Elazığ’da Yapı Stoku
Elazığ’da yapı stokunun durumunu tek bir cümle ile ifade edersek, yapılar belediye tarafından 2005 yılında denetlenmeye başlamıştır. Bu tarih çok şeyi ifade etmektedir.
Elazığ’ın yapı güvenliği riskini gözle görülen ve görülmeyen olarak ifade edebiliriz. Gözle görülmeyen bölümü, betonundan karot dahi alınamayacak kadar beton dayanımı düşük binalar, kolonu, kirişi tahrip edilmiş veya kesilmiş binalar, çevrede oluşan depremlerden sonra kolonları ağır hasar gören ancak sıva ile bu hasarlar kapatılan binalar olarak sıralayabiliriz. Gözle görülen bölümde ise fotoğraflar her şeyi anlatmaktadır.
Bu fotoğfarlara yüzlerce hatta binlercesini eklemek mümkündür. Gözle görülen ve görülmeyen bu durumların Elazığ yapı stokunun depreme karşı hangi seviyede yetersiz olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Kentsel Dönüşüm
2011.12.05 2.5 -.- -.- KARTALDERE-MADEN (ELAZIĞ)
2011.12.05 -.- 2.4 -.- YAYIKLI-ARGUVAN (MALATYA)
2011.12.04 -.- 2.7 -.- YAYIKLI-ARGUVAN (MALATYA)
2011.12.03 -.- 2.4 -.- KOYUNGOLU-OVACIK (TUNCELİ)
2011.12.03 -.- 3.5 -.- COGURLUK-OVACIK (TUNCELİ)
2011.12.03 2.8 -.- -.- SANCAK- (BİNGOL)
2011.12.03 2.6 -.- -.- GUNEYKOY-SIVRICE (ELAZIĞ)
2011.12.02 2.4 -.- -.- PULUMUR (TUNCELİ)
Yukarıdaki deprem tablosu Elazığ ve çevresinin sürekli sallandığını gösteriyor. Deprem dayanımı yetersiz yapı stokuna sahip Elazığ, acil çözümlere muhtaçtır. Acil çözümün adı kentsel dönüşümdür.
Kentsel dönüşüm, eski yapıların yenilenmesi olarak anlaşılmaktadır. Sadece binaların yenilenmesi değil, kentsel dönüşüm şehrin imarının düzenlenmesi, alt yapı sistemlerinin yenilenmesi ve düzenlenmesi gibi yeni bir şehir oluşturulması anlamına gelmektedir.
Elazığ ve Kentsel Dönüşüm
Elazığ riskli deprem kuşağı üzerinde olması ve çok büyük bir deprem dayanımı yetersiz yapı stokuna sahip olması nedeniyle kentsel dönüşümde öncelikli iller arasında olmalıdır.
Kentsel dönüşüm kâğıt üzerinde iyi tasarlanmalıdır. Oluşabilecek engeller önceden tahmin edilmeye çalışılmalı ve tedbirler inşaat işleri başlamadan alınmalıdır. Her mahallede ada bazında düzenlemeler yapılmalıdır. Cadde ve sokak genişlikleri, yeşil alanlar ve otoparklar kentsel dönüşüm projelerinde yer almalıdır.
Ülkemizde yapıların büyük çoğunluğu bitişik nizam, tek veya çift daireli konut tipi yapılardır. Bu yapıların tek tek yenilenmesi ekonomik ve çevresel sakıncalar oluşturmaktadır. Bu nedenle bir katında dört daire bulunan blokların yapılması tavsiye edilmektedir.
Aynı kat planına sahip tek daireli 4 adet yapının kaba inşaat maliyeti ile dört daireli tek bloğun kaba inşaat maliyeti arasında ortalama %10 fark vardır. Bir katında dört daire bulunan simetrik ve rijit bina deprem kuvvetlerinden daha az etkilendiği için ekonomik olmaktadır. %10 inşaat sektöründe çok önemli bir miktardır.
Ekonomik kazanç sadece inşaat maliyetinde değildir. Binalar yenilendiği ve komşu daireler ortak duvarlar kullandığı için ısı yalıtımında ve dolayısı ile yakıtta da büyük miktarlarda tasarruf sağlanmış olacaktır.
Bir katında dört daire bulunan binaların inşası ile bitişik nizam binaların deprem sırasında maruz kaldıkları çekiçleme etkisi de bertaraf edilmiş olacaktır.
Eski yerleşim yerlerinde binalar arasında kalan bahçeler genellikle hurdalık olarak kullanılmaktadır. Kentsel dönüşümle beraber bu bahçelerden kazanılan alanlar yolların genişlemesi ve uygun boyuttaki kaldırımlar için kullanılacak olup yeşil alanların daha iyi değerlendirilmesine ve şehircilik açısından daha güzel bir çevreye dönüşmesine de katkı sağlayacaktır.
SONUÇ VE ÖNERİLER
1. Yapılan adrese dayalı tespit ve eşleştirme çalışmaları sonuçlarına göre 31 Aralık 2008 tarihi itibariyle 547.562 kişisi Elazığ’da ikamet etmektedir.
Türkiye toplam nüfusunun; % 0.76’sı Elazığ’da ikamet etmektedir. Elazığ’ın en kalabalık ilçesi 37.965 kişi ile Kovancılar ilçesi olmuştur. Bunu sırasıyla 30.338 kişi ile Karakoçan ilçesi izlemektedir. Nüfusu en düşük ilçeler sıralamasında ise 2.978 nüfusuyla Ağın, 7.581 ile Keban, 8.412 ile Alacakaya gelmektedir. İlin en önemli karayolu bağlantısı; Ankara-Kayseri-Malatya üzerinden gelerek, Tunceli ve Erzurum'a giden devlet yoludur. Bu karayolunun 156 km’si Elazığ İl sınırları içindedir. Yolun Elazığ-Palu kesiminin 87. km’sindeki Kovancılar yöresinden kuzeydoğuya ayrılan bir kol; Bingöl ve Muş üzerinden Van’a kadar ulaşmaktadır.
2. Elazığ, Torid Tektonik Birliğinin doğu kesiminde yer almaktadır. Elazığ ve çevresinde Paleozoyik’ten Senozoyik’e kadar değişik yaşta birimler yüzeylenir. İnceleme alanında yüzeyleyen birimler yaşlıdan
gence doğru;
-
Keban Metamorfitleri (Permo – Triyas )
-
Elazığ Mağmatitleri (Senoniyen )
-
Harami Formasyonu ( Üst Maestrihtiyen )
-
Kırkgeçit Formasyonu (Orta Eosen – Üst Oligosen )
-
Karabakır Formasyonu (Üst Miyosen – Alt Pliyosen )
-
Alüvyonlar ( Pleyistosen ).
Bu yüzeyleyen birimler içinde oldukça geniş alanlarda yüzeyleme veren Elazığ Mağmatitleri, Kırkgeçit Formasyonu ve Keban Metamorfitleridir. Bu formasyonlar depreme dayanıklı yapıların yapılması açısından oldukça uygundur. Ancak gelinen durumda yapıların büyük çoğunluğu alüvyon zeminler üzerindedir. Bu deprem açısından oldukça riskli bir durum oluşturmakta, acilen kentsel dönüş uygulanarak yapılar Elazığ Mağmatitleri, Keban Metamorfitleri ve Kırkgeçit Formasyonu’na kaydırılmalıdır.
3. Doğu Anadolu Fayı (DAF) ülkemizin en önemli deprem kuşaklarından birini oluşturmaktadır. DAF kuşağında Bingöl, Elazığ, Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Antakya illeri bulunmaktadır. Tüm bu deprem kuşağında yaklaşık 3 milyon kişi yaşamaktadır. DAF’ın jeolojik özellikleri ve tarihsel deprem kayıtları bu kuşak içerisinde 7’den büyük depremlerin olabileceğini göstermektedir. Tarihsel katalog verilerine göre MS 602 yılından 1905 yılına kadar bu hat üzerinde 21 yıkıcı deprem oluşmuştur. Bu depremlerin büyük çoğunluğu Elazığ ve Malatya kentleri ve civarında meydana gelmiştir.
4. Elazığ ve çevresindeki tarihsel depremlere bakılırsa 1893 yılındaki eski adı İzol, yeni adı Kale ilçesi tamamen yıkılmıştır. Bu depremin şiddeti 9 olarak tarihi vesikalarda belirtilir. Bu depremin büyüklüğü ise 7.0-7.5 arasında bir büyüklüğe denk gelmektedir. Yine 1902 yılında Baskil ilçesi yakınlarında meydana gelen deprem önemli göz ardı edilemeyecek bir depremdir. Elazığ kent merkezinin 1834 kurulduğun deprem felaketiyle karşılaşmamıştır. Ancak şimdi büyük risk altındadır.
5. Son zamanlarda yapılan jeolojik ve jeofizik çalışmalar neticesinde kent merkezi içinden geçen aktif doğrultu atımlı fayların bulunduğu saptanmıştır. Bu nedenle kent ivedi olarak kentsel dönüş programı uygulanmalı ve şehir sağlam olan yüksek kesimlere kaydırılmalıdır.
6. Kentleşmede sürdürülebilirliğin ilk şartı kenti afetlerden korumaktır. Bu yüzden özelde Elazığ genelde de ülkemizdeki bütün şehirler için afet risk unsurları ortaya konulmalı, risk haritaları çıkarılmalı, afetlerle mücadele
stratejisi geliştirilmeli, yapılacaklarla ilgili planlama, projelendirme ve uygulama süreçleri belirlenmelidir. Kentlerde yapılacak yatırımlar, alt yapı çalışmaları, bölge planı, il çevre düzeni, ulaşım planı ve diğer çalışmalar, hazırlanan risk haritalarına göre yapılmalıdır.
7. Deprem riski Elazğ için en başta gelen doğal afet riskini oluşturmaktadır. Bu yüzden Elazğ’da sürdürülebilir bir kentleşme sağlamanın ilk şartı kenti deprem riskine karşı korumaktan geçmektedir. Zira depreme karşı koruyamadığımız bir kenti sürdürülebilir kılamayız. Bu anlamda Elazığ deprem konusunda mutlaka bir strateji geliştirmeli ve yapılacak çalışmalar sistematik bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Bu çalışmaların ilk aşaması hemen kentsel dönüşüm programı geliştirilerek uygulamaya konulmalıdır.
8. Eldeki deprem veriler Elazığ’nın her 100 yılda bir yıkıcı bir depremle karşı karşıya kaldığını, Doğu Anadolu fay hattı üzerindeki
en riskli bölge olduğunu, bu fay üzerinde son bin yılda oluşan depremlerin çoğunun Elazığ merkezli gerçekleştiğini göstermektedir. Dahası Elazığ sadece Doğu Anadolu Fay Zonu’nun değil aynı zamanda Malatya Fay Zonu, Ovacık Fay Zonu ve Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun tehdidi altındadır.
9. İlimizde “Depremle Mücadele Stratejisi” geliştirilmeli, bu stratejiyi yürütmek üzere bir “Deprem Konseyi” oluşturulmalı, olası deprem senaryoları dikkate alınarak deprem parkları
belirlenerek, buralarda bağımsız elektrik enerjisi kaynakları, su kaynakları, çadır, ısıtıcı, demir kesici, vinç gibi araç ve gereçler hazır bulundurulmalıdır.
10. Bütün bu çalışmaların gerçekleştirilmesinde ve sürecin işletilmesinde kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları işbirliği yapmalıdır.
11. Özelde Elazığ genelde de ülkemizde nerede olursa olsun depremde kaybedeceğimiz bir ferdimiz yoktur. Bunun için ivedilikle deprem gerçeği görülmeli ve buna uygun kalıcı önlemler alınmalıdır.
12. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Kentsel dönüşüm çerçevesinde ele alacağı 8 il içerisine Elazığ ilinin de girmesi için çaba sarf edilmelidir.
İnsanların evlerinin kendi mezarları olması için KENTSEL DÖNÜŞÜM kaçınılmazdır.