Müminlerin Emiri hz. Ali (a s)


NEHREVAN'DAN SONRA HARİCİLER



Yüklə 0,98 Mb.
səhifə28/37
tarix31.10.2017
ölçüsü0,98 Mb.
#23329
1   ...   24   25   26   27   28   29   30   31   ...   37

NEHREVAN'DAN SONRA HARİCİLER


Nehrevan'dan sonra, Deskere denen yerde, Avf oğlu Eşres, iki yüz kişiyle isyan etti. Hz. Ali, Hassan oğlu Ebreş'i, üçyüz kişiyle üzerine yolladı.

Hicretin otuzsekizinci yılı Rebiülahırında savaş oldu, Hariciler dağıldılar, Eşres öldürüldü.

Bir ay sonra Hilal adında biri, kardeşiyle beraber Masebzan'da isyan etti. Üzerlerine giden Kays oğlu Ma'kıl, topluluklarını dağıttı, Hilal ve adamlarından ikiyüz kişiden fazla Harici maktul düştü.

Bu olayın ardından Buceyle boyundan Eşheb, yahut Eş'as adlı biri, yüzseksen kişiyle çıktı, Masebzan'a gelip Hilal'in ve adamlann namazlarını kıldı, onları gömdürdü, isyan etti. Hz. Ali, üzerine Cariye'yi, yahut Adiy oğlu

317

Hucr'u gönderdi. Cüha denen yerde savaştılar, Eşheb'le adamları maktül düştüler.



Bir ay sonra Said isminde bir adam, Medayin civannda isyan etti. Başında iki yüz adam vardi. Hz. Ali, üzerlerine Mes'ud oğlu Sa'd'i gönderdi. Savaşta hepsi de yok oldu.

Bundan sonra Ebu-Meryem'is-Sa'di, isyan etti, Şehrizor'daki Hariciler, bu adama uydular. Başına toplananlann içinde ancak alti tane arap vardı. Öbürleri Arap olmayıp başka millete mensuptu.

Kendisine uyan birkaç yüz kişiyle Kufe'ye beş fersahlık bir yere kadar geldi. Hz. Ali, bu adama haber gönderip kendisine tabi' olmasini ve Kufe'ye gelmesini emretti. Ebu-Meryem kabul etmedi, aramızda savaştan başka birşey yok, dedi.

Bunun üzerine Hz. Ali, bu topluluğa Haniy oğlu Şurayh'ı, yediyüz kişiyle gönderdi. Hariciler, şiddetli bir hücumda bulundular. Şurayh'ın orudusu bozuldu, dağıldı, yanında ikiyüz kişi kaldı.

Hz. Ali, bizzat hareket etti. Önce Cariye'yle öğüt verdi, sonra kendisi, onları itaate davet etti, fayda vermedi. Bunun üzerine savaş başladı. Haricilerden ancak elli kişi kurtuldu ki bunların da kırk tanesi yaralıydı. Hz. Ali, bunları Kufe'ye getirdi. Yarası olmıyanları azad etti. Yaralıları tedavi ettirdi, sonra onları da salıverdi.

FARS OLAYLARI

İbn'ül-Esir'in hicri otuz sekizinci yıl olayları arasında Naciye oğulları boyunun şeyhi Raşid oğlu Hirrit'in isyanını kaydeder.

318


Hırrit, Naciye oğullarından üçyüz kişiyle beraber Hz. Ali'nin maiyetindeydi; Cemel ve Sıffıyn savaşlarında bulundu; Hakemlerin karanndan sonra otuz kişiyle Hz. Ali'nin huzuruna gelerek Ya Ali dedi, vallahi senin emrine itaat etmeyeceğim, ardında namaz kılmıyacağım, yann da senden ayrılıp gideceğim.

Hz. Ali, "Hay anan yasında yatsın, demek ki Rabbine isyan edeceksin, ahdinden döneceksin; fakat bu takdirde ancak kendine zarar vermiş olursun; iyi ama neden bu işe kalkıştın" dedi. Hırrit, Çünkü dedi, sen hakeme razı oldun, gerçekten saptın, zulmeden kavme dayandin.

Hz. Ali, "gel dedi, beraber oturalım, Kur'an'ın hükümlerine göre konuşalım, sünnetleri müzakere edelim, senden daha iyi bildiğim şeyleri sana açıklıyayım; belki bııgün kötü gördüğünü iyi görür, gerçeği bulursun."

Hırrit, Hayır dedi, istemem, ben senden ayrılacağım. Hz. Ali, "Şeytan seni kandirmasin, bilgisizler seni aşağılatmasın. And olsun Allah'a razı olsaydın sana doğru yolu gösterirdim" dedi.

Hirrit, geceleyin, yanindakilerle beraber Kufe'den çıkıp gitti. Yanindakiler az olmakla beraber etraftan kendisine birçok kişiler katılabilirdi. Bundan dolayı Hasafaf ül-Bekri oğlu Ziyad, Hz. Ali'nin huzuruna gelip Ey Mü'minler Emiri dedi, onun başında pek az kişi var, bu yüzden korkulmazsa da ileride büyük bir toplulukla bozgunculuğa kalkışmasından korkulur; bana izin ver, ardindan gidip onunla görüşeyim. Hz. Ali, Allah sana rahmet etsin, hadi git buyurdu.

319


Ziyad, yüz otuz kişiyle hareket etti. Bu siralarda Hz. Ali'ye, Hırrit'le yanındakilerin Kufe'ye yakın Nıffar'a vardiklanna dair haber geldi. Orda yeni Müslüman olmuş bulunan bir köylüye, Müslüman mısın, kâfır misin diye sormuşlar, adamcağız Müslümanım deyince Ali hakkında fikrin nedir demişler. Köylü, "insanların efendisidir. peygamber'in vasisidir, Mii'minlerin de Emiridir" demiş. Bunun üzerine sen kâfır oldun deyip adami öldürmüşler. Onunla beraber tuttuklan Musevi'ye, dinin nedir diye sormuşlar. Adam, Museviyim deyince bırakmışlar.

Hz. Ali, Val oğlu Abdullah'ı bir mektupla Ziyad'a gönderdi, bu olayi bildirdi. Ziyad'la beraber Niffar'a ordan da Hırrit'in bulunduğu yere vardılar.

Ziyad, Hırrit'e, savaşın lüzumu yok, zaten siz de yorgunsunuz, biz de yorgunuz. Münasip görürsen bir araya gelelim, konuşup görüşelim, bir karara varalim diye haber gönderdi.

Hırrit razi oldu. Ziyad, beş kişiyle gitti, bir su kıyısında buluştular. Yemek yediler, dinlendiler. Ziyad, Neden Mü'minler Emiriyle bizim aleyhimizde bu harekete giriştin diye sordu. Hirrit, sahibinizi imam olarak tanimiyorum, huylanndan da memnun değilim; halifeliği Şura ile halletmek fıkrinde diye cevap verdi. Ziyad, meşveret için toplanacak kişilerin, kendisinden ayrıldığın zattan daha ziyade Allah'ın ve Peygamberinin hüküm ve sünnetlerini bilen bir kişiyi bulabileceklerini mi samyorsun; bundan başka bir de Peygamber'e yakınlığı var ve ilk Müslüman olan o dedi. Hirrit, Bunları inkâr etmiyorum ki deyince Ziyad, peki dedi, öyleyse ne diye onunla savaşa

320

kalkıyorsun? Hırrit, ben onunla savaşa girişmedim, o, benim adamlarimdan birçoğunu öldürdü, onun için savaşıyorum dedi.



Uyuşmak mümkün olmadı ve savaş başladı. Bu adam, Cemel savaşında Talha ve Zübeyr'le beraberdi; sonra Hz. Ali tarafına geçmişti; Hakemeyn olayından sonra Hz. Ali'den ayrıldı.

Hükmettiği yerlerdeki Müslümanlar, zekâtlarını, Hristiyanlar cizyelerini, merkeze göndermiyorlardı. Müslümanlar arasındaki ayrılığı gören Hristiyanlar, Müslümanlığı kabul ettikten sonra gene Hristiyan olmuşlardı ve Hırrit'e yardım ediyorlardı.

Savaşta Ziyad, bir aman bayrağı dikmiş, onun altına gelenlere aman vereceğini ilan etmişti. Hırrit'in yanındakilerin çoğu, bunu görünce bayrağın altına gitmişti. Hırrit, savaşta öldürüldü, yanındakiler dağıldı ve bu isyan, böylece bitti.107

İKİ ŞEHİD

Ashabdan Huzeyfe'nin oğlu Muhammed, Amr b. As'ın Mısır'ı istilasında tutulup Şam'a, Muâviye'nin yanına gönderilmişti. Muâviye, Muhammed'i hapsettirmiş, fakat Muâviye'nin zevcesi Fahıte, Muhammed'in teyzesinin kızı olduğundan, ona gönderdiği yemeğin içine koyduğu kesici bir aletle zincirlerini keserek hapisten kurtulmuş, Lübnan'da Halil dağında gizlenmişti. Muâviye bunu haber

107- Tenkıyh'ul-Makaal; c. 2, s. 397

321

alıp kölelerinden Reşid adlı birini göndererek onu tutturup şehid ettirdi.



Huzeyfe b. yeman, Hz. Ali'nin, "Yeryüzünde yedi kişi vardır ki Allah, halkı onların yüzünden rızıklandırır, onların hürmetine yağmut yağdırır, halka yardım eder; ben onların imamıyım" buyurduğu kişilerdendir. Öbürleri arasında, Selman, Mikdad, Ebu-Zerr ve Ammar'ı saymışlardır. Huzeyfe, Hz. Fatıma'nın namazını kılanlardandı. Nesli, Muhammed'in şehadetiyle kesilmiştir. 108

Razılık bey'ati ashabından olup Osman'a karşı duran Mısırlılara kanşmış bulunan ve Filistin'de tutulup hapsedilen, hapisten kaçıp Halil Dağı'na sığınan Abdurrahman b. Udeys de, orada, bir rivayette Şam'da Muâviye'nin emriyle şehid edilmiştir.

Aynı yılda Muâviye, üç bin atlıyla Reha boyundan Şecere oğlu Yezid'i, Hz. Ali'nin valisini sürmek, halka, hac töreninde emir olmak ve kendi adına halktan bey'at almak üzere Mekke'ye gönderdi.

Mekke'de vali, Abbas oğlu Kusem'di. Mekkelileri savaşa çağırdıysa da dinlemediler. Ancak Osman'il-Abdi oğlu Şeybe, pek az bir kuvvetle bu emri dinledi. Bunun üzerine Kusem, Mekke'nin ıssız yerlerine çekilmeyi kurduysa da Ebu-Said'ül-Hudri, buna mani oldu, burada bulun, bir yere ayrılma. Onlarla savaşa girişebilirsen savaşırsın. Girişemezsen o vakit gider, Hz. Ali'ye ulaşırsın dedi.

108- Tenkıyh'ul Mekal; c.l, s. 259 - 260.

322


Bunun üzerine Kusem, Hz. Ali'ye bu olayi bildirdi. Hz. Ali, hac ayının evvelinde Mekke'ye bir kuvvet gönderdi.

Şecere oğlu Yezid, Zilhicce'nin yedinci günü Mekke'ye vardı. Ebu-Said'ül-Hudri'ye, valinin za'fi malum, ona söyle, halka namaz kildirmasin; ben de kildirmam, halk dilediğini imam tayin etsin dedi. O da bunu Kusem'e ve halka bildirdi; halk, oğlu Şeybe'yi imam tayin etti. Şeybe hac töreninde namaz kıldırdı. Bu süretle Mekke, adeta tarafsızlığını ilan etmiş oldu.

Hz. Ali, Yezid'in Mekke'ye hareketini haber ahnca üçbin atlı gönderdiyse de bunlar oraya vanncayadek Yezid, Şam'a gitmiş olduğundan iki ordu, birbiriyle buluşamadı.

Muâviye, aynı yılda Abdurrahman adina birini Cezire şehirlerine gönderdi. Nusaybin'de Amir oğlu Şebib memurdu. Bunu Kumeyl'e bildirdi. Kumeyl, oraya altryuz atlı gönderdi.

Giden kuvvet, Şamlılara yetişti. Savaşta Şamlılardan birçoğu maktül düştü. Kumeyl, Hz. Ali'nin yoluna -yordamına uyup kaçanlann kovalanmamasını, yaralılara dokunulmamasını emretti. Şamlılar bozulup kaçtılar. Kumeyl, bu olayi Hz. Ali'ye yazdı. Hz. Ali, ona hayır dualar etti, hoşnud olduğuna dair bir cevap gönderdi.

Şebib de, Şamlılann ardına düşüp Fırat'ı geçti, Ba'lebek'e vardı. Şamlıları bozguna uğrattı. Muâviye, Hz. Ali taraftarlarıyle savaşmak üzere Mesleme oğlu Habib'i gönderdiyse de Habib, geldiği zaman Şebib ordan ayrılmış, Rakka ciravındaki Muâviye tarafdarlarına hücum edip onlan yıldırmıştı. Bu üstünlüğü Hz. Ali'ye bildirince Hz. Ali, halkın mallanna, canlarına dokunmamasını, ancak

323

at ve silahlari almasim emretti ve Allah Şebib'e rahmet etsin, onlann talanlanni uzaklaştırdı, bize yardım etti buyurdu.



Şecere oğlu Yezid, Muâviye'ye vannca Muâviye, Nemr'üt-Tanuhi oğlu Haris'i Cezire'ye gönderdi. Hz. Ali'ye uyanları esir edip sürerek Şam'a getirmesini emretti. O da Tağlıb oğullarından yedi kişiyi esir etti.

Bu boydan bir topluluk Hz. Ali'den ayrılıp Muâviye'ye gitmiş, boydaşlarının serbest bırakılmasını istemişti. Muâviye, isteklerini kabul etmedi. Bu sırada Muâviye, Hz. Ali'ye; Kays oğlu Ma'kıl'ın esir ettiği erleri, fıdye karşılığı serbest bırakması için bir mektup gönderdi. Hz. Ali, bu recayı kabul etti, esirleri bıraktı.

Hz. Ali, halkı, Musul civarına iskan için Abdürrahman'ül-Has'ami'yi gönderdi. Tağlib boyu buna razı olmadı. Aralannda savaş oldu. Abdurrahman şehid düştü. Hz. Ali, üzerlerine asker göndermek istediyse de Rabia boyu, onlar düşmanından aynlmışlar, sana itaat etmişlerdir. Abdürrahman'ı da bir hata edip öldürdüler, hoş gör dediler, Hz. Ali kabul etti.

Gene bu yıl Muâviye, Semave halkının vergilerini toplamak üzere Mekhul'ül-Amiri oğlu Züheyr'i gönderdi. Hz. Ali, bunu haber alınca üzerlerine Abdullah'ul-Aşcai oğlu Ca'fer'le Kelboğullarından Urve ve Cellas'ı gönderdi, Bekr ibni Vail'i de onlarla beraber yolladı.

Savaşta Hz. Ali taraftarları bozuldu. Ca'fer şehid düştü. Urve'nin hiyaneti anlaşıldı. O da kaçıp Muâviye'ye tabi' oldu.

Bu talanlar, bir yıl içinde olmuştu.

324

MUAVİYE'NİN UKBE OGLU MÜSLİM'İ DOVMET'ÜL CENDÜL'E GÖNDERMESİ



Aynı yılda, Vak'at-al-Harra kahramanı Ukbe oğlu müslim'i Dovmetül Cendül'e gönderdi.109 Oralılar Hz. Ali'ye de bey'at etmiyorlardı, Muâviye'ye de. Muslim, onlan Muâviye'ye bey'ate davet etti, kabul etmediler, Hz. Ali, bunu duyunca Ka'b'ul-Hemdani oğlu Malik'i, bir toplulukla yolladı. Malik, Müslim'in askeriyle savaşa girişti. Muslim mağlub oldu.

Malik bir kaç gün orda oturdu, halkı bey'ate davet etti, kabul etmeldiler, dönüp Kufe'ye gitti.

109- Harra, kara taşlık anlamına gelir. Medine'nin doğusu ve batısı, yüksek kayaliklarla çevrilmiş olduğundan bu ad verilmistir. Hicretin altmış üçüncü yılmda, İmam Huseyn'in, altmış bir muharreminde şehadetini vesile yapan ve Yezid'in başka kötülüklerini de duyan Medineliler, Yezid'e itaat etmemeyi kararlaştırmışlardı. Yezid, Kufe valisi olup İmam Huseyn'i şehid ettirmekten çekinmeyen Ziyad oğlu Ubeydullah'ı Medinelileri te'dibe me'mur etmiş, fakat o bile, "Medinelileri korkutanı Allah korkutsun. Allah'ın, Meleklerin ve bütün insanların la'neti ona olsun" hadisini düşünüp bu memuriyeti kabul etmemişti. Muâviye, oğluna, Medineliler sana itaat etmezlerse onları, Ukbe oğlu Müslim'le taşla diye vasiyyette bulunmuştu. Yezid, bu adamı Medine'yi itaate sokmaya me'mur etti. Muslim, hasta olduğu halde bu memuriyeti kabul etmiş, ordusuyla Medineye girmiş, Medine'yi üç gün üç gece yağma etmiş, Hz. Peygamber'in mescidine at bağlatmış, bu müddet zarfmda cemaatle namaz kılmamamıştır. Savaşta, üçyüzü sahabeden olmak üzere yediyüz Medineli şehid olmuş, katliamda onbin kişi öldürülmüş, rivayete göre onbin kızm ırzma geçilmiştir. İşte Vak'at-al-Harra budur.

325


Yüklə 0,98 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   24   25   26   27   28   29   30   31   ...   37




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin