32 Ve öyle oldu ki Lamanlılar'a hiç rahat vermeyip karanlık basıncaya kadar onları öldürdüler. Ve öyle oldu ki Teyankum'la adamları çadırlarını Bolluk ülkesinin sınırına kurdular; ve Amalikiya ise çadırlarını sınırda deniz kıyısı boyunca uzanan kumsala kurdu; ve böylece geri sürüldüler.
33 Ve öyle oldu ki gece olunca, Teyankum ve bir hizmetkârı gizlice çıkıp gece vakti oradan ayrıldılar ve Amalikiya'nın ordugâhına girdiler; ve işte, Lamanlılar bütün gün yaptıkları işlerden ve havanın sıcaklığından dolayı çok yorulmuşlar ve uykuya yenik düşmüşlerdi.
34 Ve öyle oldu ki Teyankum gizlice kralın çadırına girdi ve onun kalbine bir mızrak sapladı ve kralın derhal ölmesine neden oldu; öyle ki kral hizmetkârlarını uyandıramadı.
35 Ve Teyankum yine gizli bir şekilde kendi ordugâhına döndü ve işte, adamları uyuyordu; ve onları kaldırıp yaptığı her şeyi onlara anlattı.
36 Ve Lamanlılar'ın uyanıp üzerlerine gelmelerinden korktuğu için ordularına hazır olmalarını emretti.
37 Ve böylece Nefi halkı üzerindeki hakimler yönetiminin yirmi beşinci yılı sona erdi; ve böylece Amalikiya'nın günleri sona erdi.
52. BÖLÜM
Lamanlılar'ın kralı olarak Amalikiya'dan sonra Ammoron başa geçerMoroni, Teyankum ve Lehi Nefililer'i Lamanlılar'a karşı zafere götürürMulek şehri yeniden ele geçirilir ve Zoramlı Yakup öldürülür. m.ö. tahminen 66--64 yılları. Ve şimdi, öyle oldu ki Nefi halkı üzerindeki hakimler yönetiminin yirmi altıncı yılında, işte, Lamanlılar birinci ayın ilk sabahı uyandıkları zaman, işte, Amalikiya'yı çadırında ölü olarak buldular; ve ayrıca Teyankum'un o gün kendileriyle savaşmaya hazır olduğunu gördüler.
2 Ve şimdi, bunu gören Lamanlılar korkuya kapıldılar ve kuzey ülkesine yürüme fikrinden vazgeçip bütün ordularıyla Mulek şehrine geri çekildiler ve istihkâmlarında kendilerini korumaya çalıştılar.
3 Ve öyle oldu ki Amalikiya'nın kardeşi halkın başına kral olarak seçildi ve onun adı Ammoron'du; böylece Kral Amalikiya'nın kardeşi Kral Ammoron onun yerine atanmış oldu.
4 Ve öyle oldu ki Ammoron, halkına kan dökerek almış oldukları şehirleri savunmalarını emretti; zira hiçbir şehri çok kan kaybetmeden ele geçirememişlerdi.
5 Ve şimdi Teyankum, Lamanlılar'ın aldıkları bu şehirleri ve ele geçirmiş oldukları ülkenin bu bölgelerini ellerinde tutmaya kararlı olduklarını gördü; ve onların sayılarının çokluğunu görünce, kalelerindeyken onlara saldırmayı denemenin pek akıllıca olmayacağını düşündü.
6 Fakat savaş hazırlığı yapıyormuşçasına çevrede adamlarını bulundurdu; evet, aslında onlara karşı kendini savunmak için hazırlık görüyordu; çevreye duvar ördürüyor ve sığınma yerleri hazırlatıyordu.
7 Ve öyle oldu ki Moroni, ordusuna destek olarak büyük bir askeri grup gönderinceye dek savaş hazırlıklarını böyle sürdürdü.
8 Ve eline düşen bütün esirleri tutması için Moroni, aynı zamanda Teyankum'a bir emir gönderdi; çünkü Lamanlılar çok sayıda esir almış oldukları için aldıkları esirlere karşılık olarak Lamanlı esirlerin hepsini elinde fidye olarak tutması gerekiyordu.
9 Ve Moroni ayrıca ona Bolluk ülkesinin savunmasını arttırarak kuzey ülkesine çıkan dar geçidi güvenlik altına alması için emir gönderdi; Lamanlılar’ın bu noktayı ellerine geçirip kendilerini her taraftan rahatsız edecek gücü bulmalarından korkuyordu.
10 Ve Moroni ayrıca Teyankum'a başka bir haber gönderip ondan ülkenin bu bölgesini muhakkak korumasını ve her fırsatı değerlendirip bu bölgedeki Lamanlılar'ı elinden geldiği kadar cezalandırmasını istedi; böylelikle belki ellerinden alınmış olan şehirleri hileyle ya da başka bir yolla geri alabilirdi; ve ayrıca ondan bölgede bulunan, Lamanlılar'ın eline düşmemiş olan şehirleri sağlamlaştırıp kuvvetlendirmesini istedi.
11 Ve ayrıca ona: AYanınıza gelecektim, ama işte, Lamanlılar batı denizi yakınındaki ülke sınırlarından üzerimize gelmekteler; ve işte, onlara karşı gidiyorum; onun için yanınıza gelemiyorum@ dedi.
12 Şimdi, kral (Ammoron) Zarahemla ülkesinden ayrılıp kraliçeye kardeşinin ölümünü bildirmişti; ve çok sayıda adam toplayarak batı denizi boyunca uzanan sınırdaki Nefililer'in üzerine yürüyüşe geçmişti.
13 Ve böylece Nefililer'in rahatını bozup kuvvetlerinin bir bölümünü ülkenin bu bölgesine çekmeye çalışıyordu; diğer taraftan aldıkları şehirlerde bırakmış olduğu askerlere ellerinden geldiği kadar doğu denizi boyunca uzanan sınırdaki Nefililer’i rahatsız edip ordularının gücüne göre onların topraklarını ele geçirmelerini emretti.
14 Ve böylece Nefi halkı üzerindeki hakimler yönetiminin yirmi altıncı yılı sonunda, Nefililer bu tehlikeli durumla karşı karşıyaydılar.
15 Fakat işte, öyle oldu ki hakimler yönetiminin yirmi yedinci yılında Teyankum, Moroni'nin verdiği emir üzerine---Moroni, ülkenin güney ve batı sınırlarını korumak amacıyla ordular düzenlemiş ve kendi askerleriyle Teyankum’un yardımına gidip kaybettikleri şehirleri geri almak için Bolluk ülkesine doğru yürüyüşe geçmişti---
16 Ve öyle oldu ki Teyankum, Mulek şehrine saldırıya geçip mümkün olursa şehri geri alma emrini almıştı.
17 Ve öyle oldu ki Teyankum, Mulek şehrine saldırıya geçmek için savaş hazırlıklarını yaptı ve ordusuyla Lamanlılar'ın üzerine yürüdü; ancak istihkâmlarında iken onları yenmesinin mümkün olamayacağını gördü; dolayısıyla bu niyetinden vazgeçip ordusuna takviye güç almak için tekrar Bolluk ülkesine dönüp Moroni'nin gelmesini bekledi.
18 Ve öyle oldu ki Nefi halkı üzerindeki hakimler yönetiminin yirmi yedinci yılının sonuna doğru, Moroni ordusuyla Bolluk ülkesine geldi.
19 Ve yirmi sekizinci yılın başlarında Moroni, Teyankum ve başkomutanların büyük bir bölümü, Lamanlılar'ı yerlerinden çıkartıp kendileriyle savaşmak zorunda bırakmak için ne yapmaları gerektiğini tartışmak ya da onları oyuna getirip kalelerinden çıkarmanın bir yolunu bulup onlara karşı üstünlük sağlamak ve Mulek şehrini yeniden geri almak için savaş kurulu oluşturdular.
20 Ve öyle oldu ki onlar Mulek şehrini koruyan Lamanlılar'ın ordusuna, Yakup adındaki liderlerine elçiler gönderdiler; ondan ordusuyla dışarı çıkıp kendileriyle iki şehir arasındaki ovada karşılaşmasını istediler. Fakat işte, bir Zoramlı olan Yakup, ordusuyla çıkıp onlarla ovada karşılaşmak istemedi.
21 Ve öyle oldu ki Moroni'nin eşit koşullarda onlarla boy ölçüşmeye dair hiçbir umudu kalmamıştı; bunun üzerine Lamanlılar'ı kalelerinden çekip tuzağa düşürmek için bir plan kurdu.
22 Bu nedenle Teyankum'a yanına birkaç adam alıp deniz kıyısına inmesini emretti; ve Moroni ve ordusu geceleyin Mulek şehrinin batısındaki çölde yürüyüşe geçtiler; ve böylece, ertesi gün Teyankum'u fark eden Lamanlılar'ın muhafızları koşup liderleri Yakup'a haber ulaştırdılar.
23 Ve öyle oldu ki Lamanlılar'ın orduları Teyankum'a karşı yürüyüşe geçtiler; kalabalık oldukları için az sayıda adamı olan Teyankum'u kolayca yenebileceklerini düşünüyorlardı. Ve Teyankum, Lamanlılar'ın ordularının kendisine doğru geldiğini görür görmez, deniz kıyısından kuzey yönüne doğru geri çekilmeye başladı.
24 Ve öyle oldu ki Lamanlılar onun kaçmaya başladığını görünce bundan cesaret bulup onları var güçleriyle kovalamaya başladılar. Ve Teyankum kendilerini boşu boşuna kovalayan Lamanlılar'ı böyle uzağa çekerken, işte, Moroni yanında olan ordusunun bir bölümüne şehre girip ele geçirmeleri emrini verdi.
25 Ve onlar da bu emre uyup, şehri korumak üzere bırakılan bütün herkesi, evet, ellerindeki savaş silahlarını teslim etmek istemeyen herkesi öldürdüler.
26 Ve böylece Moroni, ordusunun bir bölümüyle Mulek şehrini eline geçirirken, geri kalan askerleriyle de Teyankum'un peşini bırakıp dönecek Lamanlılar'ı karşılamak için yürüyüşe geçti.
27 Ve öyle oldu ki Lamanlılar, Bolluk şehrinin yakınlarına gelinceye kadar Teyankum'un peşini bırakmadılar; ve daha sonra da Bolluk şehrini korumak üzere bırakılmış olan Lehi ve küçük bir ordu tarafından karşılandılar.
28 Ve şimdi işte, Lamanlılar'ın başkomutanları Lehi'nin ordusuyla kendilerine doğru gelmekte olduğunu görünce, büyük bir şaşkınlık içinde kaçmaya başladılar; Mulek şehrine varamadan Lehi’nin kendilerini yakalayacağından korkuyorlardı; çünkü yürümekten bitkin düşmüşlerdi ve Lehi'nin adamları ise dinçti.
29 Şimdi Lamanlılar, Moroni'nin ordusuyla arkalarında olduğunu bilmiyorlardı; ve tek korkuları Lehi ve adamlarıydı.
30 Şimdi Lehi ise Moroni ve ordusuyla karşılaşmadan önce onlara yetişmek istemiyordu.
31 Ve öyle oldu ki fazla geri çekilemeden Lamanlılar’ın etrafı Nefililer tarafından sarıldı; bir yanda Moroni'nin adamları, diğer yanda ise Lehi'nin adamları vardı; onların hepsi dinçti ve kuvvetleri tam yerindeydi; oysa Lamanlılar epeyce yol yürüdüklerinden bitkin vaziyetteydiler.
32 Ve Moroni, adamlarına savaş silahlarını teslim edinceye kadar Lamanlılar’ın üzerine saldırmalarını emretti.
33 Ve öyle oldu ki onların lideri olan, ayrıca Zoram soyundan gelen Yakup (ve kendisi baş eğmez bir ruha sahip olduğundan) Lamanlılar'ı Moroni'ye karşı büyük bir hırsla savaşmaları için ileri sürdü.
34 Moroni yolları üzerinde olduğundan, bu yüzden Yakup onları öldürüp Mulek şehrinin yolunu açmaya kararlıydı. Fakat işte, Moroni ile adamları onlardan daha güçlüydü; bu nedenle Lamanlılar'a yol vermediler.
35 Ve öyle oldu ki her iki tarafta çok şiddetli bir şekilde çarpıştı ve iki tarafta da ölenlerin sayısı çoktu; evet ve Moroni yaralandı ve Yakup ise öldürüldü.
36 Ve Lehi güçlü adamlarıyla onları arkadan o kadar büyük bir hiddetle sıkıştırmıştı ki arkada bulunan Lamanlılar savaş silahlarını bıraktılar; ve geri kalanlar ise büyük bir şaşkınlık içinde nereye gideceklerini ya da saldırıp saldırmayacaklarını bilemediler.
37 Şimdi Moroni onların şaşkınlığını görünce, onlara: ASavaş silahlarınızı getirip teslim ederseniz, işte biz de kanınızı dökmekten vazgeçeceğiz@ dedi.
38 Ve öyle oldu ki Lamanlılar bu sözleri işitince, sağ kalan başkomutanlarının hepsi gelip savaş silahlarını Moroni'nin ayakları önüne attılar ve adamlarına da aynı şeyi yapmalarını emrettiler.
39 Fakat işte, içlerinden pek çoğu silahlarını teslim etmek istemedi; ve kılıçlarını bırakmak istemeyenler yakalanıp bağlandı; ve savaş silahları ellerinden alındı; ve kardeşleriyle birlikte Bolluk ülkesine yürümeye mecbur edildiler.
40 Ve şimdi tutsak alınanların sayısı öldürülenlerin sayısından daha fazlaydı; evet, her iki tarafta ölenlerin sayısından daha çoktu.
53. BÖLÜM
Lamanlı esirler Bolluk şehrinin güçlendirilmesinde kullanılırNefililer'in arasındaki ayrılıklar Lamanlılar'ın zaferlerine katkıda bulunurHelaman, Ammon halkının iki bin delikanlısını emri altına alır. m.ö. tahminen 64--63 yılları. Ve öyle oldu ki Lamanlı esirlerin başına muhafızlar diktiler ve zorla götürüp onlara kendi ölülerini, evet ve ayrıca öldürülmüş olan Nefililer'in ölülerini de gömdürttüler; ve işlerini yaparken gözetlemeleri için Moroni onların başına adamlar koydu.
2 Ve Moroni Lehi'yle birlikte Mulek şehrine gidip şehrin kumandasını eline geçirdi ve kumandayı Lehi'ye devretti. Şimdi işte, bu Lehi Moroni'nin girmiş olduğu savaşların hemen hemen hepsinde onun yanında bulunmuş biriydi; ve Moroni gibi bir insandı; ve ikisi de birbirlerinin güvenliğinden dolayı büyük sevinç duyardı; evet, ikisi de birbirlerini çok severlerdi ve bütün Nefi halkı da onları çok severdi.
3 Ve öyle oldu ki Lamanlılar kendi ölülerini ve ayrıca Nefililer'in ölülerini gömmeyi bitirdikten sonra Bolluk ülkesine geri gönderildiler; ve Moroni'nin emri üzerine Teyankum onları çalıştırmaya başlayıp ülkenin, daha doğrusu Bolluk şehrinin etrafında bir hendek kazdırdı.
4 Ve onlara hendeğin iç tarafında ağaçtan bir siper yaptırdı; ve hendekten çıkarılan toprağı ise ağaç siperlerinin önüne yığdılar; ve böylece Bolluk şehrinin etrafını çok yüksek ağaç kütükler ve toprakla çevreleyen sağlam bir hisar inşa ettirinceye dek Lamanlılar’ı çalıştırdılar.
5 Ve bu şehir artık çok kuvvetli bir kale olmuştu ve bu şehirde Lamanlı esirleri, evet, hatta onları kendi elleriyle yapmak zorunda kaldıkları duvarların içinde tuttular. Şimdi Moroni onları çalıştırmak zorundaydı; çünkü onları çalışırken gözaltında tutmak kolaydı; ve Lamanlılar'a saldıracağı zaman birliklerinin hepsini kullanmak istiyordu.
6 Ve öyle oldu ki Moroni böylece Lamanlılar'ın en büyük ordularından birine karşı zafer kazanarak Lamanlılar'ın Nefi ülkesindeki en kuvvetli kalelerinden biri olan Mulek şehrini ele geçirmişti; ve böylece, esirlerini muhafaza edebilmek için bir kale daha inşa ettirdi.
7 Ve öyle oldu ki o yıl Lamanlılar'la bir daha savaş yapmaya kalkışmadı; ancak adamlarını çalıştırıp onlara savaş hazırlığı yaptırdı, evet ve Lamanlılar'dan korunmak için istihkâmlar hazırlattı, evet ve onları kendi kadınlarını ve çocuklarını kıtlıktan ve sıkıntıdan kurtarmak ve ordularına yiyecek temin edebilmek için çalıştırdı.
8 Ve şimdi öyle oldu ki Nefililer'in arasında ayrılıklara yol açan bazı entrikalardan dolayı Moroni'nin bulunmadığı bir anda, güneyde batı denizi kıyısında bulunan Lamanlı orduları Nefililer’den bazı toprakları ele geçirmişlerdi, evet, öyle ki ülkenin bu bölgesinde bulunan Nefililer’in şehirlerinin çoğunu ele geçirmişlerdi.
9 Ve böylece aralarında çıkan kötülükler yüzünden, evet, kendi aralarında çıkan anlaşmazlıklar ve entrikalar yüzünden düşebilecekleri en tehlikeli duruma düşmüşlerdi.
10 Ve şimdi işte, aslen Lamanlı olan Ammon halkı hakkında söyleyeceğim birkaç sözüm var; onlar Ammon ve kardeşlerinin aracılığıyla, yani Tanrı sözünün ve gücünün sayesinde Rab'be döndürülmüşlerdi; ve onlar Zarahemla ülkesine getirilmişlerdi; ve o zamandan beri her zaman Nefililer tarafından korundular.
11 Ve ettikleri yemin nedeniyle kardeşlerine karşı silaha sarılmaları engellenmişti; çünkü bir daha kan dökmeyeceklerine dair yemin etmişlerdi ve yeminlerine göre öleceklerdi; evet, Ammon ve kardeşlerinin onlara gösterdiği merhamet ve büyük sevgi olmasaydı, kardeşlerinin eline düşmeye razı olacaklardı.
12 Ve işte bu yüzden Zarahemla ülkesine getirildiler; ve Nefililer tarafından daima korundular.
13 Fakat öyle oldu ki Nefililer'in kendileri için atıldıkları tehlikeleri, çektikleri onca sıkıntı ve zorluğu görünce, üzülüp onlara acıdılar ve vatanlarını savunmak için silaha sarılmak istediler.
14 Fakat işte, savaş silahlarına sarılmak üzereyken Helaman ve kardeşlerinin ikna edici sözlerinden etkilendiler; çünkü etmiş oldukları yemini bozmak üzereydiler.
15 Ve Helaman böyle davranırlarsa ruhlarını kaybetmelerinden korkuyordu; bu nedenle bu antlaşmayı yapmış olan herkes kardeşlerini o anda içinde bulundukları bu tehlikeli durumda sıkıntı çekerken seyretmeye mecbur kaldı.
16 Fakat işte, öyle oldu ki düşmanlarına karşı kendilerini savunmak için savaş silahlarına sarılmayacaklarına dair antlaşma yapmamış çok sayıda oğulları vardı; onun için eli silah tutanların hepsi o zaman bir araya gelip Nefililer adını aldılar.
17 Ve onlar, Nefililer'in özgürlüğü için çarpışacaklarına, evet, canları pahasına da olsa vatanı savunacaklarına dair bir antlaşma yaptılar; evet, hatta özgürlüklerinden asla vazgeçmeyeceklerine, her koşul altında Nefililer'i ve kendilerini tutsaklıktan korumak için dövüşeceklerine dair antlaşma yaptılar.
18 Şimdi işte, o gençlerden iki bin tanesi bu antlaşmaya girip vatanlarını savunmak için savaş silahlarını aldılar.
19 Ve şimdi işte, o ana dek Nefililer için asla bir engel oluşturmamışlardı; şimdi bu dönemde onlara çok büyük destek oldular; çünkü savaş silahlarını alıp Helaman'ın liderleri olmasını istediler.
20 Ve onların hepsi gençti; ve onlar cesaret ve aynı zamanda kuvvet ve canlılıkta yiğitlerin yiğidiydiler; ama işte, hepsi bu kadar değil, kendilerine ne emanet edilirse edilsin, her zaman güvenilecek insanlardı.
21 Evet, onlar doğru ve ağırbaşlı insanlardı; çünkü onlara Tanrı'nın emirlerini yerine getirmeleri ve O’nun önünde doğrulukla yürümeleri öğretilmişti.
22 Ve şimdi öyle oldu ki Helaman iki bin genç askerinin başında, güneyde batı denizinin yanındaki ülke sınırında oturan halkın yardımına koşmak için yürüyüşe geçti.
23 Ve Nefi halkı üzerindeki hakimler yönetiminin yirmi sekizinci yılı böylece sona erdi.
54. BÖLÜM
Ammoron ve Moroni esir değiştirmek için pazarlık ederler-Moroni Lamanlılar'ın geri çekilmesini ve cani saldırılarını kesmelerini isterAmmoron Nefililer'in silahlarını bırakmalarını ve Lamanlılar'a boyun eğmelerini talep eder. m.ö. tahminen 63 yılı. Ve öyle oldu ki hakimler yönetiminin yirmi dokuzuncu yılının başlarında Ammoron Moroni'ye bir haber yollayarak esirlerin değiştirilmesini istedi.
2 Ve öyle oldu ki Moroni bu isteği büyük bir sevinçle karşıladı; çünkü Lamanlı tutsaklara verdikleri yiyecekle kendi halkını beslemek istiyordu; ve ayrıca ordusunu kuvvetlendirmek için kendi halkını istiyordu.
3 Şimdi Lamanlılar birçok kadın ve çocuğu esir almışlardı ve Moroni'nin esirleri ya da Moroni'nin almış olduğu esirler arasında tek bir kadın ve çocuk bulunmuyordu; bu nedenle Moroni Lamanlılar'dan mümkün olduğu kadar çok Nefili esiri geri alabilmek için bir savaş hilesi düşündü.
4 Bu nedenle Moroni bir mektup yazarak bunu kendisine mektup getiren Ammoron'un hizmetkârı aynı adamla gönderdi. Şimdi Ammoron'a yazıp söylediği sözler şunlardır:
5 İşte, Ammoron, halkıma karşı açtığın, daha doğrusu kardeşinin onlara karşı açmış olduğu ve onun ölümünden sonra senin hâlâ sürdürmeye kararlı olduğun bu savaş hakkında sana birkaç şey yazıyorum.
6 İşte, size Tanrı'nın adaleti hakkında ve tövbe edip ordularınızı kendi topraklarınıza ya da Nefi ülkesi olan sahip olduğunuz topraklara geri çekmediğiniz sürece, başınızın üzerinde asılı duran Tanrı'nın her şeye gücü yeten öfkesinin kılıcı hakkında birkaç şey anlatmak istiyorum.
7 Evet, eğer bu sözleri dinleyecek kadar gücün olsaydı, bunları sana anlatırdım; evet, tövbe edip kanlı amaçlarınızdan vazgeçmezseniz ve ordularınızla kendi topraklarınıza geri dönmezseniz, senin ve kardeşin gibi cana kıymış katilleri yutmaya hazır bekleyen o korkunç cehennemden sana söz etmek isterim.
8 Fakat sen bu şeyleri daha önce reddedip Rab'bin halkına karşı savaştığın için, yine aynı şeyleri yapacağını tahmin edebiliyorum.
9 Ve şimdi işte, biz sizleri karşılamaya hazırız; evet ve amaçlarınızdan vazgeçmezseniz, işte, reddettiğiniz o Tanrı'nın gazabını tamamen yok oluncaya kadar üzerinize çekeceksiniz
10 Fakat geri çekilmeyecek olursanız, Rab'bin yaşadığı nasıl gerçekse, ordularımız üzerinize gelecek ve çok yakında ölümle ziyaret edileceksiniz; çünkü şehirlerimizi ve topraklarımızı size bırakmayacağız; evet ve dinimizi ve Tanrı’mızın davasını savunacağız.
11 Fakat işte, bana öyle geliyor ki bunlardan sana boşuna söz ediyorum; başka bir deyişle, senin bir cehennem çocuğu olduğunu varsayıyorum; bu yüzden mektubuma son verirken bir esir karşılığında bir adamı, karısını ve çocuklarını bırakma şartını kabul etmezsen, esir değiştirmeyeceğimi sana bildirmek istiyorum; eğer bu durumu kabul edersen, esir değiştiririm.
12 Ve işte, eğer bunu yapmazsan, ordularımla üzerinize yürüyeceğim; evet, hatta kadınlarımı ve çocuklarımı bile silahlandıracağım ve üzerinize geleceğim; ve sizin peşinizden ta ülkenize kadar, bizim ilk mirasımız olan ülkeye kadar geleceğim; evet ve kana karşı kan dökülecek, evet, cana karşı can alınacak; ve yeryüzünden silinip kökünüz kuruyuncaya kadar sizinle savaşacağım.
13 İşte, benim ve halkımın öfkesi burnumuzda! Siz bizi öldürmeye çalıştınız ve biz ise sadece kendimizi savunmaya çalıştık. Fakat işte, bizi tekrar öldürmeye kalkışırsanız, biz de sizi öldürmeye çalışacağız; evet ve ülkemizi, ilk mirasımız olan ülkeyi geri alacağız.
14 Şimdi mektubumu burada bitiriyorum. Ben Moroni'yim; Nefili halkının bir lideriyim.
15 Şimdi öyle oldu ki Ammoron bu mektubu alınca öfkelenip Moroni'ye başka bir mektup yazdı; ve onun yazıp söylediği sözler şunlardır:
16 Ben Lamanlılar'ın kralı Ammoron'um; öldürdüğünüz Amalikiya'nın kardeşiyim. İşte onun kanının intikamını sizden alacağım; evet ve ordularımla üzerinize geleceğim, çünkü sizin tehditlerinizden korkmuyorum.
17 Çünkü işte, atalarınız kardeşlerine karşı öyle büyük bir haksızlık ettiler ki onların hakkı olmasına rağmen, yönetici olma haklarını onlardan çaldılar.
18 Ve şimdi işte, silahlarınızı bırakıp, yönetmeye hakkı olanların yönetimi altına girerseniz, o zaman ben de halkıma silahlarını bırakmalarını emredeceğim ve bir daha sizinle savaşmayacaklar.
19 İşte bana ve halkıma karşı bir sürü tehdit solumuşsun; ama bak, tehditlerinizden korkmuyoruz.
20 Yine de elimdeki yiyeceği savaşçılarıma saklayabilmek için karşılıklı esir değiştirme isteğini memnuniyetle kabul edeceğim; ve biz sonsuza dek sürecek bir savaşa devam edeceğiz; ya Nefililer'i yetkimiz altına sokacağız ya da onları sonsuza dek yok edeceğiz.
21 Ve şu reddettiğimizi söylediğin Tanrı'ya gelince, işte, biz böyle bir varlığı tanımıyoruz; siz de tanımıyorsunuz; fakat olur da böyle bir varlık varsa, bildiğimiz tek şey O'nun sizi yarattığı gibi bizi de yarattığıdır.
22 Ve eğer öyle olur da bir şeytan ve cehennem varsa, işte Tanrı, öldürdüğünüz ve böyle bir yere gittiğini üstü kapalı olarak söylediğin kardeşimle birlikte yaşamak üzere seni de oraya göndermeyecek midir? Ama işte, bunların sözünü bile etmeye değmez.
23 Ben Ammoron'um ve atalarınızın zorla Yeruşalem’den çıkardıkları Zoram'ın soyundan geliyorum.
24 Ve işte şimdi, ben cesur bir Lamanlı'yım; işte, bu savaş onların uğradığı haksızlıkların öcünü almak ve onların yönetim haklarını ele geçirip korumak üzere başlamıştır; ve Moroni'ye yazdığım mektubuma burada son veriyorum.
55. BÖLÜM
Moroni karşılıklı esir değiştirmeyi reddederLamanlı muhafızlar kandırılıp sarhoş edilir ve Nefili esirler serbest bırakılırGid şehri kan dökülmeden ele geçirilir. m.ö. tahminen 63--62 yılları. Şİmdİ öyle oldu ki Moroni bu mektubu aldığında daha da öfkelendi; çünkü Ammoron'un bile bile herkesi aldatmaya çalıştığını biliyordu; evet, Ammoron'u Nefi halkına karşı savaş açmaya iten sebebin haklı bir sebep olmadığını kendisinin bildiğini biliyordu.
2 Ve Moroni şöyle dedi: İşte, mektubumda belirttiğim gibi, Ammoron amaçlarından vazgeçmediği sürece onunla esir değiştirmeyeceğim; çünkü elindeki güçten daha fazlasına sahip olmasına izin veremem.
3 İşte, Lamanlılar'ın esir aldığı halkımı nerede tuttuklarını biliyorum; ve mademki Ammoron mektubumda istemiş olduğum şeyleri yerine getirmek istemiyor, işte, sözüm doğrultusunda hareket edeceğim; evet, barış diye yalvarıncaya kadar aralarında ölüm saçacağım.
4 Ve şimdi öyle oldu ki Moroni bu sözleri söyledikten sonra, kendi askerleri arasında belki Laman soyundan birini bulurum umuduyla bir araştırma yaptırdı.
5 Ve öyle oldu ki Laman adında birini bulup getirdiler; ve o, Amalikiya tarafından öldürülen kralın hizmetkârlarından biriydi.
6 Şimdi Moroni, Laman'a ve birkaç askerine Nefililer'i gözaltında tutan muhafızların yanına gitmelerini emretti.
7 Şimdi Nefililer, Gid şehrinde gözaltında tutuluyordu; bu yüzden Moroni, Laman'ı görevlendirip birkaç askerinin de onunla beraber gitmesini emretti.
8 Ve gece olduğunda, Laman Nefililer'i gözaltında tutan bekçilerin yanına gitti; ve işte, yaklaştığını gören bekçiler ona seslendiler; fakat Laman onlara: AKorkmayın! İşte, ben bir Lamanlı'yım. İşte, Nefililer'in elinden kaçıp kurtulduk; ve onlar uyuyorlar; ve işte, onların şarabından biraz alıp yanımızda getirdik@ dedi.
9 Şimdi bu sözleri işiten Lamanlılar onu sevinçle karşıladılar ve ona: ABize şarabından biraz ver de içelim, yanında böyle şarap getirdiğin için çok memnun olduk; çünkü yorgunuz@ dediler.
10 Fakat Laman onlara: AŞarabımızı Nefililer'e karşı savaşmaya gideceğimiz zamana saklayalım@ dedi. Fakat bu sözler onların şarap içme arzularını daha da arttırdı.
11 Çünkü onlar: AYorgunuz, onun için şaraptan bir yudum alalım; ve yakında Nefililer’e karşı savaşa gitmemiz için bize güç verecek şarap hakkımız nasıl olsa gönderilecek @ dediler.
12 Ve Laman onlara: ADilediğiniz gibi olsun!@ dedi.
13 Ve öyle oldu ki şaraptan bol bol içtiler ve tadı hoşlarına gittiği için daha çok içtiler; ve şarap özel olarak hazırlandığından sertti.