Hukukun temel kavramlari



Yüklə 1,73 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə244/324
tarix31.12.2021
ölçüsü1,73 Mb.
#112305
1   ...   240   241   242   243   244   245   246   247   ...   324
huktemkavau211

Üçüncü Kuşak Haklar 
Toplumun  veya  halkın  kolektif  hakları,  genellikle,  insan  haklarının  üçüncü  kuşağı 
olarak sunulmaktadır.  Üçüncü kuşak haklar “kardeşlik”e dayanmakta ve  yeni  uluslararası  iş 
birliği biçimlerine gereksinim duymaktadır. Bu haklar, ilk iki kuşak hakların özellikle üçüncü 
dünyada gerçekleşmesini engelleyen uluslararası eşitsizliğin kalkması için gereklidir. Gelişme 
veya  kalkınma  hakkı,  insan  hakkı  olarak  1986  tarihli  Birleşmiş  Milletler  Genel  Kurulu 
Bildirisi’nde de yer almıştır (Donnelly 1995: 153-154). Taraftarlarınca en çok sözü edilen diğer 
üçüncü kuşak haklar barış, sağlıklı çevre, insanlığın ortak mirasından yararlanmaya katılabilme, 
iletişim ve insani yardım haklarını içine almaktadır. Bu haklar, 20.  yüzyılın ikinci  yarısında 
özellikle çevre ve barış konularında ortaya çıkan yeni kuşak haklar olarak nitelendirilmektedir. 
Bu haklar, nitelik itibariyle, devlete karşı korunma veya yalnızca devletten bir şeyler isteme 
şeklinde değil de, birey, toplum ve devlet dayanışmasını gerektirdiğinden dayanışma hakları 
olarak da ifade edilmektedir (Eren 2014: 187).  
Bu  haklar  İkinci  Dünya  Savaşı’ndan  sonra  insanı  özne  haline  getirmiştir.  Yeni 
uluslararası ekonomik düzende bağımsızlıklarını kazanan devletler insanca yaşayabilmek için 
ortak  hareket  etmeye  başlamıştır.  Okyanus  dipleri,  ay,  uzay,  Antarktika’dan  elde  edilecek 
gelirlerin bir insan hakkı olduğu ve tüm insanlara paylaştırılması gerektiği ileri sürülmüştür. 
Üçüncü  kuşak  haklar,  klasik  insan  haklarının  yatay  genişlemesi  olmayıp,  onların  yeni  bir 
yorumudur. İnsani değerler küresel boyutta açıklanmaya çalışılmaktadır.  
Kimi yazarlara göre üçüncü kuşak hakların oluşum süreci henüz tamamlanmadığından 
bu  kategoriye  giren  hakların  neler  olduğu  ve  insan  hakkı  olarak  nitelendirilip 
nitelendirilemeyeceği tartışmalıdır (Uygun 2011: 497). 


250 
 
Üçüncü kuşak hakları doğuran etmenler arasında kültürel grupların kimliklerini koruma 
çabası, bilimsel ve teknik ilerlemelerin yarattığı sorunlar ön plandadır. Üçüncü kuşak haklar 
kapsamında değerlendirilmek üzere, bugüne kadar çeşitli haklar ileri sürülmüştür. Bunlardan 
en bilinenleri şöyle sıralanabilir (Uygun 2011: 498; Tezcan vd. 2011: 77): 
Kültürel kimlik hakları, çevre hakkı, gelişme hakkı, barış hakkı, insanlığın ortak mal 
varlığına saygı hakkı, insani yardım hakkı. 
Yukarıda  da  belirtildiği  gibi  insan  haklarının  hukuksal  güvenceye  kavuşturulması 
bağlamında,  birinci  kuşak  haklarda  burjuvazi,  ikinci  kuşak  haklarda  işçi  sınıfı  belirleyici 
olmuştu. Üçüncü kuşak hakların kimisi, kişiler, gruplar ve devletler kadar, sınıflar arasında da 
bir  dayanışmayı  gerekli  kılmaktadır.  Birinci  kuşak  haklar  burjuvaziyle  aristokrasinin,  ikinci 
kuşak haklar işçi sınıfı ile burjuvazinin mücadelesi sonucunda ortaya çıkmıştır. Üçüncü kuşak 
haklar arasında yer alan kültürel kimlik hakları sınıfsal değil, bir kimlik mücadelesidir. Üçüncü 
kuşak haklar, mücadeleden çok, çevrenin korunması, barışın sağlanması gibi amaçlar için tüm 
toplumsal grupların dayanışmasını gerekli kılmaktadır (Uygun 2011: 498). Bu kuşakta yer alan 
hakların,  üçüncü  dünya  ülkelerinin  baskısı  sonucu  gündeme  geldiği  ileri  sürülmektedir 
(Kaboğlu 1993: 29). 
Dördüncü Kuşak Haklar 
Dördüncü  kuşak  haklar,  20.  yüzyılın  sonunda,  21.  yüzyılın  başlarında  bilim  ve 
teknolojinin ulaştığı düzeyin insan onurunun korunması bakımından yarattığı riskler sonucunda 
ortaya çıkmıştır. Özellikle, bilgi ve iletişim teknolojisiyle biyoteknolojideki hızlı gelişmeler bir 
yandan  daha  önce  güvence  altına  alınmış  hakların  ihlaline  yol  açarken;  diğer  yandan  insan 
hakları  kuramının  dayanağı  olan  insan  doğasını  değiştirme  potansiyeli  de  taşımaktadır. 
Dördüncü  kuşak  hakların  bilim  ve  teknolojinin  olası  kötüye  kullanılmasına  karşı  insan 
onurunun  korunması  amacıyla  ortaya  çıktığı  söylenebilir.  Uluslararası  düzenlemeler  dikkate 
alındığında, dördüncü kuşak hakların en iyi düzenlenmiş iki örneğinin, kişisel bütünlükle kişisel 
verilerin korunması olduğu görülmektedir (Uygun 2011: 498-499). Bunlara unutulma hakkını 
da eklemek gerekir (Gözler 2017: 161). Büyük bir olasılıkla söz konusu haklar süreç içerisinde 
uluslararası  belgelerde,  anayasalarda  yer  alacaktır.  Dördüncü  kuşak  hakların,  insan  hakları 
kuramında  son  durak  olduğu  söylenemez.  Her  çağın,  her  dönemin  insan  onuruna  yönelttiği 
tehditlerin  farklılaşması,  onurlu  bir  yaşamı  güvence  altına  almak  için  yeni  hakların  ortaya 
çıkmasına yol açacaktır (Uygun 2011: 498-499). 

Yüklə 1,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   240   241   242   243   244   245   246   247   ...   324




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin