161
Takammus: Dürzîlere’e göre insanların ruhları bir defada ve sınırlı olarak
yaratılmıştır. Bu sebeple sayıları artmaz ve eksilmez. İnsan ölünce ruhu
derhal başka bir cesede girerek yeniden doğar. Ölüm, ruhun bir çeşit gömlek
değiştirmesidir. Dürzîler insan ruhunun bitkilere ve hayvanlara geçtiğini
reddeder, bu yüzden de tenasüh yerine takammus kelimesini kullanırlar.
Takammusta erkeklik ve kadınlık aynen devam eder. Onlara göre takammus
alemin sonun kadar devam edecektir. Bu süreçte iyilerin ruhu daima
yükselirken kötülerin ruhu aşağı derecelere düşecektir.
Ahiret: Dürzîler’e göre ahiret ve ahiretle ilgili olarak cennet, cehennem, arş,
kürsi, hesâb, mizan, ceza, mükafat gibi şeyler hep bu dünyadadır.
Dürzîliğin inanç ve amelle ilgili olarak dört bölüm halinde ele alınan esaslarını
hatırlayınız.
Evlenme konusunda genellikle Hıristiyanlığın etkisinde kalan Dürzîler’de
evlenme yaşı bayanlarda on yedi, erkeklerde on sekiz olarak kabul edilmiştir.
Birden fazla kadınla evlenmek yasak olup böyle bir nikah batıldır. Bir bayan
veya erkeğin Dürzî toplumu dışında birisi ile evlenmesi kesinlikle
yasaklanmıştır. Mut’a nikahı ve cariye edinmek de yasaklar arasındadır.
Boşanma hoş karşılanmamakla birlikte mümkün olup bir defada icra edilir.
Boşanan kadın aynı erkekle tekrar evlenemez. Zina eden bir kimsenin evliliği
de sona ermiş olur. Dürzî hukukuna göre kadının da boşanma hakkı vardır.
Kocası ölen bir kadın tekrar evlenmemişse çocukları ve mallarının idaresi
ona verilir.
Miras: Dürzîler arasında miras taksimi Sünnî Hanefî hukuk sisteminin
tatbikatına göre cereyan etmekle birlikte, en çok görülen yazılı vasiyet
uygulamasıdır.
Takiyye: Kendilerinden olmayanlara inançları ve uygulamaları konusunda
ifşaatta bulunmayan ve tehlikelerden korunmak gayesiyle takiyye uygulayan
Dürzîler, 1860’lara kadar kendilerini Müslüman olarak göstermiş ve muhtelif
camiler inşa etmişlerdir. Bu tarihten sonra ise Dürzîlerin takiyye konusunda
daha esnek davrandıkları gözlenmektedir.
Dostları ilə paylaş: