1- İsar (Fedakarlık)


-Harun’un (a.s) Allah Nezdindeki Makamı ve Kulluk Mevkisi



Yüklə 1,89 Mb.
səhifə55/76
tarix17.01.2019
ölçüsü1,89 Mb.
#98598
1   ...   51   52   53   54   55   56   57   58   ...   76

3-Harun’un (a.s) Allah Nezdindeki Makamı ve Kulluk Mevkisi


Allah-u Teala Saffat suresinde Harun’u (a.s) kendisine Peygamberlik ve kitap verilmesinde, doğru yola hidayet edilmesinde, selam göndermesinde, onu iyilerden ve Allah’ın mümin kullarından saymasında Musa (a.s) ile ortak kılmış (Saffat/114-122) ve onu mürsel (Taha/47), nebi (Meryem/53) ve kendisine nimet verdiği kimselerden (Meryem/58) saymış ve onu En’am suresinde adını andığı Peygamberlerin, iyilik, salah, üstünlük, seçtiklik ve hidayet gibi sıfatlar hususunda onlarla ortak kılmıştır. (En’am/84-88)

Musa’nın Tur gecesi yaptığı bir duada şöyle yer almıştır: Ailemden olan kardeşim Harun’u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz sen bizi görmektesin” dedi.1

Harun (a.s) her yerde kardeşiyle birlikte olmuş, işlerinin tümüne katılmış, onun tüm hedef ve maksatlarına ulaşmasına yardımcı olmuştur.

Kur’an-ı Kerim’de Harun’un Musa’nın mikata gittiği kırk gün, onun kardeşinin yerine geçişi dışında, özel bir olayı zikredilmemiştir.

Musa mikat için gittiğinde Harun’a şöyle buyurmuştur: “Kavmim arasında benim yerime geç, islah et, fesat çıkaran kimselerin yoluna uyma.” Ama Musa, gazap ve hüzünle buzağıya tapan kavminin yanına geri döndüğünde, Tevrat levhalarını attı, kardeşinin başını tuttu, onu kendine doğru çekti. Harun şöyle dedi: “Ey annemin oğlu (kardeşim)! Bu insanlar beni zayıf bıraktılar, neredeyse beni öldüreceklerdi. O halde düşmanlarını sevindirme ve beni zalimlerle aynı kefede değerlendirme.” Musa şöyle dedi: “Ey rabbim! Ben ve kardeşimi bağışla! Bize rahmet et! Şüphesiz sen merhamet edenlerin en merhametlisisin.”

4-Musa’nın (a.s) Mevcut Tevrat’taki Kıssası


Musa’nın (a.s) kıssaları Tevrat’ın beş kitabında –birinci kitabı dışında- yani, çıkış, laveliler, sayılar ve tesniye kitabında yer almıştır. Bu kitaplarda doğumundan ölümüne kadar tüm hayatının detayları ve kendisine vahyolunan şer’i hükümler zikredilmiştir. Ama Tevrat’ın Musa hakkında naklettiği şeylerle, Kur’an’da nakledilen şeyler arasında bir çok ihtilaflar vardır. En önemli farklılıklardan biri, Tevrat’ın dediğine göre, Musa’ya nida edilmesi ve Allah’ın onunla ağaç vesilesiyle konuşması, Medyen topraklarında ve onun ailesiyle Mısır’a doğru hareketinden önce vaki olmuştur. Yani kayınbabası, Medyen kahini Yesrun’un1 koyunlarını otlattığı ve koyunlarını sahranın çölün diğer tarafına sürdüğü, Allah’ın dağı Hurib’e geldiği zamandır. Tevrat’a göre Allah’ın meleği bir ateş alevi şeklinde çalılar arasında yüzüne zahir olmuş, Allah ona seslenmiş, onunla konuşmuş, İsrailoğullarının kurtuluşu için onu Firavun’a göndermiştir.2

Önemli farklılıklardan biri de Tevrat’a göre Musa’nın kendisine gönderildiği Firavun, Musa’yı Nil’den alan, onu büyüten Firavun değildir. Musa Kıbti’yi öldürdükten sonra da kanına kısas yapılarak öldürüleceği korkusuyla bu Firavun’un elinden kaçmıştır.1

Önemli farklılıklardan biri de Tevrat, asaların atıldıktan sonra sihirbazların iman etmesine, asaların yılana dönüşmesine, Musa’nın asasının ise onların tümünü yutmasına işaret etmemiştir. Aksine sihirbazlar Firavun’un yanında kalmışlar. Kan ve kurbağalar mucizesinde de Musa’ya karşı koymuşlar, sihir yoluyla Musa’nın (a.s) mucizeyle yaptığı şeyi yapmışlardır.2

Önemli farklılıklardan biri de Tevrat’a göre İsralioğulları için buzağı yapan şahsın Musa’nın (a.s) kardeşi, Harun Nebi’nin oluşudur. Zira sözde İsralioğulları, Musa’nın Tur dağından dönüşünün geciktiğini görünce, hepsi Harun’un yanına toplanmış ve ona şöyle demişlerdir: “Kalk ve bizler için ilahlar yap ki bizden önce hareket etsinler. Çünkü bu şahıs (Musa) bizi topraklarımız Mısır’dan dışarı çıkardı, başımıza nelerin geldiği belli değil.” Harun ise şöyle dedi: “Kadınlarınızın, erkek ve kız çocuklarınızın kulağında olan altın küpeleri dışarı çıkarıp benim yanıma getirin” Böylece bütün kavim, kulaklarında olan altın küpeleri Harun’un yanına getirdi. Harun onları eline aldı. Onlara kalemle resim çizdi ve ondan (kalıbı) dökülmüş bir buzağı yaptı. Onlar şöyle dediler: “Ey İsrail! Acaba seni Mısır’dan dışarı çıkaran bu ilahların mıdır?” Kur’an ayetlerinde Tevrat’ta yer alan Musa’nın (a.s) bu türlü kıssalarına itiraz edilmiştir ki bunlar Kur’an ayetlerinde düşünen kimseye gizli değildirler.3

Bütün bunların yanısıra Kur’an ve Tevrat arasında bir çok farklılılıklar da vardır. Örneğin: Kıpti birinin öldürülüşü hikayesi hakkında Tevrat’a göre davanın her iki tarafı da İsrail’in ikinci gününde idiler.4

Hakeza Tevrat’ta yer aldığına göre asayı atan ve sihirbazların bütün yılanlarını yutan kimse Harun idi. Harun Musa’nın1 emri üzere asasını atmıştır. Hakeza Tevrat’ta mikat için yetmiş kişinin seçilişinden onlara yıldırımının inmesinden ve ölümlerinden sonra dirilişlerinden söz edilmemiştir.

Hakeza Tevrat’ta yer aldığına göre Musa’nın (a.s) dağdan dönerken kendisiyle birlikte getirdiği ve yere attığı levhalar da şahadet levhası2 adındaki, taştan iki levha idiler. Hakeza bu ve benzeri konularda Kur’an ve Tevrat arasında bir çok farklılıklar mevcuttur.3




502. Konu
En-Nubuvvet (2)

Nübüvvet

13-Musa ve Hızır (a.s)


  • Bihar, 13/278, 10. Bölüm; Kıses-u Musa ve Hızır (a.s)

  • Kenz'ul-Ummal, 15/157, Kısset-u Musa ve Hızır (a.s)



Bak.

  • El-Vasiyyet, 4077. Bölüm







3794. Bölü


Yüklə 1,89 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   51   52   53   54   55   56   57   58   ...   76




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin