirci alanların sabit ve karşılıklı olduğu tiptedir. Hacim sahnenin çoğunlukta olmasının nedeni, bu mekanların mevcut mekanlardan tiyatroya dönüştürülmüş olmasıdır. Aralarında kara kutu/hacim sahne tipini gerçek anlamda (yani, her yeni yapımda mekanın içindeki sahne-seyirci ilişkisini değiştirerek) kullanıldığı mekan sayısı azdır. Bunlar Garajistanbul ve Kumbaracı50’dir. Bu iki örnekte fuaye mekanı da istenildiğinde sahne alanına dönüştürülebilmekte veya katılabilmektedir. İncelenen örneklerdeki ortalama sahne yüksekliği 4 metredir; seyirci kapasitesi ortalaması ise 60-70 arasındadır. Bu sayı, uluslararası tiyatro mimarisi literatüründeki kara kutu/hacim sahne tipi örneklerinin içerdiği seyirci kapasitesinin oldukça altındadır. Bu tip mekanlar en az 7 metre yüksekliğinde ve 150-200 seyirci kapasiteli tasarlanırlar. İncelenen örneklerdeki kulis alanları da yine çok kısıtlıdır; örneğin hiçbir örnekte, tiyatro mimarisi back-of-house’nun vazgeçilmez mekanlarından biri olan, oyuncuların sahneye çıkmadan önce dinlendikleri ve rahatladıkları green room (yeşil oda) yoktur.



Analiz edilen tiyatro mekanlarının hem dış bağlamla ilişkilerinden hem de iç bağlamlarının özelliklerinden görüldüğü üzere; Beyoğlu’ndaki tiyatro mekanlarının biri dışında hepsinin sıfırdan tiyatro amaçlı tasarlanmış binalarda değil, mevcut binaların içerisindeki mekanların dönüştürülmesiyle ortaya çıkarılmış olmalarıdır.




1 Carlson, M. (1989), Places of Performance: The Semiotics of Theatre Architecture, Cornell University Press, 2.

2 Projenin 2014-2016 tarihleri arasındaki ilk etabında (BAP numarası: 2014-05) analizi yapılan 10 tiyatro mekanı şunlardır: Aksanat, Bisahne, Galata Perform, Hayal Perdesi, İkincikat, Kumbaracı 50, Maya (Cüneyt Türel) Sahnesi, Sahne Aznavur (Sekizincikat), Seyr’-i Mesel Tiyatro Atölyesi, Şermola Performans.

3 Dollimore, J. & Sinfield, A. (1988), “Foreword: Cultural Materialism”, The Shakespearean Myth – Cultural Politics, (Editör: Graham Holderness) Manchester University Press, s. ix.

4 Ibid., s. ix.

5 Williams, R. (1958), “Culture is Ordinary”, Conviction (Editör: Norman Mackenzie), MacGibbon & Kee, s.76 (74-92).

6 Williams, R. (2013)[1980], Kültür ve Materyalizm, Seçme Makaleler [Culture and Materialism, Selected Essays], Çev.: Ferit Burak Aydar, Sel Yayıncılık, İstanbul, s. 130-131.

7 Dollimore & Sinfield, op.cit, s. ix.

8 Ibid., s. ix.

9 Harvie, J. (2009), Theatre & The City, Palgrave Macmillan, Londra, s. 24.

10 Ibid., s. 24.

11Ibid., s. 25.

12 Carlson, op.cit., s.73.

13 Carlson, op.cit., s.98.

14 Ana akım dışında kalan tiyatroların da dışında kalan, avant-garde ve sıradışı tiyatro topluluklarının bulunduğu bölge.

15 Carlson, op.cit., s.126.

16 Kirby, M., “East Village Performance”, The Drama Review, 29 (Bahar 1985), s.4.

17 Carlson, op.cit., s.127.

18 Ibid., s.127.

Yüklə 92,88 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin