Proje tabanlı öğrenme yöntemi; J. Dewey, Bruner ve Kilpatrick’in öğrenme yaklaşımlarından oluşan bir sentezdir. Proje tabanlı öğrenme yaklaşımında öğrencinin bireysel veya grup olarak gerçekleştirdiği öğrenme etkinliğinin sonucunda bir ürün ya da performans ortaya koyması beklenir. Öğrenci üst düzey düşünme, problem çözme, yaratıcılık, bilgiyi yeniden düzenleme, sorgulama, sentezleme, eleştirel düşünme, irdeleme, bilimsel ve bağımsız düşünebilme gibi çalışmalar yapar (Küçükahmet , 2002, s. 67-70).
J. Dewey tarafından geliştirilen problem çözme yöntemi; bir problemin öğrenciler tarafından çözülmesiyle gerçekleşen öğretim yöntemidir. Genelleme ve sentez yaparak öğrenme sağlanır. Bu yöntemde problem çözme basamakları kullanılır. Bilginin kavratılması, uygulanması, analiz edilmesi, sentezlenmesi, değerlendirilmesi ve karmaşık zihinsel becerilerin geliştirilmesi hedeflenir. Sınama-yanılma, içgörü oluşturma, yaratıcı düşünme gibi öğrenme yolları kullanılır (Major, Badon, & Mackinno, 2000).
PROJE TABANLI EĞİTİM NASIL YAPILIR?
-
Dersler normal şekilde işlenir.
-
Ders işlenirken proje çalışması yapacak öğrenciler tespit edilir.
-
Proje çalışmaları dersin dışında yapılır.
-
Çalışmayı öğrenci yapar, öğretmen yol gösterici olur.
-
Öğrenci beynindeki bilgiler yorumlanır ve yeni bir ürün ortaya koyar.
-
Tümel ( portfolio) değerlendirme yöntemi kullanılır. Bu yaklaşımda sadece etkinlikler sonucu ortaya çıkan ürün değil, aynı zamanda bu ürünün ortaya konma süreci de değerlendirmeye alınır. Ayrıca öğrenciler sadece öğretmen tarafından değerlendirilmez, aynı zamanda öğrenciler kendi kendilerini de değerlendirirler.
-
Süreç Değerlendirme (Öğrenciler kendilerini ve grup arkadaşlarını; öğretmenler öğrencileri, verilen forma göre değerlendireceklerdir.)*
-
Ürün Değerlendirme(öğretmenler takımların ürünlerini, verilen forma göre değerlendireceklerdir.
PROJE UYGULAMA MODELİNE KARAR VERMEK
-
Öğretmen Yönlendirmeleri: Proje konuları öğretmenler tarafından verilebilir. Örneğin Fen Bilgisi dersinde öğretmen tarafından önceden belirlenecek konu önerileri şunlar olabilir:
-
Engelli veya herhangi bir hastalığı olan insanların yaşamını kolaylaştıran buluşlar geliştirilmesi.
-
Trafik kazalarını engelleyici, trafik akışını kolaylaştırıcı fikirler geliştirilmesi.
-
Enerji, su, elektrik, gıda gibi doğal kaynakların değerlendirilmesi ile ilgili fikir veya buluşlar geliştirilmesi.
-
İnsan sağlığını tehdit eden her türlü çevre şartı ve aletlere karşı önlem olabilecek fikirler geliştirilmesi.
-
Fen ve teknoloji derslerinde fiziksel imkanı olmayan okullar için ekonomik ders materyalleri geliştirilmesi.
-
Halka açık olan ortak kullanım alanlarında (tuvalet, otobüs, park, hastane vb.) hastalık yapan bakteri ve virüslerin yayılmasını önleyici buluşlar geliştirilmesi.
-
Gönüllü öğrencilerden seçerek: Meraklı ve araştırmayı seven öğrenciler teşvik edilebilir.
-
Ödev Çalışması: Proje çalışmalarını her ders içinde ödev olarak verilebilir.
-
Disiplinler arası iş birliği etkinlikleri: Büyük çaplı ürünler bu şekilde ortaya çıkabilir. Disiplinler arası iş birliği etkinliklerine örnek bir proje aşağıdadır:
Bu proje dönem başında derse giren tüm branş öğretmenlerle birlikte kararlaştırılmış, ilgili branş öğretmenleri kendi derslerinde yönlendirmiştir.
Proje Tabanlı Öğrenme Ders Örneği
Örnek Ders 2:
Öğretmen: Hücre konusunu işledik . Bu konuyla ilgili sorusu olan var mı? Hakan.
Hakan: Biz büyüdükçe toplam hücre sayımızda artıyor mu?
Öğretmen: Evet Hakan. Hücreleriniz sizin yaşınız büyüdükçe bölünme yaparak çoğalır.
Hakan: Peki öğretmenim. Hücrelerimizin toplam sayısı yaşlara göre hesaplanabilir mi?
Öğretmen: Hesaplanabilir. Bu sorunun cevabını araştırmak için bir proje hazırlayabilirsin.
3.2. Proje Planlarının Oluşturulması:
Örnek ders 3:
Öğretmen: Geçen haftaki derste size ‘Eğer elinizin altında her türlü malzeme olsaydı, hücre konusu ile ilgili nasıl bir materyal geliştirirdiniz?’ diye sormuştum. Sizler bu sorunun cevabını araştırmak için gruplar oluşturup, proje tanımlama formlarını dolduracaktınız. Kimler neler yapmış sınıf arkadaşlarına kısaca anlatsın bakalım.
Emel: Öğretmenim ben, Hasan ve Burcu Hücre devleti adlı bir proje geliştirdik. Hasan hücreyi bir devlete benzeterek bir hikâye yazacak. Daha sonra birkaç arkadaşımıza da rol vererek drama gösterisi yapacağız.
Öğretmen: Drama gösterisi için daha sonrada drama öğretmeninizle de görüşmelisiniz.
Bazı arkadaşlarınız bana sorular sormuştu ben de bu soruları projeye çevirmelerini söylemiştim. Hakan seni yanıma not almışım. Oku bakalım proje tanımlama formuna yazdıklarını.
Hakan: Ben hücrenin yaşlara göre sayısının nasıl değiştiğini araştıracaktım. Bunla ilgili çeşitli kaynakları araştırdıktan sonra yaş ve hücre sayısı grafikleri çıkartacağım. Bu grafikleri çıkartırken matematikte öğrendiğim bilgilerden de yararlanacağım.
Öğretmen: Pekala ben diğer arkadaşlarınızın proje tanımlama formlarını inceleyeceğim. Bundan sonra oluşturdunuz proje grupları ile sık sık toplantı yapacağız. Grupların toplantı zamanlarının listesini sınıfa asacağım. Her grupla verilen tarihlerde okul kütüphanesinde veya laboratuar da buluşacağım. Size dağıttığım proje izleme formunu da yanınız da buluştuğumuz zaman getireceksiniz.
3.3. Projelerin Uygulanması
Görüşme Örneği 1:
Öğretmen: Sizin projenizin adını Hücre devleti olarak not almışız. Bu proje için neler yapmayı düşünüyorsunuz? Şimdi proje izleme formunu dolduralım.
Hasan: Türkçe dilbilgisi kurallarına uygun olacak şekilde ‘Hücre devleti’ adlı kısa bir hikâye yazacağız. Daha sonra bunla ilgili bir drama gösterisi hazırlayacağız.
Öğretmen: Dramadan önce hikâye yazmalısınız. Hikâyeyi yazdıktan sonra Türkçe öğretmeninize kontrol ettirmelisiniz. Bu konuda Türkçe öğretmenimize de danışmalısınız. Ben hikâye yazma çalışmasını proje izleme formununda ki listenizin başına yazıyorum. Bir sonraki hafta aynı saatte bu hikâyenizi yazıp getireceksiniz.
Emel: Öğretmenim, organelleri canlandıracak arkadaşlarımızın karton kostümlerini ne zaman hazırlayacağız?
Öğretmen: Hikâyeyi haftaya kadar tamamlayın. Bir sonraki aşamada kostümlerin hazırlanması olsun. Proje izleme formunu yanınızda getirmeyi unutmayın.
Öğretmen ve proje gruplarının her görüşme sonunda hazırladığı örnek proje formu verilmiştir
-
Sunuyu Planlama:
Görüşme Örneği 2:
Öğretmen: Projeniz için tüm aşamaları bitirdiniz. Şimdi sıra sunuyu nasıl yapacağınıza geldi. Sunum esnasında ihtiyaçlarınız neler olabilir.
Emel: Önceden kameraya çektiğimiz drama gösterisini izleyenlere seyrettirmek için videoya ve televizyona ihtiyacımız olacak.
Öğretmen: Video ve Tv çalıştırabilmemiz için 3’lü prize ve uzatma kablosuna da ihtiyacınız olacak.
Hasan: Drama fotoğraflarını sunacağımız bir panoya ihtiyacımız olacak.
Öğretmen: Proje sunumu sırasında ihtiyacınız olan malzemeleri ve proje özetinizi ‘Proje ihtiyaç Bildirim Formun’ nu doldurarak en geç ……..tarihine kadar okul müdürlüne teslim edeceksiniz. Bu formda bulunan özet kısmı ve proje hazırlarken çektirdiğiniz bir fotoğrafı da getireceksiniz. Ayrıca proje raporlarınızı da sunum gününe kadar tamamlayın.
-
YAŞAM BOYU ÖĞRENME
Teknolojik gelişmelerin hızla artması okulu bitirmiş bireylerin eğitimini gündeme getirmiştir. Değişen mesleksel talepler için yeni beceriler edinmek gerekir. Bu ihtiyaç yetişkin eğitim programlarının kullanımını ve örgün yeniden eğitim uygulamalarına eğilimi arttırmıştır. “Yaşam boyu eğitim” kavramı ülkelerde benimsenmeye başlamıştır. Bu amacı gerçekleştirmek için okulların dışında işyerleri de (fabrika, şirket, devlet dairesi) devreye girmeye başlamıştır. Okul sonrası eğitim “Halk eğitimi” ve “İş başında eğitim” gibi programlarla gerçekleşmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Orduda ve diğer bakanlıklarda “Hizmet İçi eğitim” kursları verilmektedir. Ayrıca üniversitelerde lisans tamamlama, öğretme, yetiştirme, yüksek lisans ve doktora gibi faaliyetlerle gereksinimi karşılamaktadır. Ayrıca devlet memurları yasasında her kuruluşta hizmet içi eğitimlerin sürekli sağlanması için bir eğitim birimi bulundurulması maddesi bulunmaktadır.
Radyo, TV, Basın ve filmlerden eğitim bakımından yararlanılmaktadır. Bilgisayarlar ve diğer öğretim araçları değişmiştir. Karmaşık becerilerin öğretilmesini kolaylaştırmak için otomatik sınıf sistemleri, kayıt, plak koruma araçları, dil laboratuarları, bilim malzemeleri, görsel işitsel araçlar gelişmiştir. Yeni iş alanları için yetişkin eğitimi kurslarının önemi artmıştır (Tezcan, 1997, s. 194-195). 19. yüzyıldan başlayarak belirli yaş grupları zorunlu eğitim ve öğretim sürecinden geçmiştir. Bu dönemde eğitim kurumları aracılığıyla kazanılan bilgi ve beceriler, ortalama bir insana yaşamı boyunca yetmiştir. Ancak geçen yüzyılın ortalarından itibaren yaşanan değişim ve gelişim hızı, öğretilen bilgilerin kişiler için ileriki dönemlerde geçerliğini ve yararlılığını yitirmesine neden olmuştur.
Yetişkin eğitimi ve sürekli eğitim gibi kavramlarla eş anlamda kullanılan yaşam boyu öğrenme, kişilerin yaşamları boyunca kazandıkları bilgileri, değerleri, becerileri ve anlayışları artıran ve güçlendiren, bunları gerçek yaşamda uygulayabilmeyi sağlayan destekleyici bir süreç olarak tanımlanmıştır (Polat & Odabaşı, tarihsiz). Yaşam boyu öğrenmeden hareketle öğrenme toplumu kavramı en çok tartışılan bir kavram haline gelmiştir. Öğrenme toplumunda herkes öğrenmeye fırsat ve olanakları bulur, yaşam boyu öğrenmenin görüldüğü bir toplum tipidir (Turan, 2005). 1972’de Uluslararası Eğitimi Geliştirme Komisyonu’nun yaşam boyu öğrenmenin önemini vurgulayan “Dünya Eğitiminin Bugünü ve Yarını” adlı bir raporu yayınlamıştır. Şu önerileri getirilmiştir (Eurydice, 2000) :
-
Eğitimi okul yaşı ve okul binaları ile sınırlamak yanlıştır.
-
Eğitim, hem okul eğitimini hem de okul dışı eğitimi kapsayan tüm eğitsel etkinliğin temel bileşeni olarak düşünülmelidir.
-
Eğitsel etkinlik daha esnek olmalıdır.
-
Kısaca eğitim yaşam kadar uzun bir var oluşsal süreklilik olarak tasarlanmalıdır.
Avrupa Birliği Komisyonu 2000 yılında “Yaşam Boyu Öğrenme Memorandumu”nu kabul ederek yaşam boyu öğrenme kavramının gelişmesini sağlamıştır. Yaşam boyu öğrenme memorandumda önceleri bilgi, beceri ve yeterliği geliştirmek üzere, formal ya da informal, amaçlı öğrenme etkinlikleri şeklinde tanımlanmıştır. Daha sonraları ise bireysel, vatandaşlık, sosyal ve işle ilgili alanda bilgi, beceri ve yeterliği geliştirme olarak tanımlanır (EC. A Memorandum on Lifelong learning. Burssels, 2000). Yaşam boyu öğrenme AB politikalarının temel ilkesidir. Açık-uzaktan eğitim yapılan son memorandumda istihdam, büyüme ve rekabet ile ilgili sorunların üstesinden gelmede bir araç olarak benimsenmiştir.
-
İŞBİRLİKLİNE DAYALI ÖĞRENME
İşbirliğine dayalı öğrenme, öğrencilerin küçük gruplar oluşturarak bir problemi çözmek ya da bir görevi yerine getirmek üzere ortak bir amaç uğruna birlikte çalışma yoluyla bir konuyu öğrenme yaklaşımıdır (Christison, 1990).
İşbirliğine dayalı öğrenme modelinin dayandığı temel sayıltılar aşağıdaki gibi ifade edilmektedir (Christison, 1990).
-
İşbirliğine dayalı beceriler öğrenilebilir. Öğrenciler gruplara ayrılır ayrılmaz işbirlikçi tutumu otomatik olarak kazanamazlar, ancak bununla ilgili beceriler kolayca öğretilebilir. Grup çalışmalarının başlamasıyla beraber bu beceriler de öğrenilir.
-
Sınıfın fiziksel düzeni işbirlikçi çalışmayı etkiler. Öğrenciler grup oluşturup birbirleriyle işbirliği yapmaktan, yüz yüze iletişim kurmaktan ve karşılıklı konuşmaktan zevk alırlar.
-
Grup üyelerinin birbirine katkısı ve grup dinamiği grup çalışmalarında önemlidir. Grup üyelerinin kimi sorumlulukları paylaşması önemlidir. Birbirlerine yardımcı olmalarım öğrenmeleri de ancak birlikte çalışmalarıyla mümkün olabilir.
Johnson ve Johnson (1975)'a göre işbirliğine dayalı beceriler dört grupta toplanmaktadır.
-
Grup oluşturma: Bu beceri grubu örgütleme ve davranış normlarını kurabilme ile ilgilidir. Gruplaşma becerisini kazananlar çabuk grup oluşturur, diğerlerini rahatsız etmeden alçak sesle konuşur, birbirlerine isimleriyle hitap eder ve grup etkinliklerine katılırlar.
-
Görevi yerine getirme: Bu beceri için verilen görevi yerine getirmek, grup içinde iyi ilişkiler kurmak ve grup etkinliklerinin nasıl yerine getirileceğini bilmek gerekir.
-
Grup çalışmalarını formüle etme: Bu beceri için de üzerinde çalışılan öğretim malzemesinden en iyi şekilde yararlanmak ve bu öğretme materyalinin öğrenci üzerinde kalıcı izli olmasını sağlamak için grup üyelerine yardım etmek gerekir. Bu amaçla özet çıkarma, önemli yerleri not alma, önceki öğrenmelerle ilişki kurma gibi etkinliklere yer verilir.
-
Olgunlaştırma: Üzerinde çalışılan öğretim materyalini en ince ayrıntısına kadar inceleme, grup üyelerinin değişik açılardan fikirlerini alma ve ortak bir görüş oluşturmada öğrencilere yardım etmektir.
Bu becerilerin kazandırılmasında izlenecek yollar:
1. Öğrenciler grup çalışmasının değerini anlamalı,
Geleneksel sınıf ortamında eğitim görmeye alışık kimi öğrenciler grup çalışmalarına tepki gösterebilirler. Bu konuda öğretmenin tutumu çok önemlidir. Bu amaçla ders öğretmeni bu öğrenme modelinin özellikle yabancı dil derslerinde iletişim yetisini kazanabilmek için çok yararlı olduğunu açıklayabilir. Beyin fırtınası tekniğini uygulayabilir ya da sınıfa bu modelin yararlarını açıklayan posterler asabilir.
2. Öğrencilerin ne yapacaklarını anlayabilmesi için başarılı gntp çalışmasıyla ilgili gerekli becerilerden haberdar olmalı,
Grup çalışmalarının nasıl yapılacağı konusunda bilgi verilmeli. Bunun için beyin fırtınası tekniği kullanılmalı ya da öğretmen tarafından örnekler verilmelidir.
3.Öğrenciler öğrendikleri becerileri uygulamalı,
Öğretmen, grup çalışmalarıyla ilgili uygulama durumlarının nasıl olacağını önceden kararlaştırmak ve daha çok öğrencilerin etkin olacağı düzenlemelere gitmelidir.
“4.Öğrenciler uyguladıkları becerilerin ne okluğunu bilmeli,
Grup çalışmalarının sonunda yapılanları değerlendirebilmek için öğretmen öğrencilerine yardımcı olmalıdır.
İşbirliğine dayalı öğrenme modeline göre grup üyeleri grubun bir bütün olduğunu, grubun başarısından ya da başarısızlığından her üyenin sorumlu olduğunu bilmesi gerekir. Grup çalışmalarında, farklı yetenekleri, farklı bedensel gelişmeleri ve eğitim özgeçmişleri olan öğrenciler birlikte çalışırken ortak bir amaca yönelmekle daha iyi arkadaşlık ilişkileri kurmaktadırlar. Birbirlerini daha iyi tanıdıkça yapay engeller ortadan kalkmakta; bireyin başarısı grubun başarısına bağlı olduğundan grup üyeleri arkadaşlarının başarılı olmalarına sürekli katkı getirmektedir. Grup üyeleri ya birbirine öğreterek ya da her üye işin bir kısmını yaparak yardımlaşırlar. Diğer bir anlatımla gruptaki herkes birbirinin öğrenmesinden sorumlu olmakladır. Sınıf içi uygulamalarda öğrenciler arası yarışma yerine gruplar arası yarışma söz konusu olmaktadır. Bu uygulamalar öğrenciler arasında güven duygusunu geliştirmektedir, işbirliğine dayalı öğrenme modeli yaklaşımı her öğrenciye yardım etme ve yardım alma şansını verirken öğrencilerin yüzyüze etkileşimde bulunmalarını da sağlamaktadır (Artzt, 1990; Ellis, 1990; Slavin, 1990).
Sınıfta gruplar oluşturulurken öğrenciler birlikte çalışacakları iki ile beş kişiden oluşan küçük gruplara ayrılır. Gruplar farklı yetenek ve kişilik özelliklerine sahip öğrencilerden oluşan ayrışık (heterojen) bir yapıda olmaktadır. Esasen eğitimin de temel işlevi başlangıçta ayrışık (heterojen) olan grupları sonuçta benzeşik (homojen) hale getirmektir.
Bu modelde öğretmenin rolü, öğrencileri yönlendirme, gruplar arasındaki ilişkileri düzenleme ve grup içindeki etkileşime ve işbirliğine rehberlik etmedir.
Öğrenme-öğretme sürecinde, sınıf içinde uygulanacak işbirliğine dayalı öğretim tekniklerinden bazıları aşağıda açıklanmıştır.
1. Öğrenci Timleri - Başarı Grupları Tekniği (Student Teams-
Achievement Divisions). Bu teknik Slavin (1978) tarafından geliştirilmiştir.
Bu teknik altı aşamada uygulanır.
i. Heterojen (Ayrışık) öğrenci gruplarının oluşturulması,
ii. Öğrenme ünitesinin gruba verilmesi,
iii. Hangi grup çalışmasının yapılacağının belirlenmesi,
iv. Grup çalışmasından sonra her öğrenciye test verilmesi ve bireysel olarak
cevaplamalarının istenmesi,
v. Öğrencilerin aldıkları puana göre başarı sırasına dizilmesi ve
vi. Bireysel başarılar sonucunda grubun topladığı puana göre en başarılı gruba ödül
verilmesi. Ayrıca grubu oluşturan öğrencilerin grubun toplam puanına yaptıkları
katkıya göre ödüllendirilmelerinin sağlanması. Böylece grup içi dinamiği
arttırıp öğrencilerin güdülenmesini sağlama.
2. Tartışma Grubu Tekniği (Discussion Group) Bu teknik Sharan ve
Lazarowitz (1978) tarafından geliştirilmiştir. Bu teknik de altı aşamada
uygulanır.
i. Tartışma konusunun seçilmesi ve ilgi gruplarının oluşturulması,
ii. Öğrenme ünitesinin incelenmesi ve ne yapılacağının planlanması,
iii. Okul içi ve dışındaki kaynaklardan yararlanılması,
iv. Sunulacak grup raporunun hazırlanması,
v. Grup raporunun sınıfa sunulması,
vi. Grup çalışmasının sınıf tartışmasına açılması ve değerlendirilmesi. Bu teknik sözel iletişimi geliştirme açısından oldukça etkili olmaktadır.
-
Ayrılıp-Birleşme Tekniği (Jigsaw) Bu teknik, Aranson ve arkadaşları (1978) tarafından geliştirilmiştir. Öğrenciler diğer tekniklerde olduğu gibi küçük heterojen gruplara ayrılır. Öğrenilecek konular grup üyesi kadar küçük parçalara ayrılır. Her gruptan birer üyenin katılmasıyla bu parçalardan birini hazırlamak üzere yeni gruplar oluşturulur. Yeni oluşturulan gruplar konunun kendilerine verilen kısmı üzerinde çalışırlar. Sonra her üye kendi grubuna dönerek kazandıkları bilgi ve becerileri grup arkadaşlarına öğretirler. Grup üyeleri tüm konuyu öğrendikten sonra sınav yapılır ve sonuçlar bireysel olarak değerlendirilir.
-
Takım-Oyun-Turnuva Tekniği (Teams-Games-Tournament) De Vries ve Slavin (1980) tarafından geliştirilmiştir. Bu tekniğe göre öğrenciler 4-5 kişilik gruplara yetenek ve cinsiyetlerine göre dengeli ve heterojen olarak ayrılır. Grubun amacı turnuvada başarılı olmaktır. Öğretmen grup üyelerine hedef konuyu sunar ve turnuvadaki durumlara uygun çalışma malzemesi verir. Öğrenciler de öğrenilecek konuyla ilgili tüm kitap ve kaynaklan toplayarak bir araya gelirler. Birlikte çalışarak ve birbirlerini sınayarak turnuvaya hazırlanırlar. Haftada bir kez turnuvaya hazırlık sınavları düzenlenir ve gruplara kısa cevaplı sorular yöneltilir. Turnuvalara her grubu temsilen bir öğrenci katılır ve elde ettiği puanlar takımının puanına eklenir. En yüksek puanı alan takım turnuvanın birincisi olur (Erden, 1988).
Yukarıdaki açıklamaların ışığı altında işbirliğine dayalı öğrenme modelinin temel ilkeleri aşağıdaki gibi sıralanabilir.
-
Gruplar en az iki, en çok beş ya da altı kişiden oluşur ve öğrenme bu küçük gruplar içinde gerçekleştirilir.
-
Öğrenmede öğrencilerin grup içindeki etkileşimleri önemli rol oynar.
-
Öğrenciler arası yarışmadan çok gruplar arasındaki yarışma daha önemlidir.
-
Öğrencilerin başarıları ya da başarısızlığı bireylerden çok gruplara ait
-
işbirliğine dayalı öğrenme sınıftaki farklı yetenek ve kişilik
özelliğine sahip öğrencileri bütünleştirir ve dostluk duygularını
arttırır.
-
Bu öğrenme modeliyle öğrencilerin sadece bilişsel yönleri değil
duyuşsal ve sosyal yönleri de gelişir.
Dostları ilə paylaş: |