Hukukun temel kavramlari



Yüklə 1,73 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə243/324
tarix31.12.2021
ölçüsü1,73 Mb.
#112305
1   ...   239   240   241   242   243   244   245   246   ...   324
huktemkavau211

İkinci Kuşak (Sosyal) Hakların Doğuşu 
İkinci kuşak haklar, Sanayi Devriminden sonra, 19. yüzyılda, ortaya çıkan ve bireyin 
toplumsal alanda var olabilmesini sağlayan haklar olarak kabul edilmektedir. Bu haklar, sosyal 
ve iktisadi haklar olarak da adlandırılmaktadır (Eren 2014: 187). 
Klasik hakların anayasalarda güvenceye alındığı Batı ülkelerinde, 18 ve 19. yüzyıllarda, 
insanların çoğu yoksulluk nedeniyle bu haklardan yararlanamıyordu. Oysa herkesin bu haklara 
doğuştan  sahip  olduğu  kabul  ediliyordu.  İnsanların  yaşam  hakkı  vardı  ancak  en  basit 
hastalıklara  karşı  bile  çaresizdiler.  Doktora  gidecek,  ilaç  alacak  paraları  yoktu.  Konut 
dokunulmazlıkları vardı, ancak başlarını sokacak bir evleri yoktu. Düşünce özgürlükleri vardı; 
ancak sabahın erken saatlerinden akşam geç saatlere kadar çalışmak zorunda olduklarından ne 
düşünecek  zamanları,  ne  de  düşünmek  için  gerekli  olan  temel  eğitimleri  vardı.  Bu  koşullar 
altında, hak bildirgelerinde ve anayasalarda yer alan hak ve özgürlüklerden ancak varlıklı küçük 
bir kesim yararlanabiliyordu. Oysa söz konusu metinlerde herkesin bu haklardan yararlanacağı 
yer almaktaydı (Kapani: 1993: 51; Uygun 2011: 495-496).  
1848 devrimlerinden, 1871 Paris Komünü deneyiminden, 1917 Ekim (Rus, Bolşevik) 
Devrimi’ne ve İkinci Dünya Savaşı’na kadar yaşanan mücadeleler, sosyal ve ekonomik hakların 
anayasalara ve yasalara girmesini sağlamıştır. Daha sonra bu sosyal ve ekonomik haklar İnsan 
Hakları  Evrensel  Bildirgesi’nin  22-27.  maddelerinde  yer  almıştır.  Bu  haklar  insan  hakları 
bağlamında ikinci kuşak haklar olarak nitelendirilmektedir (Özdek 1993: 66). 
İkinci  kuşak  hakların  büyük  bir  kısmı,  devlete  bir  kamu  hizmeti  sunma  görevi 
yüklemektedir. Bundan dolayı, gerçekleştirilmeleri parasal kaynaklara gereksinim duymaktadır 
(Uygun:  496).  Bu  haklar  pozitif  statü  hakları  olarak  da  ifade  edilebilir.  Bireylere  devletten 
olumlu  davranışlarda  bulunmasını  isteme  yetkisi  verir.  Devlete  de  bu  davranışları 
gerçekleştirme yükümlülüğü getirir. Konut hakkı, eğitim ve öğrenim hakkı, sağlık hakkı, sosyal 
güvenlik hakkı ikinci kuşak haklara örnek olarak verilebilir (Kalabalık 2013: 67). Birinci kuşak 
hakların ortaya çıkmasında ve güvence altına alınmasında burjuvazi önemli rol oynamışken; 
ikinci  kuşak  hakların  güvenceye  alınmasında  işçi  sınıfı  etkili  olmuştur  (Uygun  2011:  496). 
Özellikle 19. yüzyılda sanayi devrimi sonucunda İngiltere’de işçi sınıfının çabaları bu hakların 
yaşama geçirilmesinde etkili olmuştur (Tezcan vd. 2011: 77).  
Ekonomik  haklardan  toplumsal  içeriğe  sahip  olanlar  ikinci  kuşak  haklar  içinde  yer 
almaktadır.  Diğer  bir  anlatımla  ekonomik  hakların  tümü,  sosyal  haklar  içinde  yer  almaz. 
Örneğin mülkiyet hakkı, sözleşme özgürlüğü gibi ekonomik haklar birinci kuşak haklar içinde 


249 
 
yer almaktadır. Ancak adil ücret, asgari ücret, sosyal güvenlik hakkı gibi haklar ikinci kuşak 
haklar içinde kabul edilmektedir (Özdek 1993: 38). 
Ancak ikinci kuşak hakların uygulamaya girmesiyle birlikte varlıklı olsun, yoksul olsun 
büyük  kitlelerin  insan  haklarından  yararlanmaya  başladığı  söylenebilir.  Sosyal  hakların 
doğuşuyla  klasik  haklar  eski  önemini  devam  ettirmiştir.  Her  iki  hak  kategorisinde  yer  alan 
haklar, insan onurunun korunması, insanca bir  yaşamın güvence altına alınması bakımından 
aynı önemdedir ve zorunludur (Uygun 2011: 496).  
Belli başlı ikinci kuşak haklar şunlardır (Uygun 2011: 497; Tezcan vd. 2011: 77): 
Çalışma hakkı, sendika kurma hakkı, grev ve toplu sözleşme hakkı, işyeri yönetimine 
katılma hakkı, dinlenme hakkı, sosyal güvenlik hakkı, parasız öğrenim ve eğitim görme hakkı, 
kültürel  yaşama  katılabilme  hakkı,  sağlık  hakkı,  beslenme  hakkı,  konut  hakkı,  anne,  çocuk, 
engelli, yaşlı gibi korunmaya muhtaç kesimlerin korunmasıyla ilgili haklar. Bu hakların pozitif 
hukukta tanınması Birinci Dünya Savaşından sonra yapılan anayasalarla olmuştur. Bunun ilk 
örnekleri 1917 Meksika Anayasası, 1919 Alman (Weimer) Anayasası, 1921 Anayasası, 1923 
Polonya Anayasası, 1931 İspanyol Anayasası (Gözler 2017: 157). Bu hakları aynı dönemde 
hazırlanmasına karşın 1921 ve 1924 anayasalarımızda görmek mümkün değildir. Bu hakların 
Türkiye’de anayasaya girişi ilk defa 1961 Anayasası ile olmuştur. 

Yüklə 1,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   239   240   241   242   243   244   245   246   ...   324




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin