ÖĞretiM İlke ve yöntemleri



Yüklə 2,8 Mb.
səhifə14/40
tarix26.08.2018
ölçüsü2,8 Mb.
#74606
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   40

70

öğrenme Psikolojisl


gerçekleşen öğrenmelerdir. Bilşsel öğrenme ürünleri; sözel bilgiler, kavram öğrenme, ilke öğrenme, problem çözmeyi öğrenme olarak basitten karmaşığa doğru gelişen bir süreç izler.

1. Sözel Bilgileri Öğrenme

Herkesin ezbere bildiği ay, gün, dağ, ırmak şehir isimleridir. Basit olguları öğrenme, Olay ve eleman arasındaki ilişkidir. "Türkiye'nin başkenti Ankara'dır". Sözel Zincirleri Öğrenme, Birbirini takip eden olguların oluşturduğu bilgilerdir. Haftanın günleri, çarpım tablosu vb.



2. Kavram Öğrenme

Birbirine benzer özelliklere sahip olay, düşünce ve nesnelere isim vererek gruplandırma yapmaktır. Örnek; hayvan, bitki, böcek, trafik, okul vb. Kavramların öğretiminde kullanılan teknikler şunlardır;

a. Kavram analizi yapmak: Adı, tanımı,
örnekleri, örnek olmayanları, kritik özellikleri

b. Kavram Haritaları (Ağı) Kullanmak:


Kavramın ilişki içerisinde otduğu diğer
kavramlarla anlamlı bağlantılar kurularak bir
şemada gösterilmesidir. Kavramların somut
ve görsel anlamda öğrenilmesini sağlar.

c. Kavram öğretiminin İlkeleri: Somuttan


soyuta, bilinenden bilinmeyene, Basitten
karmaşığa, örnek-zıt örnek

3. İlke (Kural) Öğrenme

İki ya da daha fazla kavram arasındaki ilişkiyi belirten ifadelere ilke (kural) denir. İlkeler doğada ve toplumdaki genel ya da özel belirli düzenliliklerin anlatımıdır. Örnek: Boşluğa bırakılan nesneler yerçekiminin etkisiyle yere düşer.



Deneme-Yanılma yoluyla problem çözme:

(Thorndike, davranışçı yaklaşım) Birey problem durumu karşısında (uyarıcı) çeşitli davranışlar sergiler, Sonuca götüren (pekiştirilen) davranışlar öğrenilir. Diğerleri söner. Anlamlı bilgilerin olmadığı, problem hakkında ön bilgilerin eksik olduğu durumlarda kullanılır.



Kavrama yoluyla problem çözme: (Köhler, Gestalt) Birey, sahip olduğu bilişsel yapılar, geçmiş yaşantılar ile edindiği tecrübelerden faydalanarak aniden, birdenbire, zihinsel olarak problemi çözer.

Hazır modeller yoluyla problem çözme:

Birey belli bir problemin çözümünü öğrendikten sonra benzer durumlarda da aynı yolu kullanarak problemi çözer. Birey daha önce öğrendiği çözüm yollarını uzun süreli belleğinde örgütler ve benzer durumla karşılaştığında aynı çözümü uygular.



Yaratıcı düşünceyi kullanarak probtem çözme: Bilişsel yeteneğin imgesel (hayal gücü) ve sezgisel boyutlarını içine alan ve çok yönlü düşünme biçimleri olarak ifade edilen yaratıcı düşünme , bireye alışılmışın ve var olanın dışında yeni yollar arayarak probleme çözüm üretmeyi sağlar. Öğrenilenler her duruma uyarlanamaz. Seziş yoluyla öğrenme organizmanın içinde butunduğu duruma ya da probleme özgü olarak ortaya çıkar.


4. Problem Çözmeyi Öğrenme

Bilişsel öğrenmenin en üst düzeyidir. Problem, bireyin karşılaştığı güçlüktür, Birey buna çözüm arayarak bilgi ve becerisini kullanır ve geliştirir.

John Dewey Problem çözmenin aşamalarını aşağıdaki gibi sıralamıştır;

a. Problemin hissedilmesi

b. Problemi tanımlama ve bilgi toplama

c. Çözüm yolları üretme (hipotez)

d. Çözüm önerilerini test etme

e. Uygulama üzerinde çalışma

f. Sonuca ulaşma ve problemi çözme
Problem Çözmeye İlişkin Yaklaşımlar;

147. Aşağıdakilerden hangisi seziş yoluyla
öğrenmenin özelliklerinden biri değildir? (2002
KPSS-95)


  1. öğrenilenlerin unutulması oldukça zordur

  2. Öğrenmenin gerçekleşmesinde ip uçları' yararlı
    olmaktadır

  3. öğrenilenler her türlü duruma uyarlanabilir

  4. Öğrenilenlerin birdenbire ortaya çıktığı görülür

E) öğrenme organizmanın hazır olduğu bir anda
ortaya çıkar

148. Aşağıdakilerden hangisi, problem merkezli
öğrenmenin özelliklerinden biri degildir? (2001
KPSS-105)


öğrenme Psikolojisİ

71


  1. Öğrencilerin, problemin çözümü için sorumluluk
    alması

  2. öğretmenin değişik çözüm yollarını
    öğrencilerine sunması

  3. Düşünme süreçlerinin kullanılması için fırsatlar
    sağlaması

  4. Çözüm için belli bir formül ya da kalıbın
    olmaması

E) öğrencilerin bilgi toplamada etkin olarak rol
alması .

NÖRO-FİZYOLOJİK KURAM (BEYİN TEMELLİ ÖĞRENME)

İnsan öğrenmeierini beyin fonksiyonları ile ele almıştır. Kuram ile ilgili olarak Hebb ilgilenmiştir. Beyindeki uyarılmaların sonunda beyinde olan kimyasal değişiklikleri yakından inceleyerek kuramını geliştirmiştir. Bu kurama göre öğrenmede beyinde olan kimyasal değişikliklerdir.

Bu görüşe göre duygusal-zihinsel süreçler beynin bir dizi işlevinin ürünüdür. Nasıl ki yürüme, soluk alma, gülümseme gibi basit motor devinimler beyin işlevinin birer ürünü ise duygulanım, öğrenme, düşünme beste yapma gibi karmaşık duygusal ve bilişsel davramşlar da beyin işlevinin birer ürünüdür. Çağdaş nörobiyolojiye göre davranışın beyin işlevinin bir yansıması olduğu görüşü hakimdir.

Beyin iki yarım küreden meydana gelmiştir. Her yarım küre de 2 lob'dan oluşur. Bunlar;



  1. Frontal Lob (alın lobu): Alnımızın arka bölümüdür.
    Konuşma merkezidir. Duyuları birleştirip,
    bütünleştirme görevini üstlenir.

  2. Temporal lob (Şakak lobu): Şakaklar hizasındadır.
    İşitmeyi sağlar.

  3. Parietal lob (Çeper lob): Duyu ve hareket
    merkezidir.

  4. Oksipital lob (Ense lobu): Görme ve ışık
    merkezidir.

Beynin görevleri

Beyin zekanın, bilincin, algının, iradenin merkezidir. Ayrıca istemli ve istemsiz motor hareketlerin yapılmasını sağlar. Konuşma ve düşünme gibi karışık olayları idare eder. Duyu organlarından gelen uyarıcıları anlamlaştırır ve duygu haline getirir.



Sağ Beyin

Vücudun sol yanını kontrol eder. Sözcükler, mantık , sayılar, ardışıklık, matematik, analiz, üsteleme,

konuşma, yazma, sözel, matematiksel, mantıksal bilgiyi işlemek için daha uygundur.

Sol beyin

Vücudun sağ yanını kontrol eder. Ritm, müzik, bütünü görme, hayal kurma, sentez, renkler, şekiller, üç boyutlu düşünme, görüntüler, algısal , dikkat çekici, uzaysal, bütüncü artistik bilgiyi işlemek için uygundur.

Beynin iki yarı küresi sinirsel bir bağ aracılığı ile iletişim kurmakta herhangi bir öğrenmeye iki yarı küre de katkıda bulunmaktadır.

Korteks (Beyin kabuğu, zarı)

İnsan davranışlarını kontrol eder. Algılama, bilinçli davranışlar, öğrenme, hatırlama, düşünme, heyecan, biünçlilik ve kişilik bütünlüğü vb. gibi fonksiyonları yerine getirir

Nörobilim ve bilişsel yaklaşımla bağlantılı bir öğrenme yaklaşımıdır. Insan beyninin yapısı ve işlevleri üzerinde durmuştur. Beynin nasıl öğrendiğinin farkında olunmadan yapılan eğitim rastgele ve amaçsız bir eğitimdir.

Beyin temelli öğrenmenin 12 ilkesi vardır;



  1. Beyin paralel işlemcidir

  2. Öğrenme fizyolojik bir olaydır

  3. Beyin kendisine ulaşan vehlere anlam yüklemeye çalıştr

  4. Anlam yükleme örüntüleme yotuyla olur. (Örgütleme,
    sıniflandırma)


  5. Duygular örüntülemede önemli rol oynar

  6. Beyin parçaları ve bütünü aynı anda algılar. Sol beyin
    parça bilgileri, sağ beyin bütün bilgileri organize eder.
    Her iki beyin her etkinlikte yer alır.


  7. Öğrenme hem doğrudan odaklanılan hem de yan
    uyancılardan algılanan bilgileri içerir.Dikkat etkilidir.


  8. Öğrenme kasıtlı ve kasıtsız süreçlerden oluşur

  9. İki tür bellek vardır;

a. Uzamsal bellek: Günlük yaşantılarla ilgilenir.

b. Ezberleyerek öğrenme: Olgu ve becenlerle
ilgilenir.


  1. Olgular ve beceriler uzaysal bellekte depolandığında
    daha iyi öğrenilir.


  2. Öğrenme zihni zorlayan etkinliklerle artar, tehditle
    kilitlenir


  3. Hiçbir beyin diğerine benzemez

Bu yaklaşıma göre en iyi öğrenme gerçek problemleri çözerek gerçekleşir. Öğrencilerin etkin katılımı şarttır.



öğrenme Psikolojisl
72

Yapılandırmacı yaklaşımda olduğu gibi öğrenciler yaparak yaşayarak öğrenirler.

Değerlendirme çok önemlidir. Değerlendirme beynin ihtiyaç duyduğu dönütü sağlar.

İNSANCIL (HÜMANİST) KURAMLAR

Öğrenmenin nasıl olduğunun değil, neyin nasıl bir ortamda öğrenilmesi gerektiğinin üzerinde durur. Bu kuramda insani değerler öğretilmeli ve bu, öğrenciye saygı gösteren, değer verilen ortamlarda öğretilmelidir.

Temelde iki unsur önemlidir: 1-Öğrenci biriciktir 2-Öğretmen özerktir.

*İnsancıl yaklaşım bireyselliği savunmasına karşın işbirliğine de önem verir. örneğin; işbirliğine dayalı öğrenmede yüz yüze iletişim ve kazan-kazan prensibi vardır.

Davranışçı ve bilişsel yaklaşımdan sonra 3. güç olarak ortaya çıkmıştır. Diğer kuramlardaki gibi katı ilkelerden çok belli bazı temel ilkeler konusunda anlaşmış bilim adamlannın görüşlerinden oluşmaktadır. Gestalt yaklaşımın ilkelerinden yararlanmışlardır.

İnsancıl kuramlar, Gestalt yaklaşımdan yarartanan ve bireyi merkeze alan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşıma göre öğretimde öğrenci biriciktir. Maslow, Rogers, ve Combs başta gelen temsilcilerindendir.

Insancı yaklaşımın önemli kavramları; fenomenoloji (içe bakış), kendini gerçekleştirme, benlik, güdü, empati, saygı, saydamlık, ilişkinin şimdi ve buradalığı, tutarlılık, kararlılık gibi kavramlardır.

Bu yaklaşıma göre insan değerlidir. İnsanın kendini gerçekleştirmesi için fırsat verilmelidir.

Bu yaklaşıma göre güvenli bir sınıf ortamında saygı, empati ve dürüstlük olmalıdır. Öğrenciyi merkeze alan, onun gelişimini öne alan, hoşgörülü, özgür ortamlarda eğitmeliyiz.

insancıl yaklaşıma göre özellikle davranışçı yaklaşım

insanı ihmal etmektedir.

insancıl yaklaşım iki temel ilkeyi savunur.



  1. Öğrencinin biricikliği: Öğrenci önemlidir. Eğitimin
    merkezinde öğretilmesi gereken davranış değil
    öğrenci bulunmaktadır.

  2. Öğretmenin özerkliği: Öğretmen sınıfta daha
    önceden verilen kararların uygulayıcısı
    olmamalıdır.

insancıl yaklaşımı ilk ortaya atan kişi maslov'dur. Eğitimle ilgili olarak daha çok Rogers'ın düşünceleri yaygınlaşmıştır.

Rogers'a göre insan doğuştan iyidir. Olumlu bir potansiyele sahiptir. İnsan yaşamı boyunca kendini gerçekleştirmeye yönelik etkinliklerde bulunması gerekir. Rogers'ın önemli kavramları;



Benlik

Bir kimsenin öz varlığı, kişiliği, onu kendisi yapan şeydir.



Özben

bireyin gerçek benliğidir.



Benlik tasarımı

Bireyin olmak istediği benliktir. ideal benliktir.



Ayna Teorisi

Bireyin kendini algılayışı, başkalarının kendini nasıl algıladığına bağlt olması durumudur. Bu nedenle çocuklara kötü davranılmamalı, kötü sözler söylenilmemelidir.



Rogers'ın eğitimle ilgili görüşleri;

Danışan merkezli terapi

Yönlendirici olmayan psikolojik danışma yaklaşımıdır. Akıl verme yoktur. "yansıtmacı", "yönlendirici olmayan" birterapi yaklaşımıdır. Amaç, danışanın farkındalılığını artırmaktır. Danışma ve terapide danışan ya da terapi yardımı alan kişinin bir birey olarak kişiliği, değerleri, yaşam felsefesi v.b. göz önünde bulundurularak, danışma sürecinin iki eşit insan ilişkisi içinde ( "ben-sen" ilişkisi), empati, saygı, koşulsuz kabul, dürüstlük, saydamlık, tutarlılık ilkelerinin önem kazandığı terapidir.



Fenomenoloji

Dış dünyanın ne olduğundan çok bireyin ona nasıl bir anlam yüklediğidir. Önemli olan dünyanın başkalarına nasıl göründüğü değil, bireye nasıl göründüğüdür. Bu açıdan insancıl yaklaşım varoluşçudur.



İnsancıllık (hümanizm)

Temelde insana, bireyselliğe, insan olmanın değerine, kişisel eylemleri belirleme hakkına önemi vurgulayan felsefı akımdır.



Rogers'ın kuramının temel ilkeleri;

a. Bireyin davranışını anlamak için onun iç referans


noktasını bilmek gerekir (Fenomenolojik alanı
nedir? v.b.)-

b. Benlik, çevreyle etkileşim sonucunda oluşur.

c. Davranışların çoğu bireyin benlik kavramıyla
tutarlıdır.

öğrenme Psikolojisİ

73


  • Her birey sürekli değişen yaşantı dünyasının
    merkezidir

  • Organizma yaşadığı ve algıladığı şekliyle bir alana
    "fenomenolojik alana" tepkide bulunur. Aynı
    öğretmeni bazı öğrencilerin sevip, diğerlerinin
    sevmemesi gibi

  • Organizmanın temel bir hedefi ve amacı vardır.
    Yaşayan organizmayı gerçekleştirmek,
    sürdürmek, geliştirmek.

Kendini Gerçekleştirme

Rogers'ın önemli kavramlarmdan biridir. Tam işlevli kişi anlamına gelir. Kişin potansiyellerini ortaya çıkarması demektir. Yeterlik ve olgunluğu artırmaya yönelik bir yöneliş sürecidir.

  • Davranışı anlamanm en iyi noktası bireyin iç
    referans noktasıdır. Yani kişinin dünyayı nasıl
    gördüğünü hatta nasıl algılayıp yorumladığını
    dikkate almak gerekir.

  • Çevreyle etkileşimin bir sonucu olarak benlik
    yapısı oluşur.

Benlik

Çevreyle etkileşim sonucunda kişinin geliştirdiği ben algıları ve bu algılara bağlı değerlerdir. Bu algılar doğrudan ya da dolaylı yaşantılar sonucunda gelişir.

• Organizmanm benimsediği davranış biçimlerinin
çoğu benlik kavramıyla tutarlıdır.

• Eğitim anlayışı öğrenci merkezlidir.


İnsancıl yaklaşımm ilkeleri

  1. Eğitimde benlik duygusu ve bireysel kimliğin
    gelişimi önemlidir.

  2. Bireyin gelişimi için etkili insan ilişkileri, dürüst
    kişiler arası iletişim, yapıcı çatışma çözümleri gibi
    konular yapılmalı ve öğretilmelidir.

  3. Geleneksel yaklaşımla bağdaştırılabilecek ve
    onun içinde uygulanabilecek biryaklaşımdır.

  4. öğrencilerin bireysel kimlikleri ön plana çıkartılır.

  5. Açık ve içten iletişim kurulur.

  6. Bireysel değerler kabul edilir ve geliştirilir.

  7. Benlik duygusu ve duyguların geliştirilmesine
    önem verilir.




  1. Düşünce ve duygulara, bilgilerden daha çok önem
    verilir.

  2. Grup etkinliklerine, oyunlara, rol oynamaya yer
    verilir.

İnsancıl sınıf yaklaşımları

1. Deger açıklama yaklaşımı: Öğrencilerin


değerlerinin farkına varmalarını sağlamaktır. Her
düşünceye saygı göstermek esastır. Öğretmen
belli değerleri öğrencilere kabul ettirmeye
çalışmaz. Öğretmen kolaylaştırıcıdır. 1970'lerde
popülerlik kazanmıştır.

b-Öğretmenlerin sınıfta yapabilecekleri etkinlikler ve ders programları geliştirilmiştir.

c-Amaç öğrencilerin değerlerinin farkına varmalarını sağlamaktır.

d-öğrenciye saygı göstermek esastır.

e-Öğretmen kolaylaştırıcı rolündedir.

2. Öğretmen stilleri yaklaşımı: Öğrencilerin öğrenme


stilleri belirlenir. Okul, öğrencilerin öğrenme
stillerine uygun ortamlar sağlamaya çalışır.
Bireysel çalışma olanakları sağlanır. Değer ve
ilgiler belirlenir, yaratıcılık ve katılım vurgulanır.

3. İşbirliğine dayalı öğrenme: Öğrencilerin grup içinde ancak yarışmacı değil işbiriikçi bir ortamda öğrenmelerini öngörmektedir.

Öğrenciler ortak bir amaca ulaşmak için birükte çalışırlar. Birlikte çalışmanın esası, birilerinden daha iyi olmak değil birileriyle daha iyi yapmaktır.

Yüz yüze bir yöntemdir. Teme! kazanç işbirliği ve grupla çalışma becerilerinin kazanılmasıdır. Bu gruplara genellikle "bilgi/öğrenme çemberleri adı verilir. 4-6 kişilik gruplar oluşturulur. Gruplar birbirleriyle yarışırlar. Bireysel sorumluluğa önem verilir.

Geleneksel Eğitim Anlayışının İlkeleri:


  • Yalnızca akademik başarı için mücadele eder.

  • Bireysel kimliği öne çıkarmaz.

  • Öğrencilerin biricikliği önemli değildir.

  • Açık ve içten iletişim önemli değildir.

  • Değerlerin açıklığa kavuşturulması önemli değildir.

însancıl yaklaşımla öğrenmede sınıfta uygulanacak önemli noktalar:

74

öğrenme Psikolojisl


  • Içerikten çok öğrenme yöntemi ve etkinlikleri, sınıf
    ortamıdır.

  • Dış dünyanın ne olduğu değil bireyin ne anlam
    yüklediği (olguya karşı anlam)

  • Dış dünyaya verilen tepki değil, ne hissettiği
    (tepkiye karşı duygu)

  • Birey toplum adına yok olmamalı (topluma karşı
    birey)

  • Varolan durumu sürekli geliştirmek önemli,
    korumak değil (korumaya karşı değişme)

  • öğrencinin uyması değil özgür olması (uymaya
    karşı özgürlük)

  • Edilgen öğrenme değil etkin öğrenme

  • Başkalarının düşüncelerini almaya karşı kişisel
    gelişim

  • Kabul etmeye karşı araştırma

  • Statükoya karşı değişim

İnsancı sınıf ortamının özellikleri;

  • Rahat ve işbirliği olan

  • Öğretimin temeli öğrendlerin ilgileri, yararları ve
    hedefleridir

  • Amaç ve hedefleri belirlemelerine yardım etmektir

  • Güvenli bir sınıf ortamı oluşturularak öğrencilerin
    bireysel farklılıklarına uygun öğretim yoları
    kullanılır

Çağrılı Öğretim (Purkey)

Çağrılı öğretmenlerin 7 özelliği aşağıdaki gibidir;



  1. Her öğrenciye ulaşma (isimlerini öğrenme)

  2. Dikkatle dinleme

  3. öğrencilere karşı gerçekçi olma

  4. Kendine karşı gerçekçi olma

  5. lyi bir disipün sağlama

  6. Reddedilmeyle başa çıkma (öğrencilerin tepki
    vermelerini kişisel olarak algılamama)

(Kendisi hakkında olumlu

7. Kendini çağırma düşünme)

GÜDÜ

Organizmayı harekete geçiren durumdur. Bilinçli veya bilinçsiz davranışa yön veren harekete geçiren güç anlamında kullanılmaktadır.



Motivasyon

Bireyin öğrenmeye istekli hale getirilmesidir.



Güdülenme

Bireyin işinin yönünü, gücünü ve öncelik sırasını

belirleyen iç ve dış dürtünün etkisi ile eyleme

geçmektir.

Güdülemek

insan ya da hayvanlardaki belli güdüleri harekete

geçirerek canlıyı eyleme itmektir.

Güdüleyici

Eyleme geçirici ya da yönlendirici unsurlardır.



Dürtü

İçten gelen gerilimdir. Fizyolojik ya da psikolojik olabilir.



İtki (tepi)

Bir iş yapmak, harekete geçmek için duyulan ve bireyin engelleyemeyeceği kadar güçlü isteğe verilen isimdir.

öğrenmenin gerçekleşmesi için öğrencilerin güdülenmiş olmaları gerekir. öğrenciye zorla bir şey öğretmek zordur.

Güdülerin döngüsel olma özelliği vardır.

A. ihtiyacın hissedilmesi

B. Ihtiyacı gidermeye yönelik davranış

C. Ihtiyacın giderilmesi (rahatlama)

Güdüler nasıl kazanılmaktadır?

Davranışçı yaklaşım: Şartlanma ve modelden öğrenme yollarıyla öğrenilmektedir. Güdülenmede pekiştireç önemli etkendir. Dışsal güdülemeye dayalı bir yaklaşımdır.

İnsancıl Yaklaşım: "Aslında bütün insanlar güdülenmiştir. Kimse asla motivasyonsuz değildir. Bazen insanlar bizim onlann yapmasını tercih ettiğimiz şey için güdülenmemiş olabilirler. Ancak onların tamamen motivasyonsuz olduğunu söylemek doğru değildir." İfadesi bu yaklaşımın güdülemeye bakış açısını yansıtmaktadır. İnsancıl yaklaşım güdülenmeyi, insanların büyüme ve gelişmelerine neden olan etkin bir iç güdü olarak görmektedir. Güdülenme öğretmenin öğrenciye veya sınıfta dışsal olarak yaptığı bir şey değildir. Aksine büyüme, gelişme ve yeni tecrübeleri entegre etmek için halihazırda var olan pozitif bir eğilimi beslemektir. örnek; sabah okula gitmek istemeyen müdür örneği

Sosyal öğrenme yaklaşımı: Davranışçı, bilişsel yaklaşımların özelliklerini içerir ve yeni boyutlar ekler. Davranışlar, çevresel değişkenler ve kişisel ö

Sosyal öğrenme yaklaşımına göre güdülenmeyi etkileyen üç ana etken vardır;



  1. Bireyin amacına ulaşma beklentisi

  2. Amacın birey için değeri

  3. Bireyin yapılacak işe yönelik tepkisi

Birey ilk iki maddeye olumlu cevaplar veriyorsa özyeterlik duygusu gelişecektir.

özyeterlik; Bireyin belli bir işi başaracak yeteneğe sahip olduğu ile ilgili algısıdır. Bireyin geçmiş yaşantılarına dayalı olarak veya başka kişilerin yaşantılarını gözleyerek bir işin sonucunu tahmin eder. Beklenen sonuçlar olumlu ise ve yapılacak iş yarar sağlayacaksa güdülenme gerçekleşir. örnek;



Öğrenme Psikolojisl

75


Ellerimizin donmasını beklemeden eldivenlerimizi giyeriz.

Bilişsel Yaklaşım: Var olan düzeni ve dünya işlerini anlama ve denge kurabilme ihtiyacından dolayı güdüleniriz. Davranışçı yaklaşımda dışsal etkenler önemli görülürken, bilişsel yaklaşımda ise içsel etkenler önemlidir. Hoşlandığı bir dersin sınavına çalışan bir öğrenci yorgunluğunun, açlığının ya da uykusuzluğunun farkında olmayabilir. Çünkü amaçlarını gerçekleştirme gibi içsel ihtiyaç onu etkilemektedir. Bütün öğrencilerdeki içsel ihtiyaçlar farklıdır.

  • Başlangıçta başarısız olmalarına rağmen neden
    bazı öğrenciler problem çözmeye devam eder.

  • Neden bazı öğrenciler notlarım etkilemeyeceğini
    bildikleri halde bazı etkiniiklerle ilgilenirler.

  • Bazı öğrenciler neden derslerin önemsiz yerleriyle
    ilgilenirler

  • Neden öğrenciler olumsuz geribildirim almayı, hiç
    geribildirim almamaya tercih ederler.

Güdülenmeyi etkileyen kişisel etkenler;

Güdülenme biliş, davranışlar, çevre ve diğer kişisel

etkenlerin etkifeşimi sonucunda ortaya çıkmaktadır.

Kişisel etkenler;

a- Uyarılma (genel uyarılmışlık hali)

b- İhtiyaçlar (Soyut, somut, basit ya da karmaşık

Olabilir) c- inançlar d- Amaçlar (Derslerle ilgili amaçları)


Yüklə 2,8 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   40




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin