And We inspired the mother of Moses, saying: Suckle him and, when thou fearest for him, then cast him into the river and fear not nor grieve. Lo! We shall bring him back unto thee and shall make him (one) of Our messengers.
Kasas Suresi 9
وَقَالَتِ
ve dedi ki
امْرَاَتُ
karısı
فِرْعَوْنَ
Fir\avn\ın
قُرَّتُ
aydınlığı
عَيْنٍ
göz
ل۪ي
bana da
وَلَكَۜ
sana da
لَا تَقْتُلُوهُۗ
onu öldürmeyin
عَسٰٓى
belki
اَنْ يَنْفَعَنَٓا
bize yararı dokunur
اَوْ
ya da
نَتَّخِذَهُ
onu ediniriz
وَلَداً
evlad
وَهُمْ
onlar
لَا يَشْعُرُونَ
anlamıyorlardı
Türkçe Transcript (*)
Vekâleti-mraetu fir’avne kurratu ‘aynin lî velek(e)(s) lâ taktulûhu ‘asâ en yenfe’anâ ev netteḣiżehu veleden vehum lâ yeş’urûn(e)
Ali Bulaç Meali
Firavun'un karısı dedi ki: 'Benim için de, senin için de bir göz bebeği; onu öldürmeyin; umulur ki bize yararı dokunur veya onu evlat ediniriz.' Oysa onlar (başlarına geleceklerin) farkında değillerdi.
Edip Yüksel Meali
Firavun'un karısı, "Gözümüz aydın olsun. Onu öldürme. Belki bize yararı dokunur, yahut onu evlat ediniriz." Hiç bir şeyden haberleri yoktu.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Firavun'un karısı (sepetin içinden çocuk çıkınca kocasına), "İkimizin de gözü aydın! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlad ediniriz" dedi. Halbuki onlar işin sonunu sezemiyorlardı.
Süleyman Ateş Meali
Fir'avn'ın karısı (çocuğu sandıktan çıkarınca): "Bana da, sana da göz bebeği (olacak, çok sevimli bir çocuk). Onu öldürmeyin, belki bize yararı dokunur, ya da onu evlad ediniriz." dedi. (Onu almakla hata ettiklerini) anlamıyorlardı.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Firavun'un karısı şöyle dedi: "Benim için de senin için de bir göz aydınlığıdır bu. Öldürmeyin onu, bize yararı olabilir, yahut onu çocuk ediniriz." Onlar işin farkında olmuyorlardı.
Yusuf Ali (English)
The wife of Pharaoh said: "(Here is) joy of the eye,(3335) for me and for thee: slay him not. It may be that he will be use to us, or we may adopt him as a son." And they perceived not (what they were doing)!(3336) *