Açik öĞrenme



Yüklə 1,57 Mb.
səhifə55/55
tarix07.04.2018
ölçüsü1,57 Mb.
#47205
1   ...   47   48   49   50   51   52   53   54   55

İlgili terimler


Yeterlilik

Yeterlilik modelleri

GENEL KAVRAMLAR


YETİŞKİN EĞİTİMİ

Yetişkinlere, mesleki eğitimden çok genel eğitim sağlamayı amaçlayan eğitim ve öğ-retimdir.




Açıklama

Bu eğitim biçimi, eş anlamlı olmamakla birlikte sürekli eğitim ve yaşam boyu öğren-meye benzer.

Yetişkinler eğitimi, genelde birkaç amaca hizmet için kullanılır:


  • Yetişkinlere, (bilgi ve anlayışlarını genişleten konulardan özel ilgi ve hobileriyle ilişkili olanlara kadar) özel ilgi duydukları konularda genel eğitim sağlamak.

  • Bireylere, daha önceki eğitim deneyimlerinde verilmeyen (okuma-yazma, sayısal beceriler gibi) temel becerilerdeki eksiklikleri giderme eğitimi sağlamak.

  • Kişilerin ortaöğretim sistemindeyken, çeşitli nedenlerle elde edemedikleri sertifikalara eri-şimlerini olanaklı kılmak.

Bazı ülkelerde, “yetişkin eğitimi” terimi, “mesleki eğitim ve öğretim” terimiyle eş an-lamlıdır.

Yetişkin eğitimine ve öğretimine ön ayak olmak, yetişkinleri eğitim ve öğretim fır-satlarından yararlanmaya teşvik etmek ve bu olanakları sağlamaktır.

Eşdeğer terimler

İNG : adult education

ALM : Erwachsenenbildung

FR : formation des adultes

İlgili terimler

Açık öğrenme

Eğitim

Genel eğitim

Kendi yönetiminde öğrenme

Ortaöğretim

Öğrenme

Sürekli eğitim

Temel beceriler

Uzaktan öğretim / öğrenme
Yaşam boyu öğrenme

EĞİTİM PİYASASI


YETKİ İKAMESİ / HALKA YAKINLIK / YERELLİK





Örgütsel hiyerarşik bir yapı içinde en alt düzeyde yetki devridir.



Açıklama


Yetki ikamesi, genellikle, hükümetin yöne-tim gücü üzerinde uygulanır. Öte yandan, çok katmanlı büyük kuruluşlarda da bu tür yetki devri uygulamalarına gidilebilir.

“En alt düzey”, yönetimin kararlarında yet-ki sınırının (coğrafi ya da içerik olarak), baş-lıca paydaş-çıkar gruplarının çoğunluğunu ye-terince kapsadığı asgari düzeydir.

Politika olarak yerinden yönetime geçişin amacı, yetki ikamesinin, bir başka deyişle halka yakınlığın ya da yerelliğin artırılmasıdır. Daha üst düzeylere bağlı olmadan iyi kararlar alına-bilmesi için en alt düzeye yeterli güç devredilir-ken, bu ölçekte paydaş-çıkar gruplarının görüş-lerini göz önünde bulundurabilme yeteneği ola-bildiğince artırılır.

Eşdeğer terimler

İNG : subsidarity

ALM : Subsidiarität

FR : subsidiarité

İlgili terimler


Kurum, kuruluş

Paydaş-çıkar grubu

Politika

Yerinden yönetime geçiş

Yönetim


GENEL KAVRAMLAR


YÖNETİCİLER





Yöneticiler, bir kurumda kurumun neler yapacağı ve nasıl yapacağı konusunda ka-rar verme sorumluluğunu taşıyan kişilerdir.



Açıklama


Büyük kurumlarda yöneticiler genellikle bir hiyerarşi içinde bulunurlar. En üst (kıdemli) yöneticiler politik kararları alırlar. Orta kade-me yöneticiler, sorumlulukları altında bulunan birimde yönlendirme ve stratejik kararları uy-gulayıcıların anlayabilecekleri kullanım diline çevirme hizmetini sunarlar. Alt düzey yöneti-ciler (şefler), denetmenler ve ustabaşılar ise, kararları uygulayan işçilerin çalışmalarından doğrudan doğruya sorumlu olan kişilerdir.

Eşdeğer terimler

İNG : managers

ALM : Manager, Führungskräfte

FR : cadres

İlgili terimler

İşgücü

Kurum
Strateji

İŞGÜCÜ PİYASASI


YÖNETİCİLİK EĞİTİMİ

Yönetsel yeterlilikleri geliştirmek ve zen-ginleştirmek için tasarlanan eğitimdir.

Açıklama


Yöneticilik eğitimi ve yöneticilik öğretimi terimleri genellikle eş anlamlı kullanılır. Ancak doğrusunu belirtmek gerekirse, yöneticilik öğ-retimi öğrenciye, yönetim uygulamasını destek-leyen düşünceleri, ilkeleri ve kuramları edin-mek üzere olanak sağlar. Buna karşılık yönetim eğitimi ise daha çok, yönetimde belirli bir alan-daki becerilerin ya da seçilmiş becerilerin kaza-nılması ve uygulanması konusuna odaklanır.

Eşdeğer terimler

İNG : management training

ALM : Managementausbildung

FR : formation des cadres

İlgili terimler

Eğitim

EĞİTİM PİYASASI


YÖNETİM





  1. Yönetim, hükümetin, yürütme işlevini gören koludur.

  2. Yönetim, karar organı kim olursa olsun, karar alınmasını ve yürürlüğe konmasını desteklemek için gerekli bütün görevle-rin yürütülmesidir.


Açıklama

Yönetimin başlıca işlevi, yasama organına, bütünüyle yeni ya da yürürlükteki yasalarda de-ğişiklik öngören yasa önerileri sunmak ve mev-cut mevzuatın uygulanmasını sağlamaktır.

Mevzuatın uygulanmasında yöneticiler ge-nellikle geniş bir takdir yetkisine sahip olmakla birlikte, belirli ölçüde yönetsel kurallar ve usul-lerle bağlıdırlar.

Batı ülkelerinde, bakanlıklar ya da seçimle gelen ve yasama organıyla doğrudan bağlantıyı sağlayan yerel yöneticilerle bakanlıklara ve ye-rel yöneticilere politikaların uygulanmasında danışmanlık görevini yürüten bürokrasi arasın-da genellikle açık bir ayrım söz konusudur.

Yöneticiler çoğunlukla, yasama organı ta-rafından çizilen sınır içinde geniş bir takdir yet-kisine sahiptir. Uzun bir demokratik geleneğe sahip olmayan ülkelerde sıklıkla, her olasılığı öngörme ve yasama organında düzenleme gibi bir eğilim bulunmaktadır.

Eşdeğer terimler

İNG : administration

ALM : Administration, Verwaltung

FR : administration

İlgili terimler

Bölgesel yönetim

Eğitim ve öğretim yönetimi

Hesap / sorumluluk
Ulusal yönetim

Usul

Yerel yönetim

PAYDAŞ-ÇIKAR GRUBU


YÖNETİM (BÖLGESEL YÖNETİM)



Bölgesel yönetim teşkilatının yürütme iş-levini gören koludur. Bölgesel yönetim ba-zen de, ulusal hükümetin bölge düzeyin-deki dairelerini ifade eder.



Açıklama


Eşdeğer terimler

İNG : administration (Regional)

ALM : Regionalverwaltung

FR : administration régionale

İlgili terimler

Yerel teşkilat, şube

Yerinden yönetime geçiş

Yönetim

PAYDAŞ-ÇIKAR GRUBU


YÖNETİM (ULUSAL YÖNETİM)

Ulusal hükümetin yürütme işlevini üstle-nen koludur.


Açıklama

Batı demokrasilerinin çoğu, yasama, yürüt-me ve yargıyı erklerini (bazen ulusal anayasa-larında tanımlayarak) birbirinden ayırmıştır. Yasama, halkı temsil eden hükümet için yasa-ları yapar. Yürütme ya da ulusal yönetim, yasa-ları uygular ya da uygulanmasını denetler. Yar-gıysa, yasaların uygulanmasından doğan hukuk ve ceza uyuşmazlıklarının çözümüne ilişkin ka-rarlar verir.



Eşdeğer terimler

İNG : Administration (National)

ALM : Staatlicheverwaltung

FR : administration nationale

İlgili terimler

Yönetim

PAYDAŞ-ÇIKAR GRUBU


YÖNETİM (YEREL YÖNETİM)

Yerel yönetim teşkilatının yürütme kolunu ifade eder.



Açıklama

Bu kavram bazen de, ulusal hükümetin ya da bölgesel yönetim teşkilatının yerel düzey-deki dairelerini ifade eder.



Eşdeğer terimler

İNG : administration (Local)

ALM : Kommunalverwaltung

FR : administration locale

İlgili terimler

Yerel düzey

Yerel teşkilat, şube

Yerinden yönetime geçiş

Yönetim

PAYDAŞ-ÇIKAR GRUBU


YÖNTEM

Faaliyetlerin ya da görevlerin tercih edilen eylem sırasına göre örgütlenme biçimidir.




Açıklama


Eşdeğer terimler

İNG : procedures

ALM : Verfahren

FR : procédure

İlgili terimler

Yönetim

GENEL KAVRAMLAR


YÜKSEK ÖĞRETİM



Ortaöğretimi belirli bir düzeyde başarıyla tamamlayanların ve (giriş sınavında başa-rılı olma gibi) diğer giriş koşullarını sağla-yanların kabul edildikleri akademik düzey-de verilen eğitimdir


Açıklama

2547 ayılı Yüksek Öğretim Kanununda yükseköğretim, “Milli eğitim sistemi için-de, ortaöğretime dayalı, en az dört yarı yılı kapsayan her kademedeki eğitim-öğretimin tümüdür” biçiminde tanımlanmaktadır.

Batılı ülkelerde yüksek öğretim, üniversite-ler ve eşdeğer kurumlar tarafından sağlanan eğitim programlarıyla yakından ilişkilidir.

Yükseköğretim, eğitim sisteminin öğrenci-lerden üst düzeyde entellektüel talepte bulunan ve akademik çalışma ve araştırmalar üzerine yoğunlaşan kısmıdır. Karmaşık ve geniş tabanlı bilgi kullanımının ortak koşul olduğu, tıp, hu-kuk, fen bilimleri, mimarlık ya da mühendislik gibi bazı meslekler için akademik program su-nar.

Mesleki eğitim ve öğretimde yükseköğreti-min rolü, hükümetler, işverenler, eğitimciler ve meslek kuruluşları arasında süregelen bir tar-tışma konusudur. Tartışma, son zamanlara ka-dar, yükseköğretimin genel amacına ilişkin ol-muştur. Bu bağlamda, yükseköğretim, ülkenin seçkin kişilerini biçimlendirerek onların sosyal eğitimini ve formal bilgilerini genişletmek için mi vardır, yoksa yükseköğretimin amacı, öğren-cileri belirli bir meslekte öncü rolü oynamak üzere hazırlamak mıdır soruları sorulmuştur.

Son yıllarda iki etken bu tartışmayı değiş-tirip yaygınlaştırmıştır. Söz konusu etkenlerden birincisi, mezunlar arasında işsizliğin artması-dır. Bu durum öğrencilerin, yükseköğretimin kendilerini istihdama kazandırması konusunda-ki değerini sorgulamaya başlamalarına yol aç-mıştır. İkincisi, yükseköğretim fiyatlarının gide-rek artırılması, finansman sağlayanları (genel-likle de devleti), yükseköğretime sağlanan fon-ların yükseköğretim kurumlarınca nasıl kulla-nıldığını gözden geçirmeye ve eğitim program-larının iş piyasasının ihtiyaçlarına cevap verip vermediğini incelemeye yöneltmiştir

Yükseköğretimin mesleki eğitim ve öğre-timdeki rolünün açıklanması, Batılı ülkelerin yüksek işsizlik oranı nedeniyle, öğrencilerin, iş piyasasına girişini geciktirmek için, yükseköğ-retime giriş olanaklarını artırmaları sonucunda daha karmaşıklaşmıştır.

Yükseköğretim veren kurumlar böylece, bir yandan ulusal ekonomi içindeki varlıklarını ve yararlılıklarını haklı çıkarmak için, artan taleple yüzleşmek zorunda kalırken, diğer yandan eği-tim sağlamanın birim fiyatını azaltmak ama-cıyla tasarlanmış bir finansman rejiminde, daha büyük sayıda öğrenciyi kabul etmekle başa çıkmak zorunda kalmıştır.



Eşdeğer terimler

İNG : higher education

ALM : Universitäts, Hochschulbildung

FR : education supérieure

İlgili terimler

Eğitim

İleri eğitim

Ortaöğretim

EĞİTİM PİYASASI

ZANAAT/USTALIK İŞİ




  1. Zanaatkârlar, geniş bir faaliyet alanında bilgi birikimi kullanılarak çeşitli içerikte yerine getirilen, çoğunlukla rutin olma-yan karmaşık işleri yürütür. Zanaatkâr-ların yaptıkları işlerde önemli bir sorum-luluk ve özerklik söz konusudur. Ancak sıklıkla, başkalarının denetim ve rehber-liği gerekir.

  2. Zanaat işleri, geleneksel ustalık işleridir. Bu işlerde zanaatkâr genellikle el beceri-sini kullanarak bir şey imal eder.


Açıklama

Bazı ülkelerde zanaatkârlar, yaptıkları iş-ten bağımsız olarak orta beceri düzeyinde özel mesleki vasıflara sahip olan kişilerdir. Buna karşılık, bazı meslekler ya da işler, söz konusu becerilere sahip olanlara açık olabilir. Bununla birlikte, Batı Avrupa ülkelerinde, zanaat işleri dahil ustalık isteyen meslekler çalışma kapsa-mına göre tanımlanır. Bazı durumlarda, mesleği yürütebilmek için özel becerilere sahip olmak zorunludur. Diğer bazılarında ise, işçinin sadece işini yapması için gereken beceriyi sergilemesi gerekir.



Eşdeğer terimler

İNG : Craft /skilled occupation

ALM : Facharbeit, Handwerk

FR : artisanat

İlgili terimler

Beceri

Ehliyet

İş

Meslek


İŞGÜCÜ PİYASASI


ZORUNLU EĞİTİM

Bireylerin yasa gereği almak zorunda bu-lundukları eğitimdir.


Açıklama

Çoğu ülkede, çocukların ve gençlerin küçük yaştan başlayarak 14 ile 19 arasında değişen bir yaşa kadar eğitim görmesi yasayla öngörülmüş-tür.

Türk milli eğitim sisteminde çocukların zo-runlu eğitim dönemi 6 ile 14 yaşlar arasıdır.

Eşdeğer terimler

İNG : compulsory education

ALM : Schulpflicht

FR : education obligatoire

İlgili terimler

Eğitim

Eğitim ve öğretim politikası

UZLAŞMA STRATEJİSİ


ZORUNLU EĞİTİM SONRASI EĞİTİM



Bireyin, asgari okuldan ayrılma yaşını dol-durduktan sonra aldığı eğitimdir.

Açıklama


Eşdeğer terimler

İNG : post-compulsory education

ALM : Bildung nach der Schulpflicht

FR : education post obligatoire

İlgili terimler


Çıraklık

Eğitim ve öğretim süresi

İkili (dual) sistem

Mesleki ve teknik öğretim

Ortaöğretim

Yükseköğretim


GENEL KAVRAMLAR




Yüklə 1,57 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   47   48   49   50   51   52   53   54   55




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin