Allah'ı Tanımak Kısaca Yazarın Hayatı


Allah'ı Tanıma Hususunda Sekiz Soru



Yüklə 332,52 Kb.
səhifə18/22
tarix02.11.2017
ölçüsü332,52 Kb.
#28614
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   22

Allah'ı Tanıma Hususunda Sekiz Soru 

Soru 1- Allah Ne Gibi Sıfatlara Haizdir?

Cevap: Biz ister istemez her şeyi kendi vücudumuzla ölçtüğümüz için her yönden sonsuz, kâmil ve sınırsız bir vücut olan Allah'ı da kendi sınırlı vücudumuzla ölçmek isteriz.


İşte böyle olunca da bu hususta hataya düşeriz. Bu hatayı diğer varlıklar hakkındaki düşüncelerimizde de görebiliriz.
Mesela Dünya gezegeninin en yakın komşusu olan Merih'te canlı varlıklar olsa, onların yaşayış tarzı ve koşulları her yönden bizimkiyle farklı olabilir. Fakat bu farkları ve onların durumlarını tasavvur edebilmek bizim için oldukça zordur.
Veya bizlerden milyonlarca ışık yılı uzakta olan gezegenlerde birtakım canlıların bulunduğunu farz edelim. Acaba biz onların durumlarını ve hayat şartlarını tasavvur edebilir miyiz? Tabiî ki hayır; çünkü bizim bildiğimiz şeyler, bu dünyada olup biten ve kendi hayatımızla ilgili şeylerle sınırlıdır. Hatta rüyamızda dahi bunun dışında başka bir şey göremiyoruz. Zira rüyalarımızda (nasıl olursa olsun) gördüğümüz ve yaşadığımız şeylerin bir nevi birleşim ve yankısıdır. (İster geçmişle ilgili olsun, ister gelecekle.)
Bizimle ortak yönleri bulunan bu varlıklara karşı böyle bir durumda olduğumuza göre, tabiat dünyasındaki bütün bu varlıklar üstü sonsuz bir varlığın sıfatları hakkındaki bilgilerimiz de şüphesiz son derece sınırlı olacaktır.
Evet, şu kadarını biliyoruz; O vardır, sınırsız bir vücuttur. Bundan fazlasını da bilmeyi beklememeliyiz. Acaba Allah'ı kendimiz gibi cisim düşünerek zaman ve mekândan oluşturulmuş dört duvar arasında sınırlandırmamız doğru mudur?
Evet, Allah'ın sıfatları hakkındaki bilgilerimiz, birtakım genel bilgilere ve umumî mefhumlara dayanır. O'nun her şeyden haberdar olduğunu biliyoruz ama O'nda bizim gibi beyin ve sinir sistemi yoktur. Zira Allah'ın vücudu, bütün tabiî varlıklardan üstündür. Allah varlık kaynağı olduğu gibi, "hayat", "ilim" ve "kudret" kemalleri olarak özetleyebileceğimiz diğer bütün kemallerin de kaynağıdır.
Fakat şunu da bilmeliyiz ki, Allah'ın hayat, ilim ve kudreti, O'nun vücudu dışında olan şeyler değildir. Yani Allah'ı, hayatsız, ilimsiz veya kudretsiz olarak tasavvur etmek muhaldir.
Bu yüzden "Allah'taki sıfatlar, O'nun zatının aynıdır; O bütün kemalleri haizdir." diyoruz. Çünkü Allah, mahlûk olmanın gerektirdiği zayıflık ve muhtaçlığı gösteren her türlü noksanlık ve kusurdan uzaktır.

Soru 2- Allah Neden Görünmüyor?

Cevap: Bu soruya cevap vermeden önce kendimize şöyle bir sormamız daha iyi olur: Acaba âlemde var olan her şey görülüyor mu ki, görünmeyen bir şeyin var olmadığını söyleyelim?


Çağdaş bilim şöyle cevaplıyor sorumuzu: Görülen varlıklar, görülmeyenler karşısında oldukça az bir oran oluşturmaktadır. Bu yüzden eğer âlemde bir şey görülmezse, bu onun varlığını kabul etmeye bir engel teşkil edemez.
Eğer bu hakikati biz yaratıklar hakkında kabul edersek, onların yaratanı hakkında, "kesinlikle görülmesi gerekir" diye nasıl ısrar edebiliriz?
Kaldı ki, her şeyden önce hangi şeyin görülebileceğini tespit etmek gerekir. Tabiî ki yalnız cisimler görülür. O da bütün cisimler değil, sadece renkli olan ve renkleri gözümüzün tabakasında etki yapan cisimler görülür ancak. Bununla birlikte cisim ve madde üstü olan şeyler hiçbir zaman görülmez. Mesela "çekim" gibi bilimsel kanunların görülmesini hiçbir zaman beklememeliyiz. Biz hadiselerin birçoğundan hoşlanıyor, diğer birçoğundan ise rahatsız oluyoruz; bu rahatsızlık veya hoşlanma görülebilir mi? Tabiî ki hayır. Bu gerçek aydınlandıktan sonra şimdi soralım kendimize: Acaba Allah cisim olabilir mi?
Cevabın olumsuz olduğu açıktır; çünkü cisim olan her şey sınırlıdır; zaman, mekân, kemiyet, keyfiyet ve diğer birçok şartlar açısından mahduttur. Oysa Allah sınırsız bir varlıktır. Bu yüzden zaman ve mekân ötesidir ve görülemez. Ayrıca eğer Allah cisim ve madde olsaydı, madde ve tabiat dünyasındaki kanunların mahkûmu olurdu. Hâlbuki bütün bu kanunlara hâkim olan O'dur. Böylece Allah'ın cisim olması imkânsızdır. Cisim olmadığı için de görülemez.

Soru 3- Acaba Allah'ı Kıyamet Günü Görecek Miyiz?

Cevap: Yukarıdaki açıklama dikkate alındıktan sonra, bu sorunun cevabı oldukça açıktır. Çünkü Allah cisim değildir; ne bu dünyada cismi var, ne de öbür dünyada. Cisim olmayan bir şey ise hiçbir durumda, hiçbir zaman ve mekânda görülmez ve bu açıdan dünya ve ahiretin hiçbir farkı yoktur.


Soru 4- Allah'ın Niçin Mekânı Yoktur?

Cevap: Bu sorunun cevabı da ikinci ve üçüncü soruların cevabından anlaşılmaktadır. Zira mekâna muhtaç olmak cismin özelliklerindendir; her cismin zaman ve mekânı vardır. Daha doğru bir deyişle mekân, cisimlerin birbirlerine olan nispetinden, zaman ise hareket özelliğinden doğan şeylerdir. Allah'ın cisim olmadığı ispat edildiğinde O'nun mekânı olmadığı da ispat edilmiş olur. Çünkü mekânı olduğu takdirde cisim olur ve madde dünyasındaki kanunlar ile sınırlanıp onların mahkûmu olurdu.


Soru 5- Allah Cisim Olmadığı Hâlde Hz. Musa veya Bazı Diğer Peygamberlerle Nasıl Konuştu?

Cevap: Allah'ın konuşmasından maksat, ağız, dil, boğaz ve ses tellerinden yararlanarak bir konuyu belirtmesi değildir. Çünkü cisim olmadığı için dili, ağzı, boğazı vb. şeyleri yoktur.


Allah'ın peygamberler, bilhassa Hz. Musa (a.s) ile konuşmasından gaye, belki de onların can kulağı ile vahyi almaları veya Allah'ın onların bulunduğu yerde havada ses dalgaları vücuda getirerek onlara duyurmasıdır. Her şeye kadir olan Allah'ın havada böyle bir dalgayı meydana getirmesi oldukça rahat ve kolay bir iştir. Hatta bir insanın dahi, bazı ilmî araç ve gereçlerden yararlanarak bu tür dalgalar oluşturması mümkündür.
 

Soru 6- Allah Nasıl Birleşik (Sentez) Değildir?

Cevap: Allah'ın cisim olmadığı önceki cevaplardan anlaşıldı. İşte buradan O'nun parçalardan meydana gelmediği de anlaşılır. Her görülen bileşik, birtakım dış parçalar, kemik, yağ ve diğer organlardan meydana gelmiştir.


Bu dış parçaların kuşkusuz her biri, daha önce özel bir mekâna sahiptiler, sonraları yavaş yavaş bir noktada toplanıp onların birleşmesiyle bedenimiz vücuda gelmiştir. Şu an bile dikkat edecek olursak, bu parçaların her biri çeşitli şekillerde vücudumuza yayılmıştır.
Bu bakımdan her dış bileşiğin gereği, cisim olmak ve cisim olmanın gereği ise mekân ve zamana sahip olmaktır. Fakat daha önceki sözlerimizde Allah'ın ci-sim olmadığını, mekân ve zamana sahip bulunmadığını öğrendik. Böylece Allah'ın dış parçalardan oluşmadığı da bu konudan anlaşılıyor.
Ayrıca her bileşik, birleştiği parçalara ihtiyaç duyar. Başka bir deyişle her birleşme kendi parçalarının sonucudur. Hâlbuki Allah bütün varlıkların kaynağı olup her şeyin sebep ve yaratıcısıdır, hiçbir şeye muhtaç değildir. Bununla birlikte nasıl parçası olabilir, onlara muhtaç olup gerek duyabilir? Bu sebeple Allah dış ve aklî parçalardan oluşmamış ve onlara hiçbir ihtiyaç duymamaktadır.

Yüklə 332,52 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   22




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin