Tefsirde Üstadı
Zehebi, Medine’de Ubeyy b. Ka’b tarafından tefsir medresesi kurulduğundan sözettikten sonra Zeyd b. Eslem’i o medresenin en meşhur ismi olarak anmış ve onu, Ubeyy b. Ka’b’tan aracısız tefsir ilmini öğrenen kişiler arasında saymıştır.1036 Bu iddia için Ubeyy b. Ka’b ve Zeyd b. Eslem’in her ikisinin de Medineli müfessirler olmasından başka bir delil ve şahit zikretmemiştir. Her iki ismin de Medineli olmasının, Zeyd b. Eslem’in Ubeyy b. Ka’b’ın talebesi olduğuna ve tefsir ilmini ondan öğrendiğine delalet etmeyeceği ortadadır.
Tehzibu’l-Kemal’de ravilerin biyografileri arasında diğerlerinden daha çok onların rivayet şeyhlerini (kendilerinden rivayet edilenler) zikreden Ebu’l-Haccac Mizzi, Zeyd b. Eslem’in hal tercemesinde, Zeyd’in rivayet naklettiği otuzdan fazla kişinin adına yer vermiş, fakat Ubeyy b. Ka’b’ı onun rivayet şeyhleri arasında saymamıştır.1037 Bu noktaya dikkat edildiğinde yukarıdaki iddianın temelsiz olduğu anlaşılacaktır.
Hatta İmam Ali b. el-Hüseyin’i Zeyd’in rivayet şeyhleri arasında zikretmiş olduğu ve Şeyh Tusi’nin “Zeyd b. Eslem’in Hazret’le epeyce oturup kalkmışlığı vardır” dediği dikkate alındığında tefsir bilgisinin tamamını veya büyük bölümünü Hazret’ten öğrendiği ihtimali akla uzak değildir. Her halükarda, beyan edilenler gözönünde bulundurulduğunda sahip olduğu tefsir ilmini Hazret’ten öğrenmiş olma ihtimali, Ubeyy b. Ka’b’tan yararlandığı varsayımından daha güçlüdür. Üstelik de Ubeyy b. Ka’b’ın Ömer’in hilafeti sırasında vefat ettiğinin söylendiği hatırlanırsa.1038 Ömer’in ölümünden 113 yıl sonra vefat eden Zeyd b. Eslem eğer Ubeyy b. Ka’b’ı görmüşse bu ancak çocukluk yıllarında olmuştur. Fakat İmam Ali b. el-Hüseyin’in rıhleti (a.s) 92 veya 93 ya da 95 senesinde gerçekleşmiştir.1039
Dostları ilə paylaş: |