Kurs ve Ders Hedefleri) Prof. Dr. Feridun Yenisey (Örgütlü Suçlar ve Terör Suçlarının Muhakemesi) Yrd. Doç. Dr. Namık Kemal Topçu


/97 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi Direktifi



Yüklə 3,66 Mb.
səhifə12/77
tarix16.01.2019
ölçüsü3,66 Mb.
#97569
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   77

2001/97 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi Direktifi:

19 Kasım 2001 tarihinde onaylanan Finansal Sistemin Karapara Aklama Amacıyla Kullanılmasının Önlenmesine Dair 91/308 sayılı Direktifi Değiştiren 2001/97 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi Direktifi karapara aklama ile mücadele kapsamındaki öncül suçları, sadece uyuşturucu suçları ile sınırlı tutmayıp organize suçlar, yolsuzluk suçları, sahtecilik, üye devletin ceza hukukunda ağır hapse neden olabilecek suçlar olarak genişletmiştir. Direktif, karapara aklamanın önlenmesine yönelik olarak getirilen yükümlülüklerin; kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, denetçiler, muhasebeciler, mali müşavirler, belirli faaliyetleri çerçevesinde noterler ve bağımsız hukuk mesleği ile uğraşanlar, emlakçiler kumarhaneler ve 15.000 Euro'nun üzerinde nakit işlem gerçekleştiren değerli taş, maden, sanat eseri ticareti ve müzayedecilik işi ile uğraşanlar tarafından yerine getirilmesini öngörmüştür



2005/60 sayılı Direktif:

Avrupa Komisyonu'nun Mayıs 2005'te kabul ettiği Finansal Sistemin Karapara Aklama ve Terörizmin Finansmanı Amacıyla Kullanılmasının Önlenmesine Dair 2005/60 sayılı Direktif, üye ülkelerin karapara aklamanın ve terörün finansmanının yasaklanması yönünde gerekli düzenlemeleri yapmaları gerektiğini belirtmektedir. Direktif;

2002/475/JHA sayılı Konsey Çerçeve Kararı'nda belirlenen suçları,

1988 sayılı BM Viyana Sözleşmesi'nde belirlenen uyuşturucu suçlarını,

Dolandırıcılık ve yolsuzluk suçlarını,

Hürriyeti bağlayıcı ceza üst sınırı bir yıldan fazla veya ceza alt sınırı alt aydan fazla olan suçları öncül suç olarak esas almıştır.

Direktif, kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, denetçiler, bağımsız muhasebeciler, belirli faaliyetleri çerçevesinde noterler ve bağımsız hukuk mesleği ile uğraşanlar, emlakçılar, "trust" ve şirket hizmeti sağlayanlar, kumarhâneler ve 15.000 Euro'nun üzerinde nakit işlem gerçekleştirenlerin yükümlü olarak kabul edilmesini öngörmektedir. Karapara aklama ile birlikte terörün finansmanı ile mücadeleyi de esas alan Direktif; müşterini tanı prensibi, bildirim yükümlülüğü, kayıtların ve verilerin saklanması ve uygulamaya yönelik tedbirler kapsamında yükümlülükler getirmiştir. Direktif bundan önce bu konuda çıkarılan iki direktifin yerini almıştır.

Avrupa Birliği yasal/resmî amaçlara yönelik olarak terörizmi "Terörizmle

Mücadelede Çerçeve Kararı"nın 1. Maddesinde" tanımlamaktadır. Tanım, terör suçlarını çoğunlukla kişi ya da mülke karşı işlenen ağır suçların yer aldığı bir listede düzenlenen,"... kendi doğaları ve bağlamları gereği, hâlkı ciddi şekilde sindirmek; veya bir devleti veya uluslararası bir örgütü bir eylemi işlemeye veya işlemekten kaçınmaya gayri meşru olarak zorlama veya bir ülkenin ya da uluslararası örgütün temel siyasi, anayasal, ekonomik veya sosyal yapılarını ciddi şekilde istikrarsızlaştırma veya yıkma amacıyla işlenen bir ülkeye veya uluslararası örgüte ciddi şekilde zarar verebilecek" belirli cezai suçlar olarak öngörmektedir.

4.4. Avrupa Ülkelerinin Terör Tanımı ve Terörle Mücadele Mevzuatı

4.4.1. Bazı Avrupa Ülkelerinde Terör Tanımı

» 2000 yılında kabul edilen Birleşik Krallık Terör Yasası terörizmi şu şekilde tanımlamaktadır:

(1) Bu Yasada "terörizm" aşağıdaki durumlarda eylem kullanımı veya tehdidi anlamına gelmektedir:

(a) Söz konusu eylem fıkra (2) kapsamına giriyorsa,

(b) Kullanım veya tehdit, hükümeti ya da uluslararası hükümete ait kuruluşları etkilemek veya hâlkı ya da hâlkın bir kısmını sindirmek üzere tasarlanmışsa,

(c) Kullanım veya tehdit siyasal, dinî veya ideolojik bir nedenin amacına yönelik olarak gerçekleşiyorsa.

(2) Eylem, aşağıdaki durumlarda bu fıkra kapsamına girer:

(a) Bir kişiye karşı ağır şiddet içeriyorsa,

(b) Mülke ağır zarar verme içeriyorsa,

(c) Eylemi gerçekleştiren kişinin dışında bir başka kişinin hayatını tehlikeye sokuyorsa,

(d) Kamuoyunun ya da kamuoyunun bir kısmının sağlığına ya da güvenliğine yönelik ciddi bir risk teşkil ediyorsa,

(e) Bir elektronik sistemi ağır şekilde engelleme veya ağır şekilde bozmak üzere planlanmışsa bu fıkrada yer alır.

» Fransa'da terörizm, bireysel ya da toplu olarak sindirme ve korkutma yoluyla kamu düzenini ağır şekilde bozma amacıyla;

• Kişilerin hayatına ve fizikî bütünlüklerine yönelik kastî saldırılar, adam kaçırma, uçak ve araç kaçırma, hırsızlık, gasp, imha, tahrif ve zarar verme ve ayrıca bilgisayar suçlarına yönelik saldırılar,

• Tehlikeli makinelerin veya patlayıcı aletlerin ya da maddelerin üretimi, saklanması, satışı veya nakli,

• Silahların ve mühimmatın alıkonması, taşınması ve nakli,

• Yaşamsal veya zehir bazlı silahların tasarlanması, üretimi, saklanması, stoklanması, alımı ya da satımına ilişkin suçlar,

• Bir terör örgütüne finansman sağlama,

• Sindirme ya da korkutma yoluyla kamu düzenine ağır şekilde bozma amacıyla insan ya da hayvan hayatını veya doğal çevreyi tehlikeye sokması olası herhangi bir maddenin çevreye bırakılması,

• Kara para aklama ya da terör eylemleri ile ilgili içeriden bilgilendirme,

• Terör eylemleri ile ilişkili olan kişi veya kişilerle yakın iletişim içindeyken, birinin yaşam şekliyle ilgili kaynaklar konusunda izahât vermeme yoluyla gerçekleştirilen

kasıtlı eylemler olarak tanımlanmaktadır.

» Almanya'nın yasal bir terörizm tanımlaması bulunmamaktadır. Terör

faaliyeti (komplo, patlamalara sebebiyet verme vs.) mevcut yasalarla teminat altına alınmaktadır. Cezai yerel veya yabancı bir terör örgütüne üyelik veya bu örgütün desteklenmesi kanuna aykırıdır.

» Yunanistan'da terörizm 3251/2004 sayılı Kanun'da şöyle tanımlanmaktadır:

Bir ülkeye ya da uluslararası bir kuruluşa ağır ölçüde zarar verecek bir şekilde veya boyutta ya da koşullarda işlenen ve hâlk arasında korku yaratmayı veya herhangi bir kamu yetkilisini ya da uluslararası kuruluşu yasa dışı yollarla herhangi bir eylemi başlatmaya veya başlatmaktan imtina etmeye zorlamayı ya da bir ülkenin veya uluslararası bir kuruluşun temel anayasal, siyasal ya da iktisadi yapısına ağır ölçüde zarar verme veya tahrip etmeyi amaçlayan bir suçtur. Kanun yukarıdaki kıstaslar altında işlendiği takdirde terör eylemi olarak görülen 22 çeşit suçtan bahseder. Bunlar cinayet, ağır bedensel yaralama, adam kaçırma, patlayıcı ya da kimyasal maddelerin bulundurulmasına ilişkin suçlar, tağşiş, su zehirlenmesi vs. gibi suçları içermektedir. Anayasa ya da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin öngördüğü temel medenî, siyasal veya diğer herhangi hakların kullanımında gerçekleştirilen eylemlerin yanı sıra, demokratik bir rejim kurmayı veya böyle bir rejimi müdafaa etmeyi ya da yenilemeyi amaçlayan suçlar terör eylemleri olarak düşünülmemektedir.

» İtalyan Ceza Kanunu'nun 270. bis maddesinde yer alan terörizm tanımı, şiddet

eylemleri gerçekleştirmeyi amaçlayan örgütleri destekleme, kurma, organize etme, yönetme veya finanse etmeyi ya da bu tür örgütlerde yer alan herhangi bir bireyi (yakın akraba da dâhil olmak üzere) desteklemeyi içermektedir. Ayrıca, kendi doğası ve bağlamı göz önünde tutulursa, bir ülkeye ya da uluslararası bir kuruluşa büyük ölçüde zarar verebilecek ve hâlkı sindirmeyi ya da herhangi bir eylemi gerçekleştirme veya gerçekleştirmeme konusunda devletin ya da uluslararası kuruluşların gücünü kısıtlamayı veya bir ülkenin ya da uluslararası bir kuruluşun temel siyasal, anayasal, iktisadi ve sosyal yapılarını istikrarsızlaştırmayı ya da tahrip etmeyi amaçlayan eylemlerse bireyleri şiddet eylemlerini gerçekleştirmek üzere üye olarak almayı veya eğitmeyi de içermektedir. Bu, yabancı devletleri ve uluslararası kuruluşları veya kurumları içermektedir.

» İspanya'da belirli bir terörizm karşıtı yasa yoktur. Genel yaklaşım terörizmi,

suçun ağırlaştırılmış hâli olarak ele alma şeklindedir. Terörizme ilişkin suçlar Ceza Kanunu'nda, usule ilişkin hükümler Ceza Muhakemeleri Kanunu'nda düzenlenir. Ceza Kanunu, eylemin amacının anayasal düzeni bozmak veya kamu düzeninde karışıklık yaratmak olduğu durumlarda bu eylemin terör suçu teşkil ettiğini beyan eder.

» İsveç Terör Suçlarına İlişkin Cezai Sorumluluk Yasası (2003), İsveç hukuku kapsamında cinayet, kasıtsız adam öldürme, ağır saldırı, çocuk kaçırma, zehir ya da bulaşıcı maddelerin yayılmasını içeren bir suç listesinin, söz konusu eylemin bir devlete ya da hükûmetlerarası bir kuruluşa ağır şekilde zarar verebileceği bir terör suçuna tekabül ettiğini belirtir ve bu eylemin amacı:

• Hâlkı veya hâlkın bir kısmını ciddi ölçüde sindirmek,

• Bir kamu yetkilisini veya hükûmetlerarası kuruluşu bir eylemi gerçekleştirme ya da gerçekleştirmekten kaçınma konusunda haksız yere zorlamak,

• Bir devlet ya da hükûmetlerarası bir kuruluştaki temel siyasal, anayasal, iktisadi veya sosyal yapıları istikrarsızlaştırmak veya tahrip etmektir.

Eğer kastı ispatlamak mümkün değilse, Ceza Kanunu'nda yer alan mutat ceza kanunu uygulanır. Terör suçu işlemeye yönelik herhangi bir girişim, hazırlık ya da komplo veya bu tür bir suçu ifşa etmemek de bu Kanun kapsamında suç olarak görülmektedir.

» Norveç, Haziran 2002'de terör eylemlerine ve bu tür eylemleri mali kaynak sağlamaya karşı etkili yasama önlemleri oluşturma amacıyla Ceza Kanunu'nu değiştirdi. 147a sayılı değiştirilmiş paragraf, terörizmi şu amaçlarla işlenen cezai bir fiil olarak tanımlamaktadır:

• Yasama, yürütme veya yargı makamı, güç kaynağı, güvenli yiyecek veya içecek temini, banka veya parasal sistem ya da acil sağlık hizmetleri veya hastalık kontrolü gibi toplum için hayati önem taşıyan bir hizmeti önemli ölçüde engellemek,

• Hâlkı ciddi şekilde sindirmek veya

• Haksız yere kamu yetkililerini ya da hükûmetler arası bir kuruluşu, ülke veya kuruluş ya da bir başka ülke ya da bir diğer hükûmetler arası kuruluş için elzem herhangi bir eylemi gerçekleştirmeye, bir eyleme müsamaha göstermeye veya bu eylemi gerçekleştirmekten kaçınmaya zorlamak.

Değiştirilen Ceza Kanunu kapsamında terör eylemleri cezaidir ve 21 yılı aşmamak suretiyle hapis cezasıyla cezalandırılmaktadır; ayrıca Kanun terör eylemleri gerçekleştirme niyetinde olan kişiler, iş birlikçiler ve suç ortaklarına yönelik azami ceza olarak 12 yıl hapis cezası uygular. Ceza Kanunu aynı zamanda doğrudan ya da dolaylı yoldan terör eylemlerini finanse etmeyi veya bu tür finansmanlar için mali kaynak sağlamayı da 10 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılabilen ağır bir cezai suç olarak nitelendirmektedir.



4.4.2. Bazı Avrupa Ülkelerinde Terör Mücadale Mevzuatı

» Fransa


Terör eylemleri gerçekleştirmeye yönelik komplo yasa dışı kabul edilir ve teröristleri destekleyen lojistik ağların hedef alınmasına olanak tanır.

Kara para aklamayla ilgilenen müessese ve yetkililer de terörle mücadele kapsamında bu durumla mücadele etmekle sorumludurlar.

Terör davalarının soruşturulması Ceza Muhakemesi Kanunu ile düzenlenmektedir. Ancak belirli komplo olayları, araştırmalar ve zaman aşımına yönelik ilk gözaltı ve ön duruşma tutukluluğu ile ilgili belli istisnalar bulunmaktadır.

Terör ve organize suç vakalarında sivil memurlar, dinleme cihazları ve kontrollü vericiler gibi gizli soruşturma yöntemlerine müsaade edilmektedir.

Eğer yerel savcı terörle ilişkili bir eylemle karşılaşırsa, soruşturmanın Paris'te terör davalarında uzmanlaşmış özel bir şube tarafından yürütülmesini talep edebilir. Bir tetkik hâkiminin öncülüğünde soruşturma işlemleri polise ya da aynı zamanda adlî zabıta işlevi gören güvenlik hizmetine (DTS) devredilebilir.

» Almanya

Terörle Mücadele Kanunu, 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanun, yalnızca mevzuatın bir parçası değil, var olan yasalara uygulanan değişikliklere yönelik bir torba paketine verilen başlıktır. Bunlar:

• Kişisel ve mali veriler ile göç verilerine büyük oranda erişimi de kapsayan polis, istihbarat ve güvenlik hizmetlerine yönelik artırılmış soruşturma yetkisi, ikâmet eden aşırı uç kimseleri gözlemlemek üzere daha kapsamlı soruşturma yetkisi ve genişletilmiş yetkiler,

• Aşırı uç kimselerin Almanya'ya seyahatini engellemek amacıyla pasaport ve vizelere getirilen biometrik veri uygulamasını içeren daha sıkı vize ve sınır kontrolü düzenlemeleri,

• Güvenlik hassasiyeti olan mesleklerde güvenlik incelemesinin artırılması,

• Kritik öneme sahip altyapılara yönelik daha fazla korumayı içermektedir.

Almanya'da tutuklanan kimse "tutuklamayı takip eden günün bitimi"nde hâkim karşısına çıkarılmak zorundadır. Bu genellikle 24 saat içinde olur; ancak yaklaşık olarak 48 saati de bulabilmektedir. Tutuklu kişinin suçu işlediğinden şüphelenme hususunda güçlü dayanaklar mevcutsa, bir kaçış riski varsa ya da tanıklara veya kanıtlara müdahâle tehlikesi varsa ve tedbir olası mahkûmiyet kararı ile orantılıysa, hâkim cezai soruşturma ve kovuşturma hâlen sürerken şüpheliyi gözaltında tutabilir. Bu aynı zamanda bir terör örgütü üyesi olduğundan şüphelenilenlere de uygulanır (yurt içi veya yurt dışı). Tutukluluk, tutuklanan kişinin talebi üzerine veya her biri altı ayı geçmeyen aralıklarda bir hâkim tarafından tekrar gözden geçirilmelidir. Her aşamada soruşturma makamlarının, hâkimi, kanıtın hâlen şüphelinin tutukluluğunu gerektirdiği konusunda inandırmaları gerekmektedir. Şartlar, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 112-130. Maddelerinde düzenlenmektedir (StPO).

İstihbarat, terör eylemlerini içeren tanımlanmış bir ağır suçlar listesi ile bağlantılı olarak kanıt kabul edilebilir. Ancak elektronik posta ve telekomünikasyon gizliliğin korunması, Anayasa'nın 10. maddesinde düzenlendiği üzere, yakalama hususunda sınırlamalar getirir. Bu sınırlamalar iki ayrı kanunda düzenlenir: "10. Madde Kanunu" ve ceza muhakemesi kanunu. İlki istihbarat servisleri aracılığıyla yakalamaları, ikincisi ise, ön koşullarını ve cezai kovuşturmalarda kullanımını düzenler.

Dernekler Kanunu (Vereingesetz) kapsamında hükûmet, kanunsuzluğa teşvik eden ya da Anayasa'ya zarar veren örgütleri yasaklayabilir. Dini örgütler bu kanundan muaf tutulmuşlardı, ancak 11 Eylül saldırılarının ardından alınan ilk önlemlerden biri olarak bu "dini imtiyaz" kaldırıldı. Yakın geçmişte altı örgüt ve şirketin (Hizb-ut-Tahrir, Al Aqsr, Yeni Aqit, Kalifatstaat, E. Xani Presse- und Verlags-GmbH ves Yatim Kinderhilfe) radikal görüşlere, şiddete, Yahudi aleyhtarlığına veya isyana teşvik nedeniyle iç mevzuat kapsamında faaliyetlerine son verilmiştir. Yasaklama emirleri, ya topluluklar ya da topluluk önderleri tarafından yapılan konuşmalara ait yazılı materyali hukuka aykırılıklarının kanıtı olarak gösterirler. Topluluğa üyelik cezai bir suç sayılmamaktadır; ancak tüm eylemler, mali kaynak sağlama, mitingler vs, yasak kapsamındadır ve belli koşullar altında cezai suç olabilmektedir. Temsilci ofisler kapatılır ve hesaplar dondurulur. Dernekler Kanunu kapsamında yasaklanan bu örgütlerin temyiz etme hakkı vardır. Bugüne kadar hiçbir temyiz başarılı olmamıştır.

» Yunanistan

2928/2001 sayılı Kanun, sürekli eylem içinde olan yapılandırılmış suç örgütleri kuran veya bu örgütlere katılan ve amacı bu kanunda düzenlenen suçlardan birini işlemek olan kişiler, şartlara bağlı olarak on yıl ya da daha fazla süreli hapis cezasıyla yükümlüdürler. Bir terör grubu ile işbirliği kurmak, eğer örgütün eylemlerini herhangi bir yolla kolaylaştırma şeklini alırsa suç unsuru oluşturur. Basit etnik ya da psikolojik destek, bu desteği sunanlar herhangi bir ekonomik veya maddi gelir gözetmediği sürece cezalandırılmaz. Ancak Ceza Kanunu'nun 47. Maddesi bir kişiye, o kişi tarafından işlenen kanunsuz bir fiilin ikası esnasında kasti olarak yardım sağlayan kimseye ceza indirimiyle birlikte feri ceza öngörmektedir.

2928/2001 sayılı Kanun aynı zamanda belirtilen adlî incelemeden sorumlu olan yetkililere bir terör grubuna sızma, ulaşım ve iletişimi kontrol etme, teknik araçlar vasıtasıyla terör eylemlerini kaydetme, kişisel nitelik verilerinin çapraz kontrolü ve örgüt hesaplarının finansal kuruluşlardaki eylemlerini kontrol etme yetkisi veren pek çok hüküm sunar. Kanun aynı zamanda kişinin terörle bağlantılı bir suça karışması ile ilgili sağlam temellere dayanan şüpheler olması durumunda DNA testine de imkan tanır; tanık ya da diğer kişilerin korunmasını sağlar ve yetkili makamlarla işbirliği içinde olan suçlulara yönelik (teröristler de dâhil) müsamaha tedbirleri öngörür.

3251/2004 sayılı Kanun'un getirdiği yasamaya ilişkin en önemli değişiklikler şunlardır:

• Şu anda bir terör grubunun lideri en az 10 yıl süreli hapis cezasına çarptırılır.

• Terör eylemleri tek bir kişi tarafından gerçekleştirilebilir.

• Hazırlık niteliğindeki bazı eylemler en az 10 yıl süreli hapis cezasına çarptırılır.

• Bir terör eylemi gerçekleştirme tehdidi iki yıllık hapis cezasıyla cezalandırılabilen bir suçtur.

• Müebbet hapse çarptırılan teröristler serbest bırakılma talebi hakkına sahip olabilmek için en az 25 yıl hapis yatmak zorundalardır.

• Terör eylemlerine yönelik zaman aşımı, yalnızca terörle alakalı suçların müebbet hapisle cezalandırılması durumda 3251 sayılı Kanun'la 20 yıldan 30 yıla uzatılır.

2265/1994 sayılı kanun uyarınca organize suç ve terör faaliyeti yargı yetkisi Özel Savcı'nın başkanlığını yaptığı özel bir Yargı Örgütü'ne devredilir. Özel Savcı'nın ülke genelinde yetkisi vardır ve tek başına ya da yerel seviyedeki diğer savcılarla birlikte çalışarak terör davalarına bakar; birden fazla emniyet müdürlüğünün dâhil olması durumda soruşturma sahası içinde terörist karşıtı hizmetin eşgüdümünü sağlama konusuna özel ehemmiyet göstererek polis hazırlık soruşturmalarını denetler, soruşturma usullerini gözetler ve toplanan delili kontrol eder. Özel Savcı, istihbarat ve delil toplama konusunda bir başka hükûmet yetkilisiyle birlikte çalışabilir. Polis teşkilâtının ayrı bir dalı olan Özel Şiddet Suçları Müdürlüğü (DAEV) terörden sorumludur. Tutuklama yalnızca kişinin cürümü meşhut hâlinde yakalanması ya da özellikle ve gerekçeli bir salahiyet durumunda veya bir Yargı Örgütü'nün çıkardığı bir yasa tasarısının bulunması durumlarında mümkündür. Ancak yetkili bir kamu savcısı tarafından yakalama emri verilmesinin ardından tutuklamalar tüm ülkede sivil ve askeri makamlar tarafından gerçekleştirilebilir.

Tutuklu kişi tutuklamayı takiben 24 saat içinde, tutuklananları daha sonra tahkikat hâkimine gönderecek olan cumhuriyet savcısının önüne çıkarılmalıdır.

Tahkikat hâkimleri terör suçlarında uzmanlaşmamış olup her çeşit suçla ilgilenirler.

Tutuklu kişiler, duruşma sürecinde, cumhuriyet savcısı veya diğer herhangi yetkili makam geçici tutukluluk emri ya da serbest bırakma emrine karar verene kadar bırakılmaz. Tutuklu kişiler beş gün içinde geçici tutukluluklarını öngören kararlar hususunda Kabahatler Mahkemesi Konseyi'ne temyiz başvurusunda bulunabilirler. Bu beş günlük süre tutuklama gününden itibaren değil emrin çıkarıldığı günden itibaren başlar. Eğer temyiz reddedilirse tutuklu kişiler 12 aya, olağandışı hâllerde ise 18 aya kadar tutulabilir. 'Olağandışı hâller', Yargıtay Konseyi'nin konu ile ilgili özel gerekçeli bir karar çıkarması durumunda 'gerçekleşmiş' olur.



» İtalya

15 Aralık 2001 tarihinde çıkarılan 438 sayılı Uluslararası Terörle Mücadelede Acil Tedbirler Kanunu, Ceza Hukuku'nun 270. maddesini uluslararası terörü kapsayacak şekilde genişletmiştir. 270. Tek. madde, terörist amaçlara yönelik olarak şiddete teşvik eden ya da demokratik düzeni bozan örgütleri desteklediği, kurduğu, organize ettiği, yönettiği ya da finanse ettiği anlaşılan bireyler için 1 ila 15 yıl arasında bir tutukluluk süresi öngörmektedir. Aynı zamanda bu tür örgütlerle iş birliği içinde olan kişiler için de 5 ila 10 yıl hapis cezası öngörmektedir. 270. tris madde, yakın akrabalar dışında, teröristleri barındıran ya da teröristlere yardım eden kişilere 4 yıla kadar hapis cezası öngörür.

438/2001 ve 155/2005 sayılı Kanun, teröristlerin takibi hususunda polis ve diğer soruşturma yetkililerine artırılmış yetkiler sunar. Bu izinler, örneğin yetkililerin sahte kimlik kullanmaları ya da para veya uyuşturucu maddeleri kabul etmeleri, güvenlik denetimine tabidir. Kanunlar, terörün önlenmesine yönelik olarak istihbarat almanın gerekli olduğu durumlarda kolluk kuvvetleri tarafından iletişimin kesilmesine de imkân tanır. Vekil tarafından müsaade edilen azami kesinti süresi 40 gündür ve daha sonra ileriki 20 günlük süreçte uzatılabilmektedir. Bunun zaruri olduğu konusunda açık bir gerekçe olmalıdır. Bu yönde elde edilen bilgi yalnızca soruşturmaya yönelik amaçlar için kullanılabilir, cezai kovuşturulmalarda kullanılamaz.

» İspanya

Madrid'deki 11 Mart 2004 terör saldırılarının ardından yasamaya ilişkin değişiklikler büyük oranda patlayıcıların kullanımı ve naklinin kontrolünü artırmaya odaklandı. Saldırılardan bu yana terör eylemleri gerçekleştirmeye yönelik komplo suçu, bir saldırı gerçekleştirilmeden önce planı engellenen şüphelileri cezalandırmak amacıyla kullanılmaktadır. Teröre para sağlama ve terörü yüceltmeye yönelik suçlar(Ceza Kanunu, 571-580. Madde) terör destek ağlarına sekte vurmak üzere değerlendirilmektedir.

Terör ve organize suç davalarında olağan usullerin birtakım uyarlamaları bulunmaktadır. İlk olarak tüm davalar Ulusal Yüksek Mahkeme'de (Audiencia Nacional) görülmektedir ve tahkikat hâkimi bu Mahkeme'den bir yetkilidir. Yüksek Mahkeme'nin özel güvenlik özellikleri vardır; görev alan kişiler terör davalarında tecrübelidir ve Mahkeme detaylı bir içtihat geliştirmiştir (özelikle ETA davaları hakkında).

Terör davalarında hâkim, şüphelinin gözaltı bilgisinin soruşturmayı etkileyeceğine dair dayanaklar varsa, şüphelilerin hücre hapsini emredebilir. Bu durum tutukluların haklarının iki şekilde kısıtlanmasını gerektirir: akrabalar tutuklama ile ilgili bilgilendirilmeyebilir ve hukuk yardımı kendi seçtikleri bir avukatla değil bir görev avukatı vasıtasıyla sağlanır. İhzar emri de dâhil olmak üzere diğer tüm haklar uygulanmaya devam eder. İlk hücre hapsi emri tutuklamayı takip eden 72 saat için geçerlidir. Tahkikat hâkiminin izni üzerine sonraki iki gün için uzatılabilir. Bu süreçten sonra tahkikat hâkimi cezai kovuşturmaların başlatılıp başlatılmayacağına karar vermek zorundadır. Eğer başlatılacaksa tahkikat hâkimi şüphelinin polis gözetiminden alınıp adlî gözetime (hapishane) nakledildiği tazyik hapsini emredebilir. Bu noktada hücre hapsini, takip eden üç günün son dönemini istisnaen beş gün süreyle uzatabilir. Böylelikle hakkında adlî kovuşturma başlatılan bir kişinin 13 güne kadar hücre hapsinde tutulması mümkün olmaktadır.

Tutuklu, polis gözetiminde hücre hapsinde tutulurken, tutuklamanın hemen ardından çağrılan görev avukatının (kendi seçtiği avukat değil) önünde sorgulanabilir. Avukat, usullerle ilgili konularda müvekkiline tavsiyede bulunabilir; ancak şüpheliye özel olarak danışmanlık yapmayabilir. Bir adlî doktor fiziksel olarak kötü bir muamele görmediğinden emin olmak için tutukluyu muayene eder ve hâkime bir rapor gönderir. Tutukluluğun hücre hapsi sürecinde şüpheli adlî sorgulamayı başlatmak için üç günü olan Ulusal Yüksek Mahkeme'deki hâkime nakledilir. Eğer hâkim kovuşturmaya yönelik bir husus olduğunu düşünürse cezai kovuşturma başlar ve şüpheli adlî gözaltına nakledilir; eğer değilse, tutuklu serbest bırakılır. Hâkim, cezai kovuşturmaların başlatılması kararını gerekçelendiren makul bir yargı sunmak zorundadır. Adlî gözaltındayken tutuklunun mahkeme tarafından atanan ikinci bir adlî doktor tarafından görülme ve kesintisiz hukuk yardımı hakkı vardır. Kendi seçtiği avukata yalnızca hücre hapsi süresi sonra erdiğinde erişebilir.

Kişi suçlu bulunarak adlî gözaltına alındığında eğer suça yönelik ceza üç yıl ya da daha fazla süreli hapis cezası ise, tazyik hapsi süresi iki yıl sürebilir. Davanın iki yıl içinde yargılanamayacağı anlaşıldığında mahkeme iki yıla kadar uzatma emri verebilir. Sanık hüküm giymişse ve karar temyizde ise, gözaltı süresi verilen hükmün yarısına kadar uzatılabilir. Ancak uygulamada tahkikat hâkimleri, sanığın dört yıllık dönem içinde yargılanması gerekmesine rağmen terör şüphelisini gözaltında tutabildikleri ve davayı mahkemeye hazırlayabildikleri dört yıllık süre dolmadan yargılamayı tamamlarlar.

Terör amacı güden bir suç işlendiğinde mahkeme bu durumu hüküm verirken ağırlaştırıcı etken olarak görecektir. Ancak Ceza Kanunu'nda terörle ilgili olarak belirli bazı cezalar bulunmaktadır. Bunlar:

• Silahlı çeteleri veya terör örgütlerini teşvik etme veya yönlendirme: sekiz ila on dört yıl hapis cezası,

• Silahlı çete veya terör örgütü üyesi olma: altı ila on iki yıl hapis cezası,

• Terör cinayeti: yirmi ila otuz yıl,

• İki ya da daha fazla terör suçundan hükümlü bir kişinin geçerli azami hapis cezası ise şu an 40 yıldır.


Yüklə 3,66 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   77




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin